En sık yapılan 5 dekorasyon hatası




Hepimiz evlerimizin dışarıdan bakıldığında güzel görünmesini, kendi tarzımızı yansıtmasını, rahat ve ferah olmasını isteriz. Bu nedenle evimizi dekore ederken olabildiğince ince eleyip sık dokumaya çalışırız. Tüm bu uğraş ve çabaya rağmen,dekorasyon sırasında yaptığımız birkaç küçük hata ve yanılgı sonucu ortaya çıkan şey çoğu zaman bizi tam anlamıyla memnun etmez ve hala bir şeylerin eksik olduğunu düşünmemize yol açar. Peki dekorasyon sırasında hangi noktalarda veya konularda yanlışlar yapıyor olabileceğinizi hiç düşündünüz mü?

Dekorasyon planına sadık kalın
Evinizle ilgili dekorasyona başlamadan önce boş olan eve birtakım fikirleri uygulamak daha kolay olacaktır. Boş olan odalarınızda boya ve tadilat işlemlerinizi gerçekleştirdikten sonra duvar renklerine göre hareket edebilirsiniz. Bu sizin için bir başlangıç noktası oluşturacaktır. Eğer eviniz ışık almıyorsa duvarlarda açık renkleri tercih etmeniz de doğru bir tasarım olacaktır. Buradan sonra mümkünse mobilya yerleşim planı yapmak ya da eskizler çizmek de görünüm hakkında size fikir verecektir.



Görünüşe aldanıp mobilya almayın
En önemli kısım ise mobilya seçimidir. En sık yapılan dekorasyon hatalarından biri de evin her odasını mobilyalarla doldurmak ve kişilere hareket alanı bırakmamaktır. Geniş bir oda için bile tek bir mobilya takımı çoğu zaman yeterlidir. Az sayıda mobilya almış olsanız bile evde varolan eski ve yer kaplayan eşyalar görünümü çirkinleştirecektir. Odaların köşelerine ya da makul noktalara yapılan duvarla aynı renkte gizlenmiş dolaplar sizi bu fazlalıklardan kurtarır ve boş alan yaratır.



Uyumluluk ve rahatlığa önem verin
Mobilya alırken aklınızda bulunması gereken bir diğer konu da farklı tarzları birarada kullanmak yerine evin tamamına hakim olacak bir tarz seçmenizdir. Mobilyaların güzel renkleri ve farklı görünümleri de sizi cezbedebilir. Mobilya alırken şıklığın yanında muhakkak rahatlık ve konfora da önem göstermelisiniz. En sık yapılan dekorasyon hatalarından biri ışığa göre mobilya seçmemektir. Fazla ışık almayan mekanlarda açık renk duvarlar ve ışığı yansıtacak açık renk mobilyalar kullanılmalıdır. Açık renkler huzur verirken, canlı ve yoğun renkler sürekli vakit geçirdiğiniz mekanlarda göz yorucu olabilir.

Aksesuarlara özen gösterin
Mobilyalarımızı aldık ve rahatladık sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Dekorasyon yapmanın en zevkli ve titizlik isteyen bölümü şimdi başlıyor. Aksesuar alırken çoğunlukla gözümüze hoş gelen parçaları evin havasına uysun ya da uymasın alabiliyoruz. Burada unutulan nokta odaya girildiğinde yalnızca aksesuara değil odanın bütününe bakıldığıdır. Bütünlük ve odak dengesini bozmayacak aksesuarlar evinize canlılık katarken, göz zevkimizi de bozmaz. Sehpalarımızın üzerinde sade örtüler kullanabilir. Mum, şamdan ya da biblolarla farklılık sağlayabiliriz. Duvarların bomboş kalmaması için de tablolar asabiliriz. Tablo kullanacaksak doğru yüksekliğe tablolarımızı asmalıyız. Bu şekilde duvarların olduğundan kısa ya da uzun görünmesini önleriz.



Işıklandırmadan vazgeçmeyin
Evinize uygun mobilyaları ve aksesuarları seçtiniz. Üstelik her şey de istediğiniz gibi oldu. Ancak yine de içinize sinmeyen bir şeyler var ve ne olduğunu merak ediyorsunuz. Cevabı çok kolay yetersiz ya da yanlış ışıklandırma kullanımı. En sık yapılan dekorasyon hatası olan ve çoğu zaman sebebinin ne olduğunu da bulamadığınız durumdur. Eğer evinizde yeterli ışıklandırma olmazsa kendinizi sürekli yorgun hissedebilirsiniz, enerjiniz düşer ve evde vakit geçirmek istemezsiniz. Işıl ışıl bir ortam da göz sağlığınız için oldukça yorucu olacaktır. Hatta sizi daha gergin ve sinirli bile yapabilir. Bu sebeple evinizdeki doğru aydınlatma noktalarını belirleyebilirsiniz. Bu sizin için yeterli olmazsa spot ışıklarla hem şık bir görünüm elde edersiniz, hem de ışıklandırmanız daha iyi olur.