|
Aşka Dair Herşey kategorisinde açılmış olan Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
15.06.2015, 13:34 | #1 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben |
16.06.2015, 11:26 | #2 (permalink) |
Özel Üye | Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben "biriktiği gözlenemeyen iki şey vardır: biri sevgi, diğeri emek. ne kadarını hiç bilemez, ölçemezsin sevdaların. bazen tırnak kadar görünür de dünyalar kadardır. bazen dünyalar kadar görünür de kesilip atılacak, tırnak kadardır. ararken ölçüsünü, yitirip gidersin. bittiğini sanırsın da birikmiş kocaman olmuştur kafanda. yüreğin bağımsız olduğunda bir gün döküverirsin ortalığa. duyan olsa da olmasa da. günübirlik tükettiğini sanırsın emeğini. kiralamış da olsa başkası, sende kalır zerreleri. toplayamazsın ilk anda. toplayamazsın da o kendiliğinden çıkıverir ortaya" Tayfun Talipoğlu
__________________ ....? |
17.06.2015, 14:14 | #3 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben Kürekten mahrum bir sandalla ebediyetin limanındayım, Yüklüce günahlarım azda olsa sevaplarım var, Üstümde yokluğunun öksüz elbisesi, Yüreğimde yetim kalmış bir yetimin duası var, Ben geldim ey yarr, Göz yaşınla yıkanmaya, ve yüreğinin kutsal bahçesinde defnedilmeye geldim..
__________________ |
18.06.2015, 02:33 | #4 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben ÖyLe ßir Yaşa ki, Cennet Dahi Seni ÖzLesin.
__________________ |
18.06.2015, 03:58 | #5 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben Yalnızlıktan ruhuma kefen biçip, Kendi cehennemimde sınanıyorum … Arasat’ta gibi telaşla, Yüreği..! Göğüs kafesine saklıyorum …
__________________ |
18.06.2015, 12:34 | #6 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben Bazende aşk , Züleyha’nin Hz Yusuf’a söylediği , Cümlelerde gizli saklıdır , " Seni sen için sevmiştim . Meğerse sevilen , Allah için sevilirse güzelmiş . " Sende sadece " Allah" icin sev beni yâr ..
__________________ |
22.06.2015, 14:56 | #7 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben Ne Cennet Kokabiliyorum veNe Cehennem Yanıyorum.
__________________ |
23.06.2015, 01:36 | #8 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben Seviyorum Seni ama Gitmeliyim.. Seni HayaLLerin Beni Gerceklerim bekler~~
__________________ |
05.07.2015, 23:48 | #9 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben İki yarımı toplayınca bir etmiyor Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor. Önce yalnızdık. 9 ay boyunca karanlık bir yerde dışarı çıkmayı bekledik ve dünyaya ağlayarak geldik. Pişman gibiydik. Ya da mecburen gelmiş gibi. Biraz büyüdükten sonra, kendimizi bildiğimiz anda, içimizi kemiren, kalbimizi kurcalayan o tuhaf duyguyu hissettik: Bir yerde bir eksik var dedik. Korktuk. ‘Bunun sebebi ne?’ diye sorduk kendimize. Cevabı yapıştırdık: ‘Demek ki sahip olmadığımız bir şeyler var. O yüzden eksiklik hissediyoruz’. Peki, neye sahip olmamız gerekiyor? Çocukken ‘yaşımız küçük’ diye düşündük. Her istediğimizi yapamıyoruz. Kurallar, yasaklar var. Büyüyünce her şey yoluna girecek. Büyüdükçe bir şey değişmedi. Yine huzursuzduk. İçimizden bir ses aynı sözcükleri fısıldıyordu: ‘Bir eksik var. Kafamız karıştı. Nasıl kurtulacağız bu iğrenç duygudan? Nasıl geçecek bu? Aklımıza yeni cevaplar geldi: Okulu bitirince geçecek. İşe girince geçecek. Para kazanınca geçecek. Tatile gidince geçecek. Okulu bitirdik. Diploma aldık. İşe girdik. Kartvizit aldık. Çalıştık. Para kazandık. Taşındık. Araba aldık. Çalıştık. Eve yeni eşyalar aldık. Tatile gittik. Dans ettik. Terfi ettik. Kartviziti değiştirdik. Daha çok çalıştık. Daha çok para kazandık. Çalıştık. Çalıştık. Geçmedi.’Bir yerde bir eksik var’ hissi, hala orada duruyordu. Bu sefer de ‘Sevgilimiz olunca geçecek’ dedik. ‘Yalnızlığımız sona erince bu illetten kurtulacağız. ‘Beklemeye başladık. Derken, biri çıktı karşımıza aşık olduk. Ve anında başka biri olduk. Daha güçlü, daha güzel, daha akıllı biri. Hesap cüzdanları, kartvizitler, hatta ilaçlar bile böyle hissetmemizi sağlamamıştı. Sevgilimizin gözlerinde, daha önce bize verilmemiş kadar büyük sevgi ve hayranlık gördük. Sevgilimizin gözlerinde Tanrı’ yı gördük. Işığı gördük.’Tünelin ucundaki ışık b u olmalı’ diye düşündük ‘kurtulduk’. Sonra bir gün, daha dün bize deli gibi aşık olan insan çekip gidiverdi. Ya da artık eskisi gibi sevmediğini söyledi. Ya da başka birine aşık olduğunu söyledi. Ya da daha kötüsü, başka birine aşık oldu ama söylemedi. Telefonu açmamasından, elimizi tutmamasından, sevişmemesine bahane bulmak zorunda kalmamak için biz uyuduktan sonra yatağa gelmesinden anladık, bir terslik olduğunu. Belki de sevmekten vazgeçen veya terk eden sevgilimiz değildi, bizdik. Fark etmez. Sonuçta aşk bitti. Şimdi her yer bomboş. Şimdi tekrar yalnızız. Başladığımız yere döndük. Yıllarca uğraştık, eksiğin ne olduğunu bulamadık. Halbuki her şeyi denedik, her yere baktık. Öyle mi? Bakmadığımız bir yer kaldı. İçimize bakmadık. Eksik parçayı dışarıda aradık ama içimizde saklı olabileceğini akıl etmedik. Birilerini sevdik, birileri bizi sevsin diye uğraştık ama kendimizi sevmedik. Şaşıracak bir şey yok, tabii ki sevmedik. Kendimizi sevsek bu kadar koşturur muyduk? Canımız yanmasın diye duvarların ardına saklanır mıydık? Kendimizi boş sanıp doldurmaya uğraşır mıydık? Terk edilmekten korkar mıydık? Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor. ‘Herkes beni sevsin’ diye uğraşınca kimse gerçekten sevmiyor, herkes sevgisine şart koyuyor, sınır koyuyor. Oysa ‘kendime duyduğum sevgi bana yeter’ diye düşününce, kendimizi olduğumuz gibi kabullenince yarım tamamlanıyor. Her şey bir oluyor. İşte o zaman perde aralanıyor. Acı diniyor. İşte o zaman başka `bir`i bir araya gelerek, hesabın kitabın, korkunun kaygının hüküm sürdüğü sahte bir sevgi yerine, gerçek bir sevgi yaratılabiliyor.
__________________ |
06.07.2015, 10:40 | #10 (permalink) |
Yeni Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Cevap: Kendim paramparça iken bile O'nu toparlamaya çalıştım ben Emeğine O Güzel Yüreğine SağLık @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]'m :* |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |