Çelişkisi en fazla olan şık?

[Belkibirgün]

Çelişki miktarı hangisinde daha fazla? neden?

[Sultan ŞAH]

Kasapların iyi kalpli olması

[Esz]

Kasapların iyi kalpli olması

[Perii]

Neyse doğru ama zararlı dedim

[Ceysu]

tavuk etini ve civcivi sevmekte bir çelişki görmüyorum. canlı haldeyken sevdiklerimizi öldüklerinde de sevebiliyoruz.

zamanın periyotlara ayrılması düzendir olması gerekir.

kasapların iyi kalpli olması? kasaplar kötü kalpli mi olmalı yani? kasaplar vicdanı olmayan insanlar değiller, kasap yerine suikastçı, terörist vs cani bir mesleği koysaydınız cevap kesinlikle bu olurdu. terörist ama iyi kalpli? muhteşem bir paradoks olurdu. ben kasaplık ve iyi kalplilik arasında bir çelişki görmüyorum.

bana göre doğru cevap 'doğru ve zararlı'. arasında büyük oranda çelişki var. zararlı olduğunu bile bile doğru olduğuna inanmak? ya da doğru olduğunu bile bile zararlı olduğuna inanmak? inanılmaz bi çelişki var.. adamı ipe götürür.

[alcatraz]

E) Hiç biri

[FeCr]

Güzel bir konu..
Şıklardan birini tercih etmek zorunda değiliz değil mi ..nihayetinde bunlarda çelişki aramayı düşünen kişi bir insan,yukarıdakiler de konuyla ayetler değiller..
Teker teker değerlendirelim..
Tavuk eti ve civciv-Tavuk eti dile ve damağa hitap ediyor.İnsanın gelişimi için tüketilmesi gereken yiyeceklerden biri.Yaratılış gayesi de insana gıda olan bir varlığın etini sevmek,onu var oluş gayesine uygun olarak kullanmak demektir.Sevmemek üzerinde durmuyorum,sevmek kişisel ve olağan bir tercihtir.Civciv ise sevimliliği,küçüklüğündeki cana yakınlık,duruşundaki saflık ve her yönü ile göze ve merhamet duygularına hitap eden bir canlı..insan onda,aslında olmak istediği doğal güzelliği gördüğü için sevilmek onun en tabii hakkı..ve onu sevmek ona karşı bir lütuf değil insan üzerindeki etkisinin geri dönüşü..tepkisidir.
Burada patalojik bulgu saptanamadı ..çelişki yok
........
Doğru ama zararlı-İnsanlar var oldukları günden beri aradıkları ama bir türlü asli tanımını yapamadıkları doğruyu,kendi görece fikirleriyle ifade etmeye çalışırlar.Peki doğru olan nedir,kime göre doğrudur,hangi zaman dilimi içinde doğrudur,ne ile ölçülür?bunlar cevaplanmadan doğru hakkında sağlam bir fikir sahibi olunamaz.Son söz ise,bu terimin şekillenmesi ile ortaya çıkabilir..aynı terazi ile zararlı olanı da tartabilirsek tek bir elek ile bu şıkkı doğru değerlendirebiliriz.
Herkes değişik pencerelerden bakarak doğruya dair çeşitli görüşler ortaya atabilir.Benim pencerem,bana,itikadi görüş açısının şaşmaz ve mutlak doğruyu sunacağını söylüyor.Demek ki doğru olan bana ve başkasına göre değişiklik gösteriyor..bu izafiyet kesin olduğuna göre kendi terazimle ölçebilirim,çünkü başka seçeneğim yok.Ne var ki,hangi dinden,dilden,ırk ve kültürden insan olursa olsun..mizaç gereği herkesin hem fikir olduğu ilkeler var ve bu ilkeler tüm insanlık adına bütün doğruları içine alacak bir hacme sahiptir.Örneğin;hırsızlık,adam öldürmek,yalan,zina,dedikodu,iftira atmak..bunlar tüm insanlık aleminin şaşmaz doğrularıdır.Bu da demek oluyor ki doğru,zannedilen gibi tek taraflı görece bir kavram değil.Benim ile benim dışında olanların buluşabileceği ortak nokta işte bu kesin yargılar bütünüdür..ki bu asla görece ile izah edilemez.Bunlar,tüm görecelerin,bir anlığına kanun haline geldiği durumlardandır.Bu kanunların iç sebepleri iki temel üzerinde inşa edilir..akıl ve vicdan..ya da evrensel akıl ve evrensel vicdan.
İçinizden gelen bir duygu-düşünce öncelikle sizin aklınızdan ve vicdanınızdan çıkmalıdır..akıl vicdana göre daha somuttur,çünkü hesaplarla uğraşır,nesnel değerlendirmelerde bulunur ve iknada öncelik onundur.Vicdan ise aklın tüm değerlendirmelerini,ruhtan gelen merhamet duygusundan süzerek değerlendirir ve akla,neyi bırakıp neyi tutması gerektiğini sunar.Tercih ise maalesef aklındır ve vicdan,herhangi bir neden bularak onu kamufle eder.Kendisine uyulduğu takdirde iyiye götüreceğinden şüphe edilmeyen vicdan,derinlerde bir yerlerde feryatlar ederek o kişiyi uyarır ve asla yalan söylemez.Doğası gereği yönü merhamet yurdunu işaret eder,halbuki bir el hareketi ile egale edilir.Bu durumda ölçek kişinin dışına çıkmıştır.Çünkü mekanizma doğru çalıştırılmamış ve sonuç tek taraflı çıkarlar üzerinde yoğunlaşmıştır.Bu anda devreye girmesi gereken evrensel vicdandır..kendini susturabilen bir vicdan sahibi? evrensel kabulleri susturamayacağını bilir,bilmek zorundadır çünkü tabiatı gereği insan sosyal bir varlıktır.Kendi vicdanını körelterek hırsızlık yapan biri evrensel vicdanın duvarına toslar,onu susturamaz.Tüm çabaları boşa gider ve hak ettiği karşılığı bulur.Kişisel aklın ve vicdanın süzgecinden geçemeyen,herkesin kabul ettiği bir elemeden geçmeye mecbur kalır ve bu sefer hüküm hakkını kendisine verilmemiştir.
Yani doğru,işleyen bir aklın ve kullanılan bir vicdanın ortak hükmüdür..kendisi ve herkes tarafından kabul edilen.
Zararın ölçeği de hiç şüphesiz aynı ölçektir.Çünkü zarar,doğru olmayanın yaşamdaki karşılığına verilen sıfattır.Birşey zararlı ise doğru olmadığı içindir.Zaten akıl ve vicdan için doğru olan aynı zamanda zararlardan arındırılmış olandır.
Genel olarak bu kurala uyulduğunda doğru ile zararın tanımları yapılmış olur.Kişisel branş alanı olarak bunların derinliğine girmek,işimizi kolaylaştırır..girilen derinlik vicdan denizin dibi görünmeyen güzellikleri ve aklın,aslında kullanılması istendiği halidir.Bu durumda,kişinin doğru-yanlış arasında vereceği hüküm anlık bir göz kırpması kadar kolaydır.Artık o kişi ayırt edicilik sıfatını kendisi kazanmış ve yürüyen bir terazi olmuştur.
Açıklamamıza göre doğru ile zararlı olan arasında herhangi bir çelişki yoktur.Biri diğerinin olmaması halidir.Çelişki olması için aynı anda,aynı sonuca götürmeleri ve farklı nedenlere dayanmaları gerekir.Dayanak noktalarının neler olduğunu anlatmaya çalıştık..bir tahtta iki kral olamayacağına göre bizim anlattığımız dayanaklarda aynı anda ikisine kucak açamazlar.
Çelişkisi en fazla olan değil,çelişkisi olan tek şık budur.
.........
Kasapların iyi kalpli olması-Kasaplık zalimlerin mesleği değildir.Çünkü tüketim için hayvan kesmek bir zulüm değil,varlığın devamlılığın gereğidir.Bu gerekliliği yerine getiren,olağan bir döngü içinde olağan bir iş yapıyor demektir.İyi kalpli olması varlığa duyduğu merhametten ileri gelir.Varlığının sürekliliği için,kesilmesi uygun olan başka bir varlığı kesmek de yine merhametin bir gereğidir.Merhamet tek yönlü değildir..herşeyi kendi gayesine uygun değerlendirmektir.
Burada da bir çelişki yoktur.
.........
Zamanın tekrarlanan periyotlara ayrılması-Bu ayrımı yapabildiğimiz için akıp giden süreye zaman ismini verebiliriz ve zamanı kontrolümüze tabi tutabiliriz.Nereden nereye,niçin ve nasıl gittiğini bilemediğimiz bir an'lar bütününe hakim olmamız da,kendisine mahkum olduğumuzu söyleyebileceğimiz bir kavramdan bahsetmemizde mümkün değildir.Hayat bir düzen,nizam ve yerindelik gerektiriyorsa..ilk iş hayatın içinde döndüğü süreçten haberdar olmamız gerekir ki bu şık bunu anlatıyor.
Burada da bir çelişki yoktur.

Teşekkürler paylaşım için

[XxX]

Hiç biri çelişki yok bence..

[Lunapolis]

Çelişkisi olan Doğru ama zararlı..

Doğru olanın zararlı olması
Yada zararlı olanın dogru olması..

[Ahmosis]

Doğru ama zararlı .