Prof. Dr. Yücel Karaman sezaryen doğum hakkında bilgi verdi

Sezaryen olarak yapılan doğumlar yasal bir sayı kısıtlaması yoktur. Ancak uzmanlar 3’ten fazla sezaryen doğumun, operasyon riskleri artacağından önermemektedir.

Sezaryen, bir cerrahi girişimdir. Her cerrahi girişimin kendine özgü riskleri vardır. Bu sebeple de yapılan her operasyonda operasyona ait riskler de artmaktadır. Her sezaryenden sonra rahim içindeki yapışıklıklar artmaktadır. Bu sebeple de diğer sezaryen için risk faktörü oluşmaktadır. Bunun dışında yapılan sezaryen sayısı arttıkça bebeğin eşi yani plasentanın ramin alt tabakasına konumlanması ve rahme yapışma riski de artar.

Bu sebeple sezaryen doğumlar tıbbi bir gerekçe olmadığı sürece önerilmemektedir. Bunun bir diğer önemli sebebi ise sezaryen doğumdan sonra normal doğum yapabilme şansının azalmasıdır.

Sezaryen doğum sayısına paralel olarak ortaya çıkabilecek riskler:

• Sezaryenin riskleri, her sezaryende artmaktadır.

• Mesane, bağırsak ve ürete zedelenmesi meydana gelebilir.

• Annenin yoğun bakım riski artar.

• Sezaryen ile yapılan doğum sayısı arttıkça, rahim içinde yapışıklık oluşma riski de artar.

• Plasenta doğum kanalına konumlanarak, doğum kanalını kapatabilir.

• Sezaryen ile doğum sayısı arttıkça, uygulanan kesi sayısı da artar. Bu sebeple de yara yerleri açılır, iyileşme süresi uzar, enfeksiyon oluşma riski artar.

SEZARYEN İLE DOĞUMDAN SONRA NORMAL DOĞUM YAPILABİLİR Mİ

Her gebelik süreci kendine özgüdür. Bu sebeple de annenn ve bebeğin sağlık durumuna göre doğum yöntemi belirlenir. Sezaryen doğumdan sonra normal doğum yapmak; ıkınma ve sancı durumlarından sezaryen ameliyat yerlerinin zorlanmasına yol açar.

Bu sebeple genellikle sezaryen başlayan doğum serüveni sezaryen ile devam eder. Ancak anne ve bebek durumuna göre doğum yöntemine karar verilecektir. Sezaryen doğum tercih eden ya da etmek isteyen anneler de bu bilgileri göz önünde bulundurmalıdır. Günümüzde teknolojik ve tıbbi imkanların oldukça gelişmiş olmasına rağmen, riskler halen mevcuttur.

Sezaryen operasyonlardan sonra annede operasyon izi kalır. Kesi yerleri iyileşir fakat yeni bir gebelik oluşması durumunda rahim tekrar büyümeye başlayacak ve meydana gelen kasılmalar sebebiyle yara yerleri zorlanacaktır. Bu durumda ciddi yaralanmalar ortaya çıkabilir.

Yara yerlerinde söz konusu olan bu açılma riski; sezaryende yapılan kesi yöntemleri ile doğrudan ilişkilidir. Günümüzde sezaryen doğumlarda kullanılan kesi yöntemi; alt segment yatay kesi yöntemidir. Bu sayede de ileride yapılabilecek normal doğumlarda açılma ve yırtılma riski minimuma indirilir.

SEZARYENİN ARDINDAN NORMAL DOĞUM YAPABİLMEK İÇİN HANGİ ŞARTLAR GEREKİR

Sezaryen ile yapılan doğum sonrası, anne adayı bu konuda bilgilendirilmelidir. Normal doğum düşünülüyor ise, riskler göz önünde bulundurularak kabul edilmelidir. Şayet sezaryen doğum tıbbi bir gerekçe ile uygulanmıyor ise anne adayı her risk faktörü için mutlaka araştırma yapmalıdır.

Normal doğum için gerekli durumlar:

• Anne adayının pelvis yapısının normal doğum için uygun olması gerekir.

• Anne adayında çatı darlığı varsa sezaryen ile doğum gerekebilmektedir.

• Bebeğin kilosu, duruşu, geliş şekli de normal doğum için uygun olmalıdır.

• Rahimden daha önce miyom çıkartılması gibi karın içi ameliyatlarının olmaması gerekir.

• Bunların dışında anne adayının, yatay kesili bir ya da en fazla iki sezaryen geçmişinin olması gerekir. Bu şartlar doğrultusunda normal doğum yapılabilir. Aksi halde sezaryen gerekliliği ortaya çıkar.

Anne adayının rahminde şekil bozukluğu ya da önceki doğumlarında rahmin yırtılması gibi bir durum söz konusu ise sezaryen yapılması daha doğru olacaktır.