Taşınabilecek yük

[semragül]

Taşınabilecek yük

Eski Endülüs hükümdarlarındandı.
Saray yaptırmaya karar verdi.
Yer araştırdılar.
Fakir dul bir kadının arsasını beğendiler.
Hükümdar sarayın oraya yapılmasını emretti.
Kadın arsasının bedelini istedi,hükümdar vermedi.
Kadın üzüldü,çaresiz kaldı.
Düşündü çareyi mahkemeye gitmekte buldu.
Çıktı kadının huzuruna kimsesi olmadığını anlattı.
Geçim kaynağı olan arsasına kurulan sarayı.
Kendisine herhangi bir ücret verilmediğini,haksızlığa uğradığını anlattı.
Kadı dinledi,hak verdi kadına.

Lakin bunu hükümdara nasıl anlatacaktı?
Öyle bir anlatmalıydı ki hükümdar itiraz edemesin,hak yerini bulsun,adalet sağlansın.Düşündü,buldu çözümü.

Hükümdara hiçbir şey söylemedi.
Eline bir çuval aldı,bir de kazma-kürek,fakir kadının arsasına gitti.
Başladı toprağı kazmaya.
Biraz kazdı.
Sonra kazdığı toprağı çuvala doldurdu.
Bu arada hükümdar kadıyı izliyordu.
Kadının yaptığına bir anlam veremedi.

‘’ Herhalde aklını oynattı’’ düşüncesine vardı.Yine de onun neden toprak kazıp çuvala doldurduğunu anlamaya çalıştı.

Bu arada kadı,doldurduğu çuvalı yerinden kaldırmaya çalıştı,beceremedi.
Biraz daha toprak kazdı,yine doldurdu çuvala.
Yeniden denedi çuvalı kaldırmayı,yine beceremedi.
Biraz daha toprak kazdı.
Bu kez çuvalı ağzına kadar doldurdu.
Yeniden kaldırmak istedi,yine başaramadı.

Bu durumu gören hükümdar,onun toprak dolu çuvalı kaldıramayacağını biliyordu.
Kadı yaşlıydı.Az olan toprağı kaldıramamıştı.Dolu çuvalı kaldırması mümkün değildi.Yine de olan biteni sonuna kadar izledi.Bu acayip durumu merak ediyordu.Daha fazla sabredemedi,gitti kadının yanına.

- Kadı efendi,bu zayıf halinle bu çuvalı nasıl kaldıracaksın?Bir de çuvalı boşaltacağına durmadan dolduruyorsun.Bunu kaldıramayacağını nasıl düşünemezsin?

Kadının istediği olmuştu.

- Peki Sultanım.Siz benim omuzlarımın o çuvalı kaldırmayacağını biliyorsunuz.Yarın huzur-u ilahide o arsayı kaldıramayacağınızı bilmiyor musunuz?Sizin omuzlarınız,benim omuzlarımdan çok mu güçlü?

Bu konuşmanın üzerine hükümdar hatasını anladı.

Sonuç ne oldu dersiniz?
1.Hükümdar gidip fakir kadından özür diledi.Ona arsasının bedelini ödedi ve onu sarayına aldı.Fakir kadından helallik aldı.

2.Hükümdar fakir kadının arsasını almaktan vazgeçti.

3.Hükümdar tavrından vazgeçmedi.Fakir kadının arsasına sarayı yaptı.Sadece kadına para ödedi.

Dört…Beş…Seçenekleri uzatabiliriz.Önemli olan hükümdarın ne yaptığı değil,önemli olan bizim bu hikayeden alacağımız ders.

İstediğinizi yapabilirsiniz.İstediğiniz kadar hak,haksızlık.Ama bir gün mutlaka hesap olacak.

Çünkü adalet er ya da geç mutlaka tecelli eder.