Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01.12.2013, 21:30   #6 (permalink)
Devturk
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkçe İsimler

(E) HARFİYLE BAŞLAYAN TÜRKÇE İSİMLER
EBİN: Evin) Tane, öz

EBİNÇ: Refah, huzur

EBİRİ: Erim, erdem, fazilet

EBREK: Dayanıklı, sebatkar

EBREN: 1- Evren, kainat 2- Felek, talih

EBRET: Ayrılım, ihtilaf

EBRÜK: Dayanıklı, sebatkar

ECE: (Eçe)

ECEVİT: 1- Çalışkan ,, aktif 2- haşarı, yaramaz

EÇE: 1- Dahi, çok akıllı, çok zeki 2- Saygıdeğer, görgülü hanım

EÇİNE: Doğru sözlü, sözüne güvenilir

EDE: (Edi, Ata) Atalık, hatırı sayılan, sözü dinlenen kişi

EDERKON: birl. Ede/Kon (Konmaktan can, ruh)

EDGÜ: 1- İyi, güzel, hoş 2- Adil, adaletli 3- Eğitmen, öğretmen

EDGÜDİ: 1- Eğitici, öğretici 2- İyi, ala

EDİ: Eda, ata, saygıdeğer ulu kişi

EDİGE: 1- İyi, iyi kalpli 2- öğretmen

EDİK: Kısa konçlu çizme

EDİL: (İdil,etil, atil) iyilik, güzellik

EDİZ: 1- Kıymet, kıymetli 2- Yüksek, Yükselmiş

EGE: (Eke,Öke)1- Dahi, çok akıllı 2- Egemen, sahip 3- Bakıcı, eğitici

EGEMEN: 1- Hakim, sahip, kendinden başkasını dinlemeyen, buyrukçu 2- bilge kişi,
dahi

3- ağa, ağabey

EGİT: Göz değmesi ve nazara karşı göz kenarlarına sürülen bir ot

EĞBER: Eğri, eğrilmiş

EĞİLMEZ: Gururlu, mağrur, dik başlı

EĞİN: Eğirilmiş

EĞİR: 1- Sarış, çeviriş, kuşatma 2- bükme, kıvırma

EĞNEZ: Narin, zayıf, ince

EĞREK: Sık, bol

EĞRİ: Eğik, bükük mec. Saygılı, alçak gönüllü

EĞRİM: Pınar, göze, küçük çağlayan

EKE:1- Dahi, çok akıllı 2- Sahip, egemen 3- bakıcı, eğitici

EKEÇ: Cana yakın ve çekici kız

EKELİK: Deha, kıymet

EKİM: 1- Ekin ekme eylemi 2- Yarım, ziraat

EKİN: 1- Mahsul, tarla ürünü 2- tarlaya ekilip olması beklenen her türlü bitki

EKİNCİ: 1-İkinci (erkek, ya da kız) 2- Rençber, çiftçi

EKSÜK: Azlık, yokluk, yoksulluk

EKŞİ: Eksi,eksik, azlık, yokluk

EL: 1- İl, Ülke, Memleket 2- İlgi, bağlantı 3- Barış, Sukunet 4- Kolun, bilekten
aşağısı

ELA: (Ala) Renkli alacalı

ELBAN: (İlban) Devletçi, devletine bağlı, sadık

ELBİR: birl. El/Bir mec. Elbirliği, işbirliği, imece

ELCEK: 1- Ekin biçme aracı 2- Munis, sessiz

ELÇİK: Eldiven

ELÇİ: 1- Devletine bağlı, devletçi 2- Devleti adına aracılık eden, haberci,
temsilci

ELÇİM: Demet, tutam

ELÇİN: 1- Demet, bağ, buket 2- Ekin biçerken kullanılan bir alet 3- Devlet
görevlisi, devletine bağlı

ELDEK: 1- basiret, kabiliyet, eylem gücü 2- Yedek, elde bulunan

ELDEM: 1-Alışkın, yetişkin 2- Sevimli, cana yakın 3- evcil koyun

ELDÜZ: birl. El/Düz Yurtsever

ELEZ: (Eliz)Arı,duru, temiz, munis, uyumlu

Yakut destanlarında bekaret tanrıçası (Ulu Tuyun’un kızı)

ELGAY: Yurtsever

ELGİN: 1- Konuk, öncelik verilen kişi 2- Gurbetçi, yurdundan uzak

ELGÖRMÜŞ: Gezgin, seyyah

ELGÜN: Halk, avam, halktan kişi

ELİBOL: Cömert, eli açık, sahi

ELİK: Usta, eli yatkın

ELİŞ: Usta, maharetli

ELİTAŞ: Cimri, eli sıkı

ELİTEZ: Becerikli

ELKATMIŞ: birl. El/Katmış Ülke fethetmiş, algan

ELKİN: 1- konuk 2- Yolcu

ELÖVER: Yurtsever

ELTUTAR: birl. 1- El/Tutar mec. Yardımsever, hayırşinas 2- Fatih, Algan

ELVEREN: Olgunlaşan, yeterlilik kazanan

EMÇİ: Doktor,eczacı

EMEÇ: Amaç, gaye

EMEK: 1- Gayret, cehd, zahmet 2- Güç, enerji

EMEN: 1-Can, ruh, hayat 2- Ağaç dikmek için açılan çukur 3- meşe ağacı

EMET: Sınır, mesafe

EMGEK: Emek, zahmet, güçlük

EMLEK: Duygulu, merhametli

EMRE: (İmre) Düşkün, aşık, hayallerle yaşayan

EN: (Yen)1- Derinlik, genişlik 2- Av 3-Kıyı 4- Arka

ENÇU: Sükun,huzur,ruh derinliği

ENDEŞ: Eşit, müsavi

ENEÇ: Meyil, meyilli

ENİK: (enük, enek)Genişçe, yayık

ENGİN: 1- Genişlik, derinlik, yayıklık 2- ufuk, ufuk çizgisi

ENİCUK: Hısım, kavim- kardeş

ENİŞ: (Enuş) 1- İniş, yokuşun karşılığı mec. Rahata ve huzura erme 2- Uçlarda,
ekstrem

ENKİŞ: Tecrübeli, deneyimli, olgun

ER: 1- Olgun,olmuş, ergin, yetişkin erkek 2- Asker, çeri

ERÇE: birl. Er/Çe...Erkeğe yakışır biçimde

ERÇİN: Ülkenin idari bölümlerinden her biri (İl, ilçe, kasaba vb.)

ERDEM: ( Ertem) Fazilet, bilgelik, yücelik, hünerlilik

ERDEMÇİ: Erdem sahibi

ERDEMLÜ: Erdem sahibi

ERDEN: Er parçası, erden olma

ERDİN: Ermiş, olgun

EREK: Erişilmek istenen, ülkü, hedef

EREKLİ: (Ereğli) Ereği olan

EREM: Müjde, iyi haber

EREN: 1- Olgun, 2- Hür, bağımsız 3- Din ile bütünleşmiş

ERENTÜZ: birl. Eren/Düz

T...Tuva ve Çuvaş Türklerinde, “Terazi Yıldızı”

EREZ: 1- Erişilen, mutlu olunan 2- Cesur, gözü kara, dayanıklı

ERGEN: Olgun, deneyimli

ERGENE: 1- Güçlülük, egemenlik 2- Maden dağı 3- Dağlar arasındaki geçit

ERGENEKON: 1- Maden dağı 2- Dağlar arasındaki yurt

ERGİ: Eriş, olgunluk, deneyim

ERGİL: 1- Bilgili, deneyimli, yetişkin 2- Savaşçı, cengaver

ERGİN: 1- Ermiş, olgun, irfan sahibi 2- Savaşçı, cengaver

ERGUN: 1- Yumuşak huylu kişi 2- Hızlı koşan at 3- Argun

ERİK: Ermiş, olgun, bilge, filozof, becerikli

ERİKEN: Ermiş, olgun, bilge

ERİM: 1- Müjde, iyi haber 2- Felsefe, derin bilgi 3- Vade, zaman

ERİNCİK: Mahçup, utangaç

ERİNÇ: 1- Olacak, olması gereken, kaçınılmaz sonuç 2- Nimet, bolluk

ERİŞ: Gaye, erişilmesi istenen

ERİŞEK: Ülkü, gaye

ERİŞEN: Ulaşan, vasıl olan

ERİŞKİN: Olgun, kamil, ermiş

ERK: 1- Güç, kudret 2- İktidar, erklik, hükümranlık 3- Bağımsızlık,egemenlik

ERKE: 1- Egemen, güç 2- İşve, naz, cilve 3- Çekicilik, çekiciliği kullanma istek
ve yeteneği

Türk mitolojisinde, Ülgen’in dokuz kızından biri ve namus tanrıçası

ERKELİ: Egemen

ERKEM: Nazlım, işvelim, edalım

ERKİ: 1- Güçlü, egemen, erke 2- Atik, çevik

ERKİN: 1- Bağımsız, otorite tanımaz 2- Başına bıuruk, kendi bildiğini okuyan 3-
Sürekli, süreklilik

ERKİNDİK: Erkinlik, bağımsızlık, hürriyet

ERKLİG: Egemen, kuvvetli, şevkatli

ERKMEN: 1- Bağımsız, başına buyruk 2- Bekar, evlenmemiş

ERLİK HAN: birl. Erlik/Han

Şamanist gelenekte “Cezalandırma Tanrısı”

ERMAN: 1- Erdemli, güç, mert 2- Kutsal, mukaddes

ERMİŞ: Olgun, müdrik

ERNEK: Küçük parmak, serçe parmağı

ERSE: Ermesi, olgunlaşması istenen

ERSİN: 1- Uzun ömürlülük dileği 2- Olgunluk, bilgelik dileği

ERSÜ: Fazla, çok fazlalık

ERTE: 1- Seher, şafak 2- Yarın, gelecek, sonraki, halef

ERTEGİ: Destan, lejant

ERTEN: Tan, şafak

ERTİK: Meslek, sanat

ERTİM: Olgun, erişkin, bilge

ERTİN: 1- Mahsun, hüzünlü 2- Kendine yeten

ERTİNGÜ: 1- Olağanüstü, fevkalade 2- Efsane, mit

ERZENE: Doruk, zirve, en üst

ERZİ: Veli, vasi, yönetici

ERZİK: 1- Asıl, ana, temel 2- Soylu ve yiğit

ESBOL: birl. Es/Bol ...Çok zeki, çok akıllı (Usu-bol)

ESE: 1- Mutluluk, sağlık 2- Yel, esinti

ESELİK: Selam, selamet

ESEN: 1- Sağlık, selamet 2- Yel, yumuşak yel

ESENLÜ: Esenli, sağlıklı

ESER: Esinti, yel

ESİ: Yel, esinti

ESİM: Esinti

ESİN: 1- Esinti, yel 2- soluk, sağlık, nefes 3- İlham

ESİNTİ: Yel, hafif yel

ESİRGEN: 1- Arkadaş, dost, yaren 2- korunan, yakınlık duyulan

ESİRGENÇ: Nazlı, nazenin

ESİRKİŞ: Merhamet, acıma duygusu

ESKİN: Yel, yel alan

ESLEK: 1- Yumuşak başlı, uysal 2- Selam, selamet

ESNEK: Uzayan, genişleyen, esen

ESRİGÜN: birl. Esri/Gün...fırtına

ESRİK: Mecnun, kendinden geçmiş

ESRİMİŞ: Kendinden geçmiş

ESTELİK: Yadigar, hatıra

ESTİ: Yel, esinti

EŞİM: Çalışkan, becerikli

EŞİNGEN: 1- Çalışkan 2- Eşit, müsavi

EŞİTGEN: İşitken, işiten, dikkatli

EŞKİN: 1- Hızlı, atik 2- Dayanıklı, metin 3- Rüzgarlı bölge, rüzgar alan bölge

EŞLİK: Dost, yaren, refik

ETGÜ: 1- İyi, iyilik 2- Etki, şiddet

ETİGE: Öğretmen, mürebbiye

ETİL: İtil- idil

ETİNGÜ: Olağanüstü, fevkalade

ETİZ: Yüksek, ulu

EVCİL: Evine bağlı, evcimen

EVCİM: 1- Evcimen, evcil 2- İşgüzar, hamarat

EVCİMEN: Evine bağlı

EVCİMİK: Ekonomist, muktesit

EVDEŞ: Hanım, erkeğin eşi

EVGİ: İvedi, acele

EVGİN: 1- Aceleci, telaşlı 2- Evcil, evine bağlı

EVİN: Cevher, öz, nüve

EVİRGEN: 1- Tedbir, tedbirli 2- Dönüşüm, çevirim

EVREN: 1- Kainat 2- Ejderha, canavar 3- Baht, talih

EVRENSEL: Evreni kaplayan, evreni içine alan

EYGİ: İyi, salih, temiz

EYGİŞ: İyi kişi, iyi insan

EYGÜ: İyi, iyice

EYİN: Vücut

EYİNÇ: Refah, mutluluk

EYLEM: 1- İş, iş görme, çalışma 2- Etkileyici davranış 3- Durdurma, önünü kesme

EYLETMEZ: Amansız, aman vermez

EYLETÜR: İyilik sahibi, cömert

EYLİK: İyilik, yardım, iane

EYMEN : 1- Alçak gönüllü, mütevazı 2- Yardımsever, hayırşinas

EYMÜR: (Eymir) İyilik sahibi, hayırşinas

EYTEMİŞ: Güzel konuşan, tatlı dilli, hatip

EYÜGE: İyi,iyice

EZDİ: Ezen, ezici, baskıcı

EZGİ: 1- İyi, iyilik, 2- Uyum, ahenk 3- Acı, üzüntü 4- Name, hoş sada

EZGİN: Ezik, ezilmiş, acı çekmiş, mahzun

EZİLGEN: Mazlum, zulüm görmüş

EZİM: 1- Belirti, iz 2- Zorunluluk, mecburiyet

EZİNÇ: 1- Belirti, iz 2- Ezginlik, mahzunluk

__________________


#Somalı
Devturk isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla