Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06.01.2016, 13:33   #1 (permalink)
Papatya

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Wink Sadece Cici Babalar Okusun

Sadece Cici Babalar Okusun




Niçin cici babalar diye başladım bilmiyorum. İçimden öyle geldi.
Her annenin harika olduğuna inanmadığım gibi her babanın da cici olduğunu düşünmüyorum. Ne var ki bazı babalar cidden cici.

İşte o tatlı babalara gelsin bugünkü yazı…

1. Çocuğunuz söz konusu olduğunda eşinizle aranızda çelişkili düşünceler olabilir. Merak etmeyin. Anne oldukları için her yaptıkları doğru diye bir kural yok. Eğer siz çocuğunuzu daha annesinin karnından itibaren sevmeye başlamışsanız, doğduktan sonra onunla tensel ve duygusal temasa geçmişseniz, elbette sizin söylediğiniz ve sizin önerdiğiniz durumlar da uygulanmalıdır. Bazen anneler gereğinden fazla yufka yürekli olurlar ve sizin yöntemleriniz onlara sert görünebilir. Oysa çocuğun dünyaya hazırlanması ve çetin yaşam şartlarına sizin yöntemlerinizin daha uygun olduğunu düşünebiliriz. Dolayısıyla çocuğunuzun eğitimi konusunda hep eşinizin söylediğini yapmak zorunda değilsiniz. Kendi yaşam pratiklerinizi ve terbiye yöntemlerinizi içiniz rahat şekilde uygulayın.
2. Çocuğu terbiye etmekle, çocuğu cezalandırmanın farklı şeyler olduğunu bilecek kalitede bir baba olduğunuzu varsayarsak, evladınıza öğretmek istediğiniz alışkanlıklar için size uygun yöntemler deneyebilirsiniz. Yani sorumluluk alması için iş yerinize götürmek, eşiniz itiraz etse bile ergen oğlunuza dükkanı temizletip eve yorgun argın gelmesini sağlamak, yaşamın zor şartlardan oluştuğunu anlaması için onu zorlamakta sakınca yok. Çünkü günümüz erkek çocuğu annesinin dizinin dibinde, teyzelerle poğaça partilerinde büyüyor. Kızlardan daha duygusal ve alıngan üstelik! Hiçbirimiz böyle damatlar istemeyiz değil mi?
3. Çocuğu terbiye etmenin amacı, onu kısa zamanda yola getirmek değildir! Bunu tüm akıllı babalar bilir! Eğitimdeki temel amacımız, büyüme dönemi özelliklerini bilerek, her yaş döneminin ruhsal/duygusal/zihinsel gelişim aşamalarını öğrenerek, hangi yaşta neler yapıp neler yapamayacağını bilerek sorumluluk yüklemektir. Anneler genelde çocukla uzun zaman geçirdikleri için, çocuklarının hangi konularda başarılı/başarısız, hangi yaş döneminde hangi konuda yetenekli gibi durumları biliyor. Sizin de mümkün olduğunca çocuğunuzla zaman geçirmeniz gerekli ki onu tanıyasınız. Tanımadığınız, zaaflarını bilmediğiniz, hayallerinden haberdar olmadığınız evladınıza rota çizemezsiniz. Onun ufkunu genişletebilmeniz için ortak bir ufuk belirlemelisiniz.
4. Çocuğunuzun yaşından büyük davranışlar beklemeyin. Çocuğunuzu iyi yetiştirmek istiyorsanız onunla iyi ilişkiler kurun. Konuşun onunla, sohbet edin. Yakın arkadaşlarınızla sohbet ettiğiniz gibi.
5. Çocuğunuzla yapacağınız konuşmalara dikkat edin. Hep onun yaramazlıkları, onun ilerde ne yapması gerektiği, onun hataları üzerine konuştuğunuz fark edersiniz bilin ki yanlış yoldasınız. Arada iyi şeylerden bahsetmek lazım. Hatta genelde iyi ilişki içinde sohbetler edip, aralara önemli tecrübeleri aktarmak lazım. Böylece doğalın içinde yol gösterici olursunuz.
6. Çocuğunuzun duygularını değil davranışlarını kısıtlayın. Yani her durumda benzer tepkiler vererek istikrarlı davranın. Böylece onun duygularıyla değil davranışlarıyla sıkıntınız olduğunu anlamasını sağlayın. “Oğlum… hepimiz sinirlenebiliriz. Ama gerçek güç, karşındakinin suratına yumruk atmakta değil, öfkeli olduğunu anlayıp, kendine ve karşındakine zarar vermeden bu sorunu çözmektir. Yoksa herkes yumruk atar! Güçlü insanlar konuşarak ve aklıyla çözer!” gibi cümlelerinizle yol gösterici olun. Böylece duygularımızın olduğunu, onları kabul ettiğimizi; fakat duygularımızla değil aklımızla hareket etmemiz gerektiğini öğretmiş olursunuz.
7. Çocuklarınızla birlikte belgesel izleyin! Çok etkili bir yöntem biliyor musunuz? Çocuklar hayvanları, doğayı, uzayı sevmeyi öğrenir. Bununla birlikte insan canlısı ve dünyadaki canlılar bazı ortak özelliklerle yaratılmıştır. Çocuğunuza şunu şöyle yap bunu böyle yap demek yerine, belgesellerde gördüğünüz ilginç bilgiler üzerinden anlatım yapabilirsiniz. “Oo gördün mü, aslan geride kaldı, aç kaldı… hayat da böyle, atik olmak gerekir, tembellik yapmayacaksın demek ki ” gibi anlatımlar yapın.
8. En önemlisi şartlar ne olursa olsun, işler düz gider işler ters gider, çocuğunuzla olan diyalogunuz konusunda pes etmeyin. İşlere endeksli, bazen bulutlu bazen güneşli bir ilişki kurmayın! Ha insansınız nihayetinde tabii olarak bazı zamanlar canınız sıkkın olabilir. Bu gibi günlerde yoğun olduğunuzu, ama ileriki günlerde telafi yapacağınızı söyleyin.
Çocuklar büyüyor. İşler iyi gidiyor, onlar büyüyor! İşler kötü gidiyor, onlar büyüyor!
Her şeyi düzeltebiliyoruz veya hiçbir şeyi düzeltemiyoruz! Ne fark eder ki, onlar büyümeye devam ediyor!
Bence onlarla zaman geçirin. Kadın milletinin ev temizliği bitmediği gibi siz babaların da iş ve koşturmaca derdi bitmeyecek! Ama çocuklar büyümeye devam edecek.
Cici babalar bilir, en değerli yatırım evladınızla oluşturacağız gönül bağıdır… gerisi sadece hikaye…
Sevgiler…

Mehtap Kayaoğlu

Papatya isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla