Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Anne ve Çocuk (https://www.forumaski.com/anne-ve-cocuk/)
-   -   Aile baskısının öğrenme üzerindeki etkisi (https://www.forumaski.com/anne-ve-cocuk/94733-aile-baskisinin-ogrenme-uzerindeki-etkisi.html)

Jineps 02.03.2014 01:40

Aile baskısının öğrenme üzerindeki etkisi
 
Aile baskısının öğrenme üzerindeki etkisi .

Son 20 yıl içinde yapılan araştırmalarda bağışıklık sistemine aynen beyin gibi öğrenebilme kabiliyeti verildiği keşfedilince tıp dünyasındaki bazı görüşler temelinden sarsıldı. Tıpta o zamana kadar davranış tarzlarının değişmesinde ve karşılaşılan durumlara tepki vermede sadece beynin ve merkezî sinir sisteminin vazife gördüğüne inanılıyordu. Ader ’in öncülüğünü yaptığı yeni araştırmalar neticesinde merkezî sinir sistemiyle bağışıklık sistemi arasında güçlü bir bağlantının varlığı; düşünce duygu ve davranışların ayrı ayrı iletişim kanalları hâlinde değil girift iç içe iletişim kanallarıyla işletildiği görüldü.23
Bir başka araştırmacı grubu ise duyguların düzenlenmesinde vazife alan sinir alanlarında yoğun kimyevî habercilerin bulunduğunu bunların beyinde ve bağışıklık sisteminde yaygın biçimde istihdam edildiğini ortaya koydu. Bir organın veya vücudun bir bölgesinin uyarılması gerektiğinde beyin vasıtasıyla o organa bir sinir sinyali (impuls) gönderilir ve bir refleks hareketi yaratılır. Fakat bu uyarı bedenin bütünü ile alâkalı olduğunda bu iş için birçok sinyal gönderilmez; hangi duygu veya refleks uyarılacaksa o duygunun yaratılmasında vazifeli hormonların üretim merkezi olan salgı bezlerine bir sinyal gönderilir ve hormonlar hemen üretilip kan dolaşımına verilir. Böylece en geç altı saniye içinde o hormonun kullanıldığı yerde bir reaksiyon gerçekleştirilir. Bu kimyevî reaksiyonlar bedende farklı duyguların hissedilmesine yol açar.
Araştırmalar ruhun icraat santrallerinden biri olan beyindeki duygu ve düşünme merkezleri arasında kuvvetli bir münasebet olduğunu da göstermektedir. Beyne içerden ve dışardan gelen bütün bilgiler düşünce ile ilgili olan kısımda işlemden geçirilmeden önce duygu faaliyetleri ile ilgili bölgeye gönderilir ve burada değerlendirilir.24 Üzgün veya kızgın olduğumuz zaman yeterince iyi düşünemiyor olmamızın sebeplerinden birisi sinyallerin duygu işleme bölgelerinde hapsedilmesidir. Beyinde duyguların işlendiği merkezler (limbik sistem-amigdala) beden üzerinde oldukça güçlü tesirlere yol açar. Öfke kindarlık saldırganlık endişe-korku keder-hüzün-depresyon gibi negatif duygular beyindeki yüksek dereceli mantıkî düşünme merkezlerini bloke ederek kişinin bir konu üzerine odaklanmasını engelleyebilir.35 Bu da öğrenmeyi zorlaştırır hattâ bazı durumlarda imkânsız hâle getirir. Duygu temelli problemler yaşayan ve bunlarla baş edemeyen çocuğun zihni yaşadığı problemlerle meşgul olduğu için dikkat ve enerjisi negatif duygulara yönelir; dolayısıyla dikkatini derslere veremeyen çocuk bilgiyi kavrayamaz. Öte yandan güven sevgi şefkat ve nükte gibi pozitif duygularla beslenen çocukta düşünme kabiliyeti olumlu yönde harekete geçirildiğinden dolayı öğrenme de kolay olur.

Bilginin önemli bir kaynağı olan duygular insanlara doğru karar almada yardım edebilir. Çünkü kararlar sadece mantığa dayanılarak alınmaz; karar alırken kişinin geçmiş tecrübelerinden derlenmiş duygu merkezli bilgeliğe de ihtiyaç vardır. Araştırmalar kişinin his ve gönül bağlarının kopması durumunda basit kararları bile alamadığını göstermektedir.2 Bunun sebebi kişinin karar vermede zorlanmasıdır. Kişi karşısındaki insanın davranışından rahatsız oluyorsa duyguları onu hemen uyarır. Böylece beden ve zihin sağlığını korumak için gerekli olan sınırlar kurulmuş olur. Bir kimse üzgün veya incinmiş görünüyorsa bu hâl diğerlerine ‘Sizin yardımınıza ihtiyacım var!’ mesajını verir. Meselâ bir arkadaşımızı üzüntülü gördüğümüzde hemen yanına gidip ‘iyi olup olmadığını’ sorar bizimle “üzüntüsünü paylaşmasını” isteriz. Hissiyatını ve ruh durumunu sözlü olarak ifade etmede başarılı olanların his ve gönül dünyalarının ihtiyaçlarını karşılama şanslarının daha yüksek olduğu bilinmektedir. Duygularını tanıyan ve buna uygun davranışlar sergileyen kişi hayata daha müspet bakar.
Duyguların bir başka yönü insanları belli noktalarda birleştirmeye vesile olma potansiyeline sahip olmasıdır. Duygular kişinin kendisi başkaları ve durumlar hakkında çok değerli bilgiler verir. Meselâ yapılması gereken bir seminerden endişe duymak sunulacak bilgi ve veriler konusunda daha iyi hazırlanmak gerektiğini hatırlatır. Duygular üzerinden açığa çıkan ve hissedilen bilgileri kullanarak kendimizin ve çevremizdeki insanların davranışlarında yönlendirmelere sebep olmak mümkündür.
Duyguları açığa çıkarıcı süreçlerin öğrenmedeki rolü
Duyguların açığa çıkması; uyarılmaya eşlik eden biyolojik-psikolojik-zihnî ve ruhî hâdiselerin beyindeki esnek ve dinamik sinir ağları desenlerini yeni oluşan duruma göre yeniden yapılandırmada tetikleyici rol almasıyla gerçekleşir. Olumlu pozitif duyguları tetikleyen güvenli bir ortam öğrenmenin hızlı ve sağlıklı olmasına vesile olur. Ayrıca verimli öğrenme için his ve gönül dünyamızın itminan içinde olması gereklidir. Çocukta güven merak öğrenme zevki ve iç motivasyon arttıkça zihnî süreçlerin işleyişi kolaylaşmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalarda okulda başarısız olan çocukların duyguları işleyen ve değerlendiren zekâ potansiyeli bakımından bazı yetersizliklerinin olduğu görülmüştür. Bir öğrencinin başarısı ‘nasıl’ öğrendiğine bağlıdır. Duyguları algılayıcı ve değerlendirici zekâ tipi yüksek bir öğrenci şahsî ve sosyal kabiliyetlerini akademik hayata uygulamada daha başarılı olur. Bu kabiliyetlere misâl olarak öğrencilerin meslek veya kariyer tercihlerini yapacakları zaman hangi alanlarda başarılı olduklarını bilmeleri ve bunları doğru şekilde kullanabilmeleri; bilhassa hedeflerine ulaşmada kendilerine yardımcı olacak birikimi kullanarak yüksek motivasyon seviyesine kolayca ulaşabilmeleri verilebilir.
Bir çocuğun duygu ağırlıklı kabiliyetlerini kullanabilir hâle gelmesi için eğitime onun kafasından değil kalbinden başlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki Rahmân ve Vedûd olan Allah’ın varlığa maya gibi çaldığı evrensel bir duygu olan sevgi verilenden kat be kat fazla olarak geri döner. Bu durum eğitim vetirelerinde de böyledir.

Alıntı

Emir 02.03.2014 01:48

Cevap: Aile baskısının öğrenme üzerindeki etkisi
 
Alıntı:

Bir öğrencinin başarısı ‘nasıl’ öğrendiğine bağlıdır. Duyguları algılayıcı ve değerlendirici zekâ tipi yüksek bir öğrenci şahsî ve sosyal kabiliyetlerini akademik hayata uygulamada daha başarılı olur. Bu kabiliyetlere misâl olarak öğrencilerin meslek veya kariyer tercihlerini yapacakları zaman hangi alanlarda başarılı olduklarını bilmeleri ve bunları doğru şekilde kullanabilmeleri; bilhassa hedeflerine ulaşmada kendilerine yardımcı olacak birikimi kullanarak yüksek motivasyon seviyesine kolayca ulaşabilmeleri verilebilir.
(y) teşekkürler paylaşım için.

Jineps 02.03.2014 01:51

Cevap: Aile baskısının öğrenme üzerindeki etkisi
 
Alıntı:

Emir Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 459020)


(y) teşekkürler paylaşım için.

Rica ederim (cey)


Saat: 20:08

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.