Uzak Diyarlardan Bir Aşk Masalı

Dinle prensesim, sana Uzak diyarlarda yaşanan bir aşk masalını anlatacağım,
Hani anlatılır ya hep masallarda; melekler gök yüzünden sevgi tohumları atarlarmış. Aşk olsun isterlermiş yeryüzünde.

İşte böyle zamanlarda apansız yürek kapısı çalınırmış, çıkılırmış bir eşi benzeri bulunmaz sevda yolculuğuna hazırlıksız, bir ülkeye gidilirmiş, çok uzak diyarlarda, Sorulmazmış burada hiç pasaport vize. Yağmur bulutları kuşatırmış dört bir koldan, sonra dolu olarak yağarmış aşk kokarmış her bir dolu tanesi ve düşünce bu aşk kokulu damlalar ıslak dudaklara, benzersiz bir tutku çakılırmış mıh gibi yüreklere

Yemyeşil orman ümit vaat edermiş kıyı boyunca. Menevişlenen gözlerde vuslat’ın rehaveti; ayrılığa acımasız bir ok, kirpiklerin ıslaklığındaki özlemin matemi ise sessizce yürek duası olurmuş.

Gözlerde deniz ve güneş sevişirmiş her cemrede bir de gözbebekleri tutkuyla. Gün batımlarında, denizin dudaklarına konarmış ıslak busesi güneşin ve güneş batarken denizi öpermiş tam bu anda. Geniş ve engin sahili olurmuş bu ülkenin. Beyaz yürekler buluşurmuş sahil boylarında
Gözler kapanırmış, düşler gerçek olsun diye dualar edilirmiş sessizce
İzin verilmezmiş hiçbir balıkçı teknesinin ya da bir geminin o enginlerde ki sevdayı alıp götürmesine

“Seni çok seviyorum” dermiş âşıklar birbirlerine hiç bıkmadan usanmadan. Zaman dururmuş, mavinin tüm tonları dans ederken ve saçlar yanakları okşarken, bir masal yaşanırmış sanki hiç ayak basılmamış bu ülkenin sahillerinde. Martılar sevinç çığlıkları atarmış her kanat çırpışta, Çalan her aşk şarkısına eşlik ederlermiş. Yeni, yeniden aşk başlarmış kanatlarında, duygular harman olurmuş her sarılışta, meltem esintisi şahit olurmuş her dokunuşa

Aşk sıcacıkmış, ertelenmiş düşlere inat merhaba denirmiş her busede,uzak yarınlara, hayal kırıklıklarına, yanılgılara yer olmazmış bu ülkede, sevgiler hep yakınmış birbirlerine, Yeniden bir bebeğin doğuşu kadar saf ve temiz olurmuş duygular. Yarınlar şiir kokarmış, paylaşılan yüreklerde ses olur, dalga, dalga yayılırmış duygular, hüzün sarılı hücreler canlanır, çoğalırmış bu aşk diyarında, Ateşlenirmiş aşk, el değmezmiş dudaklardan dökülen sözcüklere, Söz söze dolanır her şey tozpembeye bulanırmış, hayaller bugün yankılarmış dalgaların valsında ve kopan fırtınalar dinermiş böyle zamanlarda

Serçe yürekler kocaman sevgileri barındırırmış, yürek kıpırtıları artarmış heyecandan Hiç büyümezmiş sevdalılar burada. Çünkü bilirlermiş ki büyürlerse bu kent ölürmüş. Kimse duymasın, görmesin isterlermiş sevdiklerini, seviştiklerini Meleklerden bile korkarmış deli yürekler, masum aşklarını sevdalarını kıskanırlar diye

Zamandan çalarlarmış. Hiç konuşmazlarmış ve yine bilirlermiş ki Onlar sustukça çoğalacaklar… Susarlarmış; aşk dolarmış gönül bahçeleri, hasretlere son noktalar konurken geceler beyaza bürünür, aşkın heyecanıyla coşarlarda coşarlarmış. Hissederlermiş birbirlerini, yılların birikimi bir volkan gibi patlarmış duygularında, sancılı bekleyişler son bulurmuş tek bir beden olduklarında



“Sev! ” Demiş bir dost yürek “sen de sev! ”
“Korkuyorum! ” demiş…
“Sevmek kötü değil ki” demiş
Yüreklendirip, cesaretlendirmiş, “Yaz” demiş,”Yaz”
Ve bir masal anlatmış, Unuttuğu aşk’ı anlatmış
Ben de sana anlattım *prensesim

TEŞEKKÜRLER SEVGİLİ DOST YÜREK

*Biricik yeğenim Eda'm

Emine Tokgöz