|
Aşka Dair Herşey kategorisinde açılmış olan Önce yaşamak sonra beklemek gerek konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
11.09.2013, 12:59 | #1 (permalink) |
Tecrübeli Üye | Önce yaşamak sonra beklemek gerek Önce Yaşamak Sonra Beklemek Gerek (Okurken yanına kendinide al !!! ) Kimse bilmiyordu oysa , ama herkes seni soruyordu... ( 8 Ekim 2011 / 07:35 ) Ortak arkadaşlarımız veya diğer bütün insanlar gözlerime baktıklarında o nerede? Neden? dediğini hissediyorum.. Bu çok zor değil. O hiç unutmadı ki unutmaz beni diyorum kafamı önüme eğerek... Neden hep unutmayı yada unutulmayı düşünüyorum ? Hapis de gibiyim seni unutmaya yada unutulmayı mahkum yemiş gibi. Neden böyle hissediyorum neden herkes sana benziyor.. Özledim onu hemde çok diyemiyorum neden neden ... Uzakta değil o şurada gömlek cebimin arkasında , gömleğimin içinde , bedenimde.. Niye hala göremiyorsunuz?... Milyonlarca insana aynı anda hitap edebilirm ama gözlerine bakarak konuşamayacak kadar dilsizim... ( 3 Aralık 2011 / 18:53 ) Aklıma neden hep sen geliyorsun? Hayatım mısın? ( 1 Şubat 2012 04:45 ) Hayat nasıl gidiyor? Nasılsın? Dediklerinde aklıma hep sen geliyorsun cevap vermekte güçlük çok çekiyorum. O gün ve diğer bütün günler birer birer geçiyorum gözlerimden sorulan soruyu unutuyordum desem az bile... Bir anda seni anlatasım geliyor tam ‘' o ‘' diyecekken susmak.... Ağzıma hep karanfil alıyorum hatırlatıyor işte seni tam ‘' o ‘' diyecekken susmak ellerim titriyor bir karanfili iki parmağımla ağzıma götüremiyorum , ağlayamıyorum kuru bi hıçkırık sarıyor boğazımı neyin var? Neden böylesin? Hiçbir şeyim yok diyerek uzaklaşmak insanlardan artık hiç zor değil... ‘' Hiçbir şeyim yok ‘' diyorum kimse anlamak istemiyor , üzerime geliyor bütün izler dar geliyor boğazımda ki karanfil kadar hayat... Her cümlede son cümlemi yazar gibi hissediyorum kendimi yani son cümlemde bile seni yazmak istiyorum , sensiz inan yapamıyorum... Toparlayamadım içimdeki dağınıklığı !!! Kimsenin içeriye giremeyeceği girse dahi aradığını bulamayacağı kadar dağınık. Olmuyor işte yapamıyorum. Herşey , senin bıraktığın gibi... Bıraktıklarına dağınık diyorlardı , zoruma gidiyordu... Bırakıtıkların mıydı? Yoksa söylenenler mi bu kadar içimi acıtan? Bilmiyorum , yemin ederim bilmiyorum. Dönüyorum yatakda bir sağa bir sola güneş var ama dedim ya pencerenin öbür ucunda... İçimi ısıtan günaydın mesajların yok artık. Yazamıyorum... Büyüsü bozulmasın sana olan sözlerim sana olan aşkım , daha fazla kanatmak için seni içime , doğduğun günü seçiyorum kendime , işte o gün duymak istiyorum uzun zamandır duymaya hasret kaldığım benli sözlerini işte o gün bitsin istiyorum bütün hasretim daha fazla sen kazımak için zerreme , yazmıyorum... sırf büyüsü bozulmasın diye sana olan hasretimin.... ( 15 Ocak 2012 9:28 ) Küçük küçük kağıtlara ilk aklıma gelen şekilde yazdığım gardırobumun ön yüzünü boşluk kalmayacak kadar dolduran görünüşte kağıt parçacıkları ama kalbimin parçacıklarından seni ölümsüzleştirdim... Kimsenin bilmediği ve artık gardıroba bağımlı kalmamış küçük kağıt parçalarını içime işledim... Otobüste,uyurken,uyandığımda,yolda,yeni tanıdığım her insanda seni aradım ve sana ait hiç bir şeyi bulamadığım için içimde ölmemen için yazdım birer birer farkında olmadan sana olan senliğimi ve doğum gününü seçtim çünkü başka hiçbir gün sana bir şeyler yapacak ne sıfatım ne adım kalmıştı... Telefonda bile duymak yetmezken özlemlerime müsait olamadıklarının serzenişinden ötürü artık söylemeye dilimin varmadığı ayrılığı yaşamaya itildiğimi düşünmek dahi sana olan kudretimi bi kaç satıra sığdıracak kadar değil gelmeyeceğini bilerek bile geleceğin günü doğum günü kabul etmektir... Seni Seviyorum...
__________________ Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |