Ve vuslat
 

Tutsaklığın haşyetiyle kıvranmakmış aşk denen illet. Kurtulmanın mümkünatı fayda etmez. Neme lazımcılık sır oldu; bana ne demek tarihe karıştı. Kasemim yerine mütalaa etmeyecek. Ne elzemdir ve ne vaciptir; sevmek, sevilmek ve hüsnü aşka talip olmak. Neye talip olduğunu akıl edemezsin, etmezsin zaten. Düşüncenin teferruatında sır olur kalırsın; gün olur doğarsın. Sevmek nedir?

Zerreden payına düşeni alır; katrelerle avunur ve avutursun meczup gönlünü katrelerin katresiyle. Nedeni ne olursa olsun, kendi kendinle savaşmalısın!

Savaş... Bedeli ve mükafatı ağır bir olgu. Sebepsiz müsebbiplerin güzergahında volta atmaya benzer belki de. Kainat bir ayna, cismani tezahürü sen. Atıflarda bulunmak yerine atıflara dart olmak gerekir şimdi. Ne teselliler fırsat bulur düştüğünü ne de düştüğünde teselliler gelir seni bulur. Tesellinin tecellisine muhtaçsındır şimdi.

Bilir misin ki dünya aşktan yana yada aşk dünyadan yana? Görkemini yansıtır cismani tezahürüne veya tezahür yansıtır cismani varlığını yalancı görkemliliğine. Akıl oyunları bulur gönlünü. Yitirirsin ciddiyetini; onurunu, kavganı ve savaşını. Bir nebzesi alır götürür seni; nebzelerden hissesini almamış karanlık dehlizlerin varoşluğuna. Varoşluk, bir var oluşluk sebebidir. Yoktan vara doğru gizemli bir adımlamadır, aşk denen illet.

Kalemin mürekkebine ant olsun ki, yeryüzü ve gökyüzü beyhude yaratılmamıştır! Ahsenü-l ahlak ve ahsenü-l aşkta vücut bulan ve ahsenü-l ahlakta terbiye edilen varoş insanlık, en güzel insanın hürmetine ve en güzel varlığın rahmetine boyun eğmelidir.

Aşka sirayet eden tecelli, tesellilerin nakşıyla örülmüştür; örülen nakışlar, en güzel varlığın sirayetinin temsilidir. Bir noktadan pir noktaya adımlamaktır her yokuşu. Aşk nedir, nicedir sevenlerin hâli?

Ve vuslat...