Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21.05.2014, 15:29   #1 (permalink)
YeşiL6

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Sefaretname Ne demek ?

Sefaretname Ne demek ?

Sefaretname Osmanlı Devletinde yabancı ülkelere gönderilmiş olan sefirlerin (elçilerin), İstanbul'dan hareket etmelerinden başlayarak, gittikleri yerlerde gördükleri olayları, yaptıkları diplomatik görüşmeleri, gezip gördükleri yerlerin idari, sosyal, askeri, ilmi ve kültürel hayatları hakkında bir takım önemli bilgileri toplayarak padişaha veya sadrazama takdim ettikleri rapor, yazılı belge.

Osmanlı imparatorluğu döneminde elçilik göreviyle yabancı ülkelere gönderilen kişilerin, bu görevleri esnasında duyduklarım, gördüklerini ve yaşadıklarını yazmak suretiyle meydana getirdikleri eserlere Sefaretname denir.

Osmanlıların yabancı ülkelere elçiler göndermeleri, kuruluş devrinden itibaren başlamıştır. Ancak sefirlerin sefaret sırasında dolaştıkları yerleri ve buralarda gördükleri şeyleri ve yaptıkları işleri, padişaha arz etmek için sefaretnameler hazırlamaları 17. yüzyıl sonlarından itibaren olmuştur. Sefaretnameler bizzat sefirin (elçinin) kendisi tarafından hazırlandığı gibi, maiyetinde bulunanlardan biri tarafından da hazırlanabiliyordu. Sefaretnameler nesir olarak hazırlandığı gibi manzum olarak da yazılabiliyordu.

Yabancı ülkelerle siyasi ve kültürel münasebetlerin mahiyetini ortaya koyan en eski belgeler olan Sefaretnameler, bu devletlerin sosyal ve ekonomik durumlarını, teşrifat (protokol) usullerini, hayat biçimlerini, Osmanlıların onlara karşı tutum ve düşüncelerini de yansıtmaktadırlar. Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendinin Paris Sefaretnamesi, Sefaretnamelerin en tanınmış örneklerindendir. Mehmed Efendinin Paris ve Fransa hakkında verdiği bilgiler Sultan Üçüncü Ahmed Hanın dikkatini çektiği için, Avrupai tarzda bazı yeniliklerde bulunma ihtiyacı duymuştur. Matbaayı ve onun temin ettiği faydayı yakından gören

Yirmisekiz Mehmed Çelebi'nin Türkiye'de matbaacılığın kuruluşunda büyük hizmeti olmuştur.

Osmanlılar yalnız Avrupa'ya değil, Şarka ve İslam memleketlerine de sefir göndermişler, onlar da diğer sefirler gibi Sefaretnameler hazırlamışlardır. Sefaretnamelerin bir kısmı vak'anüvisler tarafından tarihlere geçirilmiş, bir kısmı ise sonradan ayrıca yayınlanmıştır.

Sefaretnameler yabancı ülkelerdeki ilmi ve teknik gelişmeleri yansıtarak, ülkemizde de birçok ilmi, idari ve teknik yeniliklere sebep olduğu gibi, bu ülkelerin sosyal, ahlaki ve kültürel özelliklerinden bahsettiği için de ülkemizde başka ülkeleri taklit etme özentisi başgöstermiştir. Bu özentinin neticesinde garblılaşma (batılılaşma) adıyla ahlaki ve kültürel yozlaşma meydana gelmiş, kendi milli ve manevi değerlerimizden uzaklaşmalar olmuştur.

Adet olarak kırktan fazla olan Sefaretnameleri konuları bakımından ikiye ayırmak mümkündür:

Birinci kısımdakiler; sefirlerin (elçilerin) doğrudan doğruya vazifeleriyle ilgili sefaretnamelerdir.

İkinci kısımdakiler ise; sefirlerin gezip gördükleri yerlerin idari, sosyal, ahlaki, askeri, kültürel ve teknik hayatları hakkında önemli bilgiler veren sefaretnamelerdir.

Elde bulunan ilk yazılı sefaretname Kara Mehmed Çelebi'nin 1655 tarihli Viyana Sefaretnamesi, son sefaretname ise Abdürrezzak Bahir Efendinin 1845 yılında kaleme aldığı, Paris-Londra Sefaretnamesi'dir.

__________________
all the best.



YeşiL6 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla