Kütüphaneyi kim buldu ? Kütüphaneyi kim buldu ? [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] Belli bir sisteme göre tasnif edilen kitap ve benzeri materyallerin toplandığı, saklandığı, okuyucu ve araştırmacıların istifadesine sunulduğu yer. Farsçada ev manasına gelen “hane” ile Arapçada kitaplar manasına gelen “kütüb” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen “hane-i kütüb” (kitaplar evi) isim tamlamasındaki tamlama “i”sinin düşmesi ve kelimelerin yer değiştirerek birleşmesinden meydana gelmiş, Kütüphane şeklinde söylenen birleşik bir isimdir. Günümüzde yeni ilmî materyallerin çeşitlenip çoğalması neticesinde ortaya çıkan, süreli yayın, grafik, sesli ve görüntülü yayınların meydana getirdiği koleksiyonlardan meydana gelen kütüphaneler de bulunmaktadır. Bir fikir gayretinin sonucu olarak yazılmış eserleri korumak, toplamak, organize etmek, onları insanların faydalanmasına hazır hale getirmek için kurulmuş olan kütüphaneler, yapılmış ve yapılacak olan ilmî araştırmaları, zamanımızda ve gelecekteki araştırıcıların istifadesine en ucuz en çabuk ve kolay şekilde sunulmasını sağlar. Kütüphaneler eğitim ve öğretime de yardımcı olurlar. İlkokuldan üniversite bitinceye kadar çeşitli okullarda okuyan öğrenciler, öğrencilerin yetişmesinde emek sarf eden öğretmenler ve ilmî ve teknik gelişmeleri takib eden kimseler de kütüphanelerden faydalanmaktadır. Kütüphanelerin varlığı insanlık tarihi kadar eskidir. Asur, Babil ve Hitit medeniyetlerinden günümüze ulaşan ve yazı yazmak için kullanılan kil tabletler çok eski devirlerdeki kitap ve kütüphanecilikle ilgili bilgi vermektedir. Kütüphaneyle ilgili olarak yapılan araştırmalar ve kazılarda elde edilen bilgiler M.Ö. 2400 yıllarına kadar uzanmaktadır. Asur Devleti Hükümdarı Asurbanipal tarafından M.Ö. 625 yılında kurulan Ninova Kütüphanesi bilinen en eski kütüphanedir. Yapılan kazılar neticesinde elde edilen ve bu kütüphanede bulunan çivi yazısıyla yazılmış kil tabletlerden 20.000 kadarı bugün İngiltere’deki British Museum koleksiyonları arasında yer almaktadır. Son zamanlarda Irak’ta yapılan kazılar, Nippur civarında Mîlattan 3000 sene öncesine ait olduğu tahmin edilen zengin bir kütüphanenin enkazını ortaya çıkarmıştır. Mısır Hükümdarı S.Ptolemeus tarafından M.Ö. 3. yüzyılın ilk yarısında kurulmuş olan İskenderiyye Kütüphanesi devrinin en büyük kütüphanesidir. Bu kütüphanede 700.000’e yakın papirus tomarıyla porşömen bulunuyordu. Sezar’ın M.Ö. 47’de İskenderiye’yi işgali sırasında büyük ölçüde zarar gören kütüphane M.S. 391 senesinde Mısır piskoposunun emriyle tamamen ortadan kaldırılmıştır. M.Ö. 165’te kurulmuş olan Pergamon (Bergama) Kütüphanesi, Roma’daki Bibliotheca Ulphia ve M.S. 355’te Büyük Konstantin (Constantinus-I)in (İstanbul’da kurduğu imparatorluk kütüphaneleri ilk çağların önemli kütüphaneleri arasında yer almaktadır. Ortaçağ’da manastırlarda kitap sayısı 1000’i geçmeyen küçük kütüphaneler kuruldu. Avrupalılar kitap basımına önem verdiler. Bu sebeple kütüphaneler de yaygınlaştı. 17. ve 18. yüzyılda büyüyen özel koleksiyonlar Fransa’da Bibliotheque National, İngiltere’de British Museum, ABD’nin Washington şehrinde Kongre Kütüphanesi (Library Of Congrers) gibi dünyanın en zengin kütüphaneleri ortaya çıktı. Moskova’daki Milli kütüphane hüviyetindeki Lenin Kütüphanesi ise 1917’de kuruldu. Diğer bazı ülkelerde de millî kütüphaneler ve üniversite kütüphaneleri kuruldu. Günümüzdeki teknolojik gelişmeler neticesinde ortaya çıkan sesli ve görüntülü yayınlara fazla rağbet gösterildiği için kütüphanelerden faydalanan kimseler azalmıştır. |
Saat: 15:29 |
Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.