Hugh Michael Horace Dancy, 19 Haziran 1975’te Stoke-on-Trent, Stafffordshire, İngiltere’de doğdu. Akademisyen Sarah Ann ile Felsefe profesörü Jonathan Peter’ın ilk çocukları olan Hugh’un bir erkek kardeşi (John Christopher) ve bir kız kardeşi (Katharine Sarah) var. Hugh’un çocukluk döneminde Dancy ailesi Newcastle’da oturuyorlardı. Hugh, 10 yaşına kadar Newcastle’da Edenhurst Preparatory Okulu’na gitti. Daha sonra üç yıllığına Oxford’daki Dragon Okulu’nda yatılı olarak eğitimine devam etti. Lise dönemini Winchester Koleji’nde geçiren Hugh, oyunculukla ilgili ilk deneyimlerini de burada tattı. Tiyatro ekibiyle birlikte kendi okulu başta olmak üzere farklı illerdeki okullarda gösteriler düzenlediler. Üniversite için ise yeniden Oxford’a dönen Hugh, Oxford Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden derece ile mezun oldu.

Mezun olduktan sonra iş bulma amacıyla Londra’ya taşınan Hugh, tiyatroların yakınlarında olan barlarda ve kafelerde bir süre çalıştıktan sonra orada tanıştığı cast direktörü ve menajer sayesinde oyunculuk için ciddi adımlar atabildi. Oyunculuk kariyerine İngiliz kanallarında dizilere konuk oyuncu olarak başlayan Hugh, 1998 yılında ITV kanalında yayınlanan Trial & Retribution adlı diziye iki bölüm konuk oyuncu olarak katıldı ve böylece televizyon ekranlarında ilk defa yer aldı. Bir yıl sonra ise yine ITV’de yayınlanan Cold Feet adlı sitcom’da ana karakterlerden Rachel ile ilişkisi olan Danny’i iki bölüm canlandırdı. 2000 yılında ise ilk filmi Madame Bovary BBC’de gösterildi. Aynı dönemde Dancy’i bir başka TV filmi olan David Copperfield‘da başrolde izledik.

2001 yılına girdiğimizde ise Hugh’un kariyerinde hızlı bir yükselme görüldü. Josh Hartnett, Ewan McGregor ve Eric Bana gibi yıldızların başrolde olduğu iki Oscar’lı Black Hawk Down‘da yan rollerden Schmid karakterini başarıyla canlandıran Hugh, böylelikle Hollywood’un kapılarını kendi için açmış oldu. Aynı dönemde Young Blades‘in başrolünde yer alan Hugh, D’Artagnan’ı başarılı bir şekilde canlandırdı. Sinema kariyerine bir süreliğine ara verip TV ekranlarına dönen Dancy, 2002 yılında BBC’nin mini-dizi’si Daniel Deronda‘da başrolde yer aldı.

Dancy, 2003 yılından sonra yer aldığı yapımlarda her rolün ve tarzın oyuncusu olduğunu kanıtlamış oldu. Önce başarılı aşk filmi The Sleeping Dictionary‘de Jessica Alba ile başrolü paylaştı. Daha sonra ise film oldukça başarısız olsa da korku filmi Tempo‘da Dancy, kendini bir kez daha gösterdi. 2004 yılı film kariyeri açısından daha başarılı geçen Dancy, Anne Hathaway ile Ella‘da ve Clive Owen, Keira Knightley ve Mads Mikkelsen ile King Arthur‘da birlikte oynadı.

Hollywood’un yüksek bütçeli filmlerinden sonra festivallerde oldukça beğenilen Shooting Dogs ile karşımıza çıkan Dancy, başrolde İngiliz oyuncu John Hurt ile yer aldı. 2005 yılında Hugh, bir kez daha mini-dizide yer aldı. HBO’nun Helen Mirren‘ın başrolde olduğu Elizabeth I‘de Essex Kontu karakteri ile dikkatleri üzerine çekti ve aynı yıl Emmy’de En İyi Mini-Dizi veya Film kategorisinde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında aday gösterildi. Oyunculuğunu kanıtlamakta zorlanmayan Dancy, ardı ardına filmlerde yer almaya devam etti. Basic Instinct 2, Savage Grace ve The Jane Austen Book Club‘ta yardımcı rollerde izlediğimiz Hugh, Blood and Chocolate‘de Agnes Bruckner ve Oliver Martinez ile Evening‘de ise Claire Danes, Merly Streep ve Toni Collette ile başrolü paylaştı. Sinema dünyasından bir süreliğine ayrılan Dancy, Broadway’in yolunu tuttu. Journey’s End oyununda Captain Dennis Stanhope karakteri ile başrolde yer aldı.

2009 yılına geldiğimizde ise Hugh’un belki de en başarılı performanslarından birini izlediğimiz Adam filmi gösterime girdi. Asperger sendromlu Adam’ı canlandıran Hugh, başrolü paylaştığı Rose Byrne ile uyumlu bir ikili oldu. 2011 yılına kadar yardımcı rollerde farklı tarzlarda filmlerde (Confessions of a Shopaholic, Martha Marcy May Marlene, Our Idiot Brother) izlediğimiz Hugh’un 2011 Sonbaharın da Maggie Gyllenhaal ile başrolü paylaştığı Hysteria vizyona girdi. Filmlerinin arasına tiyatro oyunları da sığdıran İngiliz oyuncu, New York’ta MCC Tiyatrosu’nun The Pride’ında yer aldı. Broadway’de ise Nina Arianda ile başrolde yer aldığı Venus in Fur oyunu büyük ilgi gördü. Oyunla birlikte özellikle Hugh, The New York Times gibi önemli gazetelerde adından övgüyle söz ettirdi.

Beyaz perdeden ve tiyatrodan uzaklaşmaya karar veren Dancy, 2011 yılında Showtime’ın başarılı dizisi The Big C‘e konuk oyuncu olarak katıldı. Sekiz bölüm boyunca başarılı bir şekilde Lee Fallon karakterini canlandıran Hugh, TV izleyicisinin de dikkatini çekmiş oldu.
2013′e girdiğimizde ise dizi severleri birçok yeni dizi için heyecan kaplamıştı. Bunlardan biri de NBC’nin yeni uyarlaması Hannibal‘dı. Yayınlandığı ilk bölümünden itibaren büyük beğeni toplayan dizide Will Graham karakteri ile kendini bir kez daha kanıtlayan Dancy, başrolü Mads Mikkelsen ile paylaşıyor. King Arthur’dan sonra yeniden bir araya gelen ikili şimdiden dizi severlerin beğeniyle izlediği ikililerden oldu. İkinci sezon onayını da alan dizide Hugh’un başarılı performansını doya doya izleyebileceğiz.

2014 yılında vizyona girecek Legends of Oz: Dorothy’s Return‘da seslendirme yapacak olan Hugh’un şimdilik yapım aşamasında olan başka bir yapımı bulunmuyor.

Hugh Dancy’nin özel hayatından bahsedecek olursak, 10 yıl gibi uzun bir süre boyunca İngiliz sanatçı Annie Morris ile birlikteydi. Sürekli ayrılıp barışan çift 2006′nın sonlarına doğru kesin olarak ayrıldı. 2007 yılında Evening’in çekimleri sırasında tanıştığı Claire Danes ile ilişkiye başladı. 2009 Şubatında nişanlanan çift, Eylül ayında Paris’te evlendiler. 17 Aralık 2013′te ise ilk çocukları Cyrus Michael Christopher dünyaya geldi.

Hugh Dancy Hakkında Kısa Bilgiler

- Akıcı bir şekilde Fransızca konuşabiliyor.
- Sienna Miller ve Ewan McGregor ile yakın arkadaş.
- 2004 yılında Burberry’nin reklam yüzü oldu. Kate Moss ile kamera karşısına geçti.