Gözyaşının Faydaları,Azlığı Veya Hiç Olmaması
Gözyaşının bilinmeyen yönleri

Gözde sadece üzüntü veya sevinç anında değil sürekli gözyaşı üretili-yor ve bu, gözü beslemenin yanı sıra mikroplara karşı da koruyor.

Üzüldüğümüz, sevindiğimiz ya da acı duyduğumuz anda birden boşalan gözyaşlarının, gözü besleme ve mikroplara karşı koruma gibi çok önemli işlevleri olduğu, azlığı veya yokluğunun da görme kaybına kadar varan sonuçlara yol açtığı bildirildi. İstanbul Göz Hastanesi Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Erol Demirci, kapakla gözün saydam tabakası arasındaki kayganlığı ve ikisi arasındaki hareketi kolaylaştıran gözyaşının, çok önemli ve ciddi bir işlevi olduğunu vurguladı. Kimyevi maddeler ihtiva eden gözyaşının, gözü beslemesinin yanı sıra zararlı mikroplara karşı da antibakteriyel maddeler ürettiğini anlatan Opt. Dr. Demirci, bilinenin aksine gözde sürekli bir gözyaşı üretimi olduğuna işaret etti. Opt. Dr. Demirci, "Gözyaşı üretimi günde ortalama birkaç mililitre kadardır. Ancak duygusal anlarda ya da fiziksel bir acıda gözyaşları bezleri uyarılır ve gözyaşının motor fonksiyonları devreye girer. Böyle durumlarda gözyaşı üretimi birkaç misli artar. O zaman da ağlama dediğimiz olay meydana gelir." diye konuştu. İki gözün iç tarafında bulunan iki delikten, görevini yerine getiren gözyaşının emilmek suretiyle genze atılarak, tahliye edildiğini de anlatan Opt. Dr. Demirci, gözlerin fazla yaşarmasının da tahliye yolunda bir bozukluk olduğunu gösterdiğini, 40'lı yaşlardan sonra özellikle kadınlarda, çoğunlukla romatizmal hastalıkla birlikte görülen ve gözyaşının azlığı veya hiç olmaması şeklinde belirtiler veren "kuru göz sendromunun" da pek çok zararları olduğuna dikkat çekti.

Az ya da çok olması da zararlı

Gözyaşı olmaması ya da çok az olması, kapakla göz hareketinin ıslaklığının kurumasına neden olur.

İki tane yağsız dişlinin çalışması gibi kapak, görmenin birinci ortamı olan kornea dediğimiz saydam tabakada, tahrişkar bir açılıp kapanmayla lekeler oluşturur. Bu lekeler insana büyük ıstırap verir. Camın gittikçe buharlaşıp buzlanması gibi bir döneme girilir. Hatta bu uzun dönemlerde o cam tamamen buğulanır ve bir göz nakline ihtiyaç duyulacak döneme gelebilir. Görme yetisi kaybolur. Çünkü pencere artık tamamen kapanmış olur.

__________________
Aşk der ki sana: Yolumdaysan başım feda yoluna; ama bil ki senin de başını isterim yoluma. Kahır, kapris gelecekse senden amenna! Ama ayağına diken batarsa yolumda ah edip vahlanma!...
Aşk bilek gücü değil “YÜREKTİR”! Yüreğin yetmiyorsa düşme yollara!…