Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07.06.2014, 03:37   #24 (permalink)
EbruLi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Gönderilmemiş Aşk Mektupları

Yüklemini Kaybetmiş Aşkın Gizli Öznesiyim

" Uğruna dağları sırtıma yükleyip canımı “ canına “ adadığım kadın… "
Yüzümü jilet gibi kesen ayazın beşiğine uzanmış gecenin en dar vaktinde
yazıyorum yine.
Gözbebeklerimde biriktirdiğim isyanların körpe kelimeleri dilimde öğütüp
yine sana geldim elimde yüreğim, yüreğimde hasretin ile..
Unuttuğun sevdamı hüviyetimde saklayıp yalnızlığının orucunu
senin gözlerinde açmaya geldim.
Kapında kelimelerim diz çöküp yine senin gülüşlerinde solmaya geldim.
Ölümü dudaklarına kuşanıp saçlarınla sevişen arsız rüzgar ile
kör topal savaşmaya geldim.
Elimde sevgi silahıyla, huzurunda gözyaşlarını yüreğimle silmeye geldim ey yar..

Unuttun mu sevgili, lacivert okyanuslara uzanan umuttu gözlerin.
Yaralı yüreğimi güvenle dayadığım sevda uçurumuydu yüreğin.
Sen, kelebeklerin gözyaşlarını kurulayıp gökyüzüne senin omuzlarından
kanatlandığı sevda meleğiydin.
Sen yüreğimde; yanık türkülerle büyütülmüş çocuğun sevdaya adanmış
son kelimeleriydin ..
Ömrümü ayak uçlarına eğip uğruna canımı adadığım taze baharların
umut kokan tomurcuğuydun sen.
Adınla başlayıp gözlerinde biten bir sevdaydın bende..
Ben sende di’li geçmiş zaman cümlelerine gömülmüş bir hatıra olsam da;
ben hala sende “ yüklemini kaybetmiş aşkın gizli öznesiyim”

Aynalar bile inkâr eder oldu yüreğindeki var oluşuma.
Karanlıklar şahit oldu yüreğinde yavaş yavaş yok oluşuma..
Gözlerinde tozlandım, yüreğinde hasrete yakalandım.
Ama sen bilmedin…
Yüreğimi sensizliğin kirpiklerine asıp koynunda bir cocuk gibi ağladım,
kınalı dağları yüklenip bağrıma yokluğun sancılarını dindirmek için
bağrıma taş üstüne taşlar bastım..
Ama yüreğimin ıslaklığın silmedin..
Bırak silme gözyaşlarımı, aksın toprağa.
Toprağın dudaklarından öpen her gözyaşım senin günahlarına kefen olsun.
Bırak bilme hasretin kanayan yaralarını.
Kangren olup bedenimi alacak olsa da bırak kanasın.
Her damlası, yollarında susuz kalmış fidelerin canına can olsun.

Gitmelere alışığım sevgili.
İlk önce canımdan canı kaybettim bir Ekim günü.
Kır saçlarına kurban olduğum anamı kaybettim bir sonbahar günü,
sonra bir gün masmavi düşlerimi.
Birisinin acısını yüreğime saklamışken ansızın bir Eylül günü düşlerimi kaybettim.
Unutmadım acıları, unutmadım yüreğime sakladıklarımı.
Her gece dualarıma ekleyip sancıları, taş kundaklara sardım
kırık dökük hatıraları..
Ve sonra bir gün seni kaybettim.
Yüreğimi bedenimden söküp kendini tozlu hatıralara gömdün..

***
KADINIM...

Neden arayıp sormazsın beni? ...
Gözlerim çakılı kalır zamana
Günler erir yüreğimden
Düşlerimden çıkaramam seni
Yoruldum artık
Sensizlikte seni beklemekten
Biliyor musun?
İnat ettim bende o günden beri
Arayıp sormamak için halini
Neyleyim
Yine de
Apansız sen geliyorsun aklıma
İçimde uyanıyor yeniden
En sıcak duygular
Engel oluyor hep seni unutmama
Sönmeye yüz tutmuş sevginin közü
Alevleniyor birden
İster istemez dökülüyor yaşlarım
Hayaline tutsak gözlerimden
Bir kağıt bir kalem alıyorum elime
Bu yitikbu yılgın gecelerde
En güzel sözcükleri yazıyorum
En güzel duygularısevgi üstüne
Seni çiziyorum dilsiz duvarlara
Gözlerin bakıyor taa içine yüreğimin
Kolların uzanıyor sarmak için beni
İçinden koyu çaresizliğin
Seni tüketiyorum soluk soluk
Unutuyorum sayısını ayrımında değilim
Kaç kez o şarkıyı dinlediğimin
Yoksa bütün şarkılar mı aynı?
Aynı dokunaklı sözler
Dinledikçe
Dinledikçe ki derinden derine
Kollarına alır beni hüzünler.
Sor
Sor istersen
İnanmıyorsan bana
Suskun tanığı kederlerimin
Kırık buğulu bir ayna
Yemin etmiştim oysa
Arayıp sormamak için halini
Unuttum
Unuttum iste demiştim
Zamanın akışına bırakmıştım kendimi
Kolay değilmiş meğer unutmak
Seni düşüncelerimden çıkarıp
Duygularımdan atmak
Biz seninle neydik
En güzel düşleri kurmadık mı bir zaman? ...
En içten duyguları paylaşıp
Mest olmadık mı o an?
Şimdi
Şimdi eski biz değiliz sanki
Sanki her şey yalan
Sanki hiç yaşanmamış o duygular
Sanki yalnız benim
Bu sevgide
Unutulmaya mahkum olan.
***
Ama öyle sıradan bir kadının değil,
Özel bir kadının erkeği olmak.
Sadece güzellikle işim olmaz,Ön yargılarla da.

Kim demiş ki Erkekler aptal kadın ister diye,
Ben çok zeki bir kadının Erkeği olmak istedim,
O kadar zeki olsun ki hem, Neyi niçin yaptığımı da
O kendiliğinden anlasın istedim,
“Vallahi billahi” ile başlayan açıklamalar yapmak zorunda
Kalmayacağım bir kadının Erkeği olmak istedim

O kadar zeki olsun ki Benimle oynadığı oyunlarda
beni yensin istedim.
Bazı kadınlar anlatırlar ya Tavlada eşlerini nasıl yendiklerini,
işte o da güzeldir ama, Tavla zar işi…

Ben öyle bir kadın istedimki
Satranç tahtasını bana dar etsin,
Fillerimi, atlarımı Önüne katıp kovalasın istedim,
Beni o kadın mat etsin istedim…

Ben öyle özel bir kadın istedim ki,
Sığınmasın, Ağlaşmasın,
Benden minnet beklemesin,
Hepsini söke söke kendi yapsın istedim,

Kim demiş ki, Erkekler sığınacakları bir kadın istemez,
Ben omzunda ağlayacağım bir kadın istedim.
Ama beni buna pişman etmeyecek,
O göz yaşlarının zayıflık değil,
Duygu seli olduğunu bilen
ve “Göz yaşına kurban olurum senin”
diyebilecek bir kadının Erkeği olmak istedim.

Hamarat olsun istedim tabi ki,
Benide ateşlesin,
Yapmadığım ötelediğim işleri bana yaptırsın istedim,
Ama öyle klasik kadın yöntemi ile
kafamın etini yiyerek, dırdır ederek değil,
Bana örnek olarak, Beni utandırarak yapsın istedim bunu…

Yetenekli bir kadın olsun istedim,
Gerektiğinde hani, Benim elim bir türlü değmemişse
bozuk prize, eline tornavidayı alabilecek
bir kadın olsun istedim.

Yardımsever bir kadın olsun istedim,
Kendi parasınıda kazanan bir kadın olsun ama..
Benim verdiğim paralardan da
zulaya atsın bir şeyler, fakat o paralarla
mesela birilerine yardım etsin,
Sonra da bunu bana anlatsın istedim..
ki böylece, benimde zengin gönlümüm
yardımseverliğimin değerinide anlayabilecek
bir kadın olsun istedim.

O ay bütçede verdiğim açığın sebebi için
kafamın etini yemesin
birine el uzattığımı anlasın istedim…

Delikanlı bir kadının erkeği olmak istedim,
Hani, Koy yüz erkeğin içine
Kızoğlan kız çıkanından…
Sokakta biri laf attığında,
Çantayı kafasına geçireninden olsun istedim.
Şöyle gözüpek bir kadın.

Kadınsı bir kadın istedim,
Delikanlılık kalbinde olsun ama…
Kendisi çok afilli bir kadın olsun istedim,
Albenisi yüksek bir kadın yani, Çok bakımlı,
Vücuduna saygısı olan, Kendine özen gösteren
bir kadının erkeği olmak istedim,

Bir gören , Gördüğü anda şöyle yamulup kalsın yani..
İşte öyle bir kadın olsun İstedim,
Kıskançlıkta yapabilirim bu durumda tabi ki,
İşte bunu da hoş görecek bir kadının Erkeği olmak istedim.

Bana şiriler, öyküler yazdıracak kadar
Ruhumda fırtınalar koparacak,
Şiirlerimi ezberleyecek bir kadının Erkeği olmak istedim.

Sinirli olduğumda üstüme gelmeyecek,
Ama sonradan canıma okuyacak
Bir kadının erkeği olmak istedim.

