Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30.10.2012, 16:57   #1 (permalink)
Mavi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart DEVLET BIÇIMLERI

DEVLET BIÇIMLERI



Devlet-Din Iliskisine Göre
Iç Yapisina Göre
Ekonomik Yapisina
Egemenlik Biçimine Göre

Devletin yetkilerini kullanirken din ve dinsel kurumlarla kurdugu iliskiye göre iki temel devlet biçimi vardir.
Devletin yasal egemenliginin bölgelere göre biçimlenip biçimlenmemesine göre iki temel devlet biçimi vardir.
Devletin ekonomideki rolüne göre üç temel devlet biçimi vardir.
Yasama, yürütme, yargi güçlerini, yani devletin egemenlik hakkini kim ya da kimlerin kullandigina göre devlet ikiye ayrilir.

Teokratik Devlet
Tek (Üniter) Devlet
Kapitalist Devlet
Demokratik Devlet

Laik Devlet
Toplu (Federal) Devlet
Sosyalist Devlet
Otokratik Devlet

Karma Devlet
Monorji

Oligarsi


Teokratik Devlet : Teokratik devlette yasama, yürütme, yargi yetkilerinin kaynagi tanri, din ve kutsal kitaptir. Teokratik devlette tüm düzenlemeler dinsel normlara uygun olarak yapilir.

Laik Devlet : Laik devlet yönetiminde dinsel kurum ve kurallar dayanak alinmaz. Devlet, tüm din ve mezheplerin ayin ve ibadetlerinin özgürce yerine getirebilmelerinin güvencesidir.

Tek (Üniter) Devlet : Devletin egemenlik hakkini kullandigi tüm sinirlar içinde ayni yasalar geçerlidir.

Toplu (Federal) Devlet : Devletin yasal egemenliginin bölgelere göre degistigi ancak tüm bölgeler için geçerli merkezi yasalarin da oldugu devlettir. Devlet içinde yer alan devletçikler (federe devletler) kendi yasalarini kendileri yaparlar. Ancak tüm devletçikler ulusal savunma, dis ticaret, dis politika gibi konularda merkezi devlete baglidirlar.

Kapitalist Devlet : Üretim araçlarinin (fabrika, tarla, maden ocagi, is atölyesi gibi) mülkiyet hakkinin kisi ya da kisilerin elinde bulundugu, dolayisi ile üretimde kisi ya da kisilerin olusturdugu kurumlarin öncelikle etkili oldugu devlet biçimidir.

Sosyalist Devlet : Üretim araçlarinin mülkiyeti ve kullanma hakki kamu adina devletindir. Devlet, üretimi kamu ihtiyaçlarini temel alarak planlar.

Karma Ekonominin Egemen Oldugu Devlet : Hem devletin hem de kisilerin üretim araçlari üzerinde mülkiyet hakkinin bulundugu devlettir. Karma devlette genelde ihtiyacin oldugu yerde devlet, karin oldugu yerde özel girisim (tesebbüs) üretimde egemendir.

Demokratik Devlet : Yasama, yürütme, yargi güçlerini kullanan kurumlarin temsilcileri yetkilerini halktan alirlar ve seçimle belirlenirler. Ayrica bu güçler birbirlerinden bagimsiz organlar tarafindan kullanilir.

Otokratik Devlet : Yasama, yürütme, yargi güçlerini kisi ya da kisiler kullanir. Otokratik devlette yönetici ya da yöneticiler kararlari yukardan alirlar ve halka dayatirlar. Halkin yönetime katilma yetkisi ve hakki yoktur. Otokratik devletler egemenligi kullanma biçimine göre ikiye ayrilir :

• Monarsi : Egemenligi kullanma hakki bir imparator, monark, ya da padiashin elindedir.

• Oligarsi : Egemenligi kullanma hakki küçük bir azinlik zümrenin elindedir.

Hükümet : Devlet adina isleri yürüten organ hükümettir. Yani hükümet, devletin kullandigi yasama, yürütme, yargi yetkilerinden yürütme yetkisini kullanan organdir.

UYARI : Devlet soyut, hükümet somut bir kurumdur. Devlet daha çok insanlarin kafalarinda biçimlenen ve kendini manevi olarak hissettiren bir kurumken, hükümet gerek yetkileri kullanan kisileriyle, gerekse yaptigi islerle ve uyguladigi yaptirimlarla kendini bireyin ve toplumun yasaminda somut olarak hissettirir.

Demokrasi : Halkin dogrudan ya da seçtigi temsilcileri araciligi ile kendini yönettigi yönetim biçimine demokrasi denir.

Demokrasinin ilk örnekleri ilkçag Yunan ve Roma toplumlarinda görülür. Ancak Yunan ve Roma demokrasileri bugünkü anladigimiz anlamda demokrasiler degildir.

UYARI : Toplumsal yasamda karsimiza çikan yeni durumlarin olusmasini saglayan alt yapilar vardir. Demokrasinin dogusunu ve gelisimini hazirlayan alt yapi ise sanayi devrimidir. Demokratik yönetimlerin kurulmasini sanayi devriminin dogurdugu yeni olusumlar zorlamistir.

Demokrasinin Dogusu ve Gelisimi

Demokratik yönetimlerin dogusunu ve gelisimini etkileyen baslica faktörler sunlardir :

• Ekonomik Gelismeler : Demokrasilerin dogusunda ve gelisiminde temel etken sanayi devrimi ve onun yarattigi yeni üretim iliskileri ve siniflar olmustur. Sanayi devrimi sonucu ****sen burjuvazi siyasal olarak da yönetimde söz hakki sahibi olmak istemistir. Bu amaçla köylüleri, yeni dogan ve gelisen isçi sinifini, dolayisiyla genis halk yiginlarini esitlik, özgürlük, adalet istemleri ile ayaklandirip feodal yönetimleri yikti. Bunun sonucunda yeni bir yönetim biçiminin kurulmasi gündeme geldi.

• Yeni Düsünce Akimlarinin Dogusu : Batida yasanan Rönesans ve Reform hareketleri, ortaçagin kilise merkezli tek sesli düsünce biçimini sarsti. Ortaçagin kitleleri sürü olarak gören, onlarin insan olarak görülmelerini engelleyen anlayisina karsi yeni çagla birlikte bireyi, bireyin hak ve özgürlüklerini temel alan yeni düsünce akimlari ortaya çikti.

• Kitle Iletisim ve Ulasim Teknolojilerinin Gelismesi : Matbaanin icadi ve yaygin kullanimi, buharin ulasim teknolojisine uygulanmasi, birey hak ve özgürlüklerini savunan görüsleri içeren yapitlarin çok sayida basilmasina ve dünyanin dört bir yanindan milyonlarca insanin bu yeni düsünce akimlarini tanimalarina ve etkilemelerine yol açti.

• Demografik (nüfus) Gelismeler (Nüfus Hareketleri) : Sanayi devrimi ile birlikte, dünyanin özellikle çalisan nüfus bilesimi degisti. Tarimin makinelesmesi ve kentlerin sanayilesmesi sonucu dünya nüfusu köyden kente yogun bir göç yasadi.
Demokrasinin Ögeleri
• Esitlik : Demokratik yönetimler, yurttaslari arasinda din, dil, irk, cinsiyet, sinif, mezhep ayrimi yapmaksizin tüm insanlari yasalar önünde esit sayar.

UYARI : Demokrasilerde esitlik, ekonomik esitlik degil, yasalar önündeki esitliktir.

• Halk Egemenligi : Demokrasilerde yönetimin belirlenmesinde halk, kayitsiz kosulsuz egemendir. Yani kendini yönetecek olanlari halk seçer, halk degistirir.

• Özgürlük : Demokrasilerde yurttaslarin düsünce, düsündügünü ifade etme yayma ve örgütleme özgürlügü vazgeçilmez unsurlardir. Yurttaslarin ayrica seçme, seçilme, inanç, ayin, ibadet, iletisim, ulasim, kendini gelistirme, bilim ve sanatla ugrasma özgürlükleri vardir. Ancak bu özgürlüklerin kullanilmasi ve sinirlari yasalarca belirlenir.

• Güçler Ayriligi Ilkesi : Demokrasilerde, kisi hak ve özgürlüklerinin güvence altina alinmasi amaci ile yasam, yürütme, yargi güçleri ayri organlarca kullanilir. Demokrasilerde yasama gücünü parlamento, yürütme gücünü hükümet, yargi gücünü bagimsiz mahkemeler kullanir. Bu güçler arasindaki iliskilerin sinirlari yasalarca belirlenmis ve özellikle yasam ve yürütmenin (parlamento ve hükümetin) yargiya müdahalesi olabildigince azalmistir.

• Siyasal Partiler : Yurt ve ülke sorunlarini çözmek ve devleti yönetmek için iktidara gelmek amaci ile kurulan örgütlenmelere siyasal parti denir. Bir örgütlenmeyi siyasal parti yapan temel özellik iktidara gelmek amaciyla örgütlenmesidir. Siyasal partiler programlarina göre ikiye ayrilirlar.

• Dikey nitelikli partiler : Toplumdaki tüm siniflar, zümreler ile dinsel, mezhepsel, etkin gruplar adina iktidara aday olan partilerdir.

• Yatay nitelikli partiler : Toplumdaki yalnizca bir sinif, zümre ya da tabaka adina iktidara aday olan partilerdir. Dünyadaki yaygin parti örgütlenmeleri isçi sinifinin iktidarini amaçlayan isçi partileridir.

UYARI : Tek parti ile demokrasi olmaz. Iktidara gelen parti ya da partilerin görevi yönetmek, muhalefet partilerinin görevi iktidarlari denetlemektir.

• Baski Gruplari : Yönetenleri mesleki, sinifsal, zümresel çikarlari için etkilemek amaci ile kurulan örgütlenmelerdir. Isçi sendikalari, mühendis odalari, barolar, dernekler, vakiflar, kooperatifler, yani tüm sivil toplum örgütlenmeleri baski gruplaridir. Baski gruplari da yönetenleri etkilemek için kitle iletisim ve propaganda araçlarindan yararlanirlar.

UYARI : Baski gruplari siyasal partilerle karistirilmamalidir. Çünkü siyasal partilerin amaci iktidara gelmek, baski gruplarinin amaci iktidarlari etkilemektir.

• Parlamento : Halkin oyu ile seçilen ve yasam gücünü kullanan milletvekillerinin olusturdugu meclistir. Parlamentonun temel görevi yasa yapmak, yasa degistirmek, islevini yitiren yasalari yürürlükten kaldirmaktir. Bunun yani sira parlamento, hükümetleri olusturur ve çalismalarini denetler, yaptigi bütçe ile devletin parasini harcama yetkisini hükümete verir.

• Seçim : Halkin belirli bir süre için kendini yönetecek vekillerini seçmek üzere oy kullanmasina seçim denir. Demokrasilerde seçimler gizli oy, açik sayim ilkesine göre yapilir. Seçimler sonucu çogunlugun yönetim hakki dogar. En çok oyu alan parti ya da partiler iktidar olup kurduklari hükümet araciligi ile yürütme yetkisini kullanirken, diger parti ya da partiler muhalefet görevini üstlenerek hükümet çalismalarini denetler. Demokrasilerde iki tür seçim sistemi vardir :

• Çogunluk Sistemi : Bir bölgede en çok oyu alan parti, o bölgedeki tüm milletvekillerini meclise gönderir. Bu sistem, demokrasisi yeni olan ülkelerde tercih edilir. Çünkü, bir parti güçlü bir biçimde iktidar olur ve koalisyonlar engellenir. Ayrica her bölgeden bir milletvekilinin seçildigi (dar bölge sistemi) durumlarda da dar çogunluk sistemi uygulanabilir.

• Nisbi Temsil Sistemi : Bir bölgede her parti aldigi y oraninda milletvekili çikarir. Dünyanin pek çok yerinde ise, ülke çapinda belirli bir oranin altinda oy alan partilerin milletvekili çikarmasinin engellendigi barajli nisbi temsil sistemi uygulanmaktadir.

• Hükümet : Parlamento tarafindan onaylanan ve yürütme islevini gören organ hükümettir. Demokrasilerde hükümet, basbakan ve bakanlar kurulundan olusur ve yaptiklari çalismalar parlamento tarafindan denetlenir. Demokrasilerde hükümet üç biçimde olusur.

• Dogrudan Hükümet : Oy verme hakkina sahip tüm yurttaslar yönetimle ilgili kararlara dogrudan katilir. Bu hükümet biçiminin pratikte uygulanmasi olasi degildir. Örnegin; Türkiye'de böyle bir sistem uygulanirsa yaklasik 35 milyon seçmenin bir araya gelip yönetimle ilgili kararlara dogrudan katilmasi gerekir.

• Yari Dogrudan Hükümet : Hükümet halkin kaderini dogrudan etkileyecek konularda kendini yetkili görmez ve kararlarin sorumlulugunu halkla paylasir. Yari dogrudan hükümetin halkla kararlari paylasirken kullandigi temel araçlar referandum ve plebisittir. Referandum, tek konuda çift seçenekli (evet-hayir) halk oyuna basvurmaktir. Plebisit ise birden çok konuda ve çok seçenekli halkoyuna gitmektir. Bu sistem dünyada yaygin olarak uygulanmamaktadir. Çünkü;

• Halk oylamalari uzun zaman almakta ve masrafli olmaktadir.

• Halkin yönetim kararlari ile ilgili bilinç düzeyi yetersiz olabilmektedir.

• Temsili Hükümet : Halkin yönetme yetkisini bir süre için temsilcilerinin olusturdugu hükümete birakmasidir. Hükümet kendine verilen süre içinde halk adina kararlar alir, devleti yönetir.

• Bagimsiz Mahkemeler : Yasalara uymayanlari yargilama ve cezalandirma yetkisini bagimsiz mahkemeler kullanir. Yargiç ve savcilarin olusturdugu mahkemeler yasama ve yürütmeden bagimsiz olarak çalismalarini yürütür.

Demokratik Devleti Özellikleri

• Laik Devlet : Demokrasilerde devlet dinsel kurallara göre yönetilmez. Laik devlette;

• Devletin resmi dini yoktur.

• Devlet, tüm din, mezhep ve inançlara esit uzakliktadir.

• Devlet tüm din ve mezheplerin ayin ve ibadetlerinin özgürce yerine getirebilmelerinin güvencesidir.

• Sosyal Devlet : Demokrasilerde devlet, yurttaslarinin sosyal ve kültürel gereksinimlerini karsilamak zorundadir. Devlet bu görevi yerine getirmek için vergi alir, bütçeden bu etkinlikler için pay ayirir.

• Hukuk Devleti : Insan haklari ve kisi hak ve özgürlüklerine dayanan evrensel hukuk kurallarina göre yapilan yasalarin, yönetim görevini üstlenen kisi ve organlari da bagladigi devlettir. Hukuk devleti “hukukun üstünlügü” ilkesine dayanir.

Hukuk;

• Yasalari yapan parlamenterlerin,

• Yasalari uygulayan basbakan, bakan ve tüm yöneticilerin,

• Yasalara uymayanlari yargilayan yargiç ve savcilarin üstündedir.

Yönetim görevini üstlenen herkes hukuka ve yasalara uygun davranmak zorundadir.

Demokrasilerde “hukukun üstünlügü” yasama, yürütme, yargi güçlerini kullanan organlarin karar ve eylemlerinin yüksek mahkemelerce denetlenmesi ile somutlasir. Anayasa mahkemesi, Yargitay, Danistay, ve Sayistay devlet organlarinin isleyisini denetleyen yüksek mahkemelerdir.

UYARI : Hukuk, devleti ve hukukun üstünlügünü yüksek mahkemeler araciligi ile yönetenlerin keyfi davranislarindan korur. Yasarlin anayasaya uygun olmasi zorunlulugu devlete süreklilik kazandirmak içindir. Nitekim, bunun için anayasalar yasalara göre daha zor degistirilir. Hatta bazi anayasa maddeleri asla degismez. Anayasa Mahkemesi ayrica siyasi partilerin kapatilmasina karar verir ve suç isleyici hükümet üyelerini “Yüce Divan” adi altinda yargilar.

Anayasa Mahkemesi : Parlamentonun yaptigi yasalarin anayasaya uygun olup olmadigini denetler. Anayasalar yasalardan üstündür ve yasalar anayasaya uygun olmak zorundadir. Çünkü anayasalar halk oyuyla kabul edilir ve halkin dogrudan yaptigi anayasalar, temsilcilerinin yaptigi yasalardan üstün sayilir.

Yargitay (Temyiz) : Bagimsiz mahkemelerin yargilamalarinin sonucunda aldiklari kararlarin yasalara uygunlugunu denetler.

Danistay : Hükümetle yurttas arasindaki sorunlari inceleyen Bölge Idare Mahkemeleri'ni denetler. Hükümetin gücünü kötüye kullanmasini ve yurttasina haksizlik yapmasini önler.

Sayistay : Parlamento bütçe ile devlet adina para harcama yetkisini hükümete verir. Sayistay, hükümetin bu paralari parlamentonun belirledigi alanlara harcayip harcamadigini parlamento adina denetler.

Demokrasiyi Diger Yönetimlerden Farklilastiran Özellikler

• Demokrasilerde yönetim gücünü elinde tutanlar belirli bir süre için bu gücü kullandiklarini bildikleri için halkin isteklerini sürekli göz önüne almak zorundadirlar.

• Demokrasilerde halk, yönetenlere daha yakindir ve onlari elestirecek ya da istemlerini onlara iletecek ortami rahatça bulur.

• Demokrasilerde görevini yerine getirmeyen, kötüye kullanan yöneticiler degistirilir.

• Demokrasilerde ekonomik yasamda oldugu gibi siyasi yasamda da dikey hareketlilik vardir.

• Demokrasilerde özgürlüklerin serbestçe kullanilmasi gizli düsünce akimlarini büyük ölçüde önler.

• Demokrasiler yenilik ve degismelere açiktir. Yenilik ve degismelere direnen yöneticiler, kolay kolay isbasinda kalamazlar.

__________________






Herkes herkesi sevmesin, gerek yok.



Mavi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla