Konu: Paradigma
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24.11.2013, 01:18   #1 (permalink)
Neria
Bağımlı Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Paradigma

Paradigma

Bilimadamları topluluğunun bilimsel sorunlara nasıl yaklaşacağını belirleyen, bilimsel araştırmanın yolunu yordamım gösteren, içinde iş görenleriyle birlikte bütün bir bilimin bakışaçısını yönlendiren kalıplaşmış örnekçe dizisi; bir bilim dalının tüm çalışanlarından bütünüyle bağlı kalmasını istediği, evrensel olarak kabul edilmiş bilimsel başarıların sınırlarını en ince ayrıntısına dek çizdiği kavramsal ile kuramsal çerçeve.

“Terimi felsefede, özellikle de bilim felsefesinde, olguculuk sonrası bilim felsefesinin önde gelen düşünürlerinden Thomas Kuhn’un olgucu bilim anlayışına yönelttiği eleştirilerle birlikte yer edinmiştir. Thomas Kuhn son dönem bilim felsefesine damgasını vuran Bilimsel Devrimlerin Yapısı (The Structure of Scıentific Revolutions, 1962) adlı yapıtında, olgucu bilim anlayışının “bilim, yapılan yeni buluşlarla, bulgulanan yeni gerçeklerle, ortaya atılan yeni varsayımlarla ‘birikimli’ (kümülatif) bir etkinlik olarak ilerlemektedir” yollu görüşüne karşı, bilimsel ilerlemenin birikimli bir yapıda olmayıp tam tersine devrimci kesintilerle, kökten kopmalarla kendisini gösteren “paradigmatik” bir yapıda olduğunu bilim tarihinden verdiği örneklerle destekleyerek kanıtlamıştır.

Kuhn henüz emeklemekte olan bilimsel alanların genellikle rekabet halindeki okullar arasında yaşanan çatışmalarla ayırt edildiklerinin ve doğmakta olan alanın uygulayıcıları arasında hiçbir konuda tam bir oydaşımın söz konusu olmadığının altını koyuca çizer. Bu rekabet ortamı nihayet bir uygulayıcı öbeği değme bir araştırma sorununa örnek bir çözüm getirdiğinde sona erer. Bu örnek çözümler diğer okulların üyeleri için de daha önce eşine rastlanmamış ölçüde çekicidirler ve artlarında ilerideki bilimsel araştırmalar için çözülmek üzere yeterince ilginç soru(n)lar bırakacak denli açık uçludurlar. Kuhn araştırmayı kesin bir biçimde yönlendirmeye yarayan bu örnek çozümleri evrensel olarak onaylanmış bu bilimsel başarılar kümesini “paradigma” diye adlandırır. Paradigma, egemen olduğu “olağan bilim” dönemi boyunca araştırmayı yönetir ve bilimadamları topluluğunun yöntemlerini, araştırma alanlarını ve çözüm ölçütlerini biçimlendirir. Ancak sorun çözme aracılığıyla verili paradigmanın saflaştırılması, keskinleştirilmesi ve geliştirilmesi sırasında karşılaşılan “aykırılık”ların (“anomali” lerin) gitgide birikmesi bilimadamları topluluğunu ister istemez “olağandışı bilim” evresine, “bunalım” durumuna sürükler. Olağandışı bilim döneminde egemen paradigmanın ve rakiplerinin temel ilkeleri tartışmaya açılarak, sorun çözme işlemi yeni bir paradigma egemenliğini kurana dek askıya alınır. Eğer olağandışı bilim evresinde yürütülen bu tartışma bilimsel topluluk tarafından kabul edilen yeni bir paradigma ortaya koyarsa, bu yeni paradigma yeni bir olağan bilim do nemine yol açacağından ötürü bilimsel bir devrim gerçekleşmiş olur. Bilimsel bir devrimde önceleri kabul görmüş bir paradigma yeni bir tanesi adına yadsınır.

Kuhn’a göre bu durumda eski paradigma ile devrim sonucunda ortaya çıkan yeni paradigmanın karşılaştırılabileceği paradigma dışı bir ölçüt bulunmamaktadır. Yeni paradigma sorun tabanının, çözüm zemininin başkalaşımım ve temel bilimsel kavramların değişimini beraberinde getirdiğinden birbirini izleyen paradigmalar aynı terimleri ve kavramları kullansalar da bu terimler ve kavramlar (örneğin Newton kuramındaki kütle ile Einstein kuramındaki kütle) öylesine farklıdırlar ki ne karşılaştırılabilirler ne de ölçüştürülebilirler.

Kimi bilim felsefecileri Kuhn’un kullandığı biçimiyle paradigma kavramının yeterince açık olmadığını öne sürerek Kuhncu paradigma anlayışına çeşitli eleştiriler yöneltmişlerdir. Kuhn bu eleştirilere Bilimsel Devrimlerin Yapası’ndan on beş yıl sonra yayımladığı, bilim tarihi ile bilim felsefesi üzerine makalelerini içeren Asal Gerilim. Bilimsel Gelenek Değişim Üzerine Seçilmiş İncelemeler’deki (The Essential Tension. Selected Studies in Scientific Tradition and Change, 1977)“Paradigmalar Üzerine İkinci Düşünce ler” (“Second Thoughts on Paradigms) adlı makalesinde yanıt vermiş; bu yazısında paradigma kavramını özellikle kuram seçimleri sırasında daha bir fark edilir olan tutarlılık, verimlilik, yalınlık, kesinlik gibi bilimsel değerlerle ilişkilendirmiştir.

__________________
.


Neria isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla