Öfkeniz Karnınızdaki Bebeğinizi Etkiler mi

**Jineps** · 22.02.2014, 22:05

Öfkeniz Karnınızdaki Bebeğinizi Etkiler mi

Günümüzde stres pek çok olumsuzluğun nedeni olarak gösterilmekte. Yoğun çalışma hayatı nedeniyle günün yorgunluğu yüzünden sık sık strese girmeniz ve öfkelenmeniz de neredeyse kaçınılmaz. Ama stresle ve öfkenizle başetmeye öğrenmeniz gerekiyor. Hem kendi sağlığınız hem de karnınızda her geçen gün büyüyen canlı için….

Bakıldığı zaman öfke tamamiyle sağlıklı ve normal bir duygudur. Günlük yaşamımız boyunca hepimizin öfke hissetmesi ve bu öfkeyi dışa yansıtması olağandır. Bununla birlikte öfkenizi anlamamak ve farkında olmamak pek çok probleme yol açabilir.

- Bir bebek dünya ile ilgili ilk tecrübesini annesinin karnındayken yaşamaya başlar. Hamile bir annenin hissettiği duygular kan dolaşında bazı kimyasalların salgılanmasını tetikler. Anne bu duyguyu hissettikten bir kaç saniye sonra ortaya çıkan kimyasallar plasenta aracılığıyla bebeğe geçer.

- Öfke psikolojik ve biyolojik değişiklikleri de beraberinde getirir. Öfkelendiğimiz zaman kalp atışlarımız hızlanır tansiyonumuz ve adrenalin yükselir kan damarları daralır.

- Sonrasında rahme giden oksijen oranında düşüş yaşanır. Bastırılmış öfke uzun süreli hissedildiğinde endişe ve depresyona neden olabilir.

- Yapılan araştırmalarda uzun süren öfke nöbetlerinin ve endişenin bebeklerde erken doğuma ya da düşük kilolu doğuma neden olabileceğini göstermektedir.

- Özellikle hamileliğinin birinci trimesterında yüksek düzeyde strese ve öfkeye maruz kalan annelerin bebekleri doğduktan sonra hırçınlık ve aksilik belirtileri gösterebilir. Kolik bir bebek olarak doğmasının ya da hiperaktif bir bebek olmasının sebebi de bu olabilir.

- Bazı kişiler öfkesini kontrol edebilirken bazılarını kontrol altına almakta zorlanmaktadır. Nedenleri incelendiğinde genetik yapının ön plana çıktığı görülmektedir.

- Bazı bebeklerin hırçın ve çok çabuk sinirlendiğinin erken yaşlarda tespit edilmesi bunun kanıtıdır.

- Hamilelik boyunca bebeğinizin sağlığını düşünüyorsanız öfkenizi kontrol etmelisiniz. Hissettiklerinizi bebeğinizin de hissettiğini ve olumsuz düşüncelerden olumsuz etkilendiğini unutmamalısınız.

Öfkenizi kontrol etmeniz için size bir kaç önerimiz var:

1- Öncelikle rahatlamaya çalışın… Sadece göğsünüzden değil derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalışın. Sık sık kendinize "sakin ol" "rahatla" diyerek telkinde bulunun. Yoga sınıflarına devam ederek kaslarınızı nasıl rahatlatacağınızı ve nasıl sakinleşeceğinizin egzersizini yapın.

2- Düşünce şeklinizi değiştirin… Öfkeli olduğunuzda yüksek sesle dile getirdiğiniz çarpıcı düşüncelerinize engel olmaya çalışın. Daha mantıklı ve akılcı düşünmeye çalışın.

3- İletişim becerilerinizi geliştirin… Öfkeli insanlar bir anda bazı çıkarımlarda bulunarak sonuçlara ulaşabilir ve bu sonuçlar gerçeklikten uzak olabilir. İlk yapmanız gereken düşündükten sonra tepki vermek olmalıdır.

22.02.2014, 22:05	#1 (permalink)
Jineps Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.	Öfkeniz Karnınızdaki Bebeğinizi Etkiler mi Öfkeniz Karnınızdaki Bebeğinizi Etkiler mi Günümüzde stres pek çok olumsuzluğun nedeni olarak gösterilmekte. Yoğun çalışma hayatı nedeniyle günün yorgunluğu yüzünden sık sık strese girmeniz ve öfkelenmeniz de neredeyse kaçınılmaz. Ama stresle ve öfkenizle başetmeye öğrenmeniz gerekiyor. Hem kendi sağlığınız hem de karnınızda her geçen gün büyüyen canlı için…. Bakıldığı zaman öfke tamamiyle sağlıklı ve normal bir duygudur. Günlük yaşamımız boyunca hepimizin öfke hissetmesi ve bu öfkeyi dışa yansıtması olağandır. Bununla birlikte öfkenizi anlamamak ve farkında olmamak pek çok probleme yol açabilir. - Bir bebek dünya ile ilgili ilk tecrübesini annesinin karnındayken yaşamaya başlar. Hamile bir annenin hissettiği duygular kan dolaşında bazı kimyasalların salgılanmasını tetikler. Anne bu duyguyu hissettikten bir kaç saniye sonra ortaya çıkan kimyasallar plasenta aracılığıyla bebeğe geçer. - Öfke psikolojik ve biyolojik değişiklikleri de beraberinde getirir. Öfkelendiğimiz zaman kalp atışlarımız hızlanır tansiyonumuz ve adrenalin yükselir kan damarları daralır. - Sonrasında rahme giden oksijen oranında düşüş yaşanır. Bastırılmış öfke uzun süreli hissedildiğinde endişe ve depresyona neden olabilir. - Yapılan araştırmalarda uzun süren öfke nöbetlerinin ve endişenin bebeklerde erken doğuma ya da düşük kilolu doğuma neden olabileceğini göstermektedir. - Özellikle hamileliğinin birinci trimesterında yüksek düzeyde strese ve öfkeye maruz kalan annelerin bebekleri doğduktan sonra hırçınlık ve aksilik belirtileri gösterebilir. Kolik bir bebek olarak doğmasının ya da hiperaktif bir bebek olmasının sebebi de bu olabilir. - Bazı kişiler öfkesini kontrol edebilirken bazılarını kontrol altına almakta zorlanmaktadır. Nedenleri incelendiğinde genetik yapının ön plana çıktığı görülmektedir. - Bazı bebeklerin hırçın ve çok çabuk sinirlendiğinin erken yaşlarda tespit edilmesi bunun kanıtıdır. - Hamilelik boyunca bebeğinizin sağlığını düşünüyorsanız öfkenizi kontrol etmelisiniz. Hissettiklerinizi bebeğinizin de hissettiğini ve olumsuz düşüncelerden olumsuz etkilendiğini unutmamalısınız. Öfkenizi kontrol etmeniz için size bir kaç önerimiz var: 1- Öncelikle rahatlamaya çalışın… Sadece göğsünüzden değil derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalışın. Sık sık kendinize "sakin ol" "rahatla" diyerek telkinde bulunun. Yoga sınıflarına devam ederek kaslarınızı nasıl rahatlatacağınızı ve nasıl sakinleşeceğinizin egzersizini yapın. 2- Düşünce şeklinizi değiştirin… Öfkeli olduğunuzda yüksek sesle dile getirdiğiniz çarpıcı düşüncelerinize engel olmaya çalışın. Daha mantıklı ve akılcı düşünmeye çalışın. 3- İletişim becerilerinizi geliştirin… Öfkeli insanlar bir anda bazı çıkarımlarda bulunarak sonuçlara ulaşabilir ve bu sonuçlar gerçeklikten uzak olabilir. İlk yapmanız gereken düşündükten sonra tepki vermek olmalıdır. Benzer Konular Bebeğinizi Tuzlamayın... Emzirirken Bebeğinizi Dinleyin... Bebeğinizi Kitapla Tanıştırın... Bebeğinizi Bol Bol Uyutun... Bebeğinizi Yürüteçle Yürütmeyin... Paylaş Share this post on Twitter Follow @Forumaski __________________ Taklitler aslını yaşatır. KIPSS. Ben soğuk değilim, siz cıvıksınız. .