Anlatamıyorum.Sana seni ne kadar sevdiğimi anlatamıyorum,gösterdiğime inanıyorum belki ama sanırım gösteremiyorum.

Geçmişin geleceğimizin,geçmişin benim önüme geçiyor.Geçmişim her şeyi yok ediyor.Tüm problemlerimiz geçmişlerimiz mi yoksa biz mi?

Ya s*kerim edebiyatı,seviyorum ulan gitmesene? Boşver gitme kal her şeye rağmen.Üzüleceksek de birlikte üzülelim,yalvarmam gerekiyorsa söyle yalvarırım,gurur murur umurumda değil.Ben sevdim,ne bir fazla ne bir eksik,çok sevdim çok seviyorum.

Tek sözün,tek bakışın her şeye yetecekken,seni senden fazla seven bir insan varken neden gidiyorsun a kadın? Gökyüzünü mü indireyim önüne,yıldızları mı getireyim dizinin dibine? Yetmez ki gücüm..Benim en büyük gücüm sana olan sevgim,olmadı sana ait kalbim.

Sende sevsene beni? ama hep…Hiç gitmeyecekmiş gibi.Diyorsun ki gideceğim ! Ne gözyaşı görüyor gözün ne hüzün,düşmüş bir kere aklına ayrılık,çırpınsam ne hacet.Yapma be kızım,yapma.Ben sensiz uyuduğum hiçbir geceyi sevmiyorken sen nasıl bir daha birlikte uyumayacağız dersin.Hayattan mı kopayım ulan? Çiçeğin toprağa ihtiyacı var hatun,insanın suya,bebeğin anneye,benim sana…

Hiç mi bakmadın sana bakan gözlerime? Hiç mi parlamadı sana bakarken o lanet gözlerim? Hiç mi koklamadım seni hiç mi şöyle sarılmadım en kocamanından? Neyi eksik yaptım be kadın,neyi beceremedim…

Öyle kolay mı ”kendine iyi bak” demek..Hiç düşünmez misin,ben gidiyorum nasıl olacak o son söylediğim,nasıl iyi bakacak kendine..Düşünmez misin? Olmaz öyle basıp gitmekle,bırakır mıyım sanıyorsun?

Anlatamadım galiba sana ne kadar alıştığımı,alıştım.Hayatımın bir parçasısın demeyeceğim,hayatımın tamamısın.Sen varken kimse olmasın kabul ama sen yoksan..Bilmiyorum ya bilmiyorum,tek bildiğim şey olman gerektiğin.Elimi tutman gerektiği,beni öpmen gerekiyor hatun,bana sarılman gerekiyor acilen.Zaten özlemişken,zaten burnumda tütüyorken olması gereken ayrılık değil.Olması gereken kolların,olması gereken gözlerin,yüzün,tenin ve seninle ilgili her şey.

Basit değiliz biz,vazgeç..Gel sarıl da hele illa gidilecekse bir yerlere,birlikte gideriz.

Üzgünüm sevdiğim, suç gözlerinde.

Bir yerlerde, birbirlerine
”seni seviyorum” diyenler var mutlaka.
Ve mutlaka bir yerlerde,
ayakları hiç üşümeyen insanlar var.
Nasıl olduğunu sorma bana,
bunu nasıl beceriyorlar bilmiyorum.
Onlar biz olurken,
biz neden yapamadık bilmiyorum…
Ama bir yerlerde,
birbirlerine bir nefes uzakta olan insanlar var.

Sokağa fırladım… Sokaklar da dar geldi… Tıpkı vücudumun yüreğime dar geldiği gibi… Ne denizin mavisi açtı içimi, ne pırıl pırıl gökyüzü… Kendimi taşıyamayacak kadar çok büyüttüm, bir yandan da kaybolacak kadar küçüldüm… Birileri bana hep bir şeyler anlattı durmadan… “Önemli olan sağlık.” “Yaşamak güzel.” “Boş ver, her şey unutulur.” Yada öyle bişeydi işte.. Ben hiçbirini duymadım… Kimi zaman Geceleri Göz yaşlarımdan etrafı göremez hale geldim… Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret ettim, az sonrasıda kollarında ölmek isteyecek kadar çok sevdim… Hep ondan bahsetmek istedim istemeyi bırak hep bahsettim birilerine yada yansıttım işte… “Ölüme çare bulundu” ya da “Yarın kıyamet kopacakmış” deselerde başımı kaldırıp Ne dedin?” diye sormadım kimsenin ne hayatınla ilgilendim nede hayatımla ilgilenmesini istedim… Yalnız kalmak istedim… Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak… İkisi de yetmedi… Geçmişi düşündüm…Hani birdaha bukadar sevemem dediğim günleri...Neredeyse dakika dakika… Ama kötüleri atlayarak… Herşeyi yaptım ; Bu bana hiç iyi gelmedi... Ama bile bile yaptım…Biri içimdeki acıyı söküp atabileceğimi söylediğinde hep kaçtım... Aslında kurtulmak istediğim halde, o acıyı yaşamak için direndim… Hayatımın geri kalanını onu düşünerek geçirmek istedim belkide….Aksini iddia edenlerden nefret ettim çünkü menfaatsiz bir aşkın bana göre iddası edilmezdi… Herkesi ona benzettim son zamanlarda… Kimseyi onun yerine koyamadım… Hiçbir şey oyalayamadı beni… İlaçlara , içkiye sığındım sürekli… Birkaç saat kafamı bulandıran ama asla onu unutturmayan… Sadece bir müddet buzlu camin arkasından seyrettiren…Bütün şarkılar sanki bizim için yazılmış gibi geliyodu… Boğazın düğümlendi, dinleyemedim… Uyumak zor, uyanmak kolay oldu… Sabahı iple çektim… Bazen de “Hiç güneş doğmasa” dedim… Ne geceler rahatlattı ne gündüzler… Ölmeyi isteyip, ölemedim… Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüme çıkana sarılmak istedim. Nafile… Nekadar dolu olursa olsun cevrem asla onu başkasınla unutmak istemedim hatta o yetmedi hepsine kinlendim, nefret ettim.. Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek oldu tüm bunlar bende…Rüyalar gördüm, gerçek olmasını istediğim… Her sıçrayarak uyandığımda onun adini söylediğimi fark ettim… Araması mümkün olmayacağını bile bile… Telefon Her çaldığında yüreğim ağzıma geldi.. Ağlamaklı konuştum arayanlarla… Yüreğim burkuldu… Canım çok yandı… Bir daha sevmemeye yemin bile ettim… Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmedi içimden… Onun sesini bir kez duymak için yanıp tutuştum… Defalarca ondan habersiz kaldığım günler için nefret ettim kendimden… Yaşadığım şehri terk etmek istedim… Ama bir umut…Onunla bir gün bir yerde karsılaşma umudu… Bu umut beni gitmekten alıkoydu herseferinde…
Gel gitler içinde yaşadım… Buna yaşamak denirse…
En önemlisi de artık kendimi tanıyamaz oldum..

Çok yoruluyorum. Zaten doğuştan yorgunlardan biriyim.
İkide bir yatayım diyorum, uyuyayım. Fakat bırakmıyorlar.
İnsanlar bıraksa bile korkular ve telaşlar bırakmıyor.

Bu küskün gidişlerimizin ne ilki, ne de sonu. Biliyorum. Söyleyecek çok sözüm var avuçlarımın orta yerinde duruyor hepsi.
Ama ben ellerimi sımsıkı yumruk yapıp yürüyorum yollarda. Böylesi daha iyi. Böylesi daha iyi.
Ellerimi tutup açamıyorsun. Yoruldum, peşinde sürüklenip durmaktan.
Oraya ve buraya. Nerdeydik, nasıldık, nasıl geldik bu hale? Sevmiştik.

Inancım kalmıyor artık, susmaya ve konuşmaya halim de. Bırak, kanasın avuçlarım.

-Bir erkek seni sarhoşken aramıyorsa, konu kapanmıştır. Bu kalsın aklında.

Kelimelere inanmayı bırakalı çok oldu benim için...
Ve yalancı samimiyetler pek zararlı, inanın...

Çok tatlılar

" Sizin gibi değilim. Hiçbir zamanda olamadım.
Ben hiçbir şeyim . Siz ise sığ bir gen havuzundan başka hiçbir şey değilsiniz .
Can çekisen icgudulerinizle tam bir sefalet içindesiniz. "