Konu: Edebi Metin
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17.07.2013, 12:05   #1 (permalink)
Jaqen
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Edebi Metin

Edebi Metin

Metinlerden bir kısmı öğretmek bilgilendirmek bir kısmı da sanatsal zevk uyandırmak için yazılır Bu bakış açısıyla şu iki metni değerlendirelim:

3765 km2 alanı ile Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü oluşum açısından tektonik ve volkanik bir set gölüdür Deniz seviyesinden yüksekliği 1700 metredir derinliği 100 metreyi aşmaktadır Van Gölü üzerinde TatvanVan arasında feribot seferleri yapılmaktadır Göçmen kuşların önemli ya 5 sam alanlarından olan sodalı Van Gölü'nde inci kefali olarak bilinen bir balık türü de yaşamaktadır

Turna katarları geçiyordu gölün üstünden gölgeleri maviye dönüşerek Van Gölü günün her anında bir renk cümbüşünde yunup arınıyordu Bir bakmışsın göl bir anda som turuncuya kesmiş Bir bakmışsın gölün ucundan bir mor şimşeği girmişbütün gölü som mora boyayarak öteki ucundan çıkmış ak köpüklü dalgalarla bütün gölü süsleyerek

Görüldüğü gibi her iki metnin konusu da Van Gölü'dür İki metin de birbirine anlam ve biçimce sıkı sıkıya bağlı cümlelerden oluşmuştur Fakat bu metinlerin iletileri birbirinden farklıdır İlk metin öğreticilik amacıyla yazılmış bu anlamda sözcükler ilk anlamlarıyla kullanılmış kanıtlanabilir (nesnel) yargılar verilmiştir İkinci metin ise gerçek dünyadan esinlenerek oluşturulmuş sanatsal bir dünyadan yani kurmacadan izler taşır Çünkü bu metinde sözcükler ilk anlamlarından uzaklaşarak yan ve mecaz anlamlarda kullanılmış insan dışındaki varlıklara insansı özellikler verilmiş sözcüklerin çağrışım güçlerinden yararlanılarak düşsel bir ortam oluşturulmuştur Başka bir kişi Van Gölü ile ilgili olarak aynı şeyleri dile getirmeyebilir Yani bu metin kişisel bakış açısını yansıtan öznel yargılarla meydana getirilmiştir İkinci metinle ilgili olarak saydığımız bu özellikler aynı zamanda edebi metinlerin de genel özellikleridir Edebi metinlerde kullanılan dil her ne kadar genel özellikler taşısa halkın büyük çoğunluğu tarafından ilk anlamlarıyla kullanılan sözcüklerden oluşan bir dil olsa da aslında her başarılı edebi metinde adeta yeniden yaratılan bir dil kullanılır
Edebiyatçı sözcükleri dilin genel kullanımındaki anlamlarından uzaklaştırır dış dünyadan aldığı gerçekliği kendi iç dünyasıbirikimi duygu ve düşünceleriyle yeniden oluşturur Onun yazdığı metin her ne kadar bu dünyayı anlatsa da aslında bir kurmacadır Onun amacı öğretmek değil; sezdirmek hissettirmek çağrıştırmaktır Böyle olduğu için de her edebi metinherkeste farklı çağrışımlar uyandırabilir herkese ayrı şeyler hissettirebilir Hatta aynı metni farklı zamanlarda okuyan bir kişi o metinden ayrı ayrı tatlar alabilir Metni oluşturan sözcükler yeni anlamlar kazanabilir okuyucunun hayal dünyasında Bunda en önemli pay hiç kuşkusuz bağlam yani okuyucunun o metni okuduğu zamandaki durumudur Bu durum yaş o anki ekonomik durum sosyal ve psikolojik şartlar gibi değişkenlere bağlı olarak değiştikçe okuyucunun metinle ilişki durumu (bağlam) da değişecektir Örneğin Cahit Sıtkı Tarancf nın Otuz Beş Yaş adlı şiirini yirmi otuz beş ve yetmiş yaşında okuyan bir kişinin o şiirden alacağı tatlar o şiiri okuduğunda hissedecekleri de farklı olacaktır
İnsanoğlu çağlar boyunca kendini ve doğayı ya anlatarak ya göstererek ya da coşku ile dile getirerek ifade etmiş; bu ifade edişte de edebi metinleri kullanmıştır Edebi metinlerde bu anlatım tarzlarının kullanılmasına bağlı olarak çeşitli edebi türler ortaya çıkmıştır Anlatma ile destandan modern romana kadar oluşan metinler gösterme ile ilk tiyatro denemelerinden günümüze kadar gerçekleşen tiyatro metinleri coşku ile dile getirme ile de her türlü şiir ortaya konmuştur



Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla