Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Kültür - Sanat > Kitap Tanıtımları > Hikayeler

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Doğru zaman,doğru kişi,doğru iş

Hikayeler kategorisinde açılmış olan Doğru zaman,doğru kişi,doğru iş konusu , ...


Like Tree2Beğeni
  • 1 Post By semragül
  • 1 Post By Papatya

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 11.12.2016, 03:51   #1 (permalink)
Ne mutlu eğri zamanda,
Doğru yerde durabilene.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Doğru zaman,doğru kişi,doğru iş

Doğru zaman,doğru kişi,doğru iş

Bir zamanlar bir kralın aklına şöyle bir düşünce gelir.

"Eğer bir işe ne zaman başlayacağımı,kimi dinleyeceğimi ve yapmam gereken en önemli şeyin ne olduğunu bilseydim,girdiğim her işi başarırdım."

Aklına böyle bir fikir düşünce,krallığın dört bir yanına kim kendisine her iş için en uygun vakti,bu iş için en gerekli kişinin kim olduğunu ve yapılması gereken en önemli şeyin ne olduğunu öğretirse ona büyük bir mükafat vereceğini ilan eder.

Bilgeler kralın huzurunda toplanır,fakat sorulara verdikleri cevaplar birbirinden tamamen farklı çıkar.

İlk soruya cevap olarak,kimileri her hareketin doğru vaktini bilmek için önceden günlerin,ayların,yılların yer aldığı bir takvim hazırlamak ve sıkı sıkıya buna uyarak yaşamak gerektiğini söylerler.Ancak böylece derler,her şey tam zamanında yapılabilir.

Diğerleri ise her hareketin doğru vaktine önceden karar verilemeyeceğini,kişinin kendisini boş eğlencelere kaptırmayıp,hep daha önce olmuş olayları izleyerek en lüzumlusunu yapabileceğini iddia ederler.

Bazı bilginler de kral neler olup bittiğine ne kadar ederse etsin,tek bir kişinin her hareket için en uygun vakte karar vermesinin imkansız olduğunu,kralın,her şeyin en uygun vaktini tespitte ona yardım edecek bir bilge kişiler konseyi kurması gerektiğini söylerler.

Fakat bu defa da başka bilginler,bir konseyin önünde beklemesi imkansız bazı şeyler vardır,bu işlerin yapılıp yapılmayacağına ancak tek bir kişi anında karar verebilir derler.Buna karar vermek içinse neler olacağını önceden bilmek gerekir.Neler olacağını önceden bilenler de yalnızca sihirbazlardır.Dolayısıyla her hareketin doğru vaktini bilmek isteyen,sihirbazlara danışmalıdır.

İkinci soruya da aynı şekilde türlü türlü cevaplar gelir.Kralın en fazla ihtiyaç duyduğu en gerekli kişiler,bazılarına göre danışmanlar,bazılarına göre papazlar,bir kısmına göre hekimler,daha başka bir kısmına göre ise savaşçılardır.

Üçüncü soruya,yani en önemli işin ne olduğu konusuna gelince,bazıları dünyadaki en önemli şeyin bilim olduğunu söyler.Bir kısmı savaşta ustalaşmak,daha başkaları da dinî ibadet derler.

Bütün cevaplar birbirinden farklı çıkınca,kral bunların hiçbirisini kabul etmeyip hiç kimseye de ödül vermez.

Ama halâ doğru cevapları aradığı için,bilgeliğiyle ünlü bir münzeviye danışmaya karar verir.

Münzevi,hiç ayrılmadığı bir ağaç kovuğunda yaşar,yanına sade halktan başkasını kabul etmezmiş.Bu yüzden kral üstüne sade elbiseler giyerek kendisini halktan biri gibi göstermeye çalışır ve yola düşer.

Münzevinin kovuğuna yaklaştıklarında atından iner ve muhafızını da geride bırakıp yola devam eder.

Kral yaklaşırken münzevi kovuğunun önüne çiçek tarhları kazıyordur.Kralı görür,selamlayıp kazmaya devam eder.Münzevi mecalsiz ve zayıf birisidir.Küreğini toprağa her sokuşunda bir parçacık toprak çıkarabiliyor,soluk soluğa kalıyordur.

Kral yanına gelip şöyle der:

"Ey bilge münzevi,size üç sorunun cevabını sormak için geldim.

Doğru şeyi doğru zamanda yapmayı nasıl öğrenebilirim? En fazla muhtaç olduğum,dolayısıyla diğerlerinden fazla ilgi göstermem gereken insanlar kimdir? En önemli ve her şeyden önce kendimi vereceğim işler nelerdir?"

Münzevi kralı dinler ama cevap vermez.Avuçlarına tükürüp kazmaya devam eder.

"Yoruldunuz" der kral, "Küreği bana verin de biraz dinlenin."

Münzevi, "Sağolun" diyerek küreği krala verip yere oturur.Kral iki tarh kazdıktan sonra durup sorularını tekrarlar.

Münzevi yine cevap vermez,ayağa kalkar,elini küreğe uzatır ve krala "Biraz dinlenin,bir parça da ben çalışayım" der.

Fakat kral küreği ona vermeyip kazmaya devam eder.Bir saat geçer,bir saat daha.Güneş ağaçların ardından batmaya başlar.Sonunda kral küreği toprağa saplayıp şöyle der:

"Ey bilge kişi,senin yanına sorularıma bir cevap bulmak için geldim.Eğer cevap vermeyeceksen,söyle de evime gideyim".

Münzevi, "Buraya koşarak birisi geliyor" der, "bakalım kim?"
Kral arkasına döndüğünde bir adamın koşarak kendilerine doğru geldiğini görür.Adamın karnına bastırdığı ellerinin altından kan sızıyordur.Kralın yanına ulaşınca,kendinden geçercesine inler ve bayılıp yere düşer.

Kral ve münzevi,hemen adamın üstündeki elbiseleri çıkartırlar.Karnında büyük bir yara vardır.Kral yarayı elinden geldiğince yıkar,mendiliyle ve münzevinin havlusuyla sarar.Sonunda kanama durur. Adam kendisine gelince içecek bir şey ister.Kral da dereden taze su getirip ona verir.

Bu arada akşam olmuş hava soğumuştur.Kral münzevinin de yardımıyla yaralı adamı kovuğa taşıyarak yatağa yatırır.Yatağa uzanan adam gözlerini kapatıp derin bir uykuya dalar.

Kral koşuşturmadan ve yapmış olduğu işlerden öylesine yorulmuştur ki eşiğe çöker ve uyuyakalır ve deliksiz bir uyku çeker.Sabah uyanınca nerede olduğunu,yatakta uzanmış ve canlı gözlerle dikkatle kendisine bakan yabancının kim olduğunu uzun süre hatırlayamaz.

Kralın uyandığını ve kendisine baktığını gören adam,"Beni affedin" der zayıf bir sesle.

Kral, "Sizi tanımıyorum,üstelik affedilecek bir şey yapmadınız ki."

"Siz beni tanımıyorsunuz,ama ben sizi tanıyorum" der adam. "Ben kardeşimi astırdığınız ve mallarını elinden aldığınız için sizden öç almaya yemin etmiş bir düşmanınızım.Tek başınıza münzeviyi görmeye gittiğinizi öğrendim ve dönerken yolda sizi öldürmeye karar verdim.Ama akşam olduğu halde dönmediniz.Ben de sizi arayıp bulmak için pusuya yattığım yerden çıkınca muhafızlarınıza rastladım, beni tanıyıp yaraladılar.Onlardan kaçtım,fakat yaramdan çok kan akıyordu.Yaramı sarmasaydınız kan kaybından ölürdüm.Ben sizi öldürmek istedim,siz ise hayatımı kurtardınız.Eğer yaşarsam şimdiden sonra en sadık köleniz olup size hizmet edeceğim ve oğullarıma da aynı şeyi emredeceğim.Affedin beni."

Kral düşmanıyla bu denli kolay barıştığı ve onun dostluğunu kazandığı için çok mutlu olur onu affetmekle kalmayıp uşaklarını ve kendi doktorunu gönderip onun tedavisini yaptıracağını söyler,ayrıca mallarını iade edeceğine de söz verir.

Yaralı adamla vedalaşan kral,kapının önüne çıkıp münzeviyi arar.Gitmeden önce,sormuş olduğu sorulara cevap vermesini bir kez daha rica etmek ister.Münzevi dışarda,bir gün önce kazmış oldukları tarhlara çiçek tohumlarını ekiyordur.

Kral ona yaklaşır ve şöyle der: "Sorularıma cevap vermeniz için size son defa yalvarıyorum."
Yorgun dizlerinin üstünde çömelmeye devam eden münzevi,gözlerini kaldırıp krala bakar ve, "Cevabınızı aldınız" der.

"Nasıl aldım? Ne demek istiyorsunuz?" diye sorar kral.

"Anlayamıyorsunuz" diye cevaplar münzevi. "Dün eğer benim dermansızlığıma acımayıp şu tarhları kazmasaydınız,gidecek ve şu adamın saldırısına uğrayacaktınız ve yanımda kalmadığınıza pişman olacaktınız.Yani en önemli vakit,tarhları kazdığınız vakitti,en önemli kişi bendim ve en önemli işiniz bana iyilik yapmaktı.Daha sonra bu adam yanımıza koşarak geldiğinde,en önemli vakit onunla ilgilendiğiniz vakitti,çünkü eğer onun yaralarını sarmasaydınız,sizinle barışmadan ölecekti.Dolayısıyla en önemli kişi oydu,en önemli iş de onun için yaptıklarınızdı."

"Bundan sonra şu gerçeği unutmayın.Tek önemli vakit vardır,İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ AN.O an en önemli vakittir,çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir.

En önemli kişi,KİMİNLE BERABERSENİZ ODUR,zira hiç kimse bir başkasıyla bir daha görüşüp görüşmeyeceğini bilemez.

Ve en önemli iş,İYİLİK YAPMAKTIR,çünkü insanın bu dünyaya gönderilmesinin tek sebebi budur.”

Papatya beğendi.
__________________
semragül isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 25.01.2017, 14:13   #2 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Doğru zaman,doğru kişi,doğru iş

Hikaye çok güzelmiş, az uzundu ama insan sıkılmadan sonu nereye gidecek diye heyecanla okuyor
Bir geçmiş zaman bir de gelecek zaman müdahale edemeyiz ama içinde yaşadığımız anı şekillendirecek olan bizleriz. Bu zamanı da insanlara iyilik yapıp yardım ederek değerlendirmek de en güzeli, kin tutmanın , kavganın kimseye yararı yok.

semragül beğendi.
Papatya isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.

Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 11:33