|
Çocuk Masalları kategorisinde açılmış olan Kibirli Tavuk konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
13.02.2013, 16:25 | #1 (permalink) |
“Geçti artık,göğsümdekuş barınmaz anladım. ” (Metin Altıok) | Kibirli Tavuk Bundan çok zaman önce bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte kümes hayvanlarının tamamı bulunur; bütün çiftlik hayvanları mutlu mutlu yaşarmış. Bu çiftlikte herkesin yaptığı işi küçümseyen bir tavuk varmış. Kimsenin yaptığı işi beğenmez her zaman: - Ben olsam daha güzelini yapardım seninki de bir şey mi diye bütün hayvanların yaptığı şeyleri küçük görürmüş. Kimi gün ineğe takılır kimi gün keçiye kimi zaman ördeğe bazen de eşeğe. Birine “Ben senin yerinde olsam daha fazla süt veririm birine ben senden daha zekiyim birine ben senden daha güzel yüzerim eşeğe de ben senin kadar olsam senden daha fazla yük taşırdım.” deyip dururmuş. Oysa kendisinin bütün marifeti her gün yaptığı bir yumurtacıkmış. Onu da yapınca gıdaklaya gıdaklaya çiftliktekilerin kulaklarını sağır edermiş. Sonra da diğer tavuklara döner “Var mı içinizde benim kadar güzel yumurta yapabilen?” deyip onların yumurtalarını küçümsermiş. Öyle bir zaman gelmiş ki çiftlikteki hayvanların tamamı bu kibirli tavuktan bıkmış usanmış. Çiftliğin yakınındaki derede ördekler kibirli tavuktan bahsederken kurbağa konuşulanları duymuş. Onlara şöyle akıl vermiş: - Dostlar yaklaşın yanıma size diyeceklerim var. Bir ders vermeli bu tavuğa. - Doğru söylüyorsun kurbağa kardeş böyle dost düşman başına. - Bu dostumuz çok beğeniyor madem kendini yağmurlu bir günde onu alın da gelin yanıma. - Ne ders vereceksin kurbağa kardeş bize de söyle Allah aşkına. - Sizin gibi yüzebileceğini söylüyorsa eğer onu böyle imtihan etmeye değer. Suyun derin olmadığı yerlerde sizinle birlikte süzülsün yağmurla birlikte kanatları güzelce büzülsün. - Ya sonra ne olacak kurbağa kardeş? - Bir zaman sonra siz havalanın bakalım. O zaman görelim sizden güzel uçsun kartal kanatlım. - Bu söylediğin iyi bir ders olacak bizimkine. Şimdi dönelim biz çiftliğe. Yağmurlu bir gün onu da alır geliriz dereye. Aradan çok zaman geçmeden bir gün başlamış bir yağmur. Ama ne yağmur. Ördekler tavuğun aklını çelmişler “Yağmurlu günde daha güzel yüzülür uçarken de kanatlarından sular süzülür.” demişler. Bu kadar lafın altında kalamamış tavuk. Keşke demiş daha giderken “Yapmasaydım bu kadar ukalâlık.” Neyse gelmişler dereye yüzmüşler sığ yerlerde biraz ördeklerin ağzında şarkı ellerinde saz. Kurbağa da selâmlamış tavuğu sonra da: - Efendim ne güzel yüzüyorsunuz bilmeyenler zanneder sizi kuğu. Tavuksa belli etmemeye çalışıyormuş giderek ağırlaştığını. Ördek gibi yüzemediğini anlamış anlayınca gövdesinin suya battığını. - Dostlar ben ettim siz etmeyin beni burada boğulmaya terk etmeyin. Ördekler de demiş: - Bizden güzel uçuyordun ya hani kanatlarını çırp da kurtarsın seni. - Dostlar ben dersimi fazlasıyla aldım kurtarın beni inanın çok bunaldım. Yaşadıklarım olsun bana ders kimsenin işine karışmam artık pes. Artık kurbağa da anlamış tavuğun dersini aldığını onun için demiş ki: - Kurtarın şu zavallıyı. Ördekler suya inip kurtarmışlar tavuğu. Sonra hep birlikte dönmüşler çiftliğe. O günden sonra tavuk bırakmış kendini beğenmişliği. Ne zaman yağmuryağsa aklına gelmiş eski günleri. Bir daha kimsenin işine asla karışmamış. Kendi hikâyesini genç tavuklara anlatmış. alıntıdır.
__________________ ''Beni anlamadın demeyeceğim. Beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen beni anladın. Anladığın halde canımı yaktın..'' (Frida Kahlo) |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |