Tecrübeli Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Türkçe argo terimler sözlüğü Türkçe Argo Terimler Sözlüğü A abondone: pes etmek abanmak: birine yük olarak onun sırtından geçinmeye bakmak abtestini vermek: azarlamak afi: gösteriş afi kesmek: gösteriş yapmak aftos: metres, oynaş aklına tükürmek: birinin düşüncesini beğenmemek akmak: çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak alabandayı yemek: adamakıllı azarlamak alarga: uzaktan,açıktan alarga etmek: geri çekilmek, uzaklaşmak alay geçmek: alay etmek alengirli: gösterişli, yakışıklı anam avradım olsun: birini kesin olarak inandırmak için söylenen söz anam babam: teklifsiz bir seslenme ananın örekesi: saçma bir söze karşı verilen karşılık anasının gözü: çok kurnaz, çok açıkgöz anafordan: yolsuz veya emeksiz olarak anaforcu: yolsuz veya emeksiz kazanç peşinde olan anaforlamak: yolsuz veya emeksiz kazanç elde etmek anahtarcı: kapı, kasa gibi yerlere anahtar uydurarak hırsızlık yapan kimse andaval: aptal, ahmak,beceriksiz andavallı: görgüsüz, beceriksiz anlamak: sahip olmayı istemek anzarot: rakı aparmak: gizlice çalmak apiko: hazır, tetik arakçı: hırsız armut: fazla aptal, budala asıntı: sırnaşan, tebelleş olan kimse asıntı olmak: sırnaşmak, tebelleş olmak aşıramento: çalma, aşırma aşmak: görünmeden kaçmak aşna fişne: gizli dost atmak: 1. bilmeden, kestirerek söylemek
2. yalan veya abartılı söz söylemek
3. söylemek atma Recep, din kardeşiyiz: söylediklerin hep yalan, farkındayız aval: saflığı sersemlik derecesine varan kimse aval aval: aptal bir biçimde, aptal aptal avanta: bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç avantacı: çıkarcı, beleşçi, bedavacı avurtlu: çalım satan, yüksekten atan ayarlamak: kandırmak ayazda kalmak: boş yere beklemek ayna: iyi bir durumda, yolunda aynalı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel aynasız: hoşa gitmeyen, kötü, yakışıksız, çirkin, ters, biçimsiz ayran ağızlı: aptal, budala, sersem ayvayı yemek: kötü duruma düşmek, işi bozulmak B Babaçko : güçlü ve gösterişli,iri yarı kadın Babalanmak : diklenmek,kabadayıca davranmak Bal kabağı : aptal,beyinsiz Balta olma : direnerek birşey istemek,asılmak,musallat olmak Bamya tarlası :mezarlık Bas git : çekil,yürü git,defol Bayılmak : vermek,ödemek Bayramlık ağzını açmak : kaba konuşmak,küfretmek Becermek : 1.ırzına geçmek,kirletmek 2.birisini öldürmek Beleş : karşılıksız,emeksiz,parasız elde edilen Bıçkın :kabadayı Bilezik :kelepçe Bitirim : 1.çok hoşa giden kimse,yer 2.kahve,kumarhane 3.yaman,zeki,çok beğenilen Bitirmiş : bilgili,açıkgöz Bitmek : 1.çok sevmek,bayılmak,beğemek 2.beklenmedik bir anda ortaya çıkmak Boğuntu : bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi Bozuk çalmak : canı sıkılmış,yüzü asılmış olmak Bozum havası : utangaçlık,mahcupluk Bozum olmak : utanmak,utanacak duruma düşmek Bözük : yüreklilik,cesaret C caddeyi tutmak : korkulu bir durumda başını alıp gitmek,uzaklaşmak caka : gösteriş,çalım,kabadayılık,fiyaka caka satmak : gösteriş yapmak,çalım satmak camekan : gözlük canına ezan okumak : bir kimsenin hakkından gelmek canını cehenneme göndermek : öldürmek cart kaba kağıt : yüksekten atana karşı söylenen söz carta : yellenme cartayı çekmek : ölmek cavalacoz : değersiz,önemsiz,derme çatma cavlamak : ölmek cebellezi : hakkı olmayan bir şeyi cebine koyma,sahip çıkma cebellezi etmek : cebine koymak cızlam : kaçma,savuşma cızlamı çekmek : kaçmak,savuşup gitmek cicoz : hiç yok cicozlamak : kaçamak,uzaklaşmak cilalamak : neşesini arttırmak cins : garip,tuhaf Ç çaça : sokak kadını çakal : kurnaz,yalancı,düzenci,aşağılık kimse çakmak : 1.kabul edilmeyecek birşeyi kurnazlıkla kabul ettirmek 2.içki içmek çakar almaz : işe yaramayacak durumda olan çarık : para cüzdanı çarkına etmek : birine büyük kötülük yapmak çekmek : içki içmek çeyrek : alman markı çıkmak : vermeye katlanmak çıngar : kavga,gürültü çifte dikiş : bir sınıfta iki yıl okuma çuvallamak : başaramamak D dalga : 1.gizli iş,dalavere 2.dalgınlık 3.geçici sevgili dalgaya gelmek : yanılmak,dalgınlıkla unutmak dalgaya getirmek : birinin dalgınlığından yararlanmak dalgıç : birinden habersiz birşeyi almakhuyunda olan kimse dam : tutuk evi damlamak : biryere çağrılmadan birdenbire gitmek dava : sevgili davul tozu : gerçekleşmesi imkansız olan durumlar için kullanulan söz dehlemek : kovmak delik : cezaevi demirhindi : pinti,hasis deve olmak : kaybolmak dik alası : genellikle hoş karşılanmayan birşeyin aşırılığını anlatır dikiz : bakma,gözetleme dikizlemek : sezdirmeden bakmak,gözetlemek dinine yandığım : öfk,kızgınlık gibi duyguları belirtmek için kullanılan ilenme sözü diskur çekmek : nutuk verir gibi konuşmak dolma : yaln hile,dalavere dolma yutmak : kanıp aldanmak dubara : oyun,düzen dubaracı : oyunla,düzenle iş gören,düzenci duman : 1.kötü,yaman 2.esrar duman attırmak : kötü duruma düşürmek,geride bırakma,birini yıldırma duman etmek : dağıtmak,bozmak,yoketmek duman olmak : işi,durumu berbet olmak dut gibi olmak : çok sarhoş olmak,utanmak,mahçup olmak düdük : akılsız,boş kafalı düdük makarnası : aptal,anlayışsız düdüklemek : cinsel ilişkide bulunmak,aldatmak,kandırmak dükkan : kumarhane dümen : dalavere,hile dümen kullanmak : bir işi kurnazca yönetmek dümen yapmak : dalavere,hile ile birini kandırmak,aldatmaya çalışmak dümeni kırmak : çekip gitmek,uzaklaşmak,kaçmak dümenci : 1.en geride olan,sonuncu,en tembel 2.dalavereci,hileci,düzenbaz dümencilik : 1.en geride olama durumu,sonuncu olma durumu 2.dalaverecilik,hilecilik,düzenbazlık
__________________ Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız. |