Konu: Vazopressin
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02.12.2013, 23:50   #1 (permalink)
Sultan ŞAH

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Post Vazopressin

Vazopressin

Vasopressin, ve Antidiüretik Hormon (ADH) olarak da bilinen Arginin Vasopressin (AVP), insan dahil olmak üzere memelilerin büyük çoğunluğunda bulunan bir hormondur. Vasopressin'in birincil görevi, böbreklerden su geri emilimini arttırmaktır.

Vasopressin, peptid yapısında bir hormondur. Hipotalamusta sentezlenip arka hipofizdeki keseciklerde (veziküllerde) depolanan bir preprohormon öncüsünden sentezlenir. Vasopressinin bir kısmı direkt olarak beyne salıverilirken büyük çoğunluğu arka hipofizde, kana salıverilmek üzere depolanır.

Fizyoloji

Görevi

Vasopressinin en önemli görevlerinden biri vücuttaki su tutulumunu düzenlemektir. Vücut susuz kaldığında (dehidrate olduğunda) vasopressin salınır ve böbreklerin suyu tutması sağlanır. Böylece hacmi düşük, yoğunluğu yüksek bir idrar oluşturulur. Bunun yanı sıra AVP, orta dereceli bir vasokonstriksiyona sebep olarak kan basıncını da artırır. Ayrıca vasopressinin (özellikle beyinde) nörolojik etkilere sebep olduğu da bilinmektedir.

Ayrıca AVP'ye çok benzer bir madde olan lizin vasopressin (LVP) de domuzlarda bulunan, AVP ile aynı görevlere sahip olan bir hormondur ve insanlarda tedavi amacıyla kullanımı yaygındır.

Böbrekler

AVP, böbreklerin temel fonksiyonel birimi olan nefronlardaki distal kıvrımlı tübülün ve toplayıcı tübüllerin suya geçirgenliğini arttırır. Böylece su geri emilimini artırır ve daha yoğun bir idrar oluşmasını sağlar (antidiürez). Bu etki, distal tübüldeki epitel hücrelerinin apikal kısmındaki hücre zarına ilave su kanalları(Aquaporin-2) eklenmesiyle sağlanır. Aquaporin'ler suyun distal kıvrımlı tübül ve toplayıcı tübüllerden hücrelere geçişini sağlayan kanallardır.

Distal kıvrımlı tübül ve toplayıcı tübül boyunca sıralanan hücrelerin bazolateral kısmında, AVP için aktif bir alan içeren g-protein bağımlı V2 Reseptörleri bulunur. Hücre zarının hücreye bakan kısmında V2 ile temas eden G-proteini, ATP'yi siklik AMP'ye (cAMP) dönüştüren adenilat siklazıtetikler. Daha sonra cAMP şelalesi, Aquaporin 2 su kanallarının hücre zarına eklenmesini, depo veziküllerinin ekzositozu yoluyla tetikler.

Protein kinaz C (PKC) geninin transkripsiyonunu düzenleyen baskılayıcı protein, cAMP için bir yapışma alanı içerir. Bu alana cAMP bağlandığında, düzenleyici proteinin yapısı değişir ve genin operatör bölgesinden ayrılır. Böylece düzenleyici proteinin, PKC geninin transkripsiyonu üzerinde baskılayıcı etkisi ortadan kalkmış olur. PKC transkribe olur ve ATP'den fosfat ayrılmasıyla enerji üretimini tetikleyerek, zarlarında Aquaporin-2 kanal proteinlerini içeren veziküllerin hücre zarıyla kaynaşmasını sağlar. Bu süreçte kalsiyum iyonları gerekli olabilir. Fosfolipaz C- beta (PLC) enziminin de bu yolda bir görevi olması mümkündür. PLC de G-proteini ile ilişkili bir reseptörle aktive olmaktadır.

Vasopressin ayrıca nefronlardaki toplayıcı tübüllerin meduller kısmının üreye geçirgenliğini artırarak, üre geri emilimini artırır (nefronun yapısını gösteren şekli inceleyiniz). Böylece üre toplayıcı kanallardan meduller bölüme geçer ve distal kıvrımlı tübül ile toplayıcı tübülün kortikal kısmındaki yükselen su geri emilimi sonucu oluşan yoğunluk farkı dengelenmeye çalışılır.



Böbreğin temel işlevsel birimi olan nefronun yapısı.


Kalp-Damar Sistemi

Vasopressin, adından da anlaşılacağı üzere, çevresel (periferal) damarların direncini artırarak atardamarlardaki (arteriyel) kan basıncını artırır. Bu etki sağlıklı bireylerde küçüktür. Ancak aşırı kanama gibi durumlarda kan hacmi çok fazla düştüğünde (hipovolemik şok), vasopressin kan basıncının tekar normal seviyelere çekilmesinde en önemli telafi edicilerden biri konumuna gelir.


Vasopressin'in beyin içerisinde salınımının bir çok etkisi vardır.

Mekanizmaları tam olarak bilinmese ve etkileri tartışmalı olsa da hafıza oluşumunda rolü olduğu düşünülmektedir. Yapay bir vasopressin benzeri (analoğu) olan desmopressin, nootropik ajan olarak görülmektedir.

Vasopressin, hipotalamustaki suprachiasmatic çekirdekteki nöronlar tarafından düzenli olarak beyne salınmaktadır.

Hipotalamustaki bazı nöronlardan salınan vasopressin, saldırganlık, kan basıncı ve sıcaklığın düzenlenmesinde görev alır.


__________________


Sultan ŞAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla