Yaşın depresyona etkisi

Yaş ilerlemesiyle birlikte fiziksel ve ruhsal hastalık riskinde de artış gözleniyor. Ülkemizdeki yaşlıların yaklaşık yüzde 15 ile 20’sinde depresyon görülüyor.

Dünya Sağlık Örgütü yaşlılığı; ‘bireyin çevreye uyum sağlayabilme yeteneğini kaybetmesi’ olarak tanımlıyor. Ortalama yaşam süresinin uzamasıyla birlikte yaşlı nüfusun toplumdaki oranı da yaşlılığa bağlı sağlık sorunları da artıyor. Bunlar arasında depresyonun da önemli bir yeri var. Üsküdar Üniversitesi’nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Tan, yaşlılarda depresyon tedavisinin hem zor hem de daha maliyetli olduğunu söylüyor.

Depresyonun fiziki hastalıkları da alevlendirdiğini, yaşlılarda genellikle aynı anda birden fazla hastalık olduğunu vurgulayan Tan, depresyon hastalarının çoğunun tedavi görmediğini belirtiyor. Tan, “Önemine rağmen ihtiyarlarda depresyon teşhisi az konur. Bunun sebeplerinden biri, yaşlıların keyifsiz, neşesiz, mutsuz, durgun olmasının normal karşılanmasıdır. Diğer bir sebep de yaşlı depresyonunda bedensel şikayetlerin ön planda olmasıdır. Yaşlılar genellikle psikolojik durumlarından bahsetmezler, hatta psikolojik durumları sorulduğunda cevap vermezler. Ancak başlarının ağrıdığından, eklemlerinin sızladığından, nefeslerinin daraldığından, göğüslerinin sıkıştığından, iki adım attıklarında yorulduklarından, bağırsaklarının gazla dolu olduğundan yakınıp dururlar. Sonuçta, Amerika’da bile depresyonu olan yaşlıların %55’i tedavi görmez. Fiziki şikayet ve hastalıklarla depresyon çok zaman öylesine iç içe girer ki, başlanan bir antidepresan ilaç iyi sonuç verdikten sonra ‘Demek ki hasta depresyondaymış’ denir” diye konuştu.

'BEDENSEL HASTALIKLARDAN DAHA ÇOK ACI VERİYOR'
“Depresyon, sosyal fonksiyonu (hastanın dışarı çıkması, insan içine girmesi, topluma karışması, akrabaları ve arkadaşlarıyla görüşmesi, konuşmalara normal biçimde katılması vs.) akciğer hastalığından, eklem hastalığından, şeker hastalığından ve yüksek tansiyondan daha çok bozar” diyen Tan, depresyonun mutlaka tedavi edilmesi gerektiğinin altını çiziyor: “Depresyon, fiziki fonksiyonu ise (bedeni taşıyabilme, ev içinde veya dışında hareket edebilme, günlük işlerini yardımsız yürütebilme vs.) eklem hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyondan daha çok bozar. Ancak depresyon tedavi edildiğinde bütün bu bedensel hastalıkların verdiği acı azalır, hastanın hareketliliği artar ve tedavi maliyeti düşer.”