Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Kültür - Sanat > Biyografiler
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Ahmet Necdet Sezer Kimdir, Ahmet Necdet Sezer Hayatı, Ahmet Davutoğlu Biyoğrafisi

Biyografiler kategorisinde açılmış olan Ahmet Necdet Sezer Kimdir, Ahmet Necdet Sezer Hayatı, Ahmet Davutoğlu Biyoğrafisi konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 27.05.2014, 08:49   #1 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Ahmet Necdet Sezer Kimdir, Ahmet Necdet Sezer Hayatı, Ahmet Davutoğlu Biyoğrafisi

Ahmet Necdet Sezer Kimdir, Ahmet Necdet Sezer Hayatı, Ahmet Davutoğlu Biyoğrafisi


ahmet necdet sezer neden sevilmedi,ahmet necdet sezer hangi partili,abdullah gül,ahmet necdet sezer kimdir,ahmet necdet sezer çalışmaları,ahmet necdet sezer hakkında,ahmet necdet sezer kampüsü,ahmet necdet sezer kaçıncı cumhurbaşkanımızdır



Ahmet Necdet Sezer (13 Eylül 1941, Afyonkarahisar), Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasa Mahkemesi eski başkanı ve 10. cumhurbaşkanıdır.

Sezer, 1958 yılında Afyon Lisesi'nden, 1962'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl Ankara'da hakim adayı olarak göreve başladı. Askerliğini Kara Harp Okulu'nda yedek subay olarak yaptı. Dicle Yerköy Hakimlikleri ve Yargıtay Tetkik Hakimliği görevlerinde bulundu.

Medeni Hukuk alanında 1977 ve 1978'de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yüksek lisans öğrenimi yaptı. 7 Mart 1983'te Yargıtay üyeliğine seçildi.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi üyesiyken Yargıtay Genel Kurulu'nca belirlenen üç aday arasından cumhurbaşkanı tarafından 27 Eylül 1988'de Anayasa Mahkemesi asil üyeliğine atandı. 6 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi Başkanı seçildi.

5 Mayıs 2000'de, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin onuncu Cumhurbaşkanı olarak seçildi ve 16 Mayıs 2000'de görevine başladı. 1964 yılında Semra Hanımla evlenen Ahmet Necdet Sezer 3 çocuk babasıdır.

Sezer, cumhurbaşkanı seçilmeden önce Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini sürdürüyordu ve kamuoyu tarafından tanınan bir isimdi.

Koalisyon hükümeti ortaklarının birbirleri ile anlaşamamaları ve aralarından birinin (Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz) adaylığında ortak karara varamadıkları için, hepsinin dışında bir aday gündeme gelmiş ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Sezer'i cumhurbaşkanı adayı olarak belirlemişlerdi.

Sezer, siyasetten gelen diğer cumhurbaşkanlarından farklı olarak fazla göz önünde olmayı tercih etmeyen bir çizgi izlemekteydi.

Parlamentonun henüz yeni bir cumhurbaşkanı seçememiş olması ve erken seçime gitmesi sebebiyle, görev süresi dolmuş olmasına rağmen görevine devam etmekteydi.

28 Ağustos 2007 tarihinde Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine görev süresi doldu ve evinde dinlenmeye çekildi.


__________________
all the best.



YeşiL6 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 27.05.2014, 08:50   #2 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Ahmet Necdet Sezer Kimdir, Ahmet Necdet Sezer Hayatı, Ahmet Davutoğlu Biyoğrafisi

Sezer: Cumhuriyet korumamız gereken en değerli varlığımızdır



Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye'yi aydınlığa çıkaran Cumhuriyet'in kurulmasının, tarihin ender kaydettiği başarı olduğunu belirtti. Sezer, "Cumhuriyet, onunla barışık olmayanlara karşı korumamız gereken en değerli varlığımızdır" dedi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyetin 83. yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında laikliğin önemine vurgu yaptı.

Sezer, “Cumhuriyet ile barışık olmayan kimi oluşumların, çağdaş Türkiye görüntüsüyle örtüşmediği ortadadır. Devrim yasalarına göre kapatılması gereken bu oluşumların, eğitim başta olmak üzere etkinlik alanlarını genişletme çabası içine girdikleri gözlenmektedir. Hiçbir kötü emel, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar veremeyecek, yüreği Atatürk inancı ve yurt sevgisiyle dolu Türk Ulusu'nun gücü ve istenci karşısında tutunamayacaktır. Toplumu gerecek inanan-inanmayan ayrımından, dinin kötüye kullanılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan özenle kaçınılmalıdır. Din, siyasete alet edilmemesi gereken kutsal bir olgudur. Dindarlarla, kutsal din duygularını kötüye kullanmak isteyenler iyi ayırt edilmelidir” dedi.

"CUMHURİYET KORUMAMIZ GEREKEN EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZ"

Cumhurbaşkanlığı makamındaki son Cumhuriyet Bayramı mesajında da 1 Ekim’deki TBMM açılış konuşmasındaki gibi laiklik vurgusu yapan Sezer, “Cumhuriyet, korumamız ve ödün vermeden yaşatmamız gereken en değerli varlığımızdır” dedi.

Cumhuriyetin, bağımsızlığından ödün vermeyen, dayatmalara boyun eğmeyen, Atatürk öncülüğünde yurduna ve egemenliğine sahip çıkan, O’nun ilke ve devrimlerini gönülden benimseyen Türk Ulusunun soylu kişilik özelliklerinin bir yansıması olduğunu vurgulayan Sezer, “Bu yönüyle Cumhuriyet, ulusal onurumuzun bayraklaşan simgesi, büyük Türk Devrimi'nin adıdır. Cumhuriyet, ümmetçilik yerine ulusçuluğu, kulluk yerine yurttaşlığı, kişi iktidarı yerine ulus istencini, bağnazlık yerine çağdaşlığı ve ulus devleti seçenlerin kurduğu bir rejimdir” dedi.

YURTTAŞLAR, LAİK REJİM SAYESİNDE İNANCINI ÖZGÜRCE YAŞIYOR

Bir aydınlanma tasarımı olan Cumhuriyetin, siyasal, toplumsal, hukuksal, kültürel ve ekonomik dönüşümlerin yolunu açtığını, Türkiye’nin çağdaş uygarlıkla bütünleşme yolunda övgüye değer atılımlar gerçekleştirdiğini vurgulayan Sezer’in mesajı şöyle:

“Türk Devrimi, çağın getirdiği ve gerektirdiği koşulları toplum yararına yaşama geçiren, yapıldığı dönemle sınırlı kalmayan, süreklilik boyutu bulunan, yeni kazanımlarla ve ilk günkü bilinçle sürdürmemiz gereken bir çağdaşlaşma atılımıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ve dayandığı ilkeler, çağdaş bir yaşam biçiminin de çerçevesini çizmektedir. Cumhuriyet, gücünü ulus istencinden almış, demokrasinin kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilebilmesini olanaklı kılmıştır. Hedefini çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve onu aşmak biçiminde ortaya koyan Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün başlattığı, demokrasiye geçişi de içeren yapısal dönüşüm sürecinin temeline laiklik ilkesini yerleştirmiştir. Laiklik ilkesinin benimsenmesi, din ve dünya işlerini ayırarak toplumu ve devleti çağdaş bir kimliğe kavuşturmuş, özgürlükler ve demokrasi güvenceye alınmıştır. Siyasal rejimle birlikte, hukuk ve eğitim sistemleri de laikleştirilmiştir. Yurttaşlarımız, laik rejim sayesinde inancını özgürce yaşamaktadır.”

“Türk Devrimi’ne yönelebilecek tehditlere karşı, her zaman ve her dönemde dikkatli ve uyanık olunması zorunludur. Bu konuda gösterilebilecek zayıflık, Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı değerlere ters düşecek, bilinçli ve planlı tehditlerin süreklilik kazanması sonucunu doğuracaktır” diyen Sezer, mesajını şöyle sürdürdü:

CUMHURİYETLE BARIŞIK OLMAYAN KİMİ OLUŞUMLAR

“Cumhuriyet ile barışık olmayan kimi oluşumların, çağdaş Türkiye görüntüsüyle örtüşmediği ortadadır. Devrim yasalarına göre kapatılması gereken bu oluşumların, eğitim başta olmak üzere etkinlik alanlarını genişletme çabası içine girdikleri gözlenmektedir.

DİNİN GERÇEKLERİYLE ÖRTÜŞMEYEN SİMGESEL KURALLAR

Bu oluşumların güç toplama, egemenlik kurma, bireyi kendi yanlışlarına ortak etme, yurttaşlık duygusundan uzaklaştırma, hurafelere dayanan, dinin gerekleriyle örtüşmeyen simgesel kurallar ortaya koyma gibi çalışmalar yürütmesi kabul edilemez. Bununla birlikte, bu oluşumların sivil toplum örgütleri olarak sunulması da, iyi niyetten yoksun girişimlerdir.

TOPLUMU GERECEK İNANAN-İNANMAYAN AYRIMI

Toplumu gerecek inanan-inanmayan ayrımından, dinin kötüye kullanılmasına neden olacak tutum ve davranışlardan özenle kaçınılmalıdır. Din, siyasete alet edilmemesi gereken kutsal bir olgudur.

TÜRKİYE HİÇBİR ZAMAN ÇAĞDIŞI BİR ÜLKE OLMADI, OLMAYACAK

Dindarlarla, kutsal din duygularını kötüye kullanmak isteyenler iyi ayırt edilmelidir. Kendi hedeflerine ulaşmak adına halkın din duygularını, dince kutsal saydığı değerleri kötüye kullanmaya kalkanlara yanıtı yine halkımız verecektir. Türkiye hiçbir zaman çağdışı bir ülke olmamıştır ve olmayacaktır.

Bunun için, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan çağdaş bilim ve eğitim ölçütlerini temel alan yapısı korunmalı, Öğretim Birliği ilkesine bağlı kalınarak, devletin gözetim ve denetimi altında yapılmasına önem verilmelidir.”

TERÖRLE SAVAŞIM DA SÜRMELİ

Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden her türlü terör etkinliklerine karşı savaşımın kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:

İÇTEN VE DIŞTAN GELEN GERİCİ, BÖLÜCÜ YIKICI TEHLİKE

“Türkiye'nin terörle savaşımı, hiç kimsenin tartışamayacağı ve haklılığını sorgulayamayacağı gerçeklerden kaynaklanmaktadır.

Ulusal birliğimizin ve egemenliğimizin korunmasının, geleceğimiz yönünden yaşamsal önem taşıdığını, ayrılık yaratmak isteyenlere hiçbir biçimde fırsat verilmeyeceğini bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum.

İçten ve dıştan gelen gerici, bölücü ve yıkıcı tehlikelere karşı Ulusumuz, her zaman Atatürk Cumhuriyeti'ni korumuş ve ona sahip çıkmıştır.

Hiçbir kötü emel, Türkiye Cumhuriyeti'ne zarar veremeyecek, yüreği Atatürk inancı ve yurt sevgisiyle dolu Türk Ulusu'nun gücü ve istenci karşısında tutunamayacaktır.”

Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken, rejimin geriye dönüşünü engelleyecek anayasal ilkeleri ve kurumları da oluşturduğunu belirten Sezer, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarından, ilkelerinden ödün vermesi düşünülemez. Cumhuriyet’in devrimci ve aydınlanmacı ruhunu ilk günkü coşkuyla sürdürmek zorundayız. Bu, Cumhuriyet’i kuran Atatürk ve dava arkadaşlarına, bu uğurda büyük bedeller ödeyen Ulusumuza karşı borcumuzdur. Cumhuriyet'i yaşatmak, toplumun tüm kesimlerinin, yöneteni ve yönetileniyle herkesin sorumluluklarını, hiçbir kuşkuya yer bırakmadan yerine getirmesiyle başarılabilecek bir amaçtır” dedi.

“Atatürk’ün izinden yürümeye, Cumhuriyet’i yaşatmaya ant içmiş, ilke ve devrimlerini, çağdaş yaşamı gönülden benimsemiş, Cumhuriyet'in sağladığı kazanımların bilincinde olan Türk Ulusu, genci ve yaşlısıyla Türkiye'nin aydınlık ve mutlu yarınlara ulaşması konusundaki en büyük güvencemizdir” diyen Cumhurbaşkanı Sezer, mesajını Atatürk’ün şu sözlerini anımsatarak tamamladı:

MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA

“Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz? Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir... Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur." bir çağdaşlaşma atılımı olduğunun altını çizdi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ve dayandığı ilkelerin, çağdaş bir yaşam biçiminin de çerçevesini çizdiğini anlatan Sezer, cumhuriyetin, gücünü ulus istencinden aldığını, demokrasinin kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilebilmesini olanaklı kıldığını kaydetti.

__________________
all the best.



YeşiL6 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 14:07