[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]


Fotoğraf makinesi ne zaman fotoğraf makinesi olur? Siz onunla zamanı yakalamaya karar verdiğinizde…
Fotoğraf makinelerini bir göze benzetirsek aynı gözde olduğu gibi bir gözbebeği büyüklüğü ve gözün kırpılması söz konusudur. Işığı çok almak için göz bebeğinin büyümesi gibi fotoğraf makinesi f değerleri de değişkendir. Gözü kırpmadan uzun uzun bakmak ya da süratle kapatıp açmak fotoğraf makinesinin deklanşöre basılmasıyla çekmesi de saniyenin binde birinden saatlere uzanan ölçülerde olabilir.




Bir su damlası bilimadamlarına göre esnek bir lastik gibi kopana dek aşağı iniyor. Koptuğunda ise kopan uç süratle musluk ağzına doğru fırlayıp resmen kendi içine giriyor ve yeniden damla oluşuyor.
“Herşey güzel hoş ama ben görmek istiyorum çekmek istiyorum” derseniz bir seri ayar lazım. İşte şimdi onları görelim.
Bir kere çok güzel bir ışık kaynağı bulun. Halojenli taşınabilir ışık kaynakları her fotoğrafçının ihtiyacı. Kapakları açılır kapanır bir tane edindim ben de. İkincisi 3 ayak. Ne yaparsanız yapın makineyi titretirsiniz. National Geographics fotoğrafçıları tutku derecesinde 3 ayakla çekim yapıyorlar. Ancak mecbur kalırlarsa bedenlerine dayayıp çekim yapıyorlar. Yeni fotoğraf makinelerinde titreşim önleyici özellik olsa da 3 ayakla sahneyi kurmak lazım. Şimdi ışık tamam 3 ayak tamam makineyi alabildiğiniz süratlerde denemelisiniz. Teknik adıyla shutterı 1/250 den 1/1000 veya 1/2000 yapabilirsiniz.
Bu hızda ışığın düşmesi algılanması makine sınırlarındadır. Ne olacak peki? f değerini 45 gibi makinenizin en uç değerine getirin. f değerleri küçükse aslında gözbebeği en büyük açılışında demektir.
Burada yaptığınız çekim yine de karanlık çıkarsa benim gibi aklınıza o zaman ISO değerlerini yükselteyim demek gelebilir! Ancak ISO değerlerinin büyümesi daha duyarlı ışık algılaması getirirken noise / grain / renkli tozlu noktalar oluşturur. Bu da netliği mahveder.