Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17.07.2013, 11:50   #4 (permalink)
Jaqen
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Edebiyat Sözlüğü

DANDİZM
Yapmacık üslup Bu üslup sanatçıların taklit edilmemek amacıyla kullandıkları üsluptur


DARAYAK
Âşık edebiyatında kafiye olma olasılığı düşük sözcükler Âşıkın karşılaşma ya da atışma sırasında en azından dört ayak kafiye bulması gerekir Diğer âşık da aynı ayakta dört sözcük söylemek zorundadır Darayak bu durumda işe yarar Darkapı olarak da adlandırılır


DARB-I MESEL
Meydana gelen bir durumu olayı bir örnekle anlatmakta kullanılan kalıplaşmış anlamlı sözlerDurûb-ı emsâl diye de bilinir


DEKANLIK
Edebiyatı soysuzlaştırdıkları öne sürülen sanatçı ya da akımlara verilen isim Örneğin Ahmet Mithat EfendiEdebiyat-ı Cedide şairlerini gülünç göstermek için onlara dekanlar demiştir


DELÂLET
Söz ile anlam arasındaki bağlantı Bir sözcüğün okunduğu ya da söylendiği zaman beyinde canlandırdığı anlam İki başlıkta incelenir:
Sözle alakalı olmayan delâlet (gayr-i lafzi delâlet): Bu da ikiye ayrılır:
Delâlet-i vaz’iyye: Sözcükle anlamı arasında sözle ilgili olmayan çağrışıma dayalı bir bağlantı vardırŞemsiyenin yağmuru anımsatması gibi
Delâlet-i akliye: Parçanın bütünü eserin yayıncısını kainatın Allah’ı anımsatması gibi
Sözle alakalı delâlet (Lafz-ı delâlet): Bu da üçe ayrılır:
Delâlet-i mutabıkiye (Uygunluk): Sözün ifade ettiği şeyin bütününü ifade etmesi Örneğin ev denince bütün odalarının akla gelmesi gibi
Delâlet-i tazammuniye: Sözün ifade ettiği şeyin bir bölümünü ifade etmesi Musluktan çeşmeevden oda gibi
Delâlet-i iltizamiye: Sözün kendi anlamı için gerekli olan bir başka anlamda kullanılması Eli açıkgönlü geniş ağzı sıkı gibi


DEVR ya da DEVİR
Tasavvufa göre yaratılış (madde) ve sona eriş (mead) arasındaki safhaları anlatan sistemTasavvufçular bu sistemi bir daireye benzettiği için bu ismi aldı


DEVRİYE
Tasavvuf edebiyatında devr konusunu işleyen şiirler


DEYİM
Çoklukla gerçek anlamlarının dışında bir anlam taşıyan kalıplaşmış sözler En az iki sözcükle kurulurKısa ve özlü anlatım aracıdır Teşbih istiare mecaz ve kinaye unsurlarıyla bir olayı tanımlar ya da ifade eder "Ağır başlı""Dostlar alışverişte görsün" gibi


DEYİŞ
Türk halk edebiyatında hece vezniyle söylenen şiirler Türkü destan koçaklama güzellemetaşlama nefeskoşma tekerleme türlerinin hepsine deyiş adı verilir "Deme" sözcüğü de kullanılır


DEYİŞME
Halk edebiyatında âşıkların karşılıklı şiir söylemesi Atışma da denir En az iki âşık kendi kendilerine ya da bilirkişiler ve dinleyiciler karşısında belli kurallar çerçevesinde şiir yarışı yaparlar Birbirlerini denerler ustalıklarıyla öne çıkmaya çalışırlar Deyişme şu sırayla yapılır:
Merhabalaşma giriş bölümüdür Âşıklar birbirlerini ve dinleyicileri "Hoşgeldiniz" "Sefa geldiniz""Merhaba" gibi sözcüklerle rediflerine bağlanan kafiyelerle dörtlükler kurarak selamlar
İkinci bölümde âşıklar kendi ustalarının şiirlerinden örnekler söyler
Tekerleme bölümü denilen üçüncü bölüm asıl deyişme bölümüdür Ev sahibi ya da yaşlı bir kişi düz ya da geniş ayakla deyişmeyi açar Âşıklar konu ve bend sınırlaması olmaksızın verilen oyun üzerinden deyişmeye başlar Âşıklar asıl ustalıklarını ve sanatçılıklarını burada göstermeye çalışırİlk ayak bitince diğer âşık yeni bir ayak açar Deyişme sürdükçe ayaklar darayak halini alır Deyişme karşılıklı soru-yanıt şekline döner Âşıklar böylece birbirlerinin bilgi ve sanatlarını ölçer Bir şekilde karşısındakini söz söylemez haline getiren âşık deyişmeyi kazanır
Söz söyleyememe durumuna "lebdeğmez" denir Deyişmenin sonunda da âşıklar birbirlerini rahatlatmak gönül almak için karşılıklı koşmalar söyler Birbirlerini överek hoşgörü örneğiyle deyişmeyi bitirirler Örneğin âşık Şenlik ile âşık Feryadî’nin deyişmesi:


Şenlik:
Şöhretin vezir payında
Rütbesiyle şana layık
Oturuşun o duruşun
Hem sultana hana layık


Feryadî:
Sefa geldin gözüm üzre
Olsam mihmana layık
Şeyhülislam sadrazam
Doğru Al’Osman’a layık


Şenlik:
Seninle oldum taaşşuk
Gözlerime geldi ışık
Duymadım sen kime aşık
Dillerin Kur’an’a layık


Feryadî:
Bu düşkün gönlüm açarsın
Selim Sırat’ı geçersin
Kevser ırmaktan içersin
Olasan cihana layık


Şenlik:
Kul şenliği eder hürmet
Rikabın kıldım ziyaret
Sana nasip olsun cennet
Huriye gılmana layık


Feryadî:
Sefil Feryadî göresen
Meram maksûda eresen
Sancak altında durusan
Habîb-i Rahman’a layık


DİBÂCE
Çoklukla mensur bazen de mazmun eserlerin başında yer alan ve eserin yazılış nedeni ile içeriğini açıklayan başlangıç kısmı Önsöz mukaddime medhal sözbaşı başlarken birkaç söz gibi sözcükler de dibâce karşılığıdır


DİPNOT
Yazarın yararlandığı kaynakları ve alıntıları metnin geçtiği yerlerde belirtmesi


DİYALOG
İki kişinin karşılıklı konuşmasını tanımlayan Yunanca sözcük Roman hikaye tiyatro gibi türlerde kahramanların karşılıklı konuşmalarının olduğu gibi yazılmasını ifade eder En çok dram türünde görülür ve üsluba canlılık katar Devrik cümleler kullanmaya elverişlidir Örneğin Eflatun’un diyalogları ünlüdür


DÖRTLEME
Halk edebiyatımızda dört dizelik kıtalardan meydana gelen nazım şekillerinin genel adı


DÖŞEME
Türk halk hikayelerinin başında geçen seçili sözler Ayaklı saya da denir Arapça mukkaddime ve medhal Farsça dibâce’nin karşılığıdır Döşeme başlama adlı girişle başlar Sonra duruma göre yalan veya tanrı yaratılış üzerine bir destan bir yurt veya savaş destanı söylenir Ardından asıl esere ya da anlatıma geçilir


DRAMATİK
Sahnede canlandırılmak üzere yazılmış eserlerin ortak adı


DURAK
Hece vezniyle yazılmış şiirlerde dizelerin belli bölümlere ayrıldığı yerler Durakta sözcükler bölünmez kulağa uyumlu gelen söz öbekleri oluşturulur


DÜBEYT
İki beyit anlamındadır Divan edebiyatındaki rubai türünü belirtmek için kullanılır



Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla