Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Hayat ve Eğlence > Aşk - Şiir Dünyası
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Bakamamak

Aşk - Şiir Dünyası kategorisinde açılmış olan Bakamamak konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 07.11.2013, 02:16   #1 (permalink)
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Bakamamak

Bakamamak...

Yazıya başlamadan evvel, Mehmet Akif Ersoy'un Şark şiirini defalarca okudum. Bugünleri görmüş gibi, 'Düşünmez başlar; aldırmaz yürekler; paslı vicdanlar' diyor. Bu dize de o şiirde geçiyor: 'Gazâ nâmıyla dindaş öldüren bîçâre dindaşlar.'

Bugün, İslam dünyasının bir vicdan buhranı içinde olduğu kesindir. Neredeyse toplu bir cinnet hali. Çocuklarımız kimyasal silahlarla, genç kızlarımız keskin nişancılarla şehit ediliyor. Semt pazarlarında yahut cami önlerinde bomba yüklü kamyonlar patlatılıyor. Oruçmuş, bayrammış, mübarek gün ve geceymiş, dinleyen yok.

Moğol istilasını, Haçlı seferlerini ve İngiliz-Fransız-İtalyan işgallerini kitaplardan okuduk. Şu an yaşadığımız şey, hepsinden fena. Kardeşler olarak, birbirimize karşı bu kadar nefreti ne vakit biriktirdik? Bu ağır nefrete şahitlik etmek bile insanı yoruyor, yaralıyor, kirletiyor.
Kaybettiğimiz bazı şeyleri geri getiremeyiz, bir daha bulamayız. Annemiz, babamız yahut vicdanımız.
Eskiler, 'vicdanına tabi olmak' ifadesini boşuna kullanmamışlar. Sözgelimi, vicdanımıza değil de çıkarlarımıza tabi olursak, insan kalmamız zorlaşır, hatta imkânsız hale gelir. Bu söz, Cemil Meriç'in: 'Çıkar konuşunca, vicdan susar.' Bazı ülkelerin yüksek çıkarlarını ve alçak suskunluklarını hatırlayın.
Vicdan, ruhumuzun kalbidir. Onu kaybedersek, merhametli de olamayız. Devamı, Nurettin Topçu'dan: 'Merhametin olmadığı yerde insan da yoktur.' Dolayısıyla, insanlık da.
***
'Durum vahim' dersek, yeni bir şey söylemiş olur muyuz? Olmayız.
İslam dünyasının çeşitli yerlerinden öyle fotoğraflar, görüntüler geliyor ki, bakmak mümkün değil. Çocuğuyla beraber öldürülmüş anneler, aklımızı durduran eziyetler, kanımızı donduran haksızlıklar. Muhammed Mursi'nin tutuklanıp Hüsnü Mübarek'in tahliye edilmesi gibi. Deniliyor ki, devrik diktatörün bir davası daha var; göstericilere ateş açılması emrini verdiği için yargılanacak. İyi de, onu yargılayacak olanlar ne yapıyor? Göstericilere çiçek mi dağıtıyorlar? Bu nasıl bir ahlaktır?

Her defasında, 'bunu yapan insan olamaz' diyoruz. Hayvan da yapmaz. O halde kim yapıyor?
Sorumuzun cevabı, belki şu söz olabilir: 'Bozulduğu zaman, insandan daha korkunç canlı yoktur.'
Evet. Sizin dokunmaya kıyamadığınızı, bir başkası, rahatlıkla öldürebiliyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz.
Hepimiz insan olarak doğuyoruz. Bu, irademiz dışında gelişiyor. Fakat insan kalmak, bizim elimizdedir.
***
Ve Türkiye.
Ne dersek diyelim, nereden bakarsak bakalım, yaşanan zulümler ve haksızlıklar karşısında, doğru-dürüst tek tepkinin Türkiye'den yükseldiğini görüyoruz. Partilerden değil, milletten bahsediyorum. Bizim için, Başbakan Erdoğan'ın Esma kardeşimiz için döktüğü gözyaşı da, Saadet Partisi'nin Konya mitingi de birdir.

Çıkar çukurundan seslenen bazı kimseler, ülkemizin yalnız kaldığını, kaybettiğini dillendirip duruyorlar. Belli ki, Türkiye'nin anlam ve önemini kavrayamamışlar. Bizi doksan yıldan, dünyayı da sadece buradan ibaret sanıyorlar.

Milletimizin tavrı, dik duruşu, beni her defasında, Yahya Kemal'in 'Büyük Taarruz' için yazdığı şu dörtlüğüne götürüyor: 'Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yârabbi! / Senin uğrunda ölen ordu budur Yârabbi! / Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, / Gâlib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın!'
'Ordu' derken, sadece askerler anlaşılmasın. Anahtar dizemiz yine Yahya Kemal'den, onun Süleymaniye'de Bayram Sabahı başlıklı şiirinden: 'Ordu milletlerin en çok döğüşen, en sarpı...'
Diyelim ki, Anadolu, vatanlardan bir vatan değildir. Türkiye, başka bir ülkeyle kıyaslanamaz.

Ümmetin mazlumlarına, yetimlerine sahip çıkmak, milletimizin yüksek kaderidir. Anadolu'nun nüfus yapısına bakmak bile, bize konuyla ilgili bir fikir verir.
Evvela şunu söylemek gerekiyor: Müslümanların hayatı yahut kaderi, Batı'nın kırmızı çizgilerinde aranamaz. Bunun adı, İslamlık değildir, çaresizliktir.
Azınlığın çoğunluğa tahakkümüne karşı olduğunu, bunun demokrasinin ruhuna aykırı düştüğünü söyleyen Batı, Mısır'ın sözde cumhurbaşkanının yüzde onluk bir kesimden 'seçildiğini' bilmez mi? Bilir.
'Yakın tarihten' bir örnek vererek, Batı'nın adalet anlayışını ve tavrını gösterelim: Türk-Yunan Harbi'nden galip çıkmamıza rağmen, üste Girit adasını vermiştik. Daha doğrusu, bizden almışlardı.
Bütün bu yazdıklarımızı bir soruyla özetleyelim: Afganistan'dan, Arakan'dan, Doğu Türkistan'dan, Filistin'den, Irak'tan, Mısır ve Suriye'den 'bize ne' diyenler, kimlerdendir?


İbrahim TENEKECİ

BlackMarlboro isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 21:28