Zor Bir Gece
Sevdiğinden uzak olmanın acısını tadanlar bilir. İçin için sızlar göğüs kafesi. Sığmayan bir şeyler vardır. Birkaç damla gözyaşıyla geçici bir rahatlama sağlansa da kısa bir süre sonra acı yeniden hissedilir...
Yetinmeme telaşı vardır. Ne sesini duymak ne de yazdıklarını okumak hafifletmez özlemi. Ateşi ne denli kısarsanız kısın, fokur fokur kaynayan bir tencere gibidir yüreğiniz. Sıçrayan damlalar yakar, kavurur değdiği yeri....
Uzak olmak dayanılmazdır. İlle de geceleri... Dünya sessizliğe bürününce, kendi çığlıklarınızla baş başa kalırsınız. Tıkasanız da kulaklarınızı, gözleriniz duyar her fısıltıyı. Yapılan yanlışların, eksik kalanların muhasebesiyle başbaşasınız. Karışıktır hesap...
Anılar gülümsetir buruk buruk. Üç, beş derken birden sarsılarak ağlamaya başlarsınız. Yaşananların hatırası karşısında zavallısınız artık. Geri gelecek hiçbir saniyesi yoktur hayatın. Burnunuzu çeker, silersiniz yaşları yanaklarınızdan...
Yağmurun gök gürültüsüne karışan isyanı gibidir koşturmanız. Kah geçen ay bugüne, kah yirmi yıl öncesine zıplarsınız. Her geçişe yüzlerce anı sığıştırırsınız. Unutulan olmasın diye hafızaya kaydetmeyi yenilersiniz...
Zor bir gece...
Her şeye rağmen sızılıp kalınacak koltukta ve ezan sesiyle uyanılacak. İbadetin en ferahlatanına sığınılacak ve geri uyunulacak tekrar. Korna sesleri kendine getirecek uyku mahmurluğundan. Kahvaltı, yemek, alışveriş, hır gür akşam olacak...
Karanlıkları sever yalnızlıklar... Her gece rutine bağlanmışçasına yaranız kanarken, siz fotoğraflardan medet umarsınız. Geçmişe uzayan yolculuğa çıkar zihniniz. O karelerde saklı mutluluklar bir kez daha ağlatır...
YASEMİN OĞLUNDAN AYRI