Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31.07.2014, 22:23   #1 (permalink)
Jineps

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Elma ağacına tırmanmak

Elma ağacına tırmanmak



Tanrı dedi ki:

Hayatta nelerin cereyan edeceğini bilme mecburiyetiniz ne denli az olursa siz de o denli fazla emniyet içinde olursunuz.

Dünya hayatı güven gerektirir. Peki güven ne anlama gelir? Hayatın size istediğiniz her şeyi vereceğini bekleyebileceğiniz anlamına gelmez bu. Bedeninizin asla ölmeyeceği anlamına gelmez. Her şeyin sizin istediğiniz gibi olacağı anlamına gelmez. Siz güven duysanız da duymasanız da hayat kendi oluşumunu gerçekleştirir.

Güvenin anlamı, hayatı kontrol etme uğraşını bırakmaktır. Gerilimi bırakmaktır. Güvenin anlamı, her ne meydana gelirse gelsin her zaman için hayırlı olacağına, kendinizin de iyi olacağına dair bir sezgi taşımaktır.

Güvenin anlamı tahsis edilmiş bu zaman zarfında ve yaşadığınız hayat dahilinde kendinize kaygısız olmak için müsaade edebilmenizdir.

Güvenin anlamı hayatınızı özgürce yaşamanız ve bu kadar çok endişe etmemenizdir.

Güvenin anlamı hayatınızı Bana vermenizdir. Bunun tek başına sizin hayatınız olmadığını bilmenizdir. Dünya hayatının size kullanmanız için verilen bir armağan olduğunu bilmeniz ve bu armağanı hayırlı bir biçimde kullanmaktan hoşlanmanızdır. Paylaşacak bir hayatınız vardır ve onu paylaşırsınız. Hayat ona sıkı sıkıya yapışmadığınız zaman çocuk oyuncağı haline gelir.

Hayatı ellerinizde sıkı sıkı tutmayın, kontrol etmeyin. Kendinizi germeyin. Serbest bırakın. Hayatı yaşarken bırakın aksın gitsin o. Neticelere bu denli de tabii değilsiniz. Bu yolculuğun tadını çıkarın. Sarsıntılı, virajlı olsun ya da olmasın hayat dahilinde yol alıyorsunuz. Bu sürüşün de, sanki değişiyormuş gibi manzaranın da tadını çıkarın.

Hayat size bir harita eşliğinde sunulmaz. Hayat size bir istikamet ya da pek çok istikamet gösterir.

Hayat bir elma ağacına tırmanmak gibidir. Tırmanırsınız. Tüm elmaları toplamazsınız. Bazılarını düşürürsünüz. Bazılarına erişemezsiniz. Bazıları kusursuz bir olgunluktadır. Bazıları ise henüz hamdır. Bazıları kurtludur. Ama ne olursa olsun o ağaca çıkmak sizin için bir eğlence vesilesidir.

Sadece hayat ağacına sıkı sıkı yapışıp tutunduğunuz ve bu ağacın size illa ki belirli bir tipte elma vereceği talebinde olduğunuz zaman kendinizi emniyetsizlik içinde hissedersiniz. Ağaç size istediğiniz o elmaları vermediğinde de ağacın kökünü kurutana kadar onu sallamaya çalışırsınız.

Bazen de aynı ağaç hem tatlı, kırmızı elmalar hem de ekşi, yeşil türde elmalar verir. Ağacın bugün hangi elmayı vereceğinden emin olamazsınız. Ama bir ağaca tırmanmakta olduğunuzdan ve düşeceğiniz güne kadar da bu tırmanışınız süreceğinden emin olabilirsiniz. Günü bilmezsiniz. Elmayı bilmezsiniz.

Şu anda bir insan bedeni içinde, Yeryüzünde canlı olduğunuzdan, bir hayat sahibi olduğunuzdan emin olabilirsiniz. Bundan en iyi şekilde faydalanın. En iyi şekilde faydalanmanın anlamı kendinizi hayata canı gönülden vakfetmenizdir. Arzu etmenizdir. İstediğiniz şeylerin hasadını yapamadığınızda, bunları elde edemediğinizde somurtmayın. Israrla talepte bulunmayın. Hayatı yaşayın siz.

Hayatın akışı budur işte. Onu önceden kestiremezsiniz. Sadece yaşabilirsiniz.

Ne denli kontrol edici bir tutum içinde olursanız o denli az emniyettesinizdir. Hayatın size sipariş ettiğiniz şeyleri getirmesine ne denli fazla gereksinim duyarsanız o denli de fazla korku içinde olursunuz.

Aldığınız şeyleri kabul etmenizi ve hayatınızın sonraki sayfasına ilerlemenizi tavsiye ediyorum Ben. Yaşama sevginiz, verdiğiniz siparişlere tabi değildir. Yaşama sevginiz size gelenleri teslim alıp bunlarla mutabık kalmanıza, uyuşup anlaşmanıza bağlıdır. Hayat elbette ki istediklerinizi size getirebilir ama aynı şekilde istemediklerinizi de getirebilir, değil mi?

Dolayısıyla siz neşeli şarkılar mırıldanın.

Hayatı bir sıçrayışta atlayıp geçmek zorunda değilsiniz. Onun dahilinde yürüyüşe de çıkabilirisiniz. Muazzam güzellikteki bir parkın içinde yürüyebilirsiniz. Karanlık bir ormanda yürüyebilir, kendinizi kızgın ya da korkmuş hissedebilirsiniz. Nerede yürürseniz yürüyün kendi dahilinizdeki esenliğin eşiğinden içeri girersiniz. Mesele yürüyor olmanızdır, nerede yürüdüğünüz ise hikayenin bütününü teşkil etmez. Hikayeniz sizsinizdir. Yola devam ederken hikayenizi de okursunuz. Hangi tonlama ile okuduğunuz ise hikayedeki farkı yaratmaktadır.

Çeviren: Engin Zeyno Vural

__________________
Taklitler aslını yaşatır.
KIPSS.









Ben soğuk değilim,
siz cıvıksınız.

.
Jineps isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla