Tanrı’nın size sevgisi



Tanrı dedi ki:

İnsanlara nasıl davranacaklarını ya da nasıl davranmaları gerektiğini dikte edemezsiniz. Bu size düşmez, sizin alanınız bu değildir. Siz ne yapılacağını sadece kendinize söyleyebilirsiniz, size düşen de sadece budur.
Değerleriniz de onları yüksekte tutmak da sizi ilgilendirir. Siz kendi değerlerinizi yüceltin, onları yüksekte tutun ve diğerlerinin de hayatlarını kendilerine uygun gördükleri şekilde yaşamalarına müsaade edin. Değerleriniz sizindir, başkalarına mal edilme, başkalarına yüklenme durumu yoktur onların. Hiç kimsenin sizin standartlarınıza uyma mecburiyeti yoktur. Bazen siz bile kendi standartlarınıza ulaşamazsınız. Bazen standartlarınızın gerçekte ne olduğunu siz bile bilmezsiniz ama başkalarının ne yaptığına ya da yapmadığına burnunuzu sokmak kolayınıza gelir. Bunu yaptığınızda canlarım dedikodu yapmış gibi olursunuz. Dolayısıyla da vazifeniz olmayan küçük meselelere müdahil olmuş olursunuz. Başkalarında kusurlar, kabahatler görmeniz sizin değerlerinizin yüceldiği, yükseldiği anlamına gelmez. Hem de hiç gelmez.
Kendisini hep haklı, erdemli ve yüksekte gören, kendisini öven, kibirlenen bir tutum içinde olmamaya dikkat edin; zira böyle yaptığınızda tamamen yargılayıcı bir tutum içindesiniz demektir.
Yargılayıcı olmaktan vebadan kaçar gibi kaçınmak gerekir. Neden mi? Çünkü sizin için iyi değildir ve ayıplama nesneniz için de iyi değildir. Yargılamak elinizde bir tokmak tutup bir diğer Tanrı evladının kafasına bununla vurmak gibidir. Eleştirdiğinizin kişilerin işitme mesafenizde olup olmadıklarının bir önemi ve konuyla bir alakası yoktur. Negativiteniz her halükarda onlara ulaşır. Düşünceleriniz işitilir. Tüm dünyada işitilir ve evet, o ya da bu şekilde geri gelip size dadanır bu düşünceler, aklınıza mıhlanırlar.
Kim bilir kaç kez büyük bir tatmin duygusuyla “Bunu asla yapmazdım,” demişsinizdir değil mi? Ve sonra, bir noktada tam da o yapmam dediğiniz şeyi yaparken bulursunuz kendinizi.
Dedikodu yapmam Ben. Peşin hükümlü olmam. Benim şu anda yargılayıcı ve peşin hükümlü olduğumu mu düşünüyorsunuz? Bir hükmü, bir yargıyı ne vakit ifade edersiniz, sevgiyi ne vakit ifade edersiniz? Bir bakın. Yargılayıcı olmanın yargıladığınız, eleştirdiğiniz insanların menfaatine olduğunu düşünebilirsiniz lakin elinizi başkalarının hayatlarından çekmenizi ve kendi hayatınıza bakmanızı söylüyorum Ben.
Ben sizin arkanızdan konuşmam canlarım. Sizi yargılamam. Yargılamak mahkum etmektir. Dünyaya moral vermeniz, onu yüceltmeniz önemlidir. Size olan sevgime hiçbir şey müdahale edemez, araya hiçbir şey giremez. Size olan sevgim, size olan sevgimdir Benim; bu kadar. Yazın ve kışın, size olan sevgim masundur, her daim aynıdır, hiç değişmez, bozulmaz. Size olan sevgim, size olan sevgimdir. Kendimde tutmam, alıkoymam onu.
Size özgür irade verdim Ben. “Size her şey mübahtır,” demekle aynı şey değildir bu. Şimdi size en kesin şekliyle diyorum ki her ne şekil, kılık ve surette olursa olsun negativitenin bilincinizi terk etmesi gerekiyor. Negativiteyi himaye etmemelisiniz. Buna göz ucuyla bile olsa hiçbir şekilde yer vermemelisiniz; olumsuzluğa liman olmamalısınız.
Bir hata yaparsınız. Ben sizi yine aynı şekilde severim. Arkanızdan konuşmam. Bir hata yaptığınız için rezilin teki olduğunuza karar vermem.
Seninle konuşuyorum. Seni dizime oturtuyor ve seninle konuşuyorum. Sizden sayım denetim yapan biri değil, seven, sevgi dolu olan biri olmanızı istiyorum Ben; çünkü başkalarını kınamak, ayıplamak, cezalandırmak size vazife değildir.
Örnek olarak liderlik yapın, yol gösterin. Sizin için yapacak başka bir şey yoktur. Siz sevgiden hareket edin; övünmeden, böbürlenmeden değil. Egonuzu bir başkasının zararına olacak şekilde şişirmek yönünde ihtiyatlı olun. Başkalarını egonuzdan daha fazla umursayın. Duyarlılığın, düşünceliliğin adamı olun. Duyarlı olun. Ne söylediğinize ve nasıl söylediğinize dikkat edin. Büyük olun siz, Yüce olun. Sizi yaratmış olduğum Büyüklük Olun. Öyle olun.
Çeviren: Engin Zeyno Vural