Ben kendi falına baktırmak için
Elinde fincanla dolaşan değil,
Benim kahve falıma bakacak,
Falımda bana bir kadın çıkarıp Sonra da…
“Kim bu kadın bakayım” diye
Şakadan hesap soracak Bir kadının erkeği olmak istedim.

Kapris yapmayanı olurmu demeyin,
Ben vallahi kapris yapmayacak
Bir kadının erkeği olmak istedim.

Ben, Kanaatkar, tok gözlü, bir kadının
Erkeği olmak istedim,
Öyle bana, “Ayşe hanımın kocası ne almış biliyormusun”
Demeyecek bir kadının erkeği olmak istedim.

Ben zenginliğide tatmış
Ama günü geldiğinde bütün o serveti
Elinin tersi ile itmiş, Gerçekten soğan ekmek yenecek günlerde de
Bana destek olabilecek bir kadının Erkeği olmak istedim.

Ben derdimi anlatmak istemediğimde
Beni deşebilecek… Ama bunu,
Beni sıkmadan yapabilecek bir kadının
Erkeği olmak istedim.

Ben, Onurum için mesela,
Rütbe ve makamlarımı terk etmek istediğimde,
“Ama biz ne olacağız, nasıl geçineceğiz” demeyen,
“Aslanım benim seninle gurur duyuyorum”
Diyebilecek bir kadının erkeği olmak istedim.

Ben bir eşi, ya da sevgiliyi
Sadece geleceğinin garantisi,
Huzur ve güvenin timsali olarak görmeyen,
Aşkın kıymetini bilen bir kadının erkeği olmak istedim.

Ben, Kural tanımayan,
Toplum kurallarının aşkı zehirlediğini bilen..
Aşkı için hani tahtını da bırakabilecek,
Her şeyi ve herkesi, Elinin tersi ile itebilecek
Bir kadının erkeği olmak istedim.

Ben cilveli, işveli bir kadının Erkeği olmak istedim,
Sokakta ve bir mecliste tam bir hanımefendi,
Geceleri ise, Koynumda bir yosma olabilecek
Bir kadının erkeği olmak istedim.

Ben, Sır tutabilecek bir kadının,
Ben, Halden anlayacak bir kadının
Erkeği olmak istedim…

Şefkatli olsun istedim ben o kadını,
Yeri geldiğinde anne gibi olabilecek,
Mesela, Ben uyurken üstümü örtecek
bir kadın olsun istedim, ve örtüp gitmesin hemen,
Birde uykumda yanağımdan öpsün istedim..

Ben, Bir söylüyorsam sevdiğimi,
İki defa söyleyen olsun istedim.
Durup durup sarılan,
Yanağımdan makas alan bir kadın istedim.

Ben yıldızları birlikte seyredebileceğim…
Dizine yatabileceğim ve o sırada saçımı okşayacak
Bir kadının erkeği olmak istedim

Ben sofrada mum yakabilecek,
Şarkımız çaldığında Gözümün içine bakıp gülümseyecek,
Yatmadan önce her gece Beni dansa kaldırabilecek
Bir kadının erkeği olmak istedim.

Ben böyle istedim işte dostlar
Ben de böyleyim,
Var biliyorum…
Siz ne olur
Yerini söyleyin …



__________________

Bütün çığlıklar dudaklarımda
Yaşadığım şehir alabildiğine sefalet, alabildiğine acımasız.
Ay doğdu diye cama çıktığımda, uzak dağların ardına saklandığını görüyorum.
Bazen önünde kara bir bulut, bazen de kocaman bir dağ.

Her susuşumun ardında bir yalnızlık var.
Lugatım pasaklı cümleciklerle doldu taştı.
Bu gece koynumda hüznüm var.
İç çeke çeke avuçluyorum gözyaşlarımı.
Etrafımdaki herşeyi savurarak geceye küfrediyorum.
Lanetler yağdırıyorum,
Haykırmak istiyorum,
İçimdeki kan pıhtısını kusana dek…

Hıçkırıklarım çok derinden geliyor.
Çocukluğumdan geliyor sanki göğsüme çarpa çarpa...

Taze, el değmemiş bir yalnızlıkta sen istemez misin?
-Sararmış geceden sonra taze kalan bir tek yalnızlığım var benim.

Sana çok ihtiyacım var.
Ürkek bir ceylan gibi geceye her sığınışımda kollarımda sen olsan!
Kahrolduğum, lanetler yağdırdığım gecelerimi senle unutsam..
Muamma...
__________________

Benimle Ağlar Misin ?

