|
Aşka Dair Herşey kategorisinde açılmış olan Vazgeçmek konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
11.09.2013, 12:44 | #1 (permalink) |
Tecrübeli Üye | Vazgeçmek VAZGEÇMEK İnsan neden vazgeçer Neden hayatta tek umduğu şey uğruna bir anda çıkan o soğuk rüzgarla karşılaşınca kendine hakim olamadan, o zayıf noktasına yenik düşer ve kendi bile istemediği, yaşamayı dilemediği her şeye boyun eğmek zorunda kalır Bir insan hayatında birçok zaman diliminden geçer ve hayat bazen o anlarda insandan en riskli kararlar vermesini ister bu önemli anlarda, bazen insana gönlünde saklayacak kadar değerli hale getirir bazense değere alınmayacak kadar önemsiz görülür o anlar. Bu değersizlik bazen çok istemektendir, hayattan dilenmek denir buna aslında hayattan umduklarını istemektir ya o yüzden insanın yüzünü ışıldamıştır bu masumiyetlik ve bir gün bu istenilenler insanın hayatına bahşedilmeyince insan kendiyle yabancı bir hale gelirdi ve bir şeylerden vazgeçerdi hem de sonsuzca vazgeçerdi... Haklıdır belki insan o an için başka bir açıklaması yoktur, hayata karşı göstereceği bir sebebi bir güvencesi kalmamıştır elinde avucunda o an için bile olsa... Ve hayat insanı yorar her defasında beklemediği birçok nefes onun hayatını elinden alacak kadar güçsüz bırakır bunu en çok yapanda kendi nefsimizdir insan bir tek ona gücünü geçiremiyor ya zaten Ve insan bu hayatta yaşadığı sürece hayattan her an bir şeyler umar bir şeyler hep istenir neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilmeden hep istenilir hem de hep, sessizce beklenilir belki olmayacağını bilir ama yine de kalp hep diler belki bu yüzden bu kadar yorgun ve yenik düşer, bir anda kendini karanlığın içinde uçurumların kıyısına sürüklenmiş halde bulur. İnsan bunların pençesin den kurtulmak için hayatın zamanını önemsemelidir ve o anlar insanın yaşama çizgisini belirleyen tek kurtuluştur ya da yeni başlangıçlardır ve o yüzden o anlar insana kendini önemsettirir ya ve vereceği her karar da insanın hayata karşı ilk resmi kanıtı olur Hayatla ilk defa bir savaşma konumuna girer, ya bu savaşta cesurca savaşacak istediğini almadan geri gelmeyecek, kendi için en iyi kararı alacak, çevresinden gelen seslere de kulak tıkamadan onları dikkate alacak ve asla o zayıf noktasını ele vermeden vazgeçme duygusunun içinde kendini kaybetmeden o merdivenleri tek tek geçecektir, dayanmasını bilerek, inanmasını bilerek... Ya da vazgeçmenin içinde kendini kaybedecek çaresizliğin en dip noktalarına vuracak o savaştan yenik olarak çıkacak ,ama nasıl bir yenikliktir eğer hayatına daha fazla bir renk katarsa o zaman ona sarılmasını bilip daha iyisini inşa edecektir ama bunun farkına varmaz kendini derin suların içinde boğarsa o zaman bu hayata insanlık namına hiçbir şey kalmaz. Yani insan hayatın aynasına baktığı o anlarda hayal ettiği bir gerçekliği göremezse içten içe kendini ölümün kıyısında bulunabilir, bizi bu kıyılara sürükleyen bir çok şey var ki... Mesela aşktır, en çok emek isteyendir en çok dayanılması gereken bir gururla saklanılmış kalbin kutusudur, değerlendikçe o daha da yenilenir ama o değeri gerçekten hak ediyor mudur orası muammada ve her insanın yaşamına farklı yerden eser , beklemeden içeri girer ya da geceleri umutsuzca parlayan bir yıldız gibi asla sönmeyip, istediğini alıp gitmeyen bir gizemli yürektir o ama önemli olan sonuç eğer o aşk kalbi acıtıyorsa o zaman yakmalıdır ona ait her şeyi ve onu o kalpten atmalıdır başka masum kalplerin içine girmek için ama insan onu istemeyerek bıraktıysa o zaman o kalbi hiç çıkarmayacak kadar kabinin derinliklerinde saklamalıdır, hep gizlemelidir onu... Ya da dostluktur aynı aşk gibi insanın çok ihtiyacı olan bir besindir ve en çok güven isteyendir de, bir paylaşım o dostluğu nasıl yüceltiyorsa ve nasıl sonsuzluğa getiren bir bağ yapıyorsa bir güven eksikliği de bir o kadar o bağı kopara biliyor o yücelen duygu sinebiliyor bir anda yani o değer kalbe zarar verirse onun adına uğraşılacak bir şey yapılmaması gerekir, eğer haklıysa bir insan ve yeteri kadar o uğraşın hep çıkar peşinde sürüklendiğini de görmüşse bu gözler işte o zaman hayatın derin sularına bırakmalıdır yani vazgeçmesini bilmelidir, unutmayalım her ağalanılan gözyaşları aynı karın içinde parıldayan güneşi andırır hiç umulmadık bir yerden bir dostluk sizi huzura kavuşturur hayat daha iyisini daha sadık olanın sunar size ve ya iştir insanın geceyi gündüze kattığı ve uğraşların karşılığı alınmak istenilen bir yoldur insan bu yolda kaybolabilir ,engellere takılabilir direnmek inanmak ister ama olur mu olmaz mı o da bilinmez ya ama o istek insanın hayatıdır zamanla onunla bir olur, o zaman bunu gerçek olup olamayacağına da zamanın ellerine kalmıştır gerçi her şeyin habercisi odur ya zaman, zamanla her şey gün yüzüne çıkar ama nasıl, hangi uğraştan sonra hangi can yanmadan sonra ... Bunlar, bazen insanın hatası ile olmaz insan kendine atılan her sert taştan gönlünü ,bedenini koruyamaz Belki de kendi hatasıyla olur doğru adımları atmayarak, bir anda bakar ki hayatla pazarlık yapma konumuna gelmiştir kendini kendi elleriyle satar halde bulmuştur ,hayatta bekleyeceği her karanlık yarın için ve ümitsizlikten kurtulmak ,aklı ile gönlü arsında ki kaldığı o ikilem köprüsünü yıkmak için kendini ölümün kollarına atmaktan başka çaresi kalmaz bir insanın, nedendir işte bu çaresizlik, bir anda kaybolduğu yolun içinde ki o ümitsizlik, her denmelerin ardındaki o son ,insanı götürecek sonsuz uçurumdur, işte insan böyle zayıf ve çaresiz güçsüz kalıyor hayat karşı kendini korumasız bırakıyor belki her insanın değil ama bazı insanlar hayatlarını bunların kıyısında gözlerini açarak buluyorlar ,her sabahın ışıldayan gökyüzünün içinde İşte asıl kayıpta bu oluyor insanın en büyük kaybı ve en yaralayıcı ölümü... İnsan kendini karanlık sokakların içine atarak en büyük kaybı hayata hediye ediyor işte Ama vazgeçmek bu değil ,kendini ölüm kıyısına atamak değil Bir insan bununla karşılaşıyorsa ilk başta vazgeçmeyi kendine belleyecek kadar iyi öğrenip öyle yüzleşmelidir Hayata istenilen geri verilmeyince insan o anda gözlerini bir kere olsun hayatını yoklamalıdır, içinde bulunduğu çerçeveye iyi bakması gerekir dışardan nasıl gözüktüğüne bir de kendi gözleriyle bakmalı Kendine sormalıdır istediğim her şey benim için doğrumu benim için gerçekten önemli mi ben onu hak ediyor muyum diye sormalı her insan kendine, mutsuzlaşıp karanlığın içine kendine sürüklemek yerine ilk başta vazgeçmeyi öğrenip doğru kararlar verecek konuma gelmelidir insan ve eğer onun hayatında önemliyse, o değeri hak ediyorsa, insanın hayat huzuruysa ve onunla bir olmuşsa insan o zaman ona dokunmadan bu yolda attığı adımları daha da hızlandırmalı ve bu karanlığın içinden kalbinden aldığı sevinç ışıklarıyla o yolu öyle sonlandırmalıdır. Ama eğer o değer verilenler kendi hayatına laik değilse o zaman hayatına sunduğu seçeneklerden kendine bir doğru yol biçmesini öğrenmelidir gerekirse kabullenmelidir, hayatına zarar verecekse ona şimdiden uçurumun kenarında bırakıp başka güneşle ışıldayacak olan gökyüzünün peşine sürüklenmelidir, inanarak aşmalı bu zamanı güvenerek ve gerekirse vazgeçerek hayatında bir şeyleri feda edip daha iyisini yeşertme duygusunu ruhuna kazımalı, bu sefer yola öyle koyulmalıdır o zaman bulunduğu o hayat çerçevesini içinde hak ettiği görümünü alırlar. Hayatlarında anlamlı kılan ne varsa ve kimler varsa bir yere saklarlar, hep gizlerler ve onları yaşmak için hep bir uğraş içinde çabalarlar sonundaki huzura kavuşmak için yoksa hayatı başka türlü anlamlı kılamazlar ya da zararı dokunan her şeyi bir kenar biriktirirler ve bir gün çok istenilen umutlardan vazgeçerek ,daha iyisini yeşertme duygusuyla o küçük bahçelerine yeni çiçekler ekerler ve o çerçeveyi de daha anlamlı hale getirirler Unutmayalım hayat bir çerçeve gibidir bazen dışarı çıkılmayacak anlar olur ama önemli olan da o çerçeve koyulan resimlerimizdir , insan bunu bildikçe hayatta hiç ama hiç yenik düşmez,düşemezde her yaşayan insan...
__________________ Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız. |
11.09.2013, 12:51 | #2 (permalink) |
Root Administrator | Cevap: Vazgeçmek [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |