“İnsanlar neden acımasızlaşır. Neden hırsları başkalarının en küçük mutluluklarını bile engellemek üzerinde yoğunlaşır. Duygusuzlukları maske midir, yoksa gerçekten insanlıklarını kaybetmiş iki ayaklı canavarlar mı olmuşlardır… Oyunu kendi istedikleri gibi manipüle ettiklerinde neden ama neden mutlaka kendilerinden başka birileri zarar görmelidir. Bunlar benim şu zamana kadar anlayamadığım bundan sonra da muhtemelen anlamayacağım şeyler… Belki anlasaydım onları kendi oyunlarında yenebilirdim.” derdi bu dizinin kahramanı olan ‘nice guy’ımız. Ve sözlerine şöyle devam ederdi: “Ben mutlu olmayı seçiyorum. Onların bu anlamsız oyunlarında piyon olmayacağım. Eninde sonunda kendi küçük dünyamda mutlu olacağım, o çok özel insanla. Beni hatırlamasa da, ben onun yüzünü hatırlamasam da.”

Yönetmenliğini Kim Jin-Won’un üstlendiği, senaryosu Lee Kyeong-Hee’ye ait 2012 yapımı 20 bölümlük Nice Guy dizisi (nam-ı diğer, The Innocent Man), Kore kanalı KBS2 için çekilmişti. Dizinin konusunu kısaca, defalarca ihanete uğrayan iyi bir adamın değişimi ile işkolik, zengin bir prensesin sevgi ihtiyacının kafa kafaya çarpışması olarak özetleyebiliriz. Çarpışmadan doğan ikincil hasarlar kötü kadının dramı, zehirli aşk üçgenleri ve tabi sağlık problemleridir (!)…

Bu dizide her tür entrikaya bulaşmış tam kötülere tanık olacaksınız. Dram öyle iyi verilmiş ki iyilerin bile kötü hallerini göreceksiniz. Bu bakımdan pembe dizi klasmanından çıkıp bence psikolojik dram sınıfına yer yer ulaşıyor dizi. Senaryosu mükemmel, insan ‘adam aşkı harbiden hissederek yazmış’, diyor; ölümüne veriyor aşkı ve intikamı. Masum başrol kızı oynayan Moon Chae Won bu diziyle kariyerinde farklılık yarattı, oynadığı Seo Eun Gi karakteri çok sevildi. Bu diziden önce ün ve ödül kazandığı yapımlar tarihi konulu yapımlardı; Nice Guy ile modern bir çalışmada da başarılı olup, sevilebileceğini ispat etti. Dizide esas adamı oynayan Song Joong-ki ise bu rolüyle küçük ekran dizi kariyerinde ilk kez bir başrol oynadı ve hem reytinglerde hem de ödüllerde rüzgâr gibi esti. Song Joong-ki’nin yetenekleri daha bitmedi, kendi seslendirdiği, Nice Guy OST’den “Really” isimli şarkıyı aşağıda dinleyebilirsiniz:

Önceki Kore dizisi tanıtım yazımızda bahsi geçmeyen ama hemen hemen tüm Kore dizilerinde ortak olan bir konuya daha parmak basmak istiyorum; moda! Evet, Kore modası oldukça ilginç ve üzerinde taşıyanların manken ve ya manken gibi olmasından muhtemel göze çok hoş geliyor. Dizilerdeki karakterlerin hepsi olmasa da genelde başrol oyuncularının giysileri, aksesuarları oldukça orijinal ve albenili. Ve bayan oyuncuların ciltleri sadece fondötenin başarısına bağlanamayacak kadar her daim pürüzsüz ve ışıltılı, Uzakdoğu’nun doğal bakım reçetelerini uygulamak istiyor insan. Ya da oraya gidip spaya bir ay kapanmak!

Vee bu kadarcık OST ile olur mu? Diziden güzel mi güzel iki klip daha aşağıda; beğenilerinize açık. Ve Kore dizi müziklerinin daha fazlası da bu linkte, bendensiniz!

Dizinin, Fox TV’de yayınlanmak üzere Türk televizyonlarına “Günahkâr” ismiyle uyarlandığını belirtmek isterim. Nasıl uyarlandığını merak edenler ve Türk dizilerini sevenler için Günahkâr dizisinin fragmanı da aşağıda:

Sonuç olarak, isterseniz orijinal halini izleyin, isterseniz Türk uyarlamasını bekleyin, size tavsiyem bu diziyi kalbiniz kırıkken izlemeye başlamayın. Melankolinin dibine vurabilir, avurdu avurduna geçmiş kemik gözlüklü avukatlardan nefret etmeye başlayabilirsiniz! Öte yandan aşkın ve umudun her daim, yeşerip filizlenecek bir yol bulabileceğini, mutlu olmanın sadece başarılı olmak ve kazanmak demek olmadığını da fark edebilirsiniz. Tavsiye ediyorum; zihniniz ve kalbinizi etkileyecek bir dizi. En azından Kore yapımı orijinali öyle…