Hayat hep güzel anlardan oluşmuyor sevgilim.Bazen, en güçlü dediğimiz insanlar bile yaşadıkları şeyler karşısında tökezleyebiliyor, düşebiliyor. İnsanız sonuçta, duygularımızla yaşıyoruz. Bazılarımız daha fazla... Bazılarımız tepeden tırnağa duygu olabiliyor.Belki daha kırılgan, belki biraz daha fazla alıngan. Ama seviyoruz öyle değilmi ? Çünkü bizi sevdiklerimizi oldukları gibi kabullenebilme olgunluguna eriştik. Biz sevdiğimizi, her haliyele, zayıflıklarıyla, çocukluklarıyala sevdik. Olurda sevgilim, gün gelir hayat oyunlar oynarsa bana, dayandığım duvarlar yıkılırsa, tutundugum dallar kırılırsa ve ben isyan edip yaşadıklarıma akıtıverirsem göz yaşlarımı, BENİMLE AĞLARMISIN ?


Hatalarımız olur bazen, hiç olmayacak yerde, hiç olmayacak zamanda, bizden beklenmeyen, hiç olmayacak hataların sahipleri olabiliriz. Yanılırız öyle değilmi ? Dogru bildiğimiz yollar bizi hiç ummadığımız sonuçlara götürebilir. Hiç tahmin etmediğimiz kişiler bizi hiç istemediğimiz olaylara sürükliyebilir. Nekadar dirensek de , insanız, şaşarız. Hatalarıyla vardır insan. Yeterki ders almayı bilsin. Yeterki o hatayı birdaha tekrarlamasın. İşte o noktada biri gerekir insana..... Kendi hatasının hesabını kendisine verirken insan, birini arar yanında. Destek olması için, umut vermesi için. olurda sevgilim, gün gelir hiç beklemediğin bir hata yaparsam, bana bu hatayı düzeltme ŞANSI VERİR MİSİN ?

Terk edesi gelir insanın bazen herşeyi... Hayatı dar gelir, gitmek ister bilinmeyen diyarlara. Herkeze yabancılaşıverir birden. İçinde bulundugu ortam mutlu etmemeye başlar. Dostlardan uzaklasır, içine kapanır. Öyle zorki bir hayat mücadelesiki yaşadıgımız, yenilgiyi kabul etmek istemeye biliriz. Biraz daha güç toplamak ve belki bu hayat mücadelesine yeniden başlaya bilmek için çekip gidesi gelir insanın. Sana da bu olmuştur biliyorum, sen de bir çok kez " ALIP BAŞIMI GİDECEĞİM " demişsindir.. ben böyle nir tercihle yüz yüze kalmadım henüz. Yenilmek bana göre değil, teslimiyet kanımda yok. Yinede aklımdan geçmiştir ve bir gün böyle bir tercihle karşı karşıya kalabilirim. Olurda sevgilim, gün gelir " ŞİMDİ GİTMELERİN ZAMANIDIR. ŞİMDİ BAMBAŞKA DİYARLARDA BAMBAŞKA HAYATLARI KURMANIN ZAMANIDIR " dersem,
BENİMLE GELİR MİSİN ?

***
Merhaba canım beni hatırladın mı?

Yine de heyecan verici seni sevmek…
Dokunmak senin dokunduğun ne varsa…
Koltuğun hep oturduğun yerine oturmak mesela…
Masanın bir santimetrekaresine bile dokunduğun için şanslı hissetmek ya da…
Saçının bir teline bile zarar gelsin istemem fakat…
Nerede saklanıyorsa birden çıkan ve beni dağıtan
dökülmüş saç tellerinin üstüne bırakıyorum şu sıra avuntularımı…
Her şey bitiyor sana dair…
Tek tek…
Azar azar…
Birlikte aldığımız zeytin ezmesi misal…
Kavanoz dibinden zar zor çıkarıyorum artık…
Ve en kötüsü; temas ettiğin aldığın ne varsa mana yükleyip duygusal bir bağ oluşturuyorum aramda…
Yoksa aktif oksijen içeren deterjan beni niye ağlatsın balım…
Yo hayır balım değilsin artık…
Telefon defterimde ‘balım’ı adınla değiştirdim önce…
Sonra sildim tamamen…
Kolay olmadı lakin “kaydı tamamen silmek istediğinize emin misiniz” sorusuna “yes” tuşuyla onay vermek…
Tamamen değil ama bir kısmı kalsa…
Üzmeyen üşütmeyen ağlatmayan yaralamayan kısmı kalsa…
Kalmaz ki!..
Silince her şey geçecekmiş gibi geliyor…
Hep böyle midir?..
Yani her ayrılık halinde…
Mutlak bir öfkeyle dahası ısıran acıtan bir yalnızlıkla…
Aşkım’lar canım’lar birtanem’ler resmi bir isme mi dönüşür ilk çaresizlikte...
Sahi ben ne oldum senin telefon defterinde?..


***


__________________
Kadının gücünü
Hafife Alma.








Her Yol Sana Çıkar
Galatasaray !


EbruLi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla