Tekil Mesaj gösterimi
Alt 10.07.2013, 13:16   #22 (permalink)
Jaqen
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

SONUÇ VE ÖNERİLER
Peki ne yapmalı? Sadece araştırmak incelemek ve konuşmak yeterli mi? Elbette değil... Şimdiye dek pek çok ülkede yapılan araştırmalar televizyonun çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini kanıtladığına göre artık önlemler alınması için harekete geçme zamanı gelmiştir..

Harekete geçerken de çözüm önerilerinin doğru saptanması kadar bunların doğru adrese ifade edilmesi de önem taşımaktadır. Örneğin çözümü salt devletten beklemek kadar tek başına televizyon kanallarından beklemek de yanlıştır.

Şu anda televizyonu çocukların hayatından baskı yoluyla çıkartamayacağımıza göre yapılabilecek şeyler bellidir. Aileler ve sivil toplum örgütleri bu konuda en başta gelen doğru adreslerdir. Ben burada önce ailelerin beklentilerini ve yapabileceklerini daha sonra da sivil toplum örgütlerinin yapabileceklerini en son da genel olarak birkaç öneriyle çalışmamı bitirmek istiyorum.

Ana babaların televizyon programlarının içeriği ile ilgili istekleri şunlar:
1.Televizyonda gösterilen vurdulu kırdılı şiddet içeren filmlerin ya da reality-showların yayından kaldırılması ya da geç saatlerde yayına konması.
2.Özellikle haberlerde şiddet içeren ve üzücü görüntülerin yer almaması ve defalarca üstü bantlı olsa da gösterilmemesi.
3.Çocuklara duygu ve davranışlarıyla örnek olabilecek çocuk oyuncu ya da oyuncuların rol aldığı yerli dizi filmlerin gösterilmesi.
4.Televizyonda çocuk programlarının ve çizgi filmlerin çeşidi ve süresinin arttırılması ve bu filmlerin arka arkaya değil de aralıklarla gösterilmesi.
5.Türk kültüründe yer etmiş halk tiplemelerinin çocuk programlarında daha çok yer alıp çocuklara tanıtılması.
6.Çocuk dizileri ve çocuk programlarında argo sözcüklerin kullanılmaması.
7.Özellikle çocuk yuvalarına giden çocuklar düşünülerek çocuklara yönelik programların akşam 19.00 ile 21.00 arasında gösterilmesi.
8.Türk televizyon kanalları arasında sadece çdcuklara yönelik ve çocukların sunduğu bir kanalın yer alması (Başal1999).

Çocuklara yönelik programlar hazırlanırken program yapımcıları tarafından çocukların özellikleri dikkate alınmalı ve gelişimin en hızlı olduğu okul öncesi dönemde onların dış uyarılardan çok fazla etkilenebilecekleri düşünülmelidir.

Ailelere düşen öncelikle çocuğu televizyon karşısında yalnız ve savunmasız bir biçimde bırakmamak mümkün olduğunca birlikte izlemek. Konuşarakanlatarak ve paylaşarak. Sonra da çocukları okumaya sevketmek ve televizyon izlemelerine belli ölçülerde sınırlandırmalar getirmek.

Sivil toplum örgütleri birlikte hareket ederek en azından başlangıç olarak çocuklara yönelik tüm programlarda yer alan şiddet unsurlarının kaldırılmasını sağlamaları gerekmektedir. Şiddet ya da çocuklara zararlı olduğu düşünülen unsurların yer aldığı programlarda kodlama sistemi uygulanabilir.

Salt çocukların değil yetişkin bireylerin de okuma alışkanlıklarının ve bunun uzantısında sağlanacak olan yetilerin kazandırılması gerekir. Yine bu çerçevede televizyonda izlenen görüntülerin anlamlarının okunması ve yorumlanması eğitimi verilmelidir. Başta yetişkin bireyler olmak üzere görüntülerin okunması ve yorumlanması öğrenildiği takdirde izleyiciler televizyon karşısında savunmasız ve bilinçsiz bir durumda olmaktan kurtulacakları için uğranılacak zarar ya da olumsuz etkilenmeler sıfırlanamasa da minimuma inecektir.

Postman ve Powers izleyicinin kendini savunabilmesi için hazırlıklı bir kafaya ve birbirini bütünleyen bir değer sistemine sahip olması gerektiğini belirtirler (Postman ve Powers1996;83-102). Buna kavuşmanın yolu ise insanların okuma alışkanlığını kazanması düşünme tartışma ve yargılama yetisine kavuşması ve herkesin yararlı birer hobi edinmesinden geçmektedir.

Belki kat edilmesi gereken yol çok fazla... Ama istersek yapabiliriz....


Konu Laura tarafından (10.07.2013 Saat 14:48 ) değiştirilmiştir.
Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla