Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Bunları Biliyor musunuz ? (https://www.forumaski.com/bunlari-biliyor-musunuz/)
-   -   En Ünlü Lanetler (https://www.forumaski.com/bunlari-biliyor-musunuz/77551-en-unlu-lanetler.html)

YeşiL6 16.12.2013 10:40

En Ünlü Lanetler
 
En Ünlü Lanetler

Kasım 1922'de ünlü İngiliz arkeolog Howard Carter, MÖ 14. yüzyılda yaşamış olan ve çok genç yaşta gizemli bir şekilde hayatını kaybeden Tutankhamun'un mezarını ve mezar hazinelerinin yerini keşfetti. Ancak bu mezarın açılışında çalışan ve orada bulunan çok sayıda kişi birkaç ay içinde farklı ve tuhaf sebeplerle birer birer ölmeye başladı. Bu sebepler arasında yüksek ateş, kan zehirlenmesi, cinayet hatta intihar bile vardı. Antik Mısır'ın mumyalarının lanetli olduğu ve onlarla uğraşılmaması gerektiği söylentileri de böylece kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Şöhretli İngiliz okülist Aleister Crowley, bu ölümlerin gerçek sebebi olarak neredeyse çocuk yaşta ölen genç kralın lanetini işaret edecek kadar ileri gitti. Peki bu yaşananlar gerçekte neydi? Gerçekten bir lanet mi yoksa kötü şans mı? Mezarın açılma anında olay yerinde 58 kişinin bulunduğu belirtiliyor. 20. yüzyılın en büyük maceracılarından Arkeolog Carter ve bazı arkadaşları hayatta kalmayı başardı. Ama yine de Carter, şüphesiz 20. yüzyılın en yüksek risk taşıyan kariyerlerinden birine böylece sahip oldu.



14. yüzyılın en güçlü liderlerinden biri olan Timur yaşadığı dönemde yaklaşık 17 milyon kişinin ölümünden sorumluydu. Bu yaklaşık dünya nüfusunun %5'i anlamına geliyordu. Yaptığı katliamlar öylesine büyüktü ki öldürülen insanların kafataslarından dev piramitler inşa ettirmişti. Sözün özü ölümünün üzerinden 500 yıl geçmiş olsa bile, başınızı belaya sokmak istemeyeceğiniz türde biriydi. Mezarında şu sözlerin yazılı olduğu söylenir; 'Yeniden dirildiğimde dünyayı titreteceğim!' 1941 Haziran'ında Rus antropolog Mikhail Gerasimov bu efsanevi savaşçı imparatorun mezarını açtı ve Timur'un kafatası da mezardan aldığı şeyler arasındaydı. Bu olaydan sadece iki gün sonra Rusya Almanya tarafından işgal edilmişti. Ne tesadüf ama! Timur, yaklaşık bir yıl sonra İslami bir törenle yeniden gömüldü...



Neredeyse 20 yılda bir asırlık Kızılderili lanetlerinin stresini yaşayan ABD başkanlarından biri olmak düşündüğünüzden çok daha zor ve stresli bir iş olsa gerek. Ripley'in (zamanında televizyonlarımızda da gösterilen) ünlü 'İster İnan, İster İnanma' serisinde belirtildiğine göre, ortalama olarak 20 yıllık (sonu sıfırla biten diğer zaman dilimleri de sayılıyor) zaman dilimleri arasında seçilen (ya da yeniden seçilen) her başkan beklenmedik şekilde ölmek ya da öldürülmek gibi bir talihsizliğe uğruyor... Abraham Lincoln, James A. Garfield ve William McKinley suikaste kurban giderken, William Harrison zatürreden ölmüş ve Warren Harding ise kalp krizi sonrasında gelen inme sonucu hayatını kaybetmişti. Franklin D. Roosevelt ve belki de bu zincirin en ünlüsü John F. Kennedy'i eklemeyi de unutmamalı. Peki bu korkunç lanetin orijinal hikayesi neydi? Aşağıda bir resmini görebileceğiniz Shawnee kabilesinin lideri Tecumseh ve o dönem bir peygamber olarak kabul edilen kardeşi Tippecanoe, 1811'de dönemin başkanı Harrison ile savaşıyordu. Tecumseh savaşın sonrasında Harrison başta olmak üzere Beyaz Saray'da liderlik yapan herkesin öleceğini ilan etti. Herkes için, işgal edilen bir ülkenin yerli halkıyla nasıl iletişim kurmak gerektiği hakkında kesinlikle iyi bir ders!



ABD'nin yakın siyasi tarihinin en önemli parçalarından biri, kuşkusuz son derece kalabalık ve güçlü Kennedy ailesi olsa gerek. Birbirinden yakışıklı erkekler ve güzel kadınlardan oluşan bu kusursuz Amerikalı zengin ailenin peşpeşe yaşadığı korkunç trajedi 'Kennedy Laneti' olarak biliniyor. Başkanlığa kadar yükselen John F. Kennedy (ortada) ve kardeşi Bobby (hemen onun sağında) peşpeşe suikast sonucu öldürüldü. Rosemary Kennedy başarısız bir beyin ameliyatı geçirmişti. Fotoğrafın sağ tarafında görebileceğiniz Ted Kennedy ise kullandığı arabanın kaza yapması sonucu yanında oturan kadın yolcunun ölümüne sebep oldu. Ailenin tam dört üyesi uçak kazalarında hayatını kaybetti. Kennedy ailesi son yıllarda bu lanetin etkisinden kurtulmuş gibi görünüyor .



Şarkıyı efsaneleştiren mavi gözlü Frank Sinatra'nın mafya bağlantıları bile böylesine bir şeyi başaramazdı. 2000'li yıllarda Filipinler'de farklı karaoke barlarda tam 6 kişi My Way şarkısını söylerken öldürüldü. Bu tuhaf tesadüfün ardından çok sayıda karaoke bar, listesinden bu şarkıyı çıkardı. Filipinler'de fazlasıyla ciddiye alınan karaoke konusu, kötü söylenen şarkılar yüzünden büyük kavgalara neden olabiliyor. Peki ama özellikle 'My Way'in böylesine bir etkisi olması nasıl açıklanabilir? 2010 yılında New York Times'da bir makale yayınlayan vokal koçu Butch Albarracin bu şarkının fazlasıyla 'küstah' olduğunu yazdı. Ona göre My Way'in sözleri söyleyen üzerinde kibir ve gurur duygularını ayaklandırıyor dahası kişi kendini hiç olmadığı biri gibi hayal etmeye başlıyormuş



Rusya'da 1613 yılından 1917 Şubat Devrimi'ne kadar hükümdarlık koltuğunda oturan efsanevi Romanov Hanedanı'nın korkunç bir trajedi ile sona erişi tarih sahnesinde yerini almış olaylardan biridir. Bir inanışa göre ülkeyi yönettikleri 300 yıl boyunca ailenin 280 üyesi kaza ve hastalık gibi sebeplerle genç yaşta hayatını kaybetmiş. Çar 2. Nikola ve ailesinin Bolşevikler tarafından acımasızca katledilmesi de bu zincirin son halkası olarak kabul ediliyor. Sol altta görebileceğiniz Alexei Nikolaevich, çarın tek oğluydu ve o dönem Avrupa aristokrasisinde çok yaygın olan hemofili ile mücadele ediyordu. Şifacı olarak tanınan tartışmalı figür Rasputin'in aile ile kurduğu yakın ilişki, halk üzerindeki güvenlerini sarsmıştı. Ailenin gözden düşüşünün başlangıcı olarak bu olay gösterilir.



Tarih sayfalarının gördüğü en korkunç ve felaketlerle dolu evliliği 19. yüzyılda hüküm süren İtalyan kralı 2. Victor Emmanuel'in oğluna ait olsa gerek. Prens Amedeo Savoy'un Maria Vittoria dal Pozzo ile 30 Mayıs 1863'te gerçekleşen evlilik töreni, eşine rastlanmamış felaketlerle dolu geçti. Damadın sağdıcı kendini vurdu, sarayın baş kapıcısı boğazını kesti ve dahası gelinin gardırobundan sorumlu olan hizmetçi de kendini astı. Felaketler bunlarla sınırlı kalmadı. Kralın emir erlerinden biri atından düşerek öldü ve düğün alayına öncülük eden albay güneş çarpması sonucu hayatını kaybetti. Bir söylentiye göre de yeni evli çiftin balayı için bindiği tren, yanlışlıkla raya düşen istasyon müdürünün üzerinden geçmişti.



1991 yılında Avrupa'nın en eski ve bozulmamış insan cesedi Avusturya-İtalya sınırında bulundu. Ötzi adı verilen ve buzlar altında neredeyse hiç bozulmadan günümüze gelen mumya Bakır Çağı'na aitti ve yaklaşık 5000 yaşındaydı. Bu olayın hemen ardından komplo teorileri de havada uçmaya başladı. İddiaya göre, Ötzi'yi bulan ekipteki 7 kişi hayatını kaybetmişti. Bunların arasında kaşif Helmut Simon ve morgda mumya üzerinde ilk incelemeleri yapan Konrad Spinder da yer alıyordu. Ancak bu lanete inanmayanlar da var. Onlar, Ötzi üzerinde bugüne kadar yüzlerce kişinin çalışma yaptığını ve geçen 20 yıllık sürede yedi kişinin farklı sebeplerle ölmüş olmasının anormal bir durum olmadığını düşünüyor.



Korku sinema tarihinin en sevilen serilerinden biri olan The Poltergeist üçlemesinde çalışan dört oyuncunun, ilk ve son film arasında geçen altı yıl içinde zamansız şekilde ölmesi yeni bir lanet söylentisine sebep olmuştu. İlk filmde Dana karakterini canlandıran 22 yaşındaki Dominique Dunne, 1982 yılında erkek arkadaşı tarafından boğularak öldürülmüştü. Filmin simgelerinden Carol-Anne'i canlandıran 12 yaşındaki Heather O'Rourke'un (fotoğraftaki oyuncu) sağlığını kaybederek aniden ölmesi de bu lanete bağlandı. Poltergeist serisinin ilk iki filminde bazı sahnelerde gerçek kadavraların kullanıldığı ve lanetin bu şekilde başladığı iddia edilmişti



Asla üye olmak istemeyeceğiniz son derece özel bir kulüple tanışmaya hazır mısınız? 27 Kulübü adıyla bilinen bu grupta, yaşarken efsane statüsüne ulaşmış rock müzisyenleri yer alıyor. Hepsinin ortak noktası ise 27 yaşında ölmüş olmaları. Son olarak Amy Winehouse bu kulüpteki yerini almıştı. Ama ondan önce aralarında Kurt Cobain, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Robert Johnson ve Jim Morrison gibi unutulmaz isimler bu kulübü zaten efsaneleştirmişti. Belki bir lanet, belki bir tesadüf ya da hayatlarını fazla hızlı yaşayan bazı insanların paylaştığı bir kader... Kim bilir?



Üzerinde nasıl bir lanet olduğu söylenirse söylensin günümüzde 250 Milyon Dolar değer biçilen 45 karatlık bir elmas ile herkes çok mutlu olabilir. Daha önceki sahipleri arasında kafalarını giyotinle kaybeden 16. Louis ve Marie Antoinette olsa bile... Umut Elması'nın 17. yüzyılda Hindistan'da keşfedildiğine inanılıyor. Göz alıcı bir ışıltıya sahip olan ceviz büyüklüğündeki bu mavi hazine, yanıltıcı bir efsaneye göre Tanrıça Sita'nın heykelinde kullanılan gözlerden biriydi. Rama'nın eşi tarafından yerinden çalındıktan sonra da lanet başlıyor. Önceki sahipleri ve onların yaşadıkları hakkında sayısız söylenti söz konusu. İlk sahibinin İstanbul'da vahşi köpekler tarafından parçalanarak öldürüldüğünden tutun, onu koleksiyonuna dahil eden Fransız aktrisin sevgilisi tarafından öldürüldüğüne varıncaya kadar... Reklamın iyisi kötüsü yoktur. Tüm bu söylentiler, Umut Elması'nın şöhretini artırmaya ve ona değer kazandırmaya devam ediyor



Men of Steel ile Superman'i ilk kez canlandıran Henry Cavill bu laneti düşünerek korkudan titriyor olmalı. Eğlence dünyasının en ünlü lanetlerinden biri de kuşkusuz Superman'e ait. 1950'lerde bir TV dizisinde Superman'i canlandıran George Reeves, 1951 yılında odasında gizemli bir şekilde ölü bulundu. İntihar ettiğine inanılıyor. Superman'i canlandıran oyuncular arasında en çok tanınan isim Christopher Reeve ise 1995 yılında geçirdiği bir at kazası sonucu felç geçirmiş ve 52 yaşında öldüğünde asla tam olarak iyileşememişti. Her iki aktörün soyadı benzerliği de dikkat çekici



James Dean'in 'Little Bastard' adını verdiği Porsche 550 Spyder'ın akıllı ve kötü niyetli bir varlık olduğuna inanmak mümkün mü? Buna cevabımız elbette hayır! 24 yaşındaki James Dean, 1955 yılında geçirdiği trafik kazasında Little Bastard'ı kullanıyordu. Bir söylentiye göre bu otomobil, 1956-1960 yılları arasında ciddi yaralanmalar ve bir kamyon şoförünün ölümüyle sonuçlanan çok sayıda başka kazaya da sebep oldu. Bu sadece ürkütücü bir rastlantı olabilir ya da kazadan sonra Little Bastard'ın hurdasını satın alan kişinin yaptığı akıllıca bir reklam kampanyası... Peki siz hangisine inanıyorsunuz


XxX 16.12.2013 10:50

Cevap: En Ünlü Lanetler
 
İçlerinden herhalde en ünlüsü Kennedy laneti gibi geldi bana..

Xerath 16.12.2013 11:00

Cevap: En Ünlü Lanetler
 
Umut elması'nın öyküsünü ayrıca paylaşmalısın


Saat: 08:16

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.