|
Aşka Dair Herşey kategorisinde açılmış olan Vedat Türkali Şiirleri ve Sözleri konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
29.08.2016, 16:04 | #1 (permalink) |
| Vedat Türkali Şiirleri ve Sözleri Vedat Türkali Şiirleri ve Sözleri vedat türkali şiirleri, vedat türkali eserleri, vedat türkali sözleri, vedat türkali mavi karanlık, vedat türkali 50'den Notlar 950'den Notlar Yüce dağ başları dumanlı dumanlı Irmaklar yorgun ağır İnsanlar yapayalnız Nedir üstümüzdeki bu karanlık bulut Irgatın akşamlara kadar düşündüğü nedir Yabancı bandıralar bayraklar emirler Ne maviliklerde ferahlık ne toprakta güven yurda ölüm tüccarları kurulmuş Bu vatan bu millet bu bayrak Satılmaz diyenden hesap sorulmuş Yollar fabrikalar tarlalar Bir hançer altında amansız Dağ taş haber bekler hürriyetten Nedir bu toprakların bitmeyen çilesi Nedir nedir nedir Bu gün karanlıkta apansız Bir çığlık yükseldi memleketten Ben bayraksız hürriyettsiz neylerim dedi Kınalı keklikler uçtu düz ovalardan tabur tabur Yabancı bu memlekette işin ne Yerin altında damar damar madenlerimiz var Bizi bekler Götürüp top dökemezsin Dağlarımız ırmaklarımız bize göredir Tarlalarımız bize kadar Ekemezsin Bizim bu toprak için Bu topraklarda dökülecek kanlarımız var Elini kolunu sallayarak bu memlekette Giremezsin çıkamazsın Biliriz yağmaya geldin yabancı Senin bu memlekette işin ne Biliyorum bir gün karanlıkta Kesecekler yolumuzu Ya siz çocuklar Nasıl anlatmalı sizlere olup bitecekleri Çocuklar bizim dediğimiz Yüzümüze utanç duymadan bakmaktır Mal değil mülk değil istediğimiz Size namuslu bir dünya bırakmaktır
__________________ all the best. |
29.08.2016, 16:08 | #2 (permalink) |
| Cevap: Vedat Türkali Şiirleri ve Sözleri İstanbul Şiiri Türk edebiyatının çınarlarından, şair-yazar Vedat Türkali, bir süredir tedavi gördüğü hastanede, 29 Ağustos sabah saat 06.00 sularında hayatını kaybetti. 1919 doğumlu yazar Türkali, 97 yaşındaydı. "Sis" şairine ithaf edilmiştir. Salkım salkım tan yelleri estiğinde Mavi patiskaları yırtan gemilerinle Uzaktan seni düşünürüm İstanbul Binbir direkli Halicinde akşam Adalarında bahar Süleymaniyende güneş Hey sen güzelsin kavgamızın şehri Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde Bakışlarımda akşam karanlığın Kulaklarımda sesin İstanbul Ve uzaklardan Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul Plajlarında karaborsacılar Yağlı gövdelerini kuma sermiştir. Kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında Balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın Meyvesini birlikte devşirirler Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul Et tereyağı şeker Padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde Yumurta masalıyla büyütülür çocukların Hürriyet yok Ekmek yok Hak yok Kolların ardından bağlandı Kesildi yolbaşların Haramilerin gayrısına yaşamak yok Almış dizginleri eline Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası Onların kemik yalayan dostları Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi Ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel Ve sen Ve sen haktan bahseden Ortaköyün Cibalinin işçisi Seni öldürürler Seni sürerler Buhranlar senin sırtından geçiştirilir İpek şiltelerin istakozların ve ahmak selameti için Hakkında idam hükümleri verilir Haktan bahseden namuslu insanları Yağmurlu bir mart akşamı topladılar Karanlık mahzenlerinde şehrin Cellatlara gün doğdu Kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır Bir kalem yazın vardır Dudaklarını yakan bir çift sözün vardır Söylenmez Haramiler kesmiş sokak başlarını Polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi Haramilerin elinde Ve mahzenlerinde insanlar bekler Gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer Bebeklerin hasreti içlerinde gömülü Can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul Bulutların ardında damla damla sesler Gülen çehreleri ve cesaretleriyle Arkadaşlar çıktı karşıma Dindi şakalarımın ağrısı Bir kadın yoldaş tanırdım Bir kardeş karısı Hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları Ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi Cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında Gebeliğin dokuzuncu ayında Aç kurtların varoşlara saldırdığı Tipili bir gece yarısı Sırtında çok uzak bir köyden indirdi Otuzbeş kiloluk sırrımızı Zafer kanlı zafer kıpkırmızı Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul Bekle bizi Büyük ve sakin Süleymaniyenle bekle Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla Mavi denizlerine yaslanmış Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle Ve bir kuruşa Yenihayat satan Tophanenin karanlık sokaklarında Koyunkoyuna yatan Kirli çocuklarınla bekle bizi Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi Bekle dinamiti tarihin Bekle yumruklarımız Haramilerin saltanıtını yıksın Bekle o günler gelsin İstanbul bekle Sen bize layıksın Vedat Türkali
__________________ all the best. |
29.08.2016, 16:14 | #3 (permalink) |
| Cevap: Vedat Türkali Şiirleri ve Sözleri Cezaevinde Barış Türküsü Kalkın kardeşler ışıklar görünmeye başladı Eski duvarlar değil bu duvarlar Bir ak kuş gelip kondu kara çatıya Dünyayı böylesine sardı mı kollar Ne etsin kelepçe neylesin zincir Kaç kez gösterdi tarih aldatmayacak bizi Bu denizli kuşlu dünyada Bir tek acılar mıdır payımıza düşen Dökülsün yollara beş kıtada Ekmek de özgürlük de barışın gülleridir Yumuk elli bebekler pencerelerde bekliyor Dünyayı çepeçevre kuşatan barış kervanlarını Çelik canavarlar gibi tanklar değil Caddelere yakışan özgürlük ekmek türküleridir Limanlar barışla çalkalanmış Çöller dağlar stepler denizler barış fırtınasında Resimler gördük cezaevlerine yakışmayan Kitaplar dergiler gazeteler dolusu Siz bir meydan dolusu gülen esmer kardeşlerim Kara güller gibi açılmıştınız bir sabah aydınlığında Asya barış diyor Afrika barış diyor Elde silah barış diyor Seren direğinde ufuklara bakan gemici Avrupalı çıkmış toplama kampından Ekmek barış türküleri bekliyor Bombardıman uçakları değil Karşısına dikilmiş ölüm tüccarlarının Dünya barış diyor Sevmek yaratmak yaşamak nedir Görelim milyara yakın korkusuz cıvıl cıvıl Görelim Kore'den Çekoslavakya'ya kadar Düşlerimiz ellerimiz sizinledir Barış sizinledir Bu taş duvarlar bu demir parmaklık kardeş Van Gölünden Ağrıdan Ergene Irmağına Çürüyüp dökülmüş karanlıkta kökleri Mapusane bahçesinde el kadar mavilik Bir zaman gerili dursun başımızda Gardiyanlar dolaşsın daha bir zaman Parmaklık hükmünü yürütsün Çiçeklerle donatacak kollarını bahar dalları gibi Karanlıkta barış kervanlarını bekleyen Çileden çileye batmış senin emekçi halkındır Yirmisinde bir delikanlı gibi dalıp maviliklere Yirmisinde bir delikanlı gibi Dudaklarından öpeceğim gün Masmavi özgürlüğün İnan ki yakındır Vedat Türkali
__________________ all the best. |
29.08.2016, 16:14 | #4 (permalink) |
| Cevap: Vedat Türkali Şiirleri ve Sözleri Sultanahmet Cezaevi Sultanahmet Cezaevi Sabah serinliği gün ağarıyor Demir taş küf yosun Sen böyle gecenin ortasında olan bitenden habersiz Uyuyor musun? Güvercin sesi çocuk sesi tren sesi Parmaklıklara yakışmayan ne varsa Duvarlarında Güneş bütün gün çağıradursun Elden ne gelir Yaşamak böyle kanlı akarsa Maviliğin dibinde böyle gözyaşalrı Kirli ağır durgun Daha bir süre akıp gidecek Duvarlarında Vedat Türkali
__________________ all the best. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |