Ağlamak Ağlamak Çok bi ağlamıştım, evet çok Yağmur yağdığında ağlamıştım Güneş açtığında Sel götürdüğünde bütün umutları Çöle döndüğünde yüreğim.. Ağlamıştım… Güzel ağlamıştım galiba Yağmurları bile kıskandırmıştım bir keresinde Uzun ve temiz vadilerden akmıştı gözyaşlarım Düşmüştü küçücük bir kızın eteğine Bir bebeğin nurlu yüzüne Bir babanın nasırlı ellerine Bir annenin sabırdan nakış nakış olmuş yanağına Bir sevgilinin bembeyaz düşlerine… Rüyamda hep ağlamak gördüm ömrüm boyunca Tabirleri bir kenara bırakarak yorumladım Bildiğimce sonuçlar çıkardım her sabah Bolluk gelecekmiş, para bulacakmışım Sağlığım iyiye gidiyormuş, sevindim Ve aşka düşecekmişim Bir yılkı atı gibi savrulacakmış gönlüm Günün her saati sevgiliyi düşleyecekmişim… Gözyaşı şerbeti içirdiler, doymadım acıya Adıma yazılmış çeklerden ağlamak çıktı Bozdurdum ve kendime uydurdum bütün mutsuzlukları Oh olsun içindi çektiğim bütün sıkıntılar Ölümdür sonu dedim, hapislere düştüm Yani aşık olmadan önce Tahsil edemedim hayatımdaki sevgileri Şehrin geniş caddelerini ben yıkadım gözyaşımla Her sabah pırıl pırıl görünen güneşi ben sildim Kirden ve pastan arınmış yürekler benim eserim İçilen her yudum su benim bir parçam… 2. Kahır büyüten annelerin dudaklarında Sitem ve sabırdan çatlayan uçuklara ağlamıştım Merhem sürmüştüm kalplerindeki sızıya Bir oğul başını gömmek istedikleri göğüslerinde Ben unutmuştum gözyaşlarımı Gülsün diye gösteri… Ağır öksürük nöbetlerinde bir annenin Omzuna kurşun gibi çöken ağlamak benimdir Toprak gibi kurumuş ellerindeki emek Ve duayla yürüdüğü yollara düşen nasırda Benim gözümün ıslaklığı… Ah, sabrı bir anka gibi göğsüne işleyen anne Söyler misin vefa nedir Hangi sokakta oturur evlat acısı Telaşlı bir kargaşadan geçen yiğit adamın nerde Ruhunu kendine satan o ölümlü adamın nerde Gül kokan nefesini bağışladığın adamın nerde Nerde, gençliğinin dar sokaklarında Elemli mutluluklar için döktüğün gözyaşların? Anne: Yani, Yüreğine Her gece Taş çarpan Kutsal kadın!… 3. Çok bi ağlamıştım, evet çok Yağmur yağdığında ağlamıştım Güneş açtığında Sel götürdüğünde bütün umutları Çöle döndüğünde yüreğim.. Ağlamıştım… Ağlamıştım, Gencecik bir kız inlemişti kalbimde Uçarı ve küskün baharlar kaçmıştı gözüme Bir filmde unutmuştum -Adı neydi? Neden ağlamıyordu artık kendi filmine Ayakları hüzün kokan Yüzünde garip gurbetler taşıyan Ve her gün aynı kaderle perdelerini aralayan kız Senin için ağlamıştım… Nefesin açılsın diye belki Kurtulsun diye kaderinin elindeki mutluluk kuşu Anlasın diye seni cam arkasına kilitleyen inatçı kahır Ya da nikotin kokulu, tırsık bir baba Senin için ağlamıştım Acemi yanların ağrıdıkça Öptükçe alnını nikahına aldığın sabır Sen, tan vaktiyle uyanan gözlerinde Güven mektubu okunan kız Hani, tebessümün nerde? 4. Çok bi ağlamıştım, evet çok Yağmur yağdığında ağlamıştım Güneş açtığında Sel götürdüğünde bütün umutları Çöle döndüğünde yüreğim.. Ağlamıştım… Yedi kıta, üç deniz dolaşmış, ağlamıştım Uzun yolculuklara çıkmış, ağlamıştım Zambak tarlalarına düşmüştü yolum, Burnuma kıpkırmızı kokular sürmüştü, ağlamıştım Bütün cenazelerde şaşırtmıştım herkesi Çünkü yıkılan onlardı, ağlayan bendim Oyuncağı kırılmış çocuğun sesinde boğulan hıçkırık Gözünden düşen korkulu hüzün bendim Birbirine benzeyerek uğuldayan Ve en yüksek dağlardan gelen çağıltı bendim Balıklara yeni hayatlar bağışlayan Kuşların gagalarını temizleyen küçük göllerde Bendlerini zorlayan barajlarda ben vardım. Ah, evet; çok ağlamıştım Sevgilinin sarnıcında biriken berrak suda Gülümseyerek parlayan yıldız için ağlamıştım Damarında dolaşan kanı taşımak için kalbine Ve sevmesi için bir yürek ustasını gönülden Düşlerini süslemek için o şiir perisinin Kanat takmak için gülümsemelerine Ve dokunmak için sesine, çok ağlamıştım… |
Saat: 17:09 |
Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.