|
Aşk - Şiir Dünyası kategorisinde açılmış olan Antalya şiirleri konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
22.12.2013, 18:32 | #1 (permalink) |
| Antalya şiirleri Antalya şiirleri Antalya Yatmış, uyumuşum sanki dizine Sevdalıyım baharına yazına Portakal düşlü güzellerin gözüne Doyamıyor, doyamıyor, doyamıyorum... Konyaaltın Beydağı' na yaslanır Martıların yüreğime seslenir Kıyıların gelin olur süslenir; Pırlanta belini saramıyorum Sıcağında yandım, neminde piştim Aşkınla binlerce kedere düştüm Kumsalında cananımla görüştüm Hasretinle inan ki duramıyorum Üç kapın var canevime açılan Yeryüzünde Cennet diye seçilen Şelalesin avuç avuç içilen Vallahi bir başka yer, aramıyorum Rab'bin en büyük nimetisin ülkeme Sar beni bağrına, 'bana ne' deme! Nakış nakış işlenmişsin gövdeme Tam yetmişbin renksin, sayamıyorum Ahmet Ünal ----------------------------- Sevgili Antalya Tünek Tepesi nden seyrettim seni, Afrodit misâli göz kırptın bana; Masmavi sularla, altın kumlarla Portakal bahçelerinde gezinen Yosun gözlü kızlarla Gel! Gel! diyordun... Geyik Bayırı ndan seyrettim seni, Nar çiçeği gibi gülümsedin bana; Sihirli, ılık bir nefesin vardı, Saçlarını yıkıyordun Düden de, Kurşunlu da. Zümrüt kıyılarınla, cam piramitinle Ayna tutuyordun bana Gel! Gel! diyordun... Mazı Dağı ndan seyrettim seni Gizlice Beni seviyor musun? dedin Dağların denizlerin kadar güzel Poyrazın meltemin kadar efsunlu, Seni sevmemek mümkün mü? İmkânsız seni bırakıp gitmek Sensiz yaşamak ölüm, biliyor musun? Kepez Varyantı ndan seyrettim seni, Akşam oluyor, ışıklarımı yak! dedin Çam kokan, muz kokan havanı soludum Donattım ışıklarla her yanını On dördünde bir ay ışığı On binlerce parlak yıldızla Bezedim gök yüzünü... Parklarımda, bahçelerimde gezin Haydi gel! Gel! diyordun... Sonra, Tutuştuk el ele Yat limanında iki bira salladık Konyaaltı Sahilinde taş attık denize, Dans ettik kızlarla Lâra da, Saklıkent ten gelen kar üstüne Tatlı döküp yedik... Sen beni, ben seni Ölesiye sevdik Ölesiye sevdik... Mustafa Ceylan ---------------------------------- KALEİÇİ'NDE Ağır ağır dolaşıyorum Başım önde Ellerim cebimde Kale içinde Bir an hayale dalıp Gidiyorum çok çok Eskilere Bir tarih bir kültür Bir yaşam biçimi Kokuyor hala Daracık sokaklarında Bir devrin Sesini duyuyorum Dudak dudağa konuşan Geniş sacakların altında Kale içinde değil Sanki dolaşıyorum Tarihin derin sayfalarında. Dalgalanan deniz değil tarihtir, Eteğinde ormanın, dağın, taşın, kayanın. Hem zor görmeyene Antalya'yı anlatmak, Hem övgüye eyvallahı yok Antalya'nın. *** Aman Tanrım! Bu nasıl bir büyü Anladım cennetteyiz. Ama biz kimiz, neyiz? Yağmurun çiçeğe, zamanın tarihe döndüğü Bir güneş, deniz ve kar ülkesindeyiz. Nüzhet ERMAN
__________________ Fitness Eğitmeni |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |