Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26.03.2014, 14:29   #1 (permalink)
Jineps

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Çocuğum Neden Son Dakikacı?

Çocuğum Neden Son Dakikacı?



Erteleme, kısaca, yapılacak bir işi yapmaktan kaçınma ya da bir işi yapmayı geciktirme olarak tanımlanır. Hepimiz, bazen bazı işleri tamamlamayı erteleriz. Erteleme davranışı, yaşamımızı olumsuz etkilediği oranda bizim için sorun oluşturur.
Ertelemenin en sık görüldüğü alanlardan biri de akademik yaşam. Okulların başlamasıyla birlikte, öğrencilerin ödev ve çalışmalara ayırdıkları zaman konusunda ebeveynlerin endişeleri de doğal olarak artabiliyor. Araştırmalar, gençlerin, yetişkinlere oranla daha çok ertelediklerini gösteriyor. Peki erteleme davranışının altında yatan etkenler neler olabilir?

Öğrencilerle yapılan araştırmalar, başarısızlık korkusu ve mükemmeliyetçiliğin, erteleme davranışıyla yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Öğrencilerin, kendilerini ne ölçüde yeterli gördükleri ve kendileriyle ilgili düşünce kalıpları da erteleme konusunda üzerinde durulan önemli kavramlar. Bazen de, yaşadıkları yoğun başarısızlık korkusu, çalışmaya başlama zamanlarını ertelemeleri üzerinde etkili olabiliyor. Öğrenciler, başladıkları bir işin olumsuz sonuçlanmasıyla ilgili yaşadıkları yoğun kaygı nedeniyle, çalışmaları son ana kadar erteleyebiliyorlar. Yani, "çalıştım ama istediğim sonuç gerçekleşmedi" demek yerine, "zaten az çalıştım, o yüzden puanım düşük" demenin, "benliği koruyan" bir yanı var. Dolayısıyla, aslında her davranışın olduğu gibi, ertelemenin de bir işlevi olduğu söylenebilir.
Her yaptıkları şeyi "en iyi ve en doğru" şekilde yapmalarının iyi olacağı konusunda gereğinden fazla mesaj veren ebeveynlerin çocuklarında erteleme daha sık görülebiliyor. Bunun yanı sıra, çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarının ebeveynler tarafından "görülmemesi", onların, kendi ihtiyaçlarını da fark etmelerini güçleştirebiliyor. Çocuklar ve gençler, farklı ihtiyaçlara sahiptir. Başarı ihtiyaçlarının yanı sıra, eğlenmek, oyun oynamak, dinlenmek, sosyal ilişki kurmak gibi ihtiyaçları da vardır. Dolayısıyla, ihtiyaçlarından birisi uygun şekilde karşılanmadıkça, diğer ihtiyaç, gündeme gelemez. Bu açıdan, çocukların ihtiyaçlarının gözetilmesi ve "başarı" konusunda verilen mesajların içeriğinin ve tarzının çocukları yakından etkileyebileceği görmezden gelinmemeli.
Peki bu konuda anne ve babalar neler yapabilir? İşte bazı ipuçları:
Çocuğunuz ödev ya da çalışmalarını erteliyorsa, onları tamamlama konusunda zorlamak yerine, aslında neye ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışmak. Eğer mümkünse o ihtiyacını karşılamasına yardımcı olmak.

Örneğin, okula yeni başlayan bir çocuğun oyun oynama ihtiyacını farkedip, çalışma ve oyun sürelerini ayarlamak; ya da arkadaşlarıyla ilişkiler kurma ihtiyacında olan bir gence, arkadaş ortamında zaman geçirmesi için alan tanımak.
Çocuğunuzun ödev ve diğer etkinliklerini, hepsine "gerçekçi" süreler ayırarak planlamak.
Akademik beklentilerinizi "gerçekçi" düzeyde tutmak ve çocuğunuzun çabasını takdir etmek.
Çocuğunuzun, kendini yetersiz bulduğuna dair düşüncelerini fark etmeniz durumunda, bunları, gerçekçi alternatiflerle değiştirmeye yardımcı olmak. Örneğin, "matematik dersinde en fazla 60 alabiliyorum, üstüne çıkamıyorum" diyen bir çocuğa, "sen çalışırsan, son dakikaya bırakmazsan 100 alırsın" demek yerine, "bu derste belli bir düzeyin üzerinde olamama düşüncesi seni endişelendiriyor. Gel birlikte ne yapabileceğimize bakalım" diyerek yaklaşmak yardımcı olabilir.
Erteleme davranışı aslında pek çoğumuz için yol göstericidir. Ebeveynler de, şayet çocukları bazı şeyleri yapmayı erteliyorsa, bunu ne amaçla yaptıklarını anlamaya çalışmalı. Unutmayın, çocukların neyden kaçındığı ya da neye ulaşmak istedikleriyle ilgili ipuçları oldukça bilgi sağlayıcı olacaktır.

Klinik Psikolog Amber Dalmaz Urfalı

__________________
Taklitler aslını yaşatır.
KIPSS.









Ben soğuk değilim,
siz cıvıksınız.

.
Jineps isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla