Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Bayanların Dünyası > Anne ve Çocuk
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Çocuk İsimleri Ve Anlamları

Anne ve Çocuk kategorisinde açılmış olan Çocuk İsimleri Ve Anlamları konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 20.05.2013, 18:26   #1 (permalink)
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Çocuk İsimleri Ve Anlamları

Kız Çocuğu İsimleri

A
ABİDE : Anıt - Değerli eser
AÇELYA : Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli çiçek.
ADALET : Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek.
ADİLE : Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan.
AFET : İnsanlığın önleyemediği büyük doğal felaket
AFİFE : Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst
AFİTAP : Güneş / Çok güzel
AFŞAR : Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar)
AHSEN : En güzel, Çok güzel
AHU : Ceylan, karaca, maral - Güzel kadın
AJDA : Filiz, sürgün - Üzeri çentik çentik olan şey
AKASYA : Küçük sıra yapraklı, süs için yetiştirilen bir ağaç.Salkımağacı
AKGÜL : Beyaz gül, gül gibi
AKGÜN : Aydınlık gün
AKİFE : Sebatlı, kararlı - İbadet eden
ALARA : Al + ara. Al=Kırmızı, ara=bezeyen, süsleyen , Kırmızı süs anlamında bir tamlama
ALARCIN : Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan
ALÇİN : Kırmızı renkli küçük bir kuş türü
ALEV : Ateşin çıkardığı yalım
ALEYNA : Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan
ALİYE : Yüce, yüksek
ALTAN : Kızıl Şafak
ALTIN : Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)
ANDAÇ : Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra
ARİFE : Tecrübeli, bilgili, sezgi ve anlayışa sahip
ARZU : İstek, özlem eğilim
ASENA : Türk Mitolojisinde Ergenekon destanında adı geçen dişi kurt
ASİYE : Acılı kadın / Direk
ASLI : Kök, köken - Aşık Kerem'in sevgilisi
ASLIHAN : Kökeni soylu han soyundan
ASRIN : Çağdaş, bu asıra ait olan, asıra uygun olan
ASU : Asi, ehlileşmeyen huysuz at - İsyankar
ASUDE : Sessiz, sakin dinlendirici
ASUMAN : Gök, gökkubbe, sema
ASYA : Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı
AŞKIN : Aşmış, ileri, üstün/ Senin aşkın
ATEŞ : Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması
ATIFET : Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, iyilik sever
ATİKE : Özgür - Soylu - Güzel, genç kız
AYBEL : Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliğiyle farkedilen
AYBEN : Ay gibi. Ayın kendisi
AYBÜKE : Ay gibi parlak, aynı zamanda zeki, akıllı
AYCA : Ay gibi parlak ve aydınlık
AYCAN : İçi aydınlık
AYÇA : Ayın ilk günlerde aldığı biçim, hilal
AYÇİN : Ayçın, ay gibi, aya benzer
AYDA : Dere kıyılarında yetişen bir bitki - Parmakları, endamı güzel kadın
AYDAN : Aya benzer ay gibi
AYDİL : Güzel, parlak, aydınlık gönül
AYFER : Ayışığı
AYGEN : Gönül dostu
AYGÜL : Ay gibi güzel ve parlak renkli
AYLA : kadın, eş zevce /Ayın çevresindeki ışıklı daire
AYLİN : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire
AYNUR : Ay gibi ışıklı, pırıl pırıl
AYPARE : Ay parçası
AYSEL : Ay gibi parlak ve güzel
AYSEN : Aydan farksız, ayın yerdeki benzeri, güzel sevimli
AYSU : Ay gibi parlak, berrak su
AYSUN : Ay gibi güzel ve parlaksın
AYŞAN : Şanı ay gibi parlak olan
AYŞE : Yaşam, dirlik,
AYŞEGÜL : Güleç, güler yüzlü
AYŞEM : Ay ışığı - Benim Ayşem
AYŞEN : Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık
AYŞENUR : Nur gibi parlak, pırıl pırıl, ay gibi güzel
AYŞİN : Ay gibi, aya benzeyen
AYTAÇ : Ay gibi taçlı
AYTEN : Ay gibi beyaz tenli
AYTÜL : Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak
AZİME : Azmeden, yapmak için kesin kararlı / iri, kemikli yapılı
AZİZE : Kutsal, ermiş kadın - Sevgi hitabı
AZMİYE : Niyetli, kararlı
AZRA : ******, el değmemiş


B
BAHAR : Doğanın canlandığı mevsim
BAHRİYE : Donanma ve denizle ilgili
BALCA : Bal damlası, bal gibi
BALIM : Benim balım, tatlım - Çok sevgili, samimi arkadaş
BANU : Ev kadını , bayan
BARAN : Yağmur
BAŞAK : Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım
BAŞAR : Başarılı ol anlamında
BEDİA : Güzellik, üstün değerli olan
BEDİHE : Başlangıç - Güzel söz
BEDRİYE : Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili
BEGÜM : Saygıdeğer kadın, hanımefendi - Hint prenseslerine verilen san
BEHİCE : Şen güleryüzlü
BEHİRE : Güzel, asil
BEHİYE : Güzel ve alımlı kadın
BELGİN : Açık. belirli, farkedilen
BELİN : Şaşkınlık, hayret
BELKIS : Yunanca asıllı olup Arapçaya geçen tarihi bir isim
BELMA : Sakin, yumuşak
BENAN : Parmakla gösterilecek kadar güzel
BENGİ : Sonsuz, sonsuzluk
BENGİSU : İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su / Abıhayat
BENGÜ : Sonu olmayan, ebedi
BENGÜL : Üzerinde benekler bulunan gül
BENİAN : Beni-an. Beni anımsa
BENSU : Su gibi aziz benlik
BERAY : Ayın en ışıltılı, en parlak hali
BERFİN : Kar toplayan
BERİA : Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan
BERİL : Mücevher olarak da kullanılan bir tür maden
BERİN : Manen çok yüksek
BERNA : Genç, delikanlı
BERRA : Bereketli olan
BERRAK : Temiz, saf, arınmış
BERRİN : Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı
BERŞAN : Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden
BESTE : Ezgilerin özgün dizimi,
BESTEGÜL : Gül demeti
BETİGÜN : Beti:Yüz (Bet benizdeki gibi) Gün: Aydınlık, Aydınlık yüz
BETİL/BETÜL : Temiz, iffetli
BETÜL : Ayrı kök salmış fidan - Hz.Meryem'in lakabı - ******
BEYHAN : Bey soyundan
BEYZA : En beyaz, en ak - Günahtan kaçınmış
BİHTER : En iyi
BİKE / BİKEM : kadın, hanım
BİLGE : Çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan
BİLLUR : Pek duru ve temiz cam
BİLUN : Yarım Ay
BİNGÜL : Bin gülün güzelliğinde
BİNNAZ : Çok nazlı
BİNNUR : Çok nurlu
BİRCAN : Herksçe sevilen, candan
BİRCE: Biricik, birtane
BİRGÜL : Tek ve benzersiz gül
BİRİCİK : Tek, bir tane, emsalsiz
BİRSEN : Yalnız Sen anlamında
BİRSU : Özel bir su biricik su gibi
BUCAK : Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad (Köşe bucaktaki anlamı gibi)
BUKET : Çiçek demeti
BURCU : Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı
BURÇAK : Tohumları kullanılan bir bitki türü
BURÇİN : Dişigeyik
BUSE : Öpmek, öpüşmek, öpücük
BÜŞRA : İyi haber


C
CAHİDE : Çalışan, çaba gösteren
CANAN : Sevgili, yar
CANDAN : Yürekten, içten
CANEL : İçten, candan uzatılan dostluk eli
CANKAT : Yaşamına can ekle, sevinçle dol
CANSEL : Cana dair, canla ilgili
CANSIN : İçten, gönüldensin
CANSU : Cana benzer değerde
CAVİDAN : Ebedi, sonsuz
CELİLE : Büyük, ulu
CEMİLE : Hoşa giden davranış
CEMRE : Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
CENNET : Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer
CEREN : Ceylan, ahu
CEVHER : Bir şeyin özü - Güç, enerji - Değerli taşlar
CEVRİYE : Eziyet, cefa, sıkıntı
CEYDA : Yararlı, herkese iyilik yapan
CEYLA : Farsça kökenli bir kelime ceyl kökünden türemiş. Ceyl insanlık, insan soyu demek. Ceyla insanlığa atfedilmiş, bağışlanmış.
CEYLAN : Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan
CEYLİN : Farsça kökenli. Cennetin kapısı anlamında
CİHAN : Evren, alem
CİHANNUR : Alemi aydınlatan nurlu ışık
CİLVENAZ : Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı birarada bulunduran

-Ç-
ÇAĞLA : Badem, erik ve Kaysı gibi meyvaların ham hali
ÇAĞLAYAN: Şelale
ÇAĞRI : Davet
ÇİÇEK : Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü
ÇİĞDEM : Zambakgillerden bir tür kır bitkisi
ÇİLAY : Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler
ÇİLER : Güzel öten, güzel ötüşlü
ÇİSEM : Çiseleyen yağmur
ÇOLPAN : Gözleri uzağı iyi gören, ilerigörüşlü


D
DAMLA : Bir sıvının küçük parçacığı
DEFNE : Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil olan bir ağaç türü
DELFİN : Yunus balığı
DEMET : Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek
DENİZ : Yeryüzünün 3/4'ünü oluşturan tuzlusu tabakası
DEREN : Derleyen, toplayan
DERİN : Yüzeyi, tabanından uzak olan
DERYA : Deniz, çok bol, gönül
DESTAN : Kahramanlık olaylarını konu alan şiir
DESTE : Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin birarada bağlanması
DEVRAN : Talih, kader
DİBA : Çiçek desenli ipek kumaş - Sevgilinin yüzü
DİCLE : Güneydoğu bölgemizde bir nehir
DİCLEHAN : Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim
DİDE : Göz (Arapça)
DİDEM : Dide ,Göz: Didem= Gözüm
DİLAN : Gönül dostu, gönüldaş
DİLARA : Gönül alıcı, sevgili
DİLAY : Gönlü ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan
DİLBERAN : Dilberler, güzeller
DİLBERAY : Ay gibi güzel kadın
DİLDAR : Birinin gönlünü almış, sevgili
DİLEK : İstek, arzu
DİLER : İsteyen, dileyen
DİLHAN : İçten, samimi söylenen
DİLRUBA : Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan
DİLŞAD : Gönlü hoş
DOLUNAY : Ayın tam olarak görünen biçimi,
DÖNDÜ : Henüz evlenmemiş kız
DURU : Saf, berrak
DUYGU : His, gönülde uyanan yankı ya da tepki
DÜNYA : Yeryüzü
DÜRDANE : İnci tanesi
DÜRRİYE : İnci gibi parlayan


E
EBRU : Kaşe / Hare gibi dalgalı kumaş
ECE : Reis / Ulu / İlerigelen
ECEHAN : Yönetici konumundaki ece,kraliçe
ECEM : Kraliçem, benim sultanım
EDA : Anlatış yolu ve biçimi / Sevimli olma hali
EDİBE : Edepli, terbiyeli - Edebiyatla uğraşan, yazar
EDİS : Benzerlerinden üstün, yüce
EFSER : Taç
EFTALYA : Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı Eftalya'dan
EGE : Bir çocuğu koruyan, ondan sorumlu olan - Bir deniz
EKİM : Ekme, yetiştirme - Yılın onuncu ayı
EKİN : Buğday / Tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali / Kültür
ELA : Sarıya çalar kestane rengi
ELÇİN : Deste / Demet / Bir kerede ele alınabilecek kadar az olan nesne
ELİF : Arap alfabesinin ilk harfi / dost tanıdık / ışık saçan güzel kız
ELMAS : Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş
ELVAN : Renkli, renk renk / güzel kokuların yayılması
EMEL : Güçlü istek / Umulan ve beklenen şey
EMİNE : Güvenilir, inanılır kimse
ENGİN : Uçsuz bucaksız genişlikte - Denizin karadan uzak geniş bölümü
ENİSE : Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş
ERDEN : ****** - El sürülmemiş yer
ERGÜL : Erler içinde seçkinleşen, erlerin gülü
ERTAÇ : Erkeklerin baştacı olmuş güzel
ESEN : Sağ salim, rahat, mutlu sağlıklı
ESER : Rüzgarın esmesi/ Ortaya konan yapıt
ESİN : Rüzgar / İlham /İçe doğan duyguve düşünce
ESMA : Adlar , isimler
ESMERAY : Ay güzelliğinde esmerlik
ESRA : Arapça seri kelimesinden (ardarda sıralanan)'den esra
EVREN : Var olan şeylerin tümü - Felek, cihan
EVRİM : Değişim ve gelişmeler dizisi
EVŞEN : Hafif / Şen olan ev gibi de tanımlanabilir
EYLEM : Değişiklikdoğuran davranış, iş
EYLÜL : Yılın 30 gün süren 9. ayı (Güz'ün başlangıcı)
EYŞAN : Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü
EZGİ : Belli bir kuralla yaratılan, duygu meydana getiren ses dizisi, şarkı, türkü
EZRA : Sözü, konuşması düzgün
F
FADİK : Fatma adının bir söyleniş biçimi
FADİME : Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma)
FADİŞ : Fatma adının bir söyleniş biçimi
FAHİRE : Övünülecek, iftihar edilecek - Kıymetli - Parlak, güzel, mükemmel FAHRİYE Bir karşılık beklemeden yapılan iş - Bir şiir türü
FAHRİYE : Bir işi çıkar beklemeden yapan
FAHRÜNİSSA : Övünülecek değerde kadın
FATMA : Sütten kesme / Aslı Fatima
FATMANUR : Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim
FATOŞ : Fatma adının halk arasında birbaşka söyleniş biçimi
FAZİLET : Erdem / İyi huyların tümü
FEHİME : Anlayışlı, çabuk kavrayan
FERAH : Bol geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren
FERAY : Aydınlık, parlak
FERAYE : Ay ışığı
FERDA : Yarın / Gelecek zaman/ mecazi anlamda kıyamet günü
FERHAN : Sevinçli, mesut
FERHUNDE : Mübarek, kutlu, uğurlu
FERİDE : Tek eşsiz, benzeri olmayan
FERİHA : Sevinçli, ferah
FERZAN : Bilim
FEVZİYE : Galip gelen üstün - Tanrının bereketiyle ilgili
FEYMAN : Ahlaki olgunluk
FEYZA : Başarılı, refah içinde, mutlu
FEZA : Uzay, evrenin genişliği
FİDAN : Ağaçların genç ve yeni yetişeni
FİGEN : Çiçek demeti / Gölge yapan, gölge düşüren
FİKRET : Fikir, düşünce - Amaç, niyet
FİKRİYE : Düşünce ile fikir ile ilgili
FİLİZ : Ağaçtan süren taze dalcıklar
FİRDEVS : Cennetteki altıncı bahçenin adı
FİRUZE : Mesut, mutlu - Açık yeşille gök mavisi renkleri arasında kıymetli taş
FULDEM : Her zaman geniş açık görüşlü
FULDEN : Her zaman geniş açık görüşlü
FULYA : Nergislerden soğan köklü bir bitki
FUNDA : Küçük çalılık / Süpürge otu
FÜREYYA : Parlak, ışıltılı günler
FÜRUZAN : Çok parlak, parlayıcı, aydınlık
FÜSUN : Efsun / Büyü, sihir

G
GAMZE : Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk
GAYE : Amaç , erek, varılmak istenen hedef
GAZAL : Ceylan, geyik - Güzel, iri göz
GENCAY : Hilal
GİZEM : Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik
GONCA : Açılmamış, tomurcuk halinde gül
GÖKBEN : Özü genç olan
GÖKÇE : Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi
GÖKÇEN : Mavi gözlü
GÖKNİL : Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil olarak da düşünülebilir
GÖKNUR : Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü
GÖKSU : Mavi su, akarsulara verilen ad
GÖKŞİN : Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik
GÖNÜL : Kalp, eğilim, sevgi arzu heyecan gibi duyguların bulunduğu yer
GÖRKEM : İhtişam, gösteriş
GÖZDE : Göze girmiş, birince sevilip beğenilen
GÜHER : İnci / Soy sop
GÜL : Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği
GÜLAY : Güllerin açtığı ay, mayıs
GÜLBAHAR : Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızıboya
GÜLBEN : Ben, gül'üm anlamında
GÜLBİN: (Fars.) Gül kökü, gül biten yer
GÜLBİZ : Bizim gülümüz
GÜLCAN : Gül gibi güzel canlı
GÜLÇİN : Gül derleyen, gül toplayan
GÜLDEM : Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen
GÜLDEN : Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış
GÜLDEREN : Gül toplayan
GÜLDESTE : Gül destesi
GÜLEN : Güleç yüzlü
GÜLENDAM : Gül gibi endamlı, zarif görünümlü
GÜLER : Gülen, sevinçli
GÜLFEM : Gül dudaklı, gül ağızlı
GÜLFİDAN : Gül fidanı gibi endamlı
GÜLGÜN : Gül renginde, kırmızı, pembe
GÜLHANIM : Gül gibi güzel kadın
GÜLİN : Güle ait olan, gülden gelen
GÜLİSTAN : Gül bahçesi
GÜLİZ : Gül gibi güzel iz bırakan
GÜLİZAR : Gül yanaklı
GÜLLÜ : Güzel kadın / Gülü olan
GÜLNAZ : Gül gibi ince ve narin
GÜLNİHAL : Gül fidanı
GÜLNUR : Çevresini aydınlatan gül
GÜLPEMBE : Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı
GÜLRİZ : Gül saçan, gül serpen
GÜLSELİ : Gül seli
GÜLSEN : Gül gibi güzel
GÜLSEREN : Gül toplayan, dağıtan
GÜLSOY : Gül gibi güzel bir soydan gelen
GÜLSÜM : Yuvarlak yüzlü, güzel
GÜLSÜN : Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında
GÜLŞAH : Gül dalı, güllerin kraliçesi
GÜLŞEN : Gülistan / Gül bahçesi
GÜLTEN : Gül gibi pembe tenli
GÜLÜMSER : Her zaman gülümseyen
GÜN : Gündüz vakti / Aydınlık
GÜNAL : Gün al yaşa, kızıl renkli güneş
GÜNER : Güneşin doğma zamanı - Fecr
GÜNEŞ : Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı ışık veren gökcismi
GÜNGÖR : İyi günler yaşa anlamında
GÜNİZ : Günün başlangıcını belirleyen görüntü
GÜNNUR : Güneş ışığının aydınlığı, nuru
GÜNSEL : Günle ilgili güne ait
GÜNSELİ : Işık seli, bol parlak ışık demeti
GÜRCAN : Herkesi seven, özveride bulunan
GÜVEN : Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak
GÜZİDE : Seçkin, seçme, seçilmiş
GÜZİN : Seçici, beğenici


H
HABİBE : Seven, sevgili, dost
HACER : Taş, kaya parçası, çakıl
HAFİZE : Koruyucu, esirgeyici
HALE : Ayın çevresinde görülen ışıklı halka
HALENUR : Ayın ya da güneşin çevresindeki halkadan geçen ışık
HALİDE : Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan
HALİME : Sakin, sessiz
HAMİDE : Şükredici, hamd edici
HAMİYET : İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik
HANDAN : Gülen, şen
HANDE : Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme
HANIM : Soylu kadın, bayan
HANİFE : Allah'ın birliğine inanan, iman eden
HARİKA : Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü
HASİBE : Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen
HASRET : Ele geçirilemeyen bir şeye üzülmek - İç çekme, inleme
HATIRA : Anı, andaç
HATİCE : Erken doğan kız çocuğu
HAVVA : Allah'ın yarattığı ilk kadın
HAYAL : İnsanın beyninde kurduğu düşünceler , kesitler, olaylar
HAYAT : Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre
HAYRİYE : Hayr'la, iyilikle ilgili
HAYRÜNİSSA : Kadınların hayırlısı
HAZAL : Haz duy, tad al anlamında
HAZAN : Güz, sonbahar
HAZER : Deniz, büyük su
HEDİYE : Armağan, bahşiş
HİCRAN : Ayrılık - Unutulmaz acı, keder
HİLAL : Gül yanaklı
HURİ : Cennet kızı, melek
HURİYE : Melekle ilgili, melek gibi
HÜLYA : Kuruntu, hayal
HÜMEYRA : Aklık, beyazlık
HÜNER : Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak
HÜRMÜZ : Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı
HÜRREM : Sevinçli, hoş vakit geçiren
HÜRRİYET : Özgürlük
HÜSNİYE : Güzellikle ilgili, güzelliğe ait

-I-
ILGAZ : Hücum, akın - Bir dağ
ILGIN : Akdeniz bölgesinde yetişen birtür ağaç
IRMAK :En büyük akarsu, nehir
IŞIK : Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke
IŞIL : Aydınlık, parlak ışık
IŞILAY : Ay ışığı, mehtap
IŞILTI : Parıltı, titrek ışık
IŞIN : Bir ışık kaynağından çıkan ışık demeti
ITIR : Güzel koku / Çiçek

-İ-

İCLAL : Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram
İDİL : Kır hayatını anlatan şiir, ya da yazı - İçten, saf aşk
İFFET : Temizlik, namuslu olmak
İKBAL : Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi
İLAYDA : Su perisi
İLCAN : Ülkenin canı, sevdiği
İLGİN : Yabancı, gurbette yaşayan
İLHAN : Moğol hükümdarı
İLKAY : Ayın ilk hali
İLKBEN : Ben ilk'im anlamında
İLKCAN : İlk doğan çocuklara verilen ad
İLKE : Temel düşünce, ana görüş ve inanış
İLKİN : Önce, öncelikle
İLKNUR : Ayın ilk hali
İLKSEN : Önce sen anlamında
İLKYAZ : Bahar sonu, Yaz başlangıcı
İLSU : lkenin suyu, bereketi
İLTER : Yurdunu seven, koruyan
İMGE : Zihinde tasarlanan /düş hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey
İMRAN : Bayındırlık, mutluluk, bolluk,bereket
İMREN : Görünen bir şeyi ya da bir isteği elde etme isteği
İNCİ : İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi
İNCİNUR : İnci gibi ışıklı, parlak
İPEK : İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel
İREM : Cennet / Şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe
İSMİHAN : Hükümdar ismi
İYEM : Güzellik
İZEL : İz + El /El izi anlamında
İZGİ : İyi, güzel, adaletli
JALE : Kırağı, çiğ, şebnem
JALENUR : Parlayan, ışıldayan çiy
JÜLİDE : Karışık, dağınık saç

K
KADER : Değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç
KADRİYE : Değerle ilgili / İtibar, onur
KAMELYA : Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki - Yabangülü
KAMİLE : Tam, eksiksiz - Kemale ermiş - Bilgin, bilgili
KAMURAN : İstediğine ulaşmış, mutlu
KARANFİL : Kokulu bir çiçek
KARDELEN : Baharda çok erken açan bir çiçek - Çiğdem
KARMEN : Parlak kırmızı
KAYRA : Büyük birinden gelen iyilik - İhsan
KERİMAN : Cömert - Ulu, büyük
KERİME : Cömert - Ulu, büyük - Kız çocuk
KEVSER : Cennette bir akarsuyun adı
KEZBAN : Aslı Kedbanu - vekilharç kadın (evi çekip çeviren)
KISMET : Talih, nasip, kader
KIVILCIM : Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası
KIYMET : Değer, paha (baha), bedel
KİBARİYE : İnce, zarif - Cömert, asil
KİRAZ : Gülgillerden bir meyva ağacının sulu
KÖSEM : Sürülere rehberlik eden - Cildi temiz, pürüzsüz
KUMRU : Güvercinden küçük boz renkli kuş
KÜBRA : En büyük


LALE : Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi
LALEHAN : Lalelerin sultanı
LAMİA : Parlak, parlayan
LATİFE : Yumuşak, hoş,güzel,nazik - Güldüren güzel söz , şaka
LEMAN : Parlama, parıltı
LEMİDE : Parlak, parıldayan
LERZAN : Titreyiş, titrek
LETAFET : Latiflik, hoşluk - Güzellik
LEYLA : Uzun ve karanlık gece
LÜTFİYE : İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili
LÜTUF : İyilik, güzellik, hoşluk - İhsan, bağış




Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 20.05.2013, 18:27   #2 (permalink)
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Çocuk İsimleri Ve Anlamları

M
MACİDE : Şan ve şeref sahibi
MAHİNUR : Ay ışığı - Ay yüzlü güzel
MAHMURE : Uyku basmış, yarı baygın göz
MAKBULE : Alınan, kabul olunan, beğenilen
MANOLYA : Beyaz, güzel kokulu ağaç ve çiçekleri
MARAL : Dişi geyik, ceylan, karaca
MEDİHA : Övülmeye neden olan
MEFHARET : Övünç, övünme, kıvanç
MEFKURE : Ulaşılmak istenilen en yüce amaç
MEFTUN : Gönül vermiş, tutkun
MEHPARE : Ay parçası
MEHTAP : Ay ışığı, Dolunay
MEHVEŞ : Ay yüzlü güzel
MELAHAT : Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak
MELDA : İnce ve taze vücutlu
MELEK : Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık
MELİHA : Güzel, Şirin
MELİKE : kadın hükümdar, hükümdarın karısı
MELİS : Bal arısı
MELİSA : Baklagillerden, yaprakları liomu andıran kokulu bir bitki
MELODİ : Ezgi, müzik parçası
MELTEM : Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı
MENEKŞE : İnce saplı, ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki
MENGÜ : Ebedi, ölümsüz
MERİÇ : Bulgaristanla olan sınırımızda bulunan bir nehir
MERİH : Dokuz gezegenden biri (Mars)
MERVE : Mekke yakınlarında bir dağ
MERYEM : Dinine bağlı kadın
MESUDE : Mutlu, bahtiyar
MISRA : Şiirin bir satırı
MİHRİBAN : Seven, şefkatli
MİMOZA : İnce sarı yapraklı çiçek açan bir süs bitkisi
MİNE : Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası
MİRAY : Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan
MUALLA : Makam ve rütbece yüksek olan
MUAZZEZ : Saygı uyandıran, kıymetli - İzzet, şeref sahibi
MUHTEREM : Saygın, saygıdeğer
MUKADDER : Tanrı hükmü, kader, alın yazısı
MUKADDES : Kutsal olan , mübarek olan Mukaddes Kutsal olan , mübarek olan
MUNİSE : Sıcak kanlı, sevimli
MUZAFFER : Zafer kazanan, üstün gelen
MÜBERRA : Aklanmış, temize çıkarılmış
MÜCELLA : Parlak, cilalanmış
MÜESSER : Eser bırakan, eser sahibi
MÜGE : İnci çiçeği,
MÜJDE : İyi haber, sevinçli haber
MÜJGAN : Kirpik
MÜKRİME : İkramı bol olan
MÜNEVVER : Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili
MÜNİRE : Işık veren, aydınlatan
MÜRÜVVET : Kişilik, şahsiyet, insanlık
MÜŞERREF : Onurlandırılmış, şerefli kılınmış
MÜYESSER : Kolaylıkla yapılan
MÜZEYYEN : Süslü, süslenmiş, bezenmiş

N
NACİYE : Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
NADİDE : Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan
NADİRE : Az bulunur, seyrek, ender bulunan
NAFİA : Bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmalar
NAGEHAN : Ansızın
NAĞME : Ezgi, uyumlu ses
NAHİDE : Venüs - Ergenlik çağındaki kız
NAİLE : İsteğine ulaşmış
NALAN : İnleyen
NAME : Mektup - Aşk mektubu
NARİN : Zarif, ince yapılı
NAŞİDE : Şiir okuyan , yazan
NAZ : Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış
NAZAN : Nazlanan, işve yapan, cilve yapan
NAZENDE : Nazlanan - Sevgili
NAZİFE : Zarif, kibar - Temiz
NAZLI : Naz eden, cilveli, işveli
NAZMİYE : Şiirle ilgili, düzenli
NEBAHAT : Onur, şeref, ün
NECLA : Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale,nesil
NECMİYE : Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait
NEDİME : Hoş sohbet, kadın - kadın arkadaş
NEDRET : Az bulunan
NEFİSE : Beğenilen, hoş, güzel
NEHİR : Irmak, büyük akarsu
NERGİS : Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki
NERİMAN : Pehlivan, yiğit
NERMİN : Nazik, ince
NESLİHAN : Han soyundan gelen
NESLİŞAH : Şah soyundan gelen
NESRİN : Bir tür yaban gülü
NEŞE : Sevinç, gönül ferahlığı
NEVAL : Talih - Bağış, ihsan
NEVCAN : Yeni doğmuş
NEVİN : Yeni
NEVRA : Işıklı parlak, çiçek
NEZAHAT : İç temizliği, paklık
NEZAKET : Naziklik, zariflik, incelik ç
NEZİHE : Temiz, pak
NİDA : Seslenme, çağırma, seslenen
NİGAR : Resim, resim gibi güzel
NİHAL : İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi
NİHAN : Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz
NİL : 1- Çivit otu. 2- Afrika kıtasında bir nehir
NİLAY : Nil'e ışık saçan
NİLGÜN : Mavi renkte, çivit rengi
NİLSU : Bakınız Nil
NİLÜFER : Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi
NİMET : İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler
NİSA : kadın
NİSAN : Yılın dördüncü ayı
NUR : Işık, parıltı aydınlık, Allah'ın gönderdiği ışık
NURAL : Kutsal ışık
NURAN : Işıklı, nurlu, aydın
NURAY : Ay ışığı gibi nurlu
NURCAN : Işık canlı, can ışığı
NURÇİN : Işık derleyen
NURDAN : Işıklı, parlak
NURGÜL : Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık
NURHAN : Aydın hükümdar
NURİYE : Işıklı, ışıktan gelme
NURPERİ : Peri kadar aydınlık, güzel
NURSEL : Sel gibi ışık
NURSELİ : Işık seli
NURSEN : Işık gibi nurlu
NURŞEN : Işık gibi şen ve güler yüzlü
NURTEN : Teni ışık gibi beyaz olan
NÜKHET : Güzel ve hoş kokulu

O
OKŞAN : Sevil, sevgiye değer ol
OLCA : Düşmandan ele geçirilen mal, ganimet
OLCAY : Talih, baht, ikbal
ORKİDE : Az bulunup zor yetiştirilen değerli bir çiçek
OYA : İpek ibrişim kullanılarak iğne, fırkete gibi şeylerle yapılan ince dantel

-Ö-

ÖĞÜN : Kendini yücelt,gurur duy - Zaman - Kez, defa - Önde gelen
ÖĞÜT : Birisine ne yapıp ne yapmaması gerektiğini belirten söz
ÖMÜR : Yaşama süresi - Hayat
ÖNGÜL : Direnen, inatçı - Kılavuz - Öncü, teşvik eden
ÖVGÜ : Övmek için kullanılan söz
ÖVGÜL : Övülmeye değer
ÖVÜN : Başarılarınla, niteliklerinle yücel
ÖYKÜ : Hikaye / Masal
ÖZDEN : Özgür, özle ilgili
ÖZGE : Başka, yabancı, iyi güzel
ÖZGEN : Özü geniş, rahat
ÖZGÜL : Bir türe ait olan - Özü gül gibi olan
ÖZLEM : Hasret, birine ya dabir yere duyulan görme arzusu
ÖZLEN : Görülmek istenilen ol, hasreti çekilen ol
ÖZNUR : Özü ışıklı, aydınlık
ÖZÜN : Şiir - Hak edilmiş ün

P
PAKİZE : Çok temiz, hoş ve güzel
PAPATYA : Taç yaprakları beyaz, ortası sarı baharda açan bir kır çiçeği
PARLA : Parlamak fiilinin emir kipi, 3. tekil şahıs
PELİN : Siyah ve beyaz renkte acı kokulu bir tür bitki
PELİNSU : Pelin + Su (Bkz Pelin)
PEMBE : Açık kırmızı renk
PERÇEM : Kakül - Mızrak, bayrak gibi şeylerin üzerine konulan püskül
PEREN : Ülker yıldızı
PERİ : Çok güzel, çekici, dişi cin
PERİHAN : Peri padişahı, perilerin başı
PERRAN : Uçan, uçucu
PERVİN : Ülker yıldız takımı (Süreyya)
PETEK : Arıların bal depoladığı yuvacık
PINAR : Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer
PIRILTI : Parıldayan şeylerin çıkardığı ışık
PİRAYE : Süs, bezek
PÜREN : Sarı, kırmızı renkte açan küçük yapraklı bir tür ot
R
RABİA : Dördüncü
RAHİME : Acıyan, esirgeyen
RAHŞAN : Işıltı
RANA : Güzel, hoş
RAZİYE : Kabul eden, boyun eğen
REBİA : Bahar
REFAH : Bolluk, rahatlık
REFİKA : Eş, zevce
REMZİYE : Sembolik, simgesel
RENAN : İnleyen
RENGİN : Parlak renkli - Hoş süslü
REŞİDE : İyiyi, doğruyu seçebilen, ergin
REVAN : Su gibi akan - Ruh, can
REYHAN : Fesleğen, güzel kokulu bitki
REZZAN : Ağır başlı, vakur, ciddi
RUHAN : Güzel kokulu
RUHSAR : Yüz, çehre
RUHŞEN : Neşeli, canlı
RÜYA : Düş / Uyku anında bilinç altında oluşan kurgular
RÜYET : Görme.Kalp gözüyle görme

S
SAADET : Mutluluk
SABAH : Günün başlangıcı
SABAHAT : Güzellik
SABİHA : Güzel, şirin
SABİTE : Yerinde duran, kımıldamayan
SABRİYE : Sabırlı, dayanıklı
SACİDE : Secdeye varan, yere yüz süren
SADRİYE : Göğüsle ilgili
SAFİYE : Katıksız, katışıksız saf
SAHİBA : Bir şeyi elde etmiş olan
SAHURE : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad
SAİME : Oruç tutan, oruçlu
SAKİNE : Oynamayan, kımıldamayan, durgun
SALİHA : İyi, yarar, yetkili, hakkı olan
SALİME : Eksiksiz, sağ, sağlam
SAMİME : Bir şeyin temeli, en köklü yeri
SAMİYE : Yüksek, ulu
SANAY : Ay gibi güzel
SANEM : Put - Güzel kadın
SANİA : Sanat eseri yaratan - Yapan , oluşturan
SANİYE : Dakikanın 60'ta biri süresinde zaman birimi
SATI : Düğün alışverişi - Satış, alışveriş
SEBLA : Uzun kirpikli göz
SEÇİL : Beğenilen, seçilen
SEDA : Yankı, ses
SEDEF : Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılı parlak kabuğu
SEDEN : (Sedan) sesin, seslenişin
SEHER : Tan ağartısı, ortalığın aydınlandığı an
SELCAN : Hareketli, coşkulu
SELDA : (Seldağ) Dağ seli, dağdan inensel
SELEN : Haber, havadis, kulakla duyulan,işitilen
SELİN : Senin Sel'in, Sana ait sel
SELMA : Doğru ve iyi yolda, selamette olma
SELVİ : Yaz kış yeşil kalan ince uzun birağaç
SEMA : Gökyüzü
SEMAHAT : Cömertlik, el açıklığı
SEMİHA : Cömert gönüllü, eli bol
SEMİN : Değerli, pahalı
SEMİRAMİS : Asur kraliçesinin adı
SEMRA : Esmer
SENA : Övme, övüş - Şimşek parıltısı
SENAY : Ay gibisin sen anlamında
SENEM : Tapılacak kadar güzel kadın, sevgili
SENİHA : Yüce, yüksek
SERAP : Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanıltmacı
SERAY : Ay gibi güzel
SEREN : Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç
SERİN : Ilıkla soğuk arası
SERPİL : Serpilmiş, gelişmiş
SERRA : Rahatlık, kolaylık
SERTAP : İnatçı
SERVA : Masal
SEVAL : Severek alınan
SEVCAN : Sevgili insan
SEVDA : Aşk, sevgi, tutku tutkunluk
SEVGİ : Aşk, sevme duygusu
SEVİL : Sevgiye değer, sevilen
SEVİLAY : Ay gibi hep sevilen
SEVİM : Birine yakınlık duymak, sempati
SEVİN : Memnun ol, neşelen
SEVİNÇ : Neşe, iç ferahlığı
SEVTAP : Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan
SEYHAN : Kenten kente yolculuk
SEYRAN : Gezinme
SEYYAL : Akışkan, sıvı, yerinde duramayan
SEZA : Uygun, yaraşan
SEZAL : Sezgili
SEZEN : Sezgisi güçlü olan
SEZER : Sezgisi güçlü olan
SEZGİ : Anlama, sezme yeteneği
SEZGİN : Duygulu, anlayışlı
SICAK : Sıcakkanlı, cana yakın
SIDIKA : Çok içten ve doğru kimse
SILA : Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer
SIRMA : Altın yaldızlı, ya da yaldızsız ince gümüş tel
SİBEL : Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / Buğday başağı
SİMA : Düz, çehre - İnsan, tip
SİMGE : Alamet, sembol, birşeyi anlatan im, imge
SİNEM : Benim tenim, benim vücudum, göğsüm
SOLMAZ : Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan
SONAT : Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri
SONAY : Yılın son ayı
SONGÜL : Son açan gül
SONNUR : Son ışık
SU : Rengi kokusu ve tadı olmayan saydam sıvı madde
SULTAN : Hükümdar ailesinden, anne, kızkardeş
SUNA : Boylu poslu endamlı / Erkek ördek
SUNAY : Ay sun, ay ışığı sun
SUZAN : Adak ayı
SÜHANDAN : Güzel konuşan
SÜHEYLA : Güney yönünde görünen parlak yıldızlar

Ş
ŞADİYE :
Sevinç, neşe, mutluluk
ŞAFAK : Gündoğumundan önceki aydınlık
ŞAHİKA : Yüksek, yüce, dağın zirvesi
ŞAZİMENT : Allah'ın adamı- Allah'a ait olan,onun yolundan giden kişi
ŞAZİYE : Özellikleri kimseye benzemeyen
ŞEBNEM : Çiğ, gece nemi, jale
ŞEFİKA : Şefkatli, acıması, esirgemesi bol olan
ŞEHNAZ : Doğu müziğinde bir makam / Çoknazlı
ŞEHRAZAT : Özgür
ŞEHRİBAN : Şehrin ileri geleni
ŞELALE : Büyük çağlayan, çavlan, akarsunun yüksekten yere düştüğü bölümü
ŞENAY : Mutlu geçen ay
ŞENGÜL : İnsanın içini açan gül / hep şen olup hep gülmek
ŞENİZ : Mutlu, sevindiren iz, hatıra
ŞENNUR : Işık saçan, neşe saçan
ŞERİFE : Şerefli, kutsal
ŞERMİN : Utangaç
ŞEVKİYE : Neşeyle, istekle ilgili
ŞEVVAL : Arap takviminin onuncu ayı
ŞEYDA : Çılgın, deli divane
ŞEYMA : Eski Türk adlarından
ŞİİR : Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi
ŞİRİN : Cana yakın, sevimli
ŞÖLEN : Eğlence, kutlama, şenlik
ŞULE : Alev, ateş alevi
ŞÜKRAN : İyilik bilme, minnettarlık
ŞÜKRİYE : Görülen iyiliğe karşı şükretmek , hoşnut olmak
T
TAÇNUR : Mutluluk
TAHİRE : Gündoğusundan esen rüzgar
TAHSİNE : Günün başlangıcı
TALHA : Güzellik
TALİA : Güzel, şirin
TAMAY : Sabırlı, dayanıklı
TANAY : Secde eden
TANSU : Şafak rengi vurmuş su
TANYEL : Katıksız, arı - Seçilmiş
TARA : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad
TAYYİBE : İyi, hoş, çok temiz
TEKGÜL : Durgun - Kendi halinde sessiz
TENAY : Uygun, yakışan - Yetkili olan - Dine uygun hareket eden
TENDÜ : Öz, asıl
TENNUR : Yüksek, ulu
TEZER : Çabuk ve erken
TİJEN : Ay gibi güzel
TİLBE : Put - Güzel kadın
TUBA : Sanat eseri yaratan - Yapan , oluşturan
TUĞÇE : Dakikanın altmışta biri
TURNA : Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan göçmen kuş türü
TUTAM : Bir desteden daha / parmak uçlarıyla alınabilen / Tutmaktan tutam
TUTKU : İradeyi aşan güçlü coşku, ihtiras
TÜLAY : İncelikle, düşünce ile ilgili
TÜLİN : Uzun kirpikli göz
TÜNAY / TUNAY : Mehtap, ay ışığı, gece görülen aydınlık
TÜRKAN : Hakana saltanatta ortaklık edeneşi
TÜRKÜ : Yankı, ses

U
ULVİYE : Yüce, yüksek, gökle ilgili
UMAY : Üzerinden geçtiği kişilere mutluluk getirdiğine inanılan kuş, Devlet kuşu
UMUR : Görgü, deneyim
UMUT : Ümit, geleceğe güven duygusu
UZAY : Bütün varlıkları kaplayan sonsuz boşluk
UZEL : Usta, becerikli

Ü

ÜLFER : Irmak, büyük su
ÜLKER : Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı
ÜLKÜ : Amaç, ideal
ÜMMİYE : Okur yazar olmayan kadın
ÜMRAN : Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık
ÜNSEL : Ünü sel gibi aşan
ÜNSELİ : Ünü sellere benzeyen
ÜNZİLE : Gönderilmiş



V

VAHİDE : Tek, bir
VARİDE : Gelen, erişen - Söylenti
VASFİYE : Nitelikli
VEDİA : Korunması için bırakılan emanet
VEFİKA : Uygun, aynı fikirde, yoldaş
VELİDE : Yeni doğmuş çocuk
VERDA : Verdane (merdane Osm.) / Verd (Ar.)'den Verda, gül anlamında
VESİLE : Neden, sebep - Kavuşma
VİCDAN : İyiyi kötüden ayırmaya yarayan şuur, ahlak
VİLDAN : Yeni doğmuş çocuklar
VUSLAT : Kavuşma, yetişme, ulaşma
Y
YAĞMUR : Yeryüzüne düşen yağışın sıvı halinde olanı
YAKUT : Aliminyum oksit, yapısında parlak kırmızı renkli değerli taş
YANKI : Sesin bir yere çarpıp geri dönmesi ile oluşan ikinci ses, ses yansıması
YAPRAK : Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları
YAREN : Dost, arkadaş
YASEMİN : Kokulu çiçekler açan bir tür ağaççık
YAŞAM : Hayat
YAZGÜLÜ : Yaz ve Gül tamlaması / Yazın açan gül "şimdilerde bir de güz gülleri var"
YELDA : Uzun ve siyah / Yılın en uzun gecesi
YELİZ : Yel ve iz rüzgar ve izi anlamında
YEŞİM : Yeşil renkli değerli taş
YETER : Kafi, tamam, gereksinimi karşılayacaknitelikte olan
YILDIZ : Güneş ve ay dışında gökyüzündeki ışıklı cisimlerden her biri
YONCA : Birçok türü bulunan bitki
YOSUN : Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü
YUDUM : Bir içimlik sıvı
YURDAGÜL : Yurduna güller saçan, güzellik getiren
YURDANUR : Yurduna nur getiren
YÜKSEL : Özellikle manevi anlamda yüce ol


Z

ZAHİDE : Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan
ZAMBAK : Güzel iri çiçekli bir süs bitkisi
ZARAFET : İncelik, güzellik
ZEHRA : Beyaz ve parlak yüzlü olan
ZEKİYE : Zeka sahibi, kavrayışlı
ZELİHA : Züleyha, su perisi
ZENNAN : Kadınlar
ZENNUR : Zinnur, nurlu, ışıklı
ZEREN : Anlayışlı, zeki
ZERRİN : Altından yapılmış - Altın renginde - Bir cins çiçek - Fulya
ZEYNEP : Değerli taşlar, mücevherler
ZEYNO : Zeynep'in halk dilindeki söylenişi
ZİNNUR : Nurlu, ışıklı
ZİŞAN : Şanlı, ünlü, çok tanınmış
ZİYNET : Süs, süs eşyası
ZUHAL : Satürn
ZÜBEYDE : Öz, asıl
ZÜHAL : Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn)
ZÜHRE : Çiçek açan / Çoban yıldızı (Venüs)
ZÜLAL : Berrak, saf, tatlı, soğuk su
ZÜLEYHA : Hz. Yusuf'un karısının adı
ZÜLFİYE : Saçları çok güzel olan
ZÜMRA : Güzel, iyi ahlaklı - Zeki, bilgili kadın
ZÜMRÜT : Yeşil renkli bir değerli taş



Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 20.05.2013, 18:27   #3 (permalink)
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Çocuk İsimleri Ve Anlamları

Erkek Çocuğu İsimleri

A

ABAY : Hünerli.
ACAR : Becerikli,atılgan
ACUN : Dünya,varlık
ADEM: Allah'ın Dünyada ilk olarak yarattığı insan ,ilk peygamber.
AKAY : Beyaz ay, dolunay
AKEL : Dürüst, güvenilir
AKGÜN : Mutlu,sevinçli gün
AKIN : 1.Arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olmak. 2.Baskın.
AKTAÇ : Beyaz taç,gelin tacı
AKTAN : Aydınlık gece
ALİ : Yüce,ulu
ALİCAN : Candan,cana yakın
ALİŞAN : Şanı şerefi en yüksek olan
ALKAN : Kızıl kan
ALKIN : Sevdalı,aşık
ALP : Kahraman,cesur,savaşçı
ALPAY :Yiğit,cesur
ALPASLAN : Aslan gibi cesur,savaşçı beyi
ALPTUĞ : Yiğitlik simgesi.
ALPER : Yiğit insan, yiğit erkek.
ALPEREN : Yiğit ve ermiş kişi.
ALPHAN : Yiğit,hükümdar
ALPTEKİN : Tek yiğit,prens
ALTAN : Sabah güneş doğarkenki zaman
ALTAY : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
ALTUĞ : Kızıl tuğ, al renkli.
ANIL : Amaç, erek, hatırlanmak.
ANDAÇ : Armağan,hediye
ARAL : Takımada,sıradağlar.
ARCAN : Saf,temiz
AREL : Temiz,dürüst
ARDA : 1.İşaret olarak yere dikilen çubuk. 2.Ardıl.
ARGUN : Zayıf,güçsüz,dermansız
ARGÜN : Temiz,aydınlık gün
ARIKAN : Temiz soy
ARIN : Temiz,saf - Alın
ARİF : Anlayışlı,tanınmış,meşhur,bilgi sahibi
ARKAN : Temiz kandan gelen - Üstün,galip
ARKUT : Temiz ve kutlu.
ARMAN : Hasret,özlem - Sıkıntı
ARSLAN : Yırtıcı,güçlü,yiğit
ARTUN : Kendine güvenen, onurlu.
ATABERK : Şehzade eğitmeni - Devlet yetkilisi
ATACAN : Hoşgörülü,babacan
ATAK : Canlı,girişken-Cömert-Nişancı
ATAKAN : Düşünmeden cesurca işe girişen
ATALAY : Ünlü,şöhretli
ATAMAN : Ata kişi,önder
ATASOY : Ataların soyundan gelen
ATAY : Bilinen,tanınmış
ATİLLA : Savaşçı,fatih - Büyük,ünlü
AYBAR : Gösterişli,heybetli
AYBERK : Ay gibi güzel ve sağlam.
AYDIN : Işıklı-Aylı gece-Açık,belli-Uğurlu
AYHAN : Ay hakimi
AYKAN : Soylu,asil
AYKUT : Ay gibi uğurlu.
AYTAÇ : Ay biçiminde taç
AYTEK : Ay gibi
AYTEKİN : Ay şehzadesi, prensi
AYTUNÇ : Ay gibi güzel,tunç kadar sağlam
AZİZ : Sevgili - Az bulunur- Muhterem
AZMİ : Kararlılık - Güçlü,kuvvetli



B

BAHA : Kıymet, değer, para.
BAHİR : Deniz-Belli, açık-Işıklı,parlak
BALER : Tatlı dilli, cana yakın
BALKI : Şimşek, ışık, parlayış.
BARAN : Direnci kıran güç, ulu, yüksek.
BARAY : Sonsuzluk.
BARBAROS : Kızıl sakal
BARIN : Güç ve kuvvet.
BARIŞ : Sulh.
BARKIN : Gezmek, görmek, gezgin.
BARKAN : Çölde oluşan küçük kum kitlesi
BARLAS : Kahraman
BARS : Kaplan benzeri yırtıcı hayvan
BARTU : En eski Türk hanlarından biri.
BAŞER : Başta gelen
BATI : Güneşin battığı yön
BATIHAN : Batı'nın hükümdarı, hanı
BATURALP : Yiğitler yiğidi
BATIRAY : Ay gibi yiğit
BATUĞ : Üstün olan, yiğit. Az.
BATUHAN : Yiğit hükümdar.
BATUR : Yiğit, yürekli, bahadır.
BAYAR : Ulu, yüce
BAYBARS : Eski Türklerin beslediği kaplan
BAYBORA : Fırtına
BAYCAN : Zengin
BAYHAN : Zengin ve güçlü
BAYKAL : Yaban kısrağı - Sibirya'da bir göl
BAYSAL : Soylu, ünlü
BAYÜLKEN : Göğün 16.katında oturan barış tanrısı
BEDİR : Dolunay.
BEDİRHAN : İleri görüşlü lider
BERK : 1.Sert, sağlam, katı. 2.Yıldırım.
BERKAY : Güçlü ve ay gibi.
BERKE : Kamçı, kırbaç.
BERKAN : Parlama - Kıvırcık kuzu postu
BERKANT : Bozulmaz yemin
BİLGEHAN : Göktürk hakanı
BİLGİN : Alim, bilgili kişi
BİRANT : Tek yemin. Özelliği olan yemin
BOĞAÇ : Bir Dedekorkut kahramanı
BORA : Şiddetli rüzgar
BORAN : Rüzgar şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
BUĞRA : Erkek deve
BURAK : Hz.Muhammed'in Miraç gecesi bindiği efsanevi at
BURÇ : Kale, hisar çıkıntısı - Güneş sistemi - sarp yamaç
BÜLENT : Yüce, yüksek



C
CABBAR : Güç ve kuvvet sahibi kimse
CAFER : Çay dere küçük akarsu
CAHİT : Çalışan çaba gösteren / İnatçıayak direyen
CAN : İnsan ve hayvanlarda yaşamı sağlayan ve ilk korunan
CANALP : Özünde yiğitlik, güç olan
CANBERK : Güçlü, sağlam
CANDAŞ : Dost, yoldaş
CANDEMİR : Özü demir gibi sağlam
CANDOĞAN : Cana doğan
CANEL : Dostluk eli
CANER : İçten, sevimli
CANKAT : Yaşamına can ekle, sevinçle dol
CANKUT : Mutlu, talihli - Talih, şans
CANSIN : Dostsun, sevgilisin
CANTEKİN : Tek, eşsiz can
CAVİT : Sonsuz, ebedi
CELAL : Büyüklük ululuk, hışım
CELALETTİN : Büyüklük ululuk, hışım
CELAYİR : Moğolların kollarından
CELİL : Ulu, yüce, manevi değeri yüksek olan
CEM : Bir şeyin toplamı, tamamı
CEMAL : Güzellik, özellikle yüz güzelliği
CEMALETTİN : Güzellik taşıyan
CEMİL : Güzel
CEMRE : Ateş,kor-Suda,havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık
CENAN : Yürek, gönül kalp
CENAP : Manevi büyüklük / Onur
CENGİZ : Sert ve haşin tabiatlı, kolay yumşamayan
CENGİZHAN : Moğol İmparatorluğunu kuran hükümdar
CENK : Savaşmak , Kısa süreli savaş
CEVAHİR : Mücevher,değerli süs taşı
CEVAT : İyilik, güzellik, olgunluk, kusursuzluk
CEVDET : Olgunluk, büyüklük - Kusursuzluk
CEYHAN : Güney bölgemizde bir ırmak adı
CEYHUN : Eski Türk isimlerinden / yiğitgüçlü kişi
CEZMİ : Kesin karar veren
CİHAN : Dünya
CİHANGİR : Cihanı ele geçiren
CİHAT : Din uğruna savaşmak
CİVAN : Yeni yetme, körpe, genç
COŞAR : Heyecan dolu, kabına sığmayan
COŞKU : Heyecan ve hayranlık uyandıran durum
COŞKUN : Aşırı heyecanlı, çok duyarlı
CUMA : Müslümanlar için haftanın kutsal günü
CUMHUR : Halk topluluğu
CÜNEYT : Büyük bir mutasavvuf
Ç


ÇAĞAN : Bayram, şenlik, mutlu gün
ÇAĞATAY : Küçük tay, çocuk gibi sevimli
ÇAĞDAŞ : Aynı çağda yaşayan, çağa uygun
ÇAĞIN : Yıldırım, şimşek
ÇAĞLAR : Çağıldayarak akan su, şelale
ÇAĞMAN : Çağdaş insan
ÇAĞRI : Davet
ÇAKABEY : 11.yy'da İzmir yöresinde beylik kuran Türk Beyi
ÇAKAR : Parlayan, ışık veren
ÇAKIN : Şimşek, parıltı
ÇAKIR : Mavi renkli, gri benekli gözü olan
ÇAVUŞ : Askerde bir rütbe
ÇELEBİ : Efendi, görgülü, terbiyeli
ÇELEN : Yakışıklı, saçak, akıllı
ÇELİK : Su verilerek sertleştirilmiş demir
ÇELİKER : Çelik gibi güçlü insan
ÇETİN : Güç, zor, engelli
ÇEVİK : Atak, hareketli
ÇEVRİM : Girdap, sürekli değişim, anafor
ÇIĞIR : Çığın açtığı iz, yol - Yenilikçilik
ÇINAR : Geniş yapraklı kalın gövdeli uzun ömürlü bir ağaç
D
DALAN : Biçim - İnce, zarif
DALAY : Deniz
DANİŞ : Bilgi, bilme, danışma
DARCAN : Sıkıntılı, aceleci
DAVUT : Davut peygamberin adı
DEHA : Dahi, zekaca çok üstün olan
DEMİR : Bildiğimiz, demir / Ondan korkanlar trene binmez.
DEMİRALP : Demir gibi güçlü, yiğit
DEMİRCAN : Demir gibi sağlam olan can
DEMİREL : Demir gibi güçlü eli olan
DEMİRHAN : Demir gibi güçlü hükümdar
DEMİRKAN : Güçlü soydan gelen
DENİZ : Bu da bildiğimiz masmavi sular
DENİZHAN : Denizlerin hükümdarı
DENKTAŞ : Akran, aynı yaşta
DERİN : Yüzeyi tabanına uzak olan
DERVİŞ : Alçak gönüllü, hoşgörü sahibi
DERYA : Deniz - Engin bilgili - Çok
DEVLET : Bütün Ulus
DEVRAN : Felek, kader
DEVRİM : Önemli ve temelli değişiklik /inkilap
DİLAVER : Yiğit / Yürekli
DİLMEN : Güzel konuşan
DİNÇ : Güçlü, sağlıklı
DİNÇER : Dinç + Er / Yorgunluk bilmeyen güçlü sağlam
DOĞA : Tabiat
DOĞAN : Yırtıcı bir kuş
DOĞU : Güneşin doğduğu yön
DOĞUHAN : Doğunun hükümdarı
DOĞUKAN : Doğunun hakanı
DOĞUŞ : Yaradılış
DORUK : Dağ ya da tepenin en yüksek yeri/ Şahika
DORUKHAN : Zirvenin hükümdarı
DURAN : Varlığını sürdüren-Dağyolu-Dingin,sakin
DURMUŞ : Çocukların sık ölümleri karşısında konulan dilek ifadesi
DURSUN : Çok yaşa , uzun ömürlü ol
DURUKAN : Soylu kan sahibi
DURUL : Suyun durulması, aklanması
DUYAL : Duygulu duyarlı çabuk duygulanan
DÜNDAR : Artçı asker, birliği koruyan asker
DÜNYA : Yeryüzü / Orhan abinin şarkısında"batsın" denilen yer


E
ECEVİT : Çevik,çalışkan,açık fikirli- Yaramaz,sinirli
EDİP : Edepli terbiyeli / Edebiyatla ilgilenenkişi
EDİZ : Değerli yüksek
EFDAL / EFTAL : En değerli en yüksek.
EFE : Ağabey - Yiğit,cesur - Kabadayı
EFGAN : Ağlayıp inleme - feryat
EFLATUN : Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası / Bilgin, bilgili, herşeyi bilerek doğan çocuk
EGE : Yüce, büyük ulu / Ülkemizin Batısındaki deniz
EGEMEN : Bir yere hakim olan
EJDER : Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü
EKBER : Kebir kelimesinden, En büyük
EKİN : Tahılın ekiminden, harman dönemine kadarki hali / Kültür
EKREM : Pek cömert, iyiliksever
ELDEM : Sevimli, cana yakın
ELVAN : Renk renk, çok renkli
EMİN : Güvenilen, inanılan kimse
EMİR : Reis, aşiret başı, Emreden
EMİRHAN : Emir veren hükümdar, hanın emri
EMRAH : Saz çalıp oynayan
EMRE : Aşık, dost, Beylerbeyi, Büyük erkek kardeş
EMRULLAH : Allah'ın emri
ENDER : Seçkin, eşi benzeri az bulunan
ENER : En yiğit, en kahraman
ENGİN : Ucu bucağı olmayan genişlik
ENGİNSU : Açık deniz
ENİS : Dost, arkadaş
ENSAR : Hz. Muhammed'i Medine'ye davet edenlere verilen isim
ENVER : En ışıklı, en parlaki
ERALP : Yiğit
ERAY : Ay gibi parlak erkek
ERBATUR : Cesur, yiğit
ERBERK : Şimşek gibi yiğit
ERCAN : Er canlı, korkusuz yiğit
ERCE: Erkekçe, askerce.
ERCÜMENT : İtibarlı, haysiyetli, değerli
ERÇİN : Erken doğan, En erken davranan
ERDAL : Erken yeşeren dal / Er + Dal
ERDEM : Fazilet, insanın insan yapan değerleri
ERDEN : Bekaret / İnsan eli değmemiş /Erkenden
ERDİNÇ : Dinç erkek Er + Dinç
ERDOĞAN : Doğuştan yiğit / Erken doğan
EREM : Ulaşmak, kavuşmak için çaba gösteren
EREN : Ermiş kişi Ermekten
ERENAY : Ermiş olan Ay gibi nurlu
ERGİN : Olgunlaşmış, güngörmüş
ERGUN : Oynak, hızlı giden at
ERGÜN : Yumuşak huylu, uysal
ERHAN : Yiğit hakan
ERHUN : Hunlu yiğit
ERİM : Sevgi, mutlu haber
ERİNÇ : Rahat, dirlik
ERKAL : Erkek kal
ERKAN : Erkek kanlı
ERKİN : Özgür, serbest. Koşulsuz iş gören
ERKUT : Kutlu yiğit
ERMAN : Erdemli yiğit
EROL : Erkek ol sözünde dur anlamında
ERSAN : Adıyla ün salmış
ERSEN : Kolay, zor olmayan
ERSİN : Erkeksin anlamında
ERŞAT : Doğru yolu bulan
ERTAÇ : Erkekliği taç gibi taşıyan
ERTAN : Tan gibi ateş renkli er
ERTEM : Erdem / Fazilet
ERTEN : Sabah, gündoğumu anı
ERTUĞRUL : Temiz yürekli doğru yiğit
ERYAMAN : Güçlü, becerikli
ESAT : Çok uğurlu ve mutlu
ESEN : Sağ, sağlıklı
ESER : Nişan, iz - Etki - Yapıt - Soğuk esen rüzgar
EŞREF : Şerefli, şeref sahibi / Uğurlu
EVGİN : Telaşlı, aceleci
EVREN : Kainat, yaratılmışların tümü
EVRİM : Aşamalarla kendini gösteren ilerleme,değişim
EYÜP : Sabırın simgesi olmuş bir peygamber
EZEL : Başlangıcı olmayan

F
FADIL : Erdemli, üstün, parlak
FAHİR : Övünülecek, parlak, şanlı, güzel
FAHRETTİN : Diniyle övünen
FAHRİ : Karşılıksız kabul edilen görev,iş
FAİK : Başkalarından daha ileri, üstün
FAKİR : Yoksul
FALİH : Başarı kazanan, isteğine ulaşan
FARUK : Bir işi sonuca ulaştıran
FATİH : Ele geçiren, fetheden
FAZIL : Erdemli, manevi değerce üstün
FEHİM : Anlayışlı, zeki
FERDİ : Bireysel, tek başına
FERHAN : Sevinçli, mutlu
FERHAT : Rahatlık
FERİD : Eşsiz, tek, benzeri olmayan
FERİDUN : Tek, eşsiz, benzeri olmayan
FERİT : Avcı kuş
FERKAN : Güçlü, saygın soydan gelen
FERRUH : Kutlu, uğurlu, aydınlık yüzlü
FETHİ : Fetih ile ilgili
FEVZİ : Kurtuluş ve zaferle ilgili, üstünlük başarı
FEYYAZ : Bereketli, gür, bol
FEYZİ : Verimlilik, bolluk
FEYZULLAH : İlhamını Allah'tan alan
FEZA : Gökyüzü, uzay
FIRAT : Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu
FİKRET : Düşünmek, düşünceye dalmak
FİKRİ : Düşünce ile ilgili / fikir sahibi
FUAT (D) : Yürek, kalp gönül
FURKAN : İyi ile kötüyü birbirinden ayıran kanıt / Kuran-ı Kerim


G
GAFFAR : Acıyan, bağışlayan
GAFUR :
Bağışlayıcı, günahları affedici
GALİP : Yenen, üstün gelen
GANİ : Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen
GARİP : Kimsesiz, yalnız, yabancı / Tuhaf
GAZANFER : Aslan - Yiğit, yürekli
GAZİ : Savaşta yara alan
GEDİZ : Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
GENCAL : Genç, taze
GENCALP : Genç yiğit, kahraman
GENCAY : Ayın bir haftalık hali, hilal
GENCER : Genç yiğit
GENCO : Genç olmaktan,genç o anlamına
GİRAY : Uygun, eskiden Kırım hanlarına verilen ünvan
GİRGİN : Kolay yakınlık kuran
GÖKALP : Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
GÖKAY : Gök ve Ay gibi güzel olan
GÖKBERK : Yeşil yaprak
GÖKCAN : Yeşermiş, taze can, özlemle dolucan
GÖKÇE : Gökrengi, göğce
GÖKÇEN : Güzel, hoş
GÖKER : Gökyüzü gibi er
GÖKHAN : Göklerin hakanı Gök gibi büyükhan
GÖKHUN : Eski Türk isimlerinden Gök+Hun
GÖKMEN : Gök rengi gözlü
GÖKSEL : Gökle ilgili, göğe ait
GÖKTAN : Mavi şafak
GÖKTUĞ : Gök renkli Tuğ sahibi
GÖKTÜRK : Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti
GÜÇHAN : Çetin, güçlü han
GÜÇLÜ : Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
GÜLHAN : Gül gibi güzel hakan
GÜLTEKİN : Kültigin adından.. Güvenilen, herkese hayrı dokunan
GÜNALP : Güneş gibi yiğit
GÜNAY : Güneş ve ay - Güneşli yer
GÜNDOĞDU : Doğudan esen yel - Güneşin doğduğu yön
GÜNDÜZ : Gecenin karşıtı
GÜNER : Güneşin doğma zamanı
GÜNERİ : Günün yiğidi
GÜNEŞ : Gezegen sistemimizin enerji kaynağı
GÜNEY : Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
GÜNGÖR : İyi günler yaşa anlamında
GÜNHAN : Oğuz'un altı oğulundan Güneşi simgeleyenin adı
GÜNSEL : Gün ışığı, ışık seli
GÜNSER : Işık ver, parla
GÜNTAN : Güneşin doğuşundan az önceki zaman
GÜNTEKİN : Güneş gibi tek
GÜRAL : Çok al, bol al
GÜRALP : Güçlü yiğit
GÜRAY : Bereketli, bolluk içinde olan ay
GÜRBÜZ : Gelişmiş, iri yapılı, sağlam
GÜRCAN : Herkesi seven, özveride bulunan
GÜREL : Sürekli oluşum ve dönüşüm halinde olan
GÜRKAN : Gürbüz, kanı bol
GÜROL : Hayat boyu herşeyin bol olsun
GÜRSEL : Gürlükle ilgili, gür olan
GÜRSOY : Güçlü, kalabalık soydan
GÜRTAN : Işıklı, geniş tan yeri
GÜVEN : İtimat, emniyet
GÜVENÇ : Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım
GÜZEY : Güneş görmeyen yer, kuzey

H
HABİB : Sevgili, dost
HACI : Hicaz'a gidip hac törenine katılan
HAFIZ : Ezberleyen/ Özellikle Kuran-ı Kerimi ezbere okuyan
HAKAN : Büyük Han, Hanlar hanı (Hükümdar anlamına=Han)
HAKKI : Doğrulukla, adaletle ilgili
HALDUN : Kalp, yürek / Yüreklilik
HALİL : İçten, dost çok yakın arkadaş
HALİM : Yumuşak huylu, sakin yaradılışlı
HALİS : Saf katkısız duru
HALİT : Süregelen, sürekli, geç yaşlanan
HALUK : Herkesle iyi geçinen iyi ahlaklı
HAMDİ : Hamd eden, şükreden / Tanrı ileilgili
HAMDULLAH : Allah'ın övgüsü
HAMİ : Koruyan, arka çıkan, koruyucu
HAMİT : Övgüye değer
HAMZA : Aslan
HANEFİ : Tanrı'nın birliğine iman eden
HARUN : Huysuz at / Postacı / İnatçı
HASAN : Güzellik, iyi davranma, iyilik
HASİP / HASBİ : Kişisel değeri olan, ünlü bir soydan gelen
HASRET : Özlem
HAŞİM : Ezen, kıran, parçalayan
HAŞMET : İhtişam, büyüklük, görkemlilik
HATAY : İl adı Antakya olan kentimizin adı
HATEM/ HATEMİ : Sonuncu en son olan / Mühürcü
HAYATİ : Yaşamsal, yaşamla ilgili önemli olan
HAYDAR : Aslan / Çok cesur
HAYRETTİN : Hayır eden, hayır sahibi
HAYRİ : Hayırla, iyilikle ilgili
HAYRULLAH : Allah'ın hayırlı ettiği
HAZAR : Barış / Bir yerde oturma hali
HAZIM : Hezimete uğratan
HEYBET : Korku ve saygı uyandıran görünüş
HIFZI : Saklamak, korumak, hafızaya almak
HINCAL : Öc al, intikam al anlamında
HIZIR : Darda kalanların yardımına koşan
HİCRİ : Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili
HİDAYET : Doğru yolu arama / Yol gösterme
HİKMET : Felsefe, gizli, bilinmeyen güç
HİLMİ : Yumuşak huylu, sabırl
HİMMET : Çalışma, çaba
HİRAM : Yürüme, gezinme
HİŞAM : Eski bir Endülüs hükümdarının adı
HULKİ : İyi ahlaklı iyi huylu
HULUSİ : Saflık, doğruluk, içtenlik
HURŞİT : Güneş
HÜDAVERDİ : Allah verdi, çocuk özlemi çekenaileler ilk çocuklarına genellikle bu adı verirler
HÜRAY : Ay gibi özgür
HÜRKAN : Özgür soydan gelen
HÜSAM : Keskin kılıç
HÜSAMETTİN : Dinin keskin kılıcı
HÜSEYİN : Ruh ve madde güzelliği
HÜSMEN : Hüseyin
HÜSNÜ : Güzellikle ilgili, güzelliğe ait
HÜSREV : Büyük padişah, hükümdar

İ
İBRAHİM : İbranice'de hakların babası anlamında
İDRİS : Beyaz renkli çiçek açan bir ağaç cinsi
İHSAN : Bağışlamak, yardım etmek, iyiliketmek
İLBEY : Egemen olan
İLCAN : Ülkede en sevilen
İLGİ : İlişki - Yakınlık duyma
İLHAM : İçe doğma, esin
İLHAMİ : İçine doğmakla ilgili
İLHAN : Bir ülkenin egemen hanı
İLKAN : İran'da devlet kuran Türk hükümdarı
İLKAY : Ayın ilk günlerindeki hali
İLKCAN : İlk doğan erkek çocuklara verilen ad
İLKE : Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
İLKER : İlkle ilgili, ilk erkek çocuk
İLKİN : Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
İLTEKİN : Tek eşsiz ülke
İLTER : Yurdunu seven, koruyan
İLYAS : Mersin ağacı
İMDAT : Yardım dilemek, yardım istemek , yardım beklemek
İNAL : Kendisine inanılan
İNAN : Dizgin - Yönetme - İman
İNANÇ : Bir düşünceye bağlılık - İman - Doğru, emin
İNAYET : İyilik, lütuf
İRFAN : Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü
İSA : Hristiyanlığın kurucusu peygamber
İSHAK : Hüzünlü öten bir tür kuş
İSKENDER : Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar
İSLAM : Hz. Muhammed'in kurduğu son din/ Teslimiyet
İSMAİL : İbrahim peygamberin Tanrı'ya kurban adadığı oğlunun adı
İSMET : Haramdan ve günahtan çekinen
İSRAFİL : Dört büyük melekten biri
İSTEMİ/HAN : Göktürklerin ünlü hakanı
İŞCAN : Çalışkan
İZZET / İZZETTİN : Değer, kıymet, ululuk, yücelik


JERFİ : Derinlik
JİYAN : Kızgın, hışımlı
K
KAAN / KAĞAN : Hükümdar, hanların hanı
KADEM : Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
KADİR : Değer, onur, incelik
KADRİ : İtibar, değerle ilgili
KAHRAMAN : Savaşta yiğitlik gösteren, cesur
KAMBER : Sadık hizmetkar / Hz Ali'nin kölesinin adı
KAMER : Ay ışığı
KAMİL : Tam, eksiksiz, olgun
KAMURAN : Dileğine, kavuşmuş olan
KANDEMİR : Güçlü soydan gelen
KANER : Güçlü, kanlı yiğit
KAPLAN : Yırtıcı hayvan
KARABEY : Esmer, rengi karaya çalan Bey
KARACAN : Esmer - Küçük ağaçcık
KARAHAN : Esmer hükümdar
KARAKAN : Bir tür dağ ağacı
KARAN : Kahraman, yürekli - Karanlık
KARANALP : Esmer, karayağız, yiğit
KARATAY : Selçuklu devlet adamı
KARTAL : Yırtıcı bir tür kuş
KARTAY : Yaşlı, pir
KASIM : Bölen, kısımlara ayıran
KAYA : Büyük ve sert taş kütlesi
KAYAHAN : Kaya gibi sert hakan
KAYHAN : Güçlü hükümdar
KAZIM : Kızgınlığını, öfkesini belli etmeyen
KEMAL : Bilgi ve erdem bakımından olgunluk
KEMALETTİN : Bilgi ve erdem sahibi
KENAN : Nuh peygamberin oğlu ya da Nemrut'un babası sanılan kişi
KERAMETTİN : Bağış, ihsan ağırlama
KEREM : Cömertlik, soyluluk büyüklük
KEREMŞAH : Asil, soylu şah, hükümdar
KERİM : Kerem sahibi, cömert
KEYHAN : Dünya
KILIÇ : Sivri uçlu,keskin, çelikten silah
KILIÇALP : Kılıç gibi keskin, yiğit
KILIÇHAN : Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
KIRCA : Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
KIRDAR : Ölçülü davranış
KIRHAN : Kırçıl han
KIVANÇ : Sevinç, hoşlanma
KIVILCIM : Yanan mddeden sıçrayan küçük ateş parçası - Harekete geçiren
KOLÇAK : Yiğit, mert, koçak
KONUR : Bozla sarı arası bir renk - Yanık kırmızı - Gururlu, kibirli - Kahraman,
KORAL : Sınır muhafızı
KORALP : Yiğit sınır muhafızı
KORAY : Kamış, kargı gibi, içi boş şeyler
KORCAN : Kanı sıcak, kanı kaynayan
KORÇAK : Heykel
KOREL : Kor gibi etkili, yakıcı kişi
KORHAN : Ateş gibi hakan
KORKMAZ : Korkmayan, yılmayan, cesur
KORKUT : Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
KORTAN : Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
KÖKER : Köklü soydan gelen
KÖKSAL : Kökünü derinliklere sal anlamında
KUBAT : Kaba, şişman
KUBİLAY : Cengiz Hanın torununun adı
KUDRET : Güç, kuvvet
KUNTAY : Ay gibi sağlam, güçlü
KUNTER : Sağlam, kuvvetli
KURT : Yırtıcı bir memeli - Kurnaz, işbilir
KURTBEY : Kurt gibi atılgan, güçlü
KURTULUŞ : Kötü, tehlikeli durumdan kurtulma
KUTAN : Dua, yalvarma - Saka kuşu
KUTAY : Uğurlu ay
KUTBAY : Uğurlu kişi
KUTER : Kutlu, uğurlu kişi
KUTHAN : Kutlu hükümdar
KUTLAY : Kutlu, uğurlu ay
KUTLU : Kutlanmış, mutlu, uğurlu
KUTSAL : Mübarek, kutlulukla ilgili
KUTSİ : Kutlanan, kutluluk sahibi
KUZEY : Kuzey yönü / Şimal
KÜRŞAT (D) : Eski bir Türk adı

LAÇİN : Bir cins şahin - Sarp, yalçın
LAMİ : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
LATİF : Yumuşak, hoş, nazik
LEBİB : Akıllı, zeki
LEMA : Herşeye gücü yeten
LEMİ : Parlak, parıldayan
LEVENT : Eski deniz erlerine verilen ad
LOKMAN : Tarihteki en ünlü tabibin adı (Lokman Hekim)
LÜTFİ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
LÜTFULLAH : Çok övülmüş,methedilmiş
LÜTFÜ : İyi muamele, güzellikle hoşlukla ilgili

M
MACİT : Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı
MAHİR : Usta, elinden her iş gelen
MAHMUT : Övgüye değer
MAHSUN : Güçlendirilmiş, güçlü
MAHZUN : Hüzünlü, duygulu, üzgün
MAKBUL : Alınan kabul olunan
MAKSUT : İstek, niyet, maksat - Varılmak istenen yer
MALİK : Sahip, efendi
MANÇO : Manda yavrusu
MANSUR : Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
MAZHAR : Birşeyin göründüğü ortaya çıktığı yer
MAZLUM : Zulüm gören, zulmedilen kişi
MECİT : Çok ulu, yüce
MECNUN : Deli, aklı başında olmayan
MEDENİ : Uygar, şehirli - Terbiyeli, nazik
MEDET : Yardım eden
MEHMET : Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
MELİH : Güzel, şirin
MELİK : Hükümdar, han
MEMDUH : Övülmüş, övülmeye değer
MEMNUN : Minnet eden - Hoşnut, sevinçli
MENDERES : Ege bölgesinde bir ırmak adı
MENGÜ : Ölümsüz, ebedi
MENGÜÇ : Güçlü ben / Men + güç
MENSUR : Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
MERİÇ : Ülkemizin Bulgaristan sınırındaki nehir
MERİH : Güneş sistemimizdeki 5. gezegen
MERT : Sözünün eri, sözünde duran
MESTAN : Savruk. Cüret sahibi
MESUT : Mutlu, bahtiyar
METE : Büyük Hun imparatoru
METİN : Sağlam, dayanıklı
MEVLÜT : Yeni doğmuş çocuk - Doğulan zaman
MİKAİL : Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
MİRKELAM : Güzel, nazik konuşan
MİRZA : Hükümdar soyundan gelen
MİTHAT : Övme
MUAMMER : Uzun ömürlü, çok yaşayan
MUCİP : Gerektiren, gerektirici
MUHAMMED : Çok övülmüş, hamdedilmiş
MUHARREM : Din tarafından yasaklanan
MUHİP : Seven, sevişen
MUHİTTİN : Dini güçlendiren
MUHLİS : İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
MUHSİN : Sağlamlaştıran
MUHTAR : Dilediği şekilde hareket edebilen
MUHTEŞEM : Görkemli, gözkamaştırıcı
MUKBİL : Mutlu, bahtiyar
MUNİS : Sıcakkanlı sevimli
MURAT : Arzu, istek, dilek
MURATHAN : Arzulu hükümdar
MURTAZA : Mürteza- Seçkin seçilmiş
MUSA : Sudan gelmek anlamındadır. Bir peygamber adı
MUSTAFA : Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
MUTİ : İyi kalpli, yumuşak başlı
MUTLU : Mesud, bahtiyar
MUTLUHAN : Mutluluğa erişmiş hükümdar
MUZAFFER : Zafer kazanan, galip gelen
MÜCAHİT : Savaşçı, Cihada katılan
MÜFİT : Faydalı, yararlı
MÜJDAT : İyi, müjdeli haberler
MÜKERREM : Yardımsever, ikram sever
MÜKREMİN : Konuksever, ikram sever
MÜMİN : İnanan, iman eden
MÜMTAZ : Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
MÜNİR : Aydınlatan, ışık veren
MÜREN : Akarsu, dere, ırmak
MÜRSEL : Yollanmış, gönderilmiş olan
MÜRŞİT (D) : İrşad eden, doğru yolu gösteren
MÜSLÜM : İslam dininden olan / Teslim olan
MÜŞFİK : Acıyan, şefkat gösteren
MÜŞTAK : Özleyen, göreceği gelen


N
NABİ : Yüksek, yüce, haber veren
NACİ : Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
NADİ : Bağıran, haykıran
NADİR : Ender, az bulunur, seyrek
NAFİ : Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen
NAFİZ : İşleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen
NAHİT (D) : Venüs, Zühre yıldızı
NAİL : Ele geçiren, muradına eren
NAİM : Uyuyan, uykuda olan
NAMIK : Yazar, yazan kişi
NAMİ : Tanınmış, ünlü şöhretli
NASIR : Yardımcı, yardım eden
NASRETTİN : Dine yardımı dokunan
NASUH : Öğüt veren - Temiz
NASUHİ : Bozulmaz biçimde tövbe eden
NAŞİT (D) : Şiir söyleyen, şiir okuyan
NAZIM : Düzenleyen, tanzim eden
NAZIR : Bakan, gözeten - Bakan, vekil
NAZİF : Temiz, güzel
NAZMİ : Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli
NEBİ : Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten
NECAT : Kurtuluş, selamet
NECATİ : Kurtuluşa ermek
NECDET : Güçlü ve korkusuz
NECİP : Soyu temiz, cömert
NECMETTİN : Din'in Yıldızı
NECMİ : Yıldızlarla ilgili , yıldızlara ait
NEDİM : Yakın dost, samimi arkadaş
NEDRET : Az bulunan, seyrek
NEHAR : Gündüz
NEJAT : Soy, asıl, hesap
NESİM : Hoşa giden hafif rüzgar
NEŞAT : Sevinç, neşe
NEŞET : Yetişme, meydana gelme
NEVZAT (D) : Yeni doğmuş çocuk
NEYZEN : Ney çalan
NEZİH : Temiz, pak, seçkin
NEZİHİ : Temizlikle, saflıkla ilgili
NİHAT (D) : Tabiat, huy
NİYAZİ : Yalvarma, yakarma
NİZAM : Sıra, dizi, düzen, kural
NİZAMETTİN : Düzenli, tertipli
NİZAMİ : Kurallara uygun, düzenle ilgili
NUH : Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı
NUMAN : Kan / gelincik
NURETTİN : Dinin ışığı, aydınlığı
NURİ : Işıklı, ışıktan geleni
NURKAN : Aydınlık, temiz soydan gelen
NURŞAT : Nura boğulmuş
NURTAÇ : Nurlu taç taşıyan
NUSRET (D) : Tanrı yardımı
NUSRETTİN : Dinin üstünlüğü
NÜVİT : İyi haber, müjde
NÜZHET : Zevk, keyif, istek, tad

Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 20.05.2013, 18:28   #4 (permalink)
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Çocuk İsimleri Ve Anlamları

O
OFLAZ : Eksiksiz, tam - Gürbüz, yakışıklı - Becerikli - Eflatun
OGÜN : Belirli gün, bilinen, beklenen gün
OĞAN : Güçlü, kuvvetli
OĞUL : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞUR : Uğur - Samimi, içten
OĞUZ : Doğru ve iyi adam, sağlam, güçlü
OĞUZHAN : Oğuzların başı / Mete
OKAN : Anlama, öğrenme
OKAY : Beğenme, takdir etme
OKCAN : Hareketli, canı tez
OKER : Hızlı, hareketli
OKTAR : Ok taşıyıcı / Ok+dar (Bayraktargibi)
OKTAY : Çok hiddetli, kızgın
OLCAY : Şanslı, talihli
OLCAYTO : Bahtı açık, talihli
OLGUN : İşe yarar, ya da yeterli durumagelmiş
OMAÇ : Hedef, amaç
OMAY : Seçkin, seçilmiş
ONAT : İyi, güzel, düzgün, namuslu
ONAY : Uygun bulma
ONGAR : Kurtuluş
ONGUN : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
ONUR : Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
ONURAL : Şan, şeref kazan
ONURALP : Saygıdeğer, aziz, yiğit
ONURHAN : Onurlu hükümdar
ORBAY : Ordu komutanı
ORÇUN : Ahlak, Töre
ORHAN : Kentin hakimi, yöneticisi
ORHUN : Eski bir Türk devleti, Asyada bir nehir
ORKUN : Or+khun (han) Kentin hanı
ORKUT : Kutlu kent
ORTAÇ : Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN : Ortanca kardeş
ORTUNÇ : Ateş renginde tunç
ORUÇ : Müslümanların yeme içmeden vs. uzaklaştıkları bir ibadet
OSMAN : Toy denilen, kazdan büyük bir kuşun yavrusu / Ateş gibi adam (Odman= Od +Man)
OYTUN : Beğenilen güzel yer / Kutsal
OZAN : Halk şairi
Ö
ÖCAL : Öc almaktan, intikal alan
ÖDÜL : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
ÖGEDAY : Çok akıllı
ÖĞÜN : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa - Önde, ileride
ÖĞÜNÇ : Övünülecek şey
ÖĞÜT : Nasihat
ÖKER : Akıllı
ÖKKEŞ : Erkek örümcek - Bir dağın adı
ÖKMEN : Akıllı, zeki
ÖKTEM : Güçlü, onurlu
ÖKTEN : Akıllı, bilgili
ÖMER : Dirlik, canlılık yaşam gücü
ÖMÜR : Yaşayış, hayat
ÖNAL : Daima önde olmak
ÖNAY : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER : Lider, yönetici, şef
ÖNEL : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
ÖNER : Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN : Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL : Örs gibi sağlam el
ÖVÜL : Kendini beğendir, övgü kazan
ÖVÜNÇ : Övünülecek şey
ÖYMEN : Evcimen, evine bağlı
ÖZAL : Özü kırmızı
ÖZALP : Özünde yiğit olan
ÖZAY : Özlü, özü ay gibi aydınlık olan
ÖZBEK : Yiğit, cesur - Bir Türk boyu
ÖZCAN : Candan, içten
ÖZDEMİR : Gerçek, özlü demir
ÖZDEN : Soyu temiz olan
ÖZEN : Dikkat, heves, itina
ÖZER : Özü er olan
ÖZGÜN : Orijinal, diğerlerine benzemeyen
ÖZGÜR : Serbest, hiçbir koşula bağlı olmayan
ÖZHAN : Han soyundan gelen
ÖZKAN : Temiz kan, soylu kişinin kanından gelen
ÖZMEN : Özü iyi, sağlam olan Aydınlık başlangıç
ÖZTÜRK : Soyu Türk olan
ÖZÜN : Hakkıyla kazanılmış ün


P
PAKEL : Sezgi, anlayış, dikkat
PAKER : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
PAKSOY : Allah'ın kulu
PALA : Kısa, geniş kiliç
PAMİR : Herşeye gücü yeten
PARS : Yırtıcı bir hayvan
PAŞA : Bir askeri ünvan / ağabey, erkek kardeş
PAYDAŞ : Dünya,
PAYİDAR : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
PEHLİVAN : Güreşçi
PEKCAN : Sıkı canlı, yufka yürekli olmayan
PEKER : Güçlü erkek
PERKER : Beyaz ay,dolunay
PERTEV : Dürüst,güvenilir
PEYAM : Mutlu,sevinçli gün
PEYAMİ : Haberle ilgili, haber veren
PEYKAN : Beyaz taç,gelin tacı
PEYMAN : Aydınlık gece
POLAT : Sertleştirilmiş , su verilmiş demir
POYRAZ : Kuzeydoğu yönünden esen rüzgar
POZAN : Candan,cana yakın

R
RACİ : Rica eden, dileyen
RAFET / REFET : Çok acıma
RAGIP : İçtenlikle isteyen, özleyen
RAHİM : Esirgeyen, acıyan
RAHMAN : Acıması bol olan
RAHMİ : Koruyan, esirgeyen
RAİF : Acıyan, esirgeyen
RAKIM : Yazan
RAMAZAN : Kameri yılın 9. ayı
RAMİ : Atıcı, mermi atan
RAMİZ : Remz eden, işaretleyen
RASİM : Resmeden, resim çizen
RASİN : Beyaz ay,dolunay
RAŞİT (D) : Doğruyola giden
RAUF : Çok acıyan, esirgeyen
RECAİ : Umma, dileme
RECEP : Heybetli, azametli, saygı değer
REFET : Çok acıma
REFİĞ : Din uğruna çalışan
REFİK : Arkadaş, yoldaş, ortaklık
REHA : Kurtulma
REMZİ : İşaret ve gizliliğe ait
RENAN : Kızıl kan
RESUL : Haber getiren
REŞAT : Aklın gerektirdiğini yapan
REŞİT (D) : Akıllı, iyi davranan
RIDVAN : Cennetin kapıcısı olan melek
RIFAT : Yükseklik, yüksek rütbei
RIFKI : Yumuşaklıkla, sükunetle ilgili
RIZA : Hoşnutluk, memnunluk
RUHİ : Ruhla ilgili
RUŞEN : Aydın, parlak
RÜÇHAN : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
RÜKNETTİN : Bir şeyin temeli / Dinin temeli
RÜSTEM : Ünlü Fars pehlivanının adı
RÜŞTÜ : Ergin, olgun

S
SAADETTİN : Dinin uğurlu, kutlu kişisi
SABAH : Günün başlangıcı
SABAHATTİN : Güzellik
SABİR : Sabreden, katlanan
SABİT :
Yerinde duran kımıldamayan
SABRİ : Sabırla ilgili
SACİT (D) : Secdeye varan, ibadet eden
SADETTİN : Kutluluk, saadete erme, mübarek olma
SADIK : İçten bağlı, gerçek dost
SADRİ : Anaya göre çocuk
SADULLAH : Allah'ın talihli kıldığı
SADUN : Yıldız bilimine göre, uğurlu olan
SAFA : Saflık berraklık, gönül rahatlığı
SAFFET : Saflık, temizlik
SAFİ : Katıksız, ayırt edilmiş
SAİM : Oruç tutan, oruçlu
SAİT (D) : Kutlu, cennetlik
SAKIP : Delen, delik açan - Çok parlak
SAKİN : Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleşmiş, oturan
SALİH : İyi, yararlı, yetkili
SALİM : Eksiksiz, sağ, sağlam
SALTUK : Hiç bir koşul ve denetime bağlı olmayan
SAMET (D) : Sonsuz, ebedi
SAMİ : İşiten, dinleyen
SAMİH : Cömert, eli açık
SAMİM : Bir şeyin merkezi
SANBERK : Gücüyle tanınmış
SANCAR : Kısa kama - Saplar, batırır
SANER : Ünlü, tanınmış
SANVER : Adın duyulsun, ünlen
SARGIN : Candan, içten
SARP : Dik geçilmesi ve çıkılması güç
SARPER : Sert, güçlü
SARUHAN : Eski bir Türk beyi
SAVAŞ : İki ya da daha çok tarafın vuruşması , kavgası
SAYHAN : Adaletli hükümdar
SAZAK : Kuvvetli ve soğuk rüzgar - Bataklık, sazlık - Kaynak, pınar
SEÇKİN : Seçilmiş olan
SEDAT : Doğruluk, haklılık
SEFA : Gönül rahatlığı, rahatlık - Eğlence
SEFA /SAFA : Saflık berraklık
SEFER : Yolculuk, savaş hali
SEHA : Eli açık, cömert
SELAHATTİN : Dinine bağlı
SELAMİ : Barış ve rahatlıkla ilgili
SELCAN : Coşkun, taşkın
SELÇUK : Sel gibi akan
SELİM : İyileşmesi kolay hastalık
SELMAN : Barış içinde, huzurlu
SEMİH : Bol, cömert gönüllü
SENİH : Yüce, yüksek
SERALP : Baş yiğit
SERBÜLENT : Önde gelen, üstün
SERCAN : Canların özü, canın başı
SERDAR : Askerin başı, komutan
SERGEN : Raf, bir şeylerin dizili olduğu yer
SERHAN : Hanların başı
SERHAT : Sınır - İki devlet arasındaki sınır
SERKAN : Serhan / baş han , ser + kan,
SERKUT : Mutlu, talihli
SERMET : Öncesiz ve sonrasız
SERTAÇ : Baştacı
SERTER : Sert + Er, sert erkek
SERVER : Bir topluluğun en ileri geleni, baş, şef, reis
SERVET : Para mal mülk
SEYFETTİN : Dinin kılıcı, koruyucusu
SEYFİ : Kılıç gibi - Askerlikle ilgili
SEYHAN : Çukurova'da bir akarsu
SEYİT : Efendi, bey
SEZAİ : Uygun, yaraşır
SEZER : Sezgisi güçlü olan
SEZGİN : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
SIDDIK : Çok içten ve doğru kimse
SITKI : Yalan söylemeyen, dürüst
SİMAVİ : Yüzle, çehreyle ilgili
SİNA : İlaç yapılan bir tür bitki
SİNAN : Süngü ve mızrak gibi şeylerin sivriucu
SİPAHİ : Tımar sahibi asker
SONER : Son erkek , son yardımı yapan
SONGUR : Şahin - Ağır, hantal
SOYSAL : Uygar
SÖKMEN : Yiğitlere veilen san
SÖNMEZ : Sürekli yanan, sönmeyen
SUAT : Mutlu, mutlulukla ilgili
SUAVİ : Zorluklara dayanan
SUAY : Suya vuran ay ışığı gibi ışıltılı
SUPHİ : Sabahla, aydınlıkla ilgili
SÜLEYMAN : Davud peygamberin oğlu
SÜMER : Bugünkü Irak'ta kurulan eski bir uygarlığın adı
SÜREYYA : Ülker yıldız takımı
SÜRURİ : Sevinçli, sevinçle ilgili
Ş
ŞABAN : Kameri yılın 8. ayı
ŞADİ : Sevinç, neşe, mutluluk
ŞAFAK : Güneş doğmadan az önce, ufuktaki aydınlık
ŞAHAP (B) : Ateş, alev parçası
ŞAHİN : Bir tür yırtıcı kuş
ŞAHZAT : Sevilen, sayılan kişi
ŞAİR : Şiir yazan, ozan
ŞAKİR : Şükreden, nankörlük etmeyen
ŞAMİL : Kapsayan, içine alan
ŞANSAL : Niteliklerinle ünlen, tanın
ŞANVER : İyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
ŞARIK : Parlak, parlayan
ŞECAATTİN : Yüreklilik, yiğitlit
ŞEFİK : Şefkatli
ŞEHMUZ : Hükümdar soyundan gelen
ŞEHZADE : Hükümdar oğlu
ŞEMSETTİN : Dinin güneşi
ŞEMSİ : Güneşe ait, güneşle ilgili
ŞENEL : Neşelen, mutlu ol
ŞENER : Şen erkek
ŞENOL : Neşeli ol anlamında
ŞENSOY : Neşeli, mutlu soydan gelen
ŞENTÜRK : Neşeli Türk
ŞERAFETTİN : Dinlerin en şereflisi
ŞEREF : Onur. Manen yüksek ve erdemli olmak
ŞERİF : Kutsal, mübarek
ŞEVKET : Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik
ŞEVKİ : Şevk, keyif, istekle ilgili
ŞİNASİ : Tanıyış, tanımakla ilgili
ŞÜKRÜ : Şükretme, hoşnut olma


T
TACETTİN : Taca ait
TACİ : Taç ile ilgili
TAÇKIN : Gurur
TAHİR : Pak, temiz
TAHSİN : Beğenip, alkışlanan, kale gibi sağlam
TAKİ : Günahtan kaçınan, dinine bağlı
TALAT : Yüz, surat, çehre
TALAY : Deniz, büyük nehir
TALİP : İstekli, isteyen, talep eden
TAMAY : Dolunay
TAMER : Tam erkek
TAN : Şafak vakti
TANAY : Şafak ve ayın birarada olması
TANBERK : Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
TANER : Aydınlık erkek
TANJU : Türk imparatorlarına Çinlilerce verilen ad
TANKUT : Kutlu aydınlık
TANSEL : Aydınlığa ait, sabahla ilgili
TARHAN : Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
TARIK : Sabah yıldızı
TARKAN : Eski Türk adı / Dağınık
TAŞKIN : Taşmış durumda olan, aşırı
TAYFUN : Çok zorlu bir fırtına
TAYFUR : Küçük bir kuş türü
TAYGUN : Çocuk, torun
TAYLAN : Uzun boylu
TAYYAR : Uçan, uçucu
TAYYİB (P) : İyi, hoş çok temiz
TEKCAN : Değerli, eşsiz
TEKİN : Uğurlu
TEMEL : Kök, esas, dayanak
TEOMAN : Oğuz Han'ın Babasının adı
TERCAN : Genç, delikanlı - Kırmızı buğday
TEVFİK : Allah'ın yardımı, uygunlaştırma,başarı
TEZALP : Çabuk, hızlı yiğit TEZCAN Telaşlı, heyecanlı
TEZCAN : Canı tez olan
TEZKAN : Kanı kaynayan, heyecanlı
TINAZ : Ot ya da saman yığını
TİMUÇİN : Türk Moğol imparatoru Cengiz Han'ın asıl adı
TİMUR : Demir'in eski Türkçe'deki yazılışı
TOKCAN : Gönlü Tok
TOKER : Gözü, gönlü tok
TOKTAMIŞ : Bir yerde yerleşik oturan
TOLGA : Bir tür savaş başlığı, kask
TOLUNAY : Dolunay
TONGUÇ : En büyük çocuk
TOPRAK : Yer kabuğunun yüzey bölümü
TOYGAR : Çayır kuşu
TUFAN : Şiddetli, sürekli yağmur ve getirdiği su baskını
TUGAY : İki alaydan oluşan askeri birlik
TUĞRUL : Güçlü bir masal kuşu
TUNA : Avrupa'da bir nehir
TUNCA : Tunç gibi / Meriç nehrinin bir kolu
TUNCAY : Tunç renkli ay
TUNCEL : Tunç gibi el
TUNCER : Tunç gibi er
TUNÇ : Bakır, çinko ve kalay karışımı bir maden
TURAÇ : Bir tür küçük av kuşu
TURAN : Dünyadaki tüm Türklerin yaşayacağına inanılan ülke
TURGAY : Çayırkuşu / Toygar
TURGUT : Oturulacak yer, belde
TURHAN : Soylu seçkin
TÜMAY : Dolunay
TÜRKAY : Ay gibi parlayan Türk
TÜRKER : Türk erkeği
TÜRKEŞ : Orhun yazıtlarında adı geçen bir kahraman


U
UÇAR : Sezgi, anlayış, dikkat
UÇHAN : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
UÇKAN : Allah'ın kulu
UFUK : Yerle göğün birleşmiş gibi göründüğü sınır
UĞUR : İyilik müjdesi, nesnelerde varolduğuna inanılan iyilik kaynağı
UĞURALP : Dünya,varlık
UĞURCAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
ULAÇ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
ULAŞ : Çok övülmüş,methedilmiş
ULUÇ : Büyük Türk Denizcisinin adı (Uluç Ali Paşa)
ULUNAY : Dürüst,güvenilir
ULVİ : Yüce, yüksek
UMUR : Görgü, tecrübe
UMUT : Ummak, beklemek, ümit etmek
URAL : Aydınlık gece
UTKAN : Din uğruna çalışan
UTKU : Zafer, üstünlük sağlama, yenme
UYGUR : Şanı şerefi en yüksek olan
UZAY : Sonsuz boşluk
UZEL : Sevdalı,aşık
UZER : Kahraman,cesur,savaşçı

Ü

ÜLGEN : Yüce, ulu - İyilik tanrısı
ÜLKEM : Yurdum, vatanım
ÜLKER : Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
ÜMİT : Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek
ÜNAL : Ün almakla ilgili
ÜNALP : Tanınmış, ünlü yiğit
ÜNAY : Ay gibi tanınmış, ünlü
ÜNER : Tanınmış, ünlü
ÜNKAN : Tanınmış soydan gelen
ÜNSAL : Adın duyulsun, ünlen
ÜNVERDİ : Adını duyuran, tanınan
ÜSTAY : Ay gibi yüce, yüksek
ÜSTER : Baş yiğit
ÜZEYİR : Kur'an da adı geçen bir kişi


V
VAFİT : Elçi, temsilci
VAHAP : Çok bağışlayan, bol ihsan edici
VAHDET : Bir ve tek olma
VAHDİ : Bir ve tek olmayla ilgili
VAHİT : Tek, yalnız
VAKUR : Ağırbaşlı, temkinli
VAROL : Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi
VASFİ : Nitelikle ilgili
VECDİ : Coşkunlukla, vecd ile ilgili
VECİHİ : Soylu, asil
VEDAT : Dostluk, sevme, sevgi
VEFA : Sözde durma
VEFİ : Vefalı, bağlı - Tam, mükemmel
VEFİK : Yoldaş, aynı fikirde olan
VEHBİ : Tanrı vergisi
VELİ : Sahip, eren, ermiş
VELİT : Yeni doğmuş çocuk
VEYSEL : Kurt
VEYSİ : Yoksul, muhtaç
VOLKAN : Yanardağ
VURAL : Vurup almakla ilgili


Y
YADİGAR : Bir kimseyi ya da olayı hatırlatan şey veya kişi YAĞIN Yağmur - Yiğit
YAĞIZ : Esmer - Doru - Yiğit
YAHYA : Meryem Ana'nın amcasının oğlu olduğu söylenen bir peygamber
YAKUP (B) : Bir Peygamber adı
YAKUT : Parlak kırmızı, değerli taş
YALAZ : Alev - Bayrak
YALÇIN : Sarp ve dik
YALIM : Alev, ateş uzantısı
YALIN : Sade, çıplak, katışıksız
YALINAY : Ayın en güzel, sade görünümü
YALMAN : Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
YAMAÇ : Dağın ya da tepenin bir yanı - Karşı - Yan, yakın
YAMAN : Güç etki ve beceriklilik sahibi
YASİN : Kuran-ı Kerimde bir surenin adı
YAŞAR : Yaşayan, yaşamakla ilgili
YAVUZ : Yaman, pek sert
YAZGAN : Yazar, yazıcı
YEKTA : Tek, eşsiz
YENAL : Galip gel, kazan
YENER : Üstün gelen, kazanan
YETKİN : Olgunlaşmış, kemale ermiş
YILDIRAY : Ayla ilgili / yıldır yıldır parlamak ay gibi
YILDIRIM : Buluttan buluta ya da yere elektrik boşalması
YILMAZ : Korkusuz, yılmayan
YİĞİT : Güçlü, cesur
YORDAM : Rehber, kılavuz - Beceri - Anlayış, davranış - Kural, yöntem
YUNUS : Bir takım yıldızının adı / Denizde yaşayan bir memeli türü
YURDAER : Yurdu için doğmuş
YURDAKUL : Yurdu için canını veren
YURTCAN : Yurduna canını veren
YUSUF : Eklenecek, ilave edilecek
YÜCEL : Yücelmiş olan
YÜKSEL : Manevi anlamda yükselmek, yücelmek


Z
ZAFER :Savaş ve uğraşla elde edilen başarı, sonuç
ZAHİR : Parlak yıldız
ZAHİT : Günahtan kaçınan
ZEKAİ : Akılla, zeka ile ilgili
ZEKERİYA : Erkek
ZEKİ : Akıllı olan
ZEYCAN : Candan, cana yakın
ZEYNEL : Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZİHNİ : Zihnin gücüyle, kavrayışla ilgili
ZİKRİ : Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden
ZİRVE : Doruk, tepe noktası
ZİYA : Aydınlık, ışık
ZORLU : Güçlü, tuttuğunu koparan
ZÜHTÜ : Her türlü zevke karşı koyup kendini ibadete veren

Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 01:24