Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26.11.2012, 02:49   #1 (permalink)
Mavi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Thumbs up Kendine kalıyor insan eninde sonunda...

Kendine kalıyor insan eninde sonunda...

Bir şarkı sözüydü.Kendimizden başka hiç kimsemiz yok.


Bunu anlamayacak ne vardı!
Anlıyorduk anlamasına da söyleyecek kadar cesur değildik. Kalabalık görünüyorduk, elimiz ellere değiyordu, gözümüz gözlerde manalar arıyordu. Ayak seslerimiz bir karşılık bulunca iyi hissediyorduk kendimizi. Yan yana yürüdüğümüzü sanıyorduk. Çoktuk sözde, hep beraberdik. Birlikte ağlayıp birlikte güleceğimizi, birbirimiz için öleceğimizi sanıyorduk. Birimiz dünyadan gidince diğerimizin artık yaşayamaz olacağını düşünüyorduk. Büyük aldanış! Hiçbirimiz, diğerimiz için ağlamıyor. Göçenin acısıyla ölen olmadı hiç. Onları çukurlara gömer gömmez arkamızı dönüp kaçtık. Yemekler yedik sonra, şarkılar dinledik, hayatımız sürüp gitti hiçbir şey olmamış gibi. Bir söz uydurmuştuk, ölenle ölünmezdi.
Kimselerin derdimize derman olmayacağını öğrenmeliydik. Yalnız bir ağaç gibi, rüzgârlarla söyleşip durmak kaderimiz. Geceyi karşılamak, karanlığa alışmak, soğukta kendi hülyasına sarılıp ısınmak ve sabaha, yine öyle tek başına uyanmak... Kim, kimin acısını soğutabilir, içimizin uğultusunu hangi fani susturabilir?
"Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim" demişti Neruda...
Alacakaranlıkta kendi kendine konuşan da o değil miydi? Böyle çılgın alışkanlıkları olan, kendine durmadan sorular soran... Öyle ya, kendimizden başka konuşacak, hakikaten konuşacak kimimiz var?
Bu gece en hüzünlü mektupları yazabilirim kendime.
Bütün yaptığım, kendime mektuplar yazıp durmaktan başka neydi? Yazmak sadece bir avuntu, güzel bir aldanıştı. Başkalarının aldatması acı verir, kendi kendini aldatmak oyalar insanı. Karanlık bir yolda yürürken ıslık çalmak gibi... Bazen, o ıslığın büyüsüne kapılır, unutursunuz korkuyu, kederleri dağıtırsınız. Ne kadar uzarsa artık, öyle işte, bir şarkı boyu kendinden geçmişlik, zamansızlık... Turgut Uyar, 'O güzel imgesi mutsuzluğun' dizesinin yazarı, kim duyurabilir acıyı onun kadar? "Bu benim gerçeğim. Durmayıp şarkı söylemek. / Durmayıp yalnız kalıyorum. Ufacık yeşilli adalarda / Yalnız kalmaya savaşıyorum. Kadınlarla. Erkeklerle. Çocuklarla"...
Durmayıp yalnız kalıyoruz. Durmayıp acı, durmayıp keder... İki keder arasında ince sevinçler, belli belirsiz. 'Hüzünlü bir bahtiyarlık' diyoruz biz buna, kısacık! Sonra yine yalnızlıklar başlıyor, hatıralar zamanı. Ve her hatıranın alıp veremediği bir şeyler oluyor sahibiyle. Onlara kaçmak da avunmanın bir türü değil mi? Ve sonunda yine, elde var hüzün!
Kendine kalmadan kendiyle olmalı insan.
Bir yalnız ağaç gibi mağrur, çekilmeli dağlarına. Karakışa, ayaza, kederlere, yıkımlara, sonsuz yalnızlıklara alışmalı. Başı yükseklere uzadıkça, serin bir sevinçle dünyaya bakmalı oradan, müstağni, aldırmaz... Başı göğe yükseldikçe güçlenir insan ve ağaç. Kirletilmeksizin, minnetsiz ve incinmesiz... Ey kalbim, şimdi kapat kapılarını dünyaya ve kendi dağlarına çık, kendi keçi yollarına... Kimseler bulmasın, bilmesin seni. Adını anıp demesinler, bir zaman buralarda o da yaşardı. Sonunda, en sonunda, bir kara taşın olsun mezarında, yosunlar bağlasın. Adın yazmasın üstünde, unutulsun. Yalnız, bir gün bir meçhul kadın gelip başucunda ağlasın!

Ali Çolak


__________________






Herkes herkesi sevmesin, gerek yok.



Mavi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla