Birleşik Haziran Hareketi Nedir ?
Birleşik Haziran Hareketi Nedir ?
"Filozoflar dünyayı yalınızca çeşitli şekillerde yorumlarlar, oysa sorun onu değiştirebilmektedir" diyen MARKS’ın hareketidir,
"İnsanın zihni, maddi dünyayı yansıtmakla kalmaz, onu değiştirir" diyen LENİN’in hareketidir,
"Gerçekçi ol imkansızı iste diyen" ERNESTO CHE GUEVARA’nin hareketidir,
Hain tuzaklarda, kan uykularda katledileceğini bildiği halde ülkesine dönmekten çekinmeyen, "Göğsümde 15 yara var, Sarıldı 15 yarama, Kara kaygan yılanlar gibi karanlık sular ! Karadeniz boğmak istiyor beni, Boğmak istiyor beni, Mavi karanlık sular" diye ardından şiirler yazılan MUSTAFA SUPHİ ve Onbeşlerin hareketidir.
"Sosyalist doğulmaz yaşanır" diyen BEHİCE BORAN’ın hareketidir,
"Biz, marksizmi entelektüel gevezelik ve dünya devrimci hareketinin trafik polisliğini yapmak için okuyup öğrenmiyoruz. Biz, dünyayı değiştirmek için, dünyanın Türkiye’sinde devrim yapmak için Marksizmi öğreniyoruz" diyen MAHİR ÇAYAN’ın hareketidir,
"Biz, şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımızın bağımsızlığı ve mutluluğu için savaştık, Yaşasın Marksizm Leninizm, yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği" diyerek İdam sehpasını tekmeleyen DENİZ GEZMİŞ’in hareketidir,
Yakalandıktan sonra gördüğü yoğun işkencelere rağmen; "Anlatmış bulunduğum şeyler, gençlik ve içinde bulunduğum devrimci gruplar saflarında kendi çalışma ve düşüncelerimle ilgili bulunmaktadır. Başkaları hakkında beyanda bulunmayı, kişisel sorumluluk sahamı aşan bir hareket sayarım" diyerek, işkencede ser verip sır vermeyen İBRAHİM KAYPAKKAYA’nın hareketidir,
"O büyük gün geldiğinde, ben kim bilir kaç yıldan beri, ebedi yatağımda, toprağın derinliklerinde, sonsuz bir uykuda uyuyor olacağım, adımın yazıldığı taş bile yıkılsa da, hatırlayıp tek canlı gelmese başucuma, o müjdeyi ben doğadan alacağım, nasırlı ellerle yaratılan o görkemli bayrama, hiç kimse farketmeden ben de katılacağım" diyen MUSTAFA ÖZENÇ’in hareketidir,
"Mezarımı yol kenarına kazın, üzerine devrim şehidi yazın, başına yumruklu yıldız kazın, gidiyorum ölümsüzlüğe hoşçakalın", diye vasiyet bırakan ancak devlet tarafından idam edildiği halde mezarı bulunmayan VEYSEL GÜNEY’in hareketidir,
Henüz 17 yaşında göstermelik bir mahkeme kararı ile idam edilen ve annesine yazdığı son mektupta; "Bana yapılanlar, başımdan geçenler kinimi binlerce kez arttırdı ve mücadele azmimi körükledi, halka ve devrime olan inancımı yok edemedi. Mücadeleyi sonuna kadar, en iyi şekilde yürütmek ve yükseltmekten başka amacım yoktur" diyen ERDAL EREN’in hareketidir,
12 Eylül karanlığında, Diyarbakır zindanlarında direniş destanı yazan ve yaşamını kaybetmeden hemen önce babasına; "Siz ailemsiniz ama yaşamımız halkımıza feda olsun, beni kurtaramazsınız" diyen MAZLUM DOĞAN’ın hareketidir,
"Ez şahidê zindî û sondxwarî yê tengasiyên Tirkiyê yê 55 sala me. Gelo Ez tenê şahidim? Na! Ez her wiha mehkûm, bersuç û dozdarê Tirkiyê me." (Türkiye'nin 55 yıllık girdisinin, çıktısının yeminli, canlı bir şahidiyim. 'Hem yalnız şahidi mi?' Değil!.. Sanığıyım, mahkumuyum ve davacısıyım.) diyerek yaşayan ve derin devlet tarafından katledilen APE MUSA’nın hareketidir,
"Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak. Yargılanmalar sürecek, yeniler başlayacak. Kimbilir daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya kalacağım. Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım. Evet kendimi bir güvercin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz" dedikten bir hafta sonra devlet çeteleri tarafından katledilen HRANT DİNK 'in hareketedir.
Gezi Parkı direnişinde yaşamını yitiren; Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Mustafa Sarı, İrfan Tuna, Ali İsmail Korkmaz, Hasan Ferit Gedik, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım ve henüz 15’inde yıldızlara uğurladığımız BERKİN ELVAN’ın hareketidir,
"Tek isteğim; ölmeden önce oğlumun mezarını görebilmektir" diyen ve 500 haftayı aşkın bir süredir kayıp olan çocuklarının, eşlerinin, dostlarının hesabını sormak için mücadele veren Cumartesi Anneleri nezdinde BERFO ANA'nın hareketidir,
"Tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark, Ve durdu muydu bir gün bu kör avara kasnak, Bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak, Sen de o dünyadasın sınıfın bir safa gel, Hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel" diyen CAN BABA'nın hareketidir,
"Halkım ben parmakla sayılmayan, Sesimde pırıl pırıl bir güç var, Karanlıkta boy atmaya, Sessizliği aşmaya yarayan,… Buğday nasıl filizini sürer de, Çıkarsa toprağın üstüne, Güzelim kızıl elleriyle, Sessizliği burgu gibi deler de, Halkız biz yeniden doğarız ölümlerde" diyen PABLO NERUDA’nın hareketidir,
"Binlerce yıl sağılmışım, korkunç atlılarıyla parçalamışlar, Nazlı, seher-sabah uykularımı, Hükümdarlar, saldırganlar haydutlar, haraç salmışlar üstüme, Ne İskender takmışım, Ne şah ne sultan, Göçüp gitmişler gölgesiz! Selam etmişim dostuma ve dayatmışım… Anadolu’yum ben tanıyor musun ?" diyen AHMET ARİF’in hareketidir,
"Nedir bu başımdaki felaket, Kırk yıldır sefalette bu Ahmet, Kefenimi alın dikin bir zahmet, Gömün beni, gömün beni bir başıma, Susamıyorum, susamıyorum Elimde değil susamıyorum" diye türküler söyleyen ve susmadığı için susturulamadığı için sürgünde ölümüne göz yumduğumuz AHMET KAYA’nın hareketidir,
Yine sürgünde kaybettiğimiz, "Devrimci sinemacılık yol gösteren değil, insanları düşünmeye sevkeden filmler yapmaktır. Düşünmeden, bir insanın herhangi bir şey yapabilmesine imkan yoktur. Ben sadece düşündürmek istiyorum" diyerek hafızalarımızı zorlayan filmlere imza atan YILMAZ GÜNEY'in hareketidir.
"Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi ortaya koymaktan çekinmem" diyen ve "İşte gidiyorum, Birşey demeden, Arkamı dönmeden, Şikayet etmeden, Hiçbirşey almadan, Birşey vermeden, Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum" diyerek aramızdan ayrılan Karadeniz’in asi çocuğu KAZIM KOYUNCU’nun hareketidir,
Faşist cunta tarafından gözaltına alınarak getirildiği stadyumda elinde gitarı, binlerce kişiyle; "Fırtına yırtıyor sessizliği, ufuktan bir güneş doğuyor, gecekondulardan geliyor halk, tüm Şili şarkılar söylüyor"… dizelerinin de olduğu Venseremos marşını söylediği için önce elleri kırılan sonra katledilen Victor Jara’nın hareketidir,
Naziler tarafından idam edilmeye götürülmeden önce karısına veda mesajında "Geleceğim bazen uykudayken sen, Beklenmedik uzak bir konuk gibi, Dışarda bir başıma koyma beni, Kapıyı sürgüleme üzerimden. Usulcacık girecek, bir yere ilişeceğim, Ve karanlıkta bir süre bakacağım yüzüne, Görüntün doyasıya dolunca gözlerime, Seni kucaklayacak ve çıkıp gideceğim" diyen NİKOLAY VAPTSAROV'un hareketidir,
"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine bu davet bizim" diyen NAZIM HİKMET’in hareketidir,
Nazım Hikmet yaşasaydı ona ne demek isterdiniz diye sorulduğunda; "SEN MEMLEKETİNİ, MEMLEKET DE SENİ ÖZLEDİ" diyenlerin hareketidir,
"Bizler, 12 EYLÜL’ÜN MAĞDURU DEĞİL, MUHATABIYIZ" diyenlerin hareketidir,
"Yitip giden bir ülkeyi korumayı değil, yeniden kurulacak bir ülkeyi aşkla örmeye benzer devrimci olmak" diyenlerin hareketidir BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ.