Sonunda kopkoyu bir karanlık.
Upuzun bir yolculuktaydık o gün. Sağ çaprazımda o. Hep beraber tabu oynuyoruz. Nasıl gülüyor ama bi görseniz. Konuşuyor , bir şeyler anlatıyor. Hep beraber kahkahalar atıyoruz. Tam bi ara yola daldı gözleri. Uzunca anlamsız anlamsız baktı yola. Yutkundu. Sonra döndü ve bir kez daha kahkaha attı. O an o adam büyüdü gözümde. Uzunca yutkunup boş bir yola baktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi kahkaha atıyorsan güçlüsün demektir. Hiçbir zaman o kadar güçlü olamadım. Zaten güçlü olsam hala sen olmazdın. Bu yazı olmazdı. Geldik yerleştik otele. Hep beraber sahilde ateş yaktık. En sevdiğim şarkıyı söyledin o ateşin başında. “Boynu menekşe kokan kadına” dedin. Odamın camına taş attın. Gel yürüyelim biraz diye. O gün sabaha kadar konuştuk. Koştuk beraber sahildeki kumlarda. Tüm dertlerini anlattın bana. Kızdım kendime , o dertlerin hiç birinde yanında yoktum diye. Bana yine en sevdiğim şarkıyı söyledin. Sonra sarıldık uzun uzun. Bana boynundan daha güzel kokan hiçbir şeyin olmadığını öğrettin ve yine aynı sabah çekip gittin. O şarkı sustu o sabah. O aptal kumsala “ Hoşçakal ” diye yazdın ve gittin. Seni unutmak değil amacım. Zaten sarılırken boynunu kokladığın insanı unutamazsın. Sadece bu yolda bir yanım eksik yürüyorum bugün. Benim derdim ona. Alınma üstüne. Sen bilsen de alınmazsın gerçi. Bir tarafın nefreti ciğerlerine kadar kusarken , diğer tarafın vurdumduymazlığı zirvede yaşıyor. Beni “ yine mi gidiyorsun ? “ demeye programladın ve gittin. Karanlık bir tünelsin bugün. Biliyorum bir ışık var ucunda diye ilerliyorum hala sana. Bak işte buna umut derler. Ama ben ilk defa bugün aptallık diyorum. Bir sana sarılırken ayaklarımın nasıl yerden kesildiğini ; bir de omzunda uyuduğum o otobüs koltuğunun soğuk camına başımı yaslayıp hıçkıra hıçkıra nasıl ağladığımı hatırlıyorum. Gitmedin ulan. Koştun , öyle bir koştun ki tiksindirdin yollardan. Bir sır vereyim sana. Hoşça kal ayrı yazılır ve sakın o şarkıyı bir daha ağzına alma. İlk defa bugün sana karşı nefret bile hissetmiyorum. Ama sen söyle , boynunda menekşeleri hissettiğin bir kadını nasıl bırakabildin ? Kızamam. Nasıl kızayım sevmedin diye. Ben ağustosta üşüyorum. Saat sabah 9 ve her yer karanlık. Biz sevenlerin sana verecek bir şeyi kalmamış artık. Sen kör bir kuyusun bugün. Sonun da kopkoyu bir karanlık.

...

__________________
Kadının gücünü
Hafife Alma.

Her Yol Sana Çıkar
Galatasaray !