Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Hukuk (https://www.forumaski.com/hukuk/)
-   -   AB’nin Kurumsal Yapısı ve Karar Verme Süreci Ders Notları (https://www.forumaski.com/hukuk/59766-ab-nin-kurumsal-yapisi-ve-karar-verme-sureci-ders-notlari.html)

Jaqen 07.10.2013 19:04

AB’nin Kurumsal Yapısı ve Karar Verme Süreci Ders Notları
 
AB’nin Kurumsal Yapısı ve Karar Verme Süreci Ders Notları

AT’larını kuran Paris ve Roma Antlaşmaları, bir ulusal devlette olduğu gibi yasama, yürütme ve yargı görevlerini yerine getirecek organların kurulmasını da sağlamıştır. Bu organların en önemli özelliği, bütünleşmenin doğal bir sonucu olarak uluslar üstü yetkiye sahip olmalarıdır.

Dünya üzerinde ulusal devletlerin bu şekilde yasama, yürütme ve yargı yetkilerini bir başka otoriteye devrettikleri başka bir uluslararası kuruluş henüz bulunmamaktadır. Bölgesel ekonomik işbirlikleriyle en büyük farkı buradadır.


Demokratik yollarla seçilen Parlamento,
Üye devletleri temsil eden ve Bakanlar’dan oluşan AB Bakanlar Konseyi,
Avrupa Birliği Zirvesi (Avrupa Konseyi),
Antlaşmalar’ın koruyucusu olan Komisyon,
Topluluk hukukuna uyulmasını sağlayan Adalet Divanı
Birliğin malî yönetimini izleyen Sayıştay.


Ekonomik, sosyal ve bölgesel çıkar gruplarını temsil eden çeşitli danışma kurulları vardır. Birliğin dengeli gelişimine katkıda bulunan projelerin finansmanını kolaylaştırmak amacıyla kurulmuş olan bir Avrupa Yatırım Bankası, yine bir danışma organı statüsünde bulunan Ombdusman’lık kurumları Birliğin yönetiminde yer almaktadır.

1. Avrupa Birliği Konseyi (Zirve)

Birliğin en üst seviyede yetkili siyasi organıdır. Birlik üyesi devletlerin devlet veya hükümet başkanları ile Avrupa Komisyonu Başkanı’nın bir araya gelmesiyle yılda en az iki kez toplanır. Birlik politikalarının genel hatlarını belirler ve siyasi işbirliğinin bir parçası olarak uluslararası güncel konuları tartışır.

AB Zirvesi, bir çok kaynakta AB Zirvesi, Avrupa Konseyi olarak anılmaktadır. 1949 yılında kurulmuş olan ve Türkiye’nin de başlangıcından itibaren üyesi olduğu siyasî bir örgüt olan Avrupa Konseyi ile AB Konseyi’ni birbirlerine karıştırmayınız…

İlk Avrupa Zirveleri, 1961 yılının şubatında Paris’te, temmuzunda Bonn’da gerçekleştirildi. İlk yapılan toplantılar Avrupa Topluluğu’nun üyelerinin gayriresmî bir araya gelmesiydi. 1969 yılına dek düzensiz periyotlarda bir dizi zirve düzenlendiyse de gerçek anlamda ilk zirve bu yıl geldi. 1969 Lahey Zirvesi’nde üye ülkelerin başkanları Birleşik Krallık’ın topluluğa kabulü üzerine görüş birliğine vardılar ve [Avrupa Politik İşbirliği]‘ni oluşturdular.

Zirveler, 1974 yılına gelindiğinde resmiyete döküldü ve zirvelerin o dönemki Fransa cumhurbaşkanı Valéry Giscard d’Estaing tarafından yapılan bir öneri üzerine düzenli olarak yapılması kararına varıldı. 1987 yılında Avrupa Tek Senedi imzalanarak uygulamaya koyuldu ve Maastricht Antlaşması uyarınca tanımlanan bir role sahip oldu. İlk başlarda yılda yalnızca iki zirve düzenlenirken bu sayı günümüzde dörttür. Dönem başkanlığını yürüten her ülke iki kez bu toplantılara ev sahipliği yapar. Olağan zirvelerin yanı sıra, özel ya da olağanüstü zirveler de düzenlenebilir



Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi, Avrupa Birliği’nin yaptığı pek çok antlaşmada “birliğin gelişmesi için gerekli yardımı yapacak” bir birim olarak anılsa da Avrupa Birliği’nin resmî kurumlarından biri değildir. Avrupa Zirvelerinde Avrupa Birliği’nin dış politikası belirlenir ve bu nedenle Avrupa entegrasyonunun motor gücü olarak tanımlanmaktadır. Bunu yaparken resmî herhangi bir dayanağı olmayan kurumun etkisi Avrupa Birliği üyesi ülkelerin devlet ve hükûmet başkanlarından oluşuyor olmasındandır.

Ulusal liderlerden oluştuğu için üye ülkelerin yürütme güçlerini bir araya getiren zirve, Ortak dişişleri ve güvenlik politikası ile Güvenlik güçleri ve adalet alanında işbirliği programlarında olduğu gibi Avrupa Topluluğu dışında da etkili bir güce sahiptir.

Liderler zirvesi çoğu zaman belirli bir liderinin olmamasından, zayıf yapısından, yılda dört kez iki gün süreyle toplanmasından ve bir personel kadrosunun olmamasından dolayı sık sık eleştirilmektedir.

Resmî olarak Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi üye ülkelerin devlet ya da hükûmet başkanlarından ve Avrupa Komisyonu’nun başkanından oluşur. Komisyon başkanının oy kullanma yetkisi yoktur. Toplantıların düzenlendiği ülkenin dışişleri bakanı da toplantılara katılır. Avrupa Komisyonu başkanına da bir başka komisyon üyesi eşlik edebilir. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri ya da onun temsilcisi de düzenli katılımcılardandır. Bu görev son zamanlarda Genel Sekreterin zirveleri düzenlemedeki etkin rolü nedeniyle bir hayli önem kazanmıştır. Toplantılar başlamadan önce Avrupa Parlamentosu başkanı da bir açılış konuşması yapar.

Ancak zirveler sırasındaki görüşmelerde sahne arkasında da pek çok görevli çalışır. Ancak ülke başına 2 temsilci dışında bu görevliler toplantı salonlarına giremez. Her üye ülkenin temsilcisi kendi dilinde konuşma hakkına sahip olduğu için çoğu zaman toplantı salonunda metinleri diğer temsilcilere çevirmek amacıyla çevirmenler de bulunur.

Lizbon Anlaşmasıyla yapılan güncellemeyle birlikte yılda dört defa toplanan Zirve, Birliğin gelişmesi ve Avrupa’nın bütünleşmesi doğrultusunda öncelikleri ve temel politikaları belirleyen kararlar alır. Avrupa Birliği Zirvesi’nin herhangi bir yasama yetkisi yoktur. Buna rağmen, AB üyesi tüm devletlerin en üst düzey yetkililerinin bir araya geldiği ve temel politikaları belirlediği kurum olmasından dolayı siyasi bir ağırlık ve yönlendirme gücü taşır. Çoğu durumda uzlaşıyla, istisna olarak nitelikli çoğunlukla karar alır.

Zirveye, üye devletler tarafından 2,5 yıllığına atanan ve görev süresi bir defa uzatılabilecek olan AB Zirvesi Başkanı başkanlık eder. Zirve Başkanı, Birlik Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’nin yetkileri saklı kalmak kaydıyla, Birliği dışa karşı temsil etmekle görevlidir. Zirve Başkanı, aynı anda herhangi bir ulusal görevde bulunamaz.






2. Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi

Konsey, (“Bakanlar Konseyi” ya da “AB Konseyi”) Avrupa Birliği üyesi devletlerin hükümetlerinde görev yapan bakanlardan oluşan bir organ konumundadır. Konsey, Avrupa Birliği içinde üye devletlerin ulusal çıkarlarının temsil edildiği organdır. Konsey toplantılarına, karara bağlanacak konu doğrultusunda üye devletleri temsilen ilgili bakanlar katılır. Örneğin toplantının konusu ekonomi veya para politikası ile ilişkili ise, üye devletlerin ekonomi ve maliye bakanları toplantıya katılır. Konsey başkanlığı 18 aylık süre için görev yapacak 3 üye devletten oluşan, devamlılığı ve tutarlılığı sağlamaya yönelik takımlar tarafından yürütülür. Böylece Başkanlık 6 aylık dönemlerle üye devletler arasında el değiştirir.

Konsey’e çalışmalarında yardımcı olmak üzere başta, üye devletlerin Birlik nezdindeki Büyükelçilerinden oluşan Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER) olmak üzere çeşitli komiteler ve çalışma grupları mevcuttur.

Birçok konuda tüm üye devletleri bağlayan yasal düzenlemeleri kabul etme yetkisini Avrupa Parlamentosu ile paylaşan Konsey, yine Avrupa Parlamentosu ile birlikte bütçeyi onaylar.

Konsey üç değişik usul çerçevesinde karar almakta olup bunlar; oybirliği, oy çokluğu ve nitelikli çoğunluktur. Lizbon Antlaşması sonrasında Konsey’de esas oylama usulü nitelikli çoğunluk olarak düzenlenmiş; oybirliği ve basit oy çokluğunun istisna niteliği taşıdığı ortaya konmuştur. Ortak Dış ve Güvenlik Politikası bugün hala büyük ölçüde üye devletlerin oybirliği ile karar aldığı en önemli istisna alanını oluşturur. Yeni üyelerin katılımı da yine Konsey’de oybirliği aranan bir alandır.

Lizbon Antlaşması öncesi geçerli olan düzenleme çerçevesinde, nitelikli çoğunluk yönteminde her üye devletin nüfusuna, fiziki ve ekonomik büyüklüğüne göre belirli oranda oyu bulunmakta olup, sistem ağırlıklı oy esasına dayanır. Nitelikli çoğunluk yöntemine göre karar alınabilmesi için toplamı 345 olan oyların 255′inin olumlu olması gerektiği gibi üye devletlerin yarıdan fazlasının da olumlu görüş bildirmesi gerekir. Konsey’de nitelikli çoğunlukla karar alınırken, herhangi bir üye devlet gerekli görürse, alınan karara olumlu oy verenlerin, Birlik nüfusunun %62′sine karşılık gelip gelmediğinin kanıtlanmasını talep edebilir. Bu durumda %62 oranına ulaşılamamışsa söz konusu karar kabul edilmemiş sayılır.

Lizbon Antlaşması ile getirilen nitelikli çoğunluğa ilişkin yöntemin uygulanması 2014 yılına kadar ertelendi. 2017 yılına kadarki dönem için de bir geçiş süreci öngörüldü. Dolayısıyla 1 Kasım 2014 tarihine kadar olan sürede ağırlıklı oy esasına dayanan sistem uygulanacak. 1 Kasım 2014′den itibaren ise, nitelikli çoğunluk yöntemiyle bir kararın alınabilmesi için, olumlu oyların üye devletlerin % 55′ini, Birlik toplam nüfusunun % 65′ini temsil etmesi veen az 15 üye devletten gelmesi gerekmekte. Bloke edici azınlık ise, nüfus esası dikkate alınmak suretiyle en az 4 üye devlet olarak belirlendi.

Konsey, üye devletlerin ekonomik politikaları arasındaki uyumu sağlar. Özellikle üye devletlerin Birliğin Ortak Dış ve Güvenlik politikası alanına yönelik politikalarının belirlenmesinde, AB Zirvesi ile birlikte yetkilidir. Bunun yanında Konsey, Avrupa Birliği adına üçüncü ülkeler ve uluslararası örgütlerle uluslararası anlaşmalar imzalar.

Konseyin altı ana alanda sorumluluğu vardır:
Avrupa yasalarını onaylamak birçok politika alanında Avrupa Parlamentosu’yla beraber çalışmak.
Üye devletlerin genel ekonomik ve sosyal politikalarını koordine etmek.
AB ve diğer ülkeler veya uluslararası organizasyonlar arasında uluslararası anlaşmalar yapmak.
Avrupa Parlamentosu’yla beraber AB bütçesini onaylamak.
Avrupa Konseyi tarafından temelleri konmuş olan AB’nin ortak dış ve güvenlik politikasını geliştirmek.
Cezai konularda ulusal mahkemeler ve polis güçleri arasında iş birliğini koordine etmek.

Bakanlar Konseyi’nde toplam 9 farklı Konsey konfigürasyonu vardır:
Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
Ekonomik ve Mali İşler Konseyi
Adalet ve İçişleri Konseyi
İstihdam, Sosyal Politika, Sağlık ve Tüketici Hakları Konseyi
Rekabet Konseyi
Ulaştırma, Telekomünikasyon ve Enerji Konseyi
Tarım ve Balıkçılık Konseyi
Çevre Konseyi
Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi

3. Avrupa Parlamentosu

Avrupa Parlamentosu, AB kurumları içinde doğruda halk tarafından seçilen organdır. AB üyesi ülkelerin vatandaşları olan Avrupa vatandaşları beş yılda bir yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanabilirler. Son Parlamento seçimi 2009 yılında yapıldı. Parlamento, bugün için Avrupa Birliği’ne üye 27 devletin toplamda 736 temsilcisinden oluşuyor. Bu rakam, 2014 seçimleri sonrası 750 üye ve bir Başkanı içerecek şekilde 751 olarak belirlendi. Hangi üye devletin kaç parlamenter ile temsil edileceği üye devletlerin nüfuslarına göre tespit edilir.



Avrupa Parlamentosu, üye devlet vatandaşlarının demokratik menfaatlerini ve siyasi görüşlerini temsil eden bir organdır. Bundan dolayı, Avrupa Parlamentosu’nda üyeler ülkelerine göre değil, siyasi görüşlerine göre grup oluştururlar. Parlamenterler ülkelerini değil, kendilerine oy veren Avrupa vatandaşlarının siyasi görüşlerini temsil ederler. Avrupa Parlamentosu’nda, bugün için 7 siyasi parti grubu ve bağımsız üyeler yer almaktadır.

Parlamento Genel Kurulu kural olarak Strazburg’da toplanır. Parlamento’nun siyasi grupları ve komiteleri Brüksel’de toplanır, sekretaryası ise Lüksemburg’dadır. Parlamento’ya görüşülmek üzere gelen konular öncelikle farklı görev alanlarına sahip 24 adet komiteden konuyla ilgili olanında tartışılır ve ulaşılan sonuç, bir raporla Genel Kurul’a sunulur. Genel Kurul’daki görüşmeler de bu çerçevede yapılır.

Avrupa Parlamentosu, Konsey ile birlikte yasama yetkisini paylaşır. Üye devletleri bağlayacak hukuki düzenlemelerin kabul edilebilmesi genel kural olarak hem Avrupa Parlamentosu ve hem de Konsey’in onayı ile mümkün olur. Bazı konularda ise sadece danışma organı niteliğindedir, görüşleri bağlayıcılık taşımaz. Bu alanların en önemlisi dış politika konularıdır. Avrupa Birliği bütçesini Konsey ile birlikte yapan Avrupa Parlamentosu’nun diğer Avrupa Birliği kurumları üzerinde siyasi denetim yetkisi vardır. Parlamento Komisyon’a sözlü ve yazılı soru sorabilir, soruşturma komiteleri kurabilir, şikayet dilekçesi kabul edebilir, Komisyonu güvensizlik oyuyla ve 2/3 çoğunlukla heyet halinde istifaya zorlayabilir. Komisyon Başkanı’nın ve heyet halinde Komisyon’un göreve atanmasında da güvenoyu aranır. Avrupa Ombudsmanı’nın atanması ve sunduğu raporlar aracılığıyla da Birliğin kurumları üzerindeki denetim yetkisini kullanabilir.

Avrupa Parlamentosu’ndaki başlıca grupla şunlardır:
Avrupa Halk Partisi (Hıristiyan Demokratlar), Avrupalı Demokratlar
Group of the European People’s Party (Christian Democrats) and European Democrats
Sosyalistler
Socialist Group
Avrupa Liberal, Demokrat ve Reformist Grubu
Group of the Alliance of Liberals and Democrats for Europe
Yeşiller, Bağımsızlar İttifakı
Group of the Greens / European Free Alliance
Avrupa Birleşik Solu / Kuzeyli Yeşil Sol
Confederal Group of the European United Left – Nordic Green Left


Yasama Yetkisi: Normal yasama usulü, ortak karardır. Bu usule göre Avrupa Parlamentosu ile Bakanlar Konseyi eşit konumda olup yasalar bu iki organın ortak kararıyla onaylanır. Ortak karar usulü sonucunda Parlamentonun yaptığı çok daha fazla sayıda değişiklik artık Birlik yasalarına girebilmekte, Avrupa Parlamentosu ile AB Konseyi arasında resmen bir anlaşma sağlanmaksızın hiçbir metin kabul edilememektedir.

Ortak karar, Parlamentonun bugün sahip olduğu en önemli güçlerden biridir. Ortak karar usulü, işgücünün serbest dolaşımı, iç pazar yaratılması, araştırma ve teknolojik geliştirme çalışmaları, çevre, tüketicinin korunması, eğitim, kültür ve sağlık alanlarını kapsamaktadır.

Bütçe Yetkisi: Bu, Avrupa Parlamentosunun politik önceliklerini yaşama geçirmesini sağlayan önemli bir yetkidir. Avrupa Parlamentosu her yıl Aralık ayında AB’nin gelecek yıla ait bütçesini onaylar. AB’nin söz konusu yılda gereksinme duyduğu malî kaynakları sağlayan bütçe, Avrupa Parlamentosu Başkanı tarafından imzalanmadan yürürlüğe giremez.

Birliğin zorunlu olmayan harcamaları (Fonlar gibi) üzerinde Parlamento’nun, zorunlu harcamalar üzerinde ise Konseyin yetkisi bulunmaktadır

Yürütme Üzerinde Denetim Yetkisi: Parlamento, Birliğin tüm etkinlikleri üzerinde demokratik denetim görevini yerine getirir. İlk başta yalnızca Komisyonun çalışmalarını kapsayan bu yetki, Bakanlar Konseyini, AB Zirvesi’ni ve Parlamentoya hesap vermekle yükümlü olan politik işbirliği organlarını da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Avrupa Parlamentosu ayrıca soruşturma komisyonları da kurabilmektedir.

4. Avrupa Komisyonu

Avrupa Komisyonu, yasama sürecini başlatan, ayrıca Birliğin yürütme organı olarak AB müktesebatını, bütçeyi ve programları uygulamaktan ve idari denetimden sorumlu kurumdur. Avrupa Komisyonu, her bir üye devletten bir kişinin yer aldığı 27 üyeden oluşur. Bu kişilere “komiser” adı verilir. Her Komiser bir veya daha fazla AB politikasının yürütülmesinden sorumludur. Komisyon adeta bir Bakanlar Kurulu gibi faaliyet gösterir. Komisyon’da komiserlerin yanı sıra, Avrupa Birliği görevlilerinden oluşan 25.000 kişilik bir idari teşkilat da mevcuttur.

Komisyon bünyesinde, herhangi bir konuda idari düzenlemelerin yapıldığı idari yönetim birimleri olan Genel Müdürlükler bulunur. Her Genel Müdürlük, çalışmalarının siyasi ve yönetim sorumluluğunu üstlenen Komisere karşı sorumlu bir Genel Müdür tarafından yönetilir. Genel Müdürlükler müdürlüklere (direktörlük), müdürlükler bölüm ya da birimlere, bölüm ya da birimler ise, masa şefliklerine ayrılmıştır. Her masada, masanın ilgili konusuna uygun sayıda uzman bulunur.

Komisyon başkanı Avrupa Birliği Zirvesi tarafından belirlenir ve ataması Avrupa Parlamentosu’nun onayı ile yapılır. Komisyon başkan yardımcılarından biri de AB’nin dış politikasını yürütmekten sorumlu Birlik Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisidir.



Komisyon Başkanı’nın Zirve tarafından, Avrupa Parlamentosu seçimleri dikkate alınmak ve danışmalar yapılmak suretiyle nitelikli çoğunlukla belirlenmesi ve Parlamento’ya sunulması gerekmekte olup, Başkan adayı, Parlamento üyelerinin çoğunluğu tarafından seçilecektir. Komisyon Başkanı’nın, Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve diğer tüm komiserler ile birlikte heyet halinde Parlamento’nun onayına sunulması ve Zirve tarafından nitelikli çoğunlukla atanması gerekir.

Komisyon üyeleri ise üye devletlerin göstereceği adayların arasından Komisyon Başkanı tarafından seçilecek, bu seçimin ardından Zirve tarafından nitelikli çoğunlukla ve Komisyon Başkanı’nın onayını da alarak atanan “Birlik Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi” de dâhil olmak üzere Komisyon’un tamamı heyet halinde Avrupa Parlamentosu’nun onayına sunulacaktır. Gerekli güvenoyunun teminini takiben Komisyon, Zirve tarafından nitelikli çoğunluk ile atanır. Komiserlerin görev süresi 5 yıldır ve bu süre yenilenebilir.

Komiserler Avrupa Birliği üyesi devletlerin vatandaşları olmalarına ve bu devletler tarafından atanmalarına karşın kendi ülkelerinin menfaatlerini değil Birliğin genel menfaatlerini korumak durumundadır. Komisyon, sorumluluklarını yerine getirirken bağımsız hareket eder ve üye devletlerden ya da herhangi bir kurumdan veya makamdan talimat almaz.

Komisyon, görev süresi boyunca üye devlet hükümetlerince görevden alınamaz. Avrupa Parlamentosu’nun da komiserleri tek tek görevden alma yetkisi bulunmamakla birlikte, güvensizlik oyu ile Komisyon’u heyet halinde görevden alması mümkündür.

Komisyon’un merkezi Brüksel’dedir. Avrupa Birliği üyesi devletlerden bağımsız bir niteliğe sahip olan Komisyon, Birliğin yürütme organı konumundadır. Bu doğrultuda Birliğin bütçesini ve politikalarını uygulayan Komisyon, AB hukukunun uygulanmasının idari bakımdan gözetilmesi görevini de üstlenmiştir. AB hukukunu ihlal ettiği iddiasıyla üye devletleri Avrupa Birliği Adalet Divanı önünde dava edebilir. Komisyon’un bir diğer önemli görevi ise yasama organını oluşturan Avrupa Parlamentosu ve Konsey’e sunduğu yasama ya da karar önerileri ile yasama sürecini başlatmasıdır.

Komisyonun üstlenmiş olduğu görevler ulusal devletlerde hükümetin görevlerine benzemektedir. Öncelikli görevi, Birliği kuran Antlaşmaların korunmasını sağlamak ve tarafların Antlaşmalara karşı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini denetlemektir.

Üye devletlerden herhangi birine karşı Antlaşma ihlali soruşturması başlatabilir ve gerekli gördüğünde konuyu AB’nin yargı organına götürür. Bu durumda yargı konusunda da görevlerinin olduğu söylenebilir.

AB’nin rekabet kurallarını ihlal etmeleri durumunda kişilere ve şirketlere para cezası verebilir.

Uluslararası ilişkilerde AB’ni temsil etme yetkisi de Komisyon’a aittir. Uluslararası anlaşmalara imza atar. Kabulü Konsey’e aittir.

Komisyon’un, yasama sürecini başlatma veya bir yasanın kabul edilmesi sürecini etkileme güç ve yetkisi bulunmaktadır.

Merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Komisyonu, AB’nin yürütme organı olarak Konsey’in aldığı kararları uygular. Konsey’e uygulamalar konusunda bilgi verir ve Birliğin çıkarlarını korur.

Komisyon ayrıca Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu, Avrupa Sosyal Fonu, Avrupa Bölgesel Gelişme Fonu gibi Birlik fonlarının yönetim görevini de üstlenmektedir

Jaqen 07.10.2013 19:10

Cevap: AB’nin Kurumsal Yapısı ve Karar Verme Süreci Ders Notları
 
5. Avrupa Birliği Adalet Divanı ve Bidayet Mahkemesi
Avrupa Birliği Adalet Divanı, Avrupa Birliği’nin yargı organıdır ve Adalet Divanı, Genel Mahkeme ve uzmanlık mahkemeleri olmak üzere üçlü bir yapıdan oluşur. Adalet Divanı’nın temel amacı, Avrupa Birliği hukukunun Avrupa Birliği içerisinde her yerde aynı şekilde yorumlanmasını ve uygulanmasını sağlamaktır. Divan, Birlik hukukunun yorumlanmasında ve uygulanmasında hukuka saygıyı sağlama, ulusal hukuk düzenleri ile AB hukuk düzeni arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, hukuki denetim, yorum, uyuşmazlık çözme, hukuk yaratma ve boşluk doldurma işlevlerini yerine getirir.
Divan, her üye devletten bir yargıçtan, Genel Mahkeme ise yine her üye devletten en az bir yargıç olmak üzere 27 yargıçtan oluşur. Divana ve Genel Mahkeme ye 8 adet Hukuk Sözcüsü, davalar hakkında görüş hazırlayarak yardımcı olur. Yargıçlar, üye devlet hükümetlerinin mutabakatı ile altı yıl için atanırlar ve yeniden atanmaları mümkündür. Divan yargıçlarının bağımsızlıkları, statülerini düzenleyen çeşitli hükümler aracılığıyla güvence altına alınmıştır. Ayrıca Divan müzakereleri gizli olup, açıklanmaz, kararlar çoğunluk oyuna göre oluşur ama tüm yargıçlar tarafından imzalanır ve karşı oylar yayınlanmaz.
Avrupa Birliği Adalet Divanı AB hukukundan kaynaklanan bir takım davalara bakmaya yetkilidir. Bunlar genel olarak üye devletlerin ve AB kurumlarının AB hukukuna uyup uymadığının denetlenmesine yönelik davalar ile ulusal mahkemelerde görülmekte olan davaların çözüme bağlanması için gerekli olduğunda AB hukukunun yorumlanmasına ilişkin davalardır. Avrupa Birliği Adalet Divanı Lüksemburg’da faaliyet göstermektedir.
AB mevzuatının her üye devlette aynı şekilde yorumlanmasını ve uygulanmasını sağlamaktır. Böylece kanunlar herkes için eşit olacaktır.
Divan, aynı zamanda AB üye devletlerinin ve kurumlarının yasaların gerektirdiklerini yapmalarını da sağlar. AB üye devletleri, kurumları, şirketler ve bireyler arasındaki yasal sorunları çözme yetkisi de Divan’a aittir. Divan üye devlet başına bir hakimden oluşur. Böylece AB’nin 27 ulusal yasal sistemi de temsil edilmiş olur.
Divan, çoğu zaman yalnız 13 hakimden oluşan ‘Büyük Heyet’ (Grand Chamber) olarak ya da beş ya da üç hakimden oluşan bir heyet olarak toplanır. Divan, davalarda gerekçeli fikirleri temsil etmekle görevli olan sekiz ‘kanun sözcüsü’ tarafından desteklenir. Kanun sözcüleri bu görevlerini kamuya açık ve tarafsız olarak yerine getirmek zorundadırlar.
Adalet Divanı AB’nin yargı fonksiyonunu yürütür. Divan’ın 6 alanda sorumluluğu bulunmaktadır.
• Üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar,
• Birlik ile üyeler arasındaki anlaşmazlıklar,
• Kurumlar arasındaki anlaşmazlıklar,
• Birlik ile şahıslar arasındaki anlaşmazlıklar,
• Uluslararası anlaşmalar hakkındaki görüşler,
• Anlaşmazlıkların çözümü için bildirilen ilk görüşlerdir
Asliye Mahkemesi” veya “İlk Derece Mahkemesi” adıyla da anılan Bidayet Mahkemesi, bireylerin yararlanabileceği adlî koruma mekanizmalarını güçlendirmek ve Adalet Divanı’nın iş yükünü hafifletmek için 1989 yılında kurulmuştur.
Kişiler ve işletmeler tarafından açılan davalara bakar. Örneğin, rekabet hukuku, tazminat talepleri veya personel ile Birlik kurumları arasındaki idarî anlaşmazlıklar konusundaki davalar Bidayet Mahkemesi’ne havale edilir.
Mahkeme’nin kararları aleyhine Adalet Divanı’na temyiz talebiyle gitmek mümkündür.

6. Sayıştay
Avrupa Sayıştayı, Birliğin tüm gelir ve giderlerini inceler, işlemlerinin hukuka ve usule uygunluğunu temin eder. Sayıştay denetimi, gelir ve giderlerin hukuka uygunluğu ile düzenliliğini ve iyi bir mali idareyi sağlamaya yöneliktir.
Avrupa Sayıştayı her bir üye devletten birer üye olmak üzere 27 üyeden oluşmaktadır. Üyeler, Konsey tarafından Parlamento’ya danışıldıktan sonra, 6 yıllık bir süre için tayin edilir. Bu üyeler, kendi ülkelerinde denetim kurumlarında çalışan veya çalışmış ve bu görev için özel niteliğe sahip kişilerin arasından seçilir. Sayıştay üyelerinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı güvence altına alınmıştır.
Sayıştay her yıl Birliği’nin tüm gelir ve harcamalarının hukuka uygun ve düzenli biçimde yapılıp yapılmadığını ve maliye yönetiminin tutarlı olup olmadığını yayınladığı raporla Birliğin diğer organlarına ve vatandaşlarına açıklar.


7. Ekonomik ve Sosyal Komite
Ekonomik ve Sosyal Komite işverenler, işçiler ve çiftçiler, esnaf ve zanaatkarlar, küçük ve orta ölçekli sanayi işletmeleri ve kooperatifler gibi diğer ekonomik grupların temsilcilerinden oluşur. Genişleme ile birlikte üye sayısı 222’den 344’e çıkmıştır. Komite Brüksel’de toplanır. Birçok konuda karar alınmadan önce Komite’nin görüşüne başvurulması zorunludur.
Ekonomik ve Sosyal Komite’nin görevleri şu şekilde sıralanabilir:
• Avrupa Parlamentosu, Bakanlar Konseyi ve Komisyon’a görüş bildirmek,
• Birliğin yönetiminde sivil toplum kuruluşlarının etkisini artırmak,
• Birliğin ilişkide bulunduğu diğer ülkelerde sivil toplum örgütlerinin rolünü desteklemek, ilişkileri artırmak.
AB’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın 300. maddesi uyarınca Ekonomik ve Sosyal Komite; Parlamento’ya, Konsey’e ve Komisyon’a yardımcı olmak amacıyla öngörülmüş bir danışma kurumu olup, kararları bağlayıcı değil, danışma niteliktedir. Ekonomik ve Sosyal Komite, işçi ve işveren grupları ile belirli toplum kesimlerinin değişik menfaatlerini temsil eden gruplardan seçilen üyelerden oluşur. Komite, Avrupa bütünleşmesinin genel çıkarları çerçevesinde faaliyet gösterir ve üyelerinin bağımsızlığı Antlaşma’da açıkça düzenlenmiştir.

Komite’nin üye sayısı 350′yi geçemez; halihazırda ise 344 üyesi bulunmaktadır. Antlaşma’nın 301. maddesinde üye devletlere ayrılan üye sayısına ilişkin düzenlemenin Komisyon’un önerisi üzerine Konsey tarafından oybirliği ile alınacak bir kararla belirlenmesi öngörülmüştür. AB’nin İşleyişine Dair Antlaşma’ya ekli Geçiş Hükümlerine İlişkin 36 No.’lu Protokol’ün 7. maddesi uyarınca bu karar alınana kadarki süreçte Ekonomik ve Sosyal Komite’nin üye sayıları aşağıda belirtildiği şekilde olacaktır:
• Almanya, Fransa, İtalya ve Birleşik Krallık: 24 üye
• İspanya ve Polonya: 21 üye
• Romanya: 15 üye
• Belçika, Yunanistan, Hollanda, Portekiz, Avusturya, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Bulgaristan: 12 üye
• Danimarka, İrlanda, Finlanda, Litvanya ve Slovakya: 9 üye
• Estonya, Letonya ve Slovenya: 7 üye
• Lüksemburg ve Kıbrıs: 6 üye
• Malta: 5 üye
Antlaşma’nın 302. maddesi uyarınca Komite üyeleri, 5 yıllık süre için üye devletler tarafından gösterilen adaylar arasından, Konsey tarafından atanırlar ve görev süreleri yenilenebilir.
Üyelerin dağılımı, üye devletlerin fiziki ve ekonomik büyüklüklerine göre farklılık göstermekte olup, üyelerin tespitinde, ekonomik ve sosyal hayatın çeşitli kesimlerinin uygun şekilde temsil edilmesine özen gösterilmesi önemlidir. Ekonomik ve Sosyal Komite’de hükümet temsilcilerinin ya da AB kurumlarının temsilcilerinin üye olarak yer almadığı da belirtilmelidir. Ekonomik ve Sosyal Komite, çeşitli uzmanlık grupları halinde çalışmakta olup, Komite bünyesinde alt komiteler kurulması mümkündür. Komite, üyeleri arasından, iki buçuk yıllık bir süre için başkanını seçer.
Komite’de temsil edilecek sosyal etkinlik kategorilerine; üreticiler, çiftçiler, nakliyeciler, işçiler, tacirler, zanaatkarlar, meslek sahipleri, kadın dernekleri ve tüketici örgütleri örnek olarak verilebilir.
Komite’ye danışılması bazı durumlarda zorunlu, bazı durumlarda ise ihtiyari nitelik arz etmektedir. Nitekim Antlaşma’nın 304. maddesi uyarınca Antlaşma’da öngörülen durumlarda Parlamento, Konsey ya da Komisyon’un Ekonomik ve Sosyal Komite’ye danışması gerekmektedir. Bundan başka, söz konusu kurumların, uygun gördükleri her durumda Komite’ye görüş için başvurması mümkün olduğu gibi, Ekonomik ve Sosyal Komite’nin gerekli görmesi halinde kendi inisiyatifi ile görüş vermesi de mümkündür. Yasama süreci içerisinde görüşüne başvurulmasından itibaren bir aydan az olmamak üzere belirlenen bir süre içinde Komite’nin görüşünü bildirmemiş olması, daha sonraki faaliyetlere engel teşkil etmemektedir.

8. Bölgeler Komitesi
Bölgeler Komitesi, AB içindeki yerel ve bölgesel yönetimlerin temsilcilerinden oluşan danışma nitelikli bir komite olup, AB’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın 305. ve 307. maddelerinde düzenlenmiştir.
Avrupa bütünleşmesinin genel çıkarları çerçevesinde faaliyet gösteren Komite’nin üye sayısı 350′yi geçemez, halihazırda ise 344 üyesi bulunmaktadır. Antlaşma’nın 305. maddesi uyarınca Komite üyeleri, 5 yıllık süre için üye devletler tarafından gösterilen adaylar arasından, Konsey tarafından atanırlar ve görev süreleri yenilenebilir. Anılan düzenlemede üyelerin Komite’nin kompozisyonunun Komisyon’un önerisi üzerine Konsey tarafından oybirliği ile alınacak bir kararla belirlenmesi öngörülmüştür. AB’nin İşleyişine Dair Antlaşma’ya ekli Geçiş Hükümlerine İlişkin 36 No.’lu Protokol’ün 8. maddesi uyarınca bu karar alınana kadarki süreçte Ekonomik ve Sosyal Komite’nin üye sayılarının nasıl olacağı belirtilmiş olup, bu sayılar yukarıda yer verilen Ekonomik ve Sosyal Komite’deki üye sayıları ile örtüşmektedir.
Antlaşma’da, Komite üyesinin aynı zamanda Avrupa Parlamentosu üyesi olamayacağı düzenlenmiştir. Antlaşma’nın 306. maddesinde, Komite’nin üyeleri arasından, iki buçuk yıllık bir dönem için başkanını seçeceği ve Avrupa Parlamentosu’nun, Konsey’in ya da Komisyon’un talebiyle ya da kendiliğinden toplanabileceği düzenlenmiştir.
Bölgeler Komitesi, çeşitli uzmanlık grupları halinde çalışır. Komite bünyesinde ayrıca çeşitli alt komiteler kurulabilir. Belirli karar önerileri ya da sorunlar üzerinde görüş taslakları bu alt komiteler tarafından hazırlanır.
Komite’ye danışılması bazı durumlarda zorunlu, bazı durumlarda ise ihtiyari nitelik arz etmektedir. Nitekim Antlaşma’nın 307. maddesi uyarınca Antlaşma’da öngörülen durumlarda Parlamento, Konsey ya da Komisyon’un Bölgeler Komitesi’ne danışması gerekmektedir. Bundan başka, söz konusu kurumların, uygun gördükleri her durumda Komite’ye görüş için başvurması mümkündür. Başlıca danışma konuları ise; AB Bölgesel Politikaları’na ilişkin hususlar ile bölgesel kalkınma, yapısal değişim, uyum etkinliklerini destekleyen fonlardan yararlanacak projelerin belirlenmesi ve izlenmesine ilişkin hususlardır. Bundan başka, söz konusu kurumlar, özellikle sınır ötesi işbirliğine ilişkin uygun gördükleri her durumda da Komite’ye görüş için başvurabilirler. Ayrıca Antlaşma’nın 307. maddesinin dördüncü paragrafı uyarınca Bölgeler Komitesi’nin gerekli görmesi halinde kendi inisiyatifi ile görüş vermesi de mümkündür. Yasama süreci çerçevesinde görüşüne başvurulmasından itibaren bir aydan az olmamak üzere belirlenen bir süre içinde Komitenin görüşünü bildirmemiş olması, daha sonraki faaliyetlere engel teşkil etmez.

9. Avrupa Merkez Bankası
Avrupa Merkez Bankası tüzel kişiliğe sahip bağımsız bir AB organıdır. Görevi, para birimi olarak Avro’yu kullanan AB üyesi ülkelerden oluşan Avro bölgesinde fiyat istikrarını sağlamaktır. Bu görevini üye devletlerin merkez bankaları ve Avrupa Merkez Bankası’ndan oluşan Avrupa Merkez Bankaları Sistemi içinde yerine getirir. Bu çerçevede AB’nin para politikasının tespiti ve uygulanması, döviz işlemlerinin yürütülmesi, üye devletlerin resmi döviz rezervlerinin tutulması ve yönetilmesi, ödeme sistemlerinin düzgün işlemesinin sağlanması görevlerini yerine getirir. Avrupa Merkez Bankası Avro bölgesi dahilinde kağıt para basımına izin verme konusunda tek yetkilidir.
Merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde olan Banka’nın karar alma organları, Yürütme Kurulu, Yönetim Konseyi ve Genel Kurul’dur.
Bankanın ana hedefi, Avrupa ekonomisinde fiyat istikrarını sağlamaktır. Bunun yanı sıra, para politikalarıyla AB’nin kararlaştırdığı diğer siyasî hedefleri de destekler. Avrupa Merkez Bankası bağımsız olarak faaliyetlerini yürütmekte ancak Avrupa Parlamentosu’na hesap verme yükümlülüğü bulunmaktadır.

10. Avrupa Ombudsmanı
Maastricht Antlaşması ile AB kurumsal yapısına kazandırılmış bir kurum olan Avrupa Ombudsmanı, Avrupa Parlamentosu tarafından yenilenebilen 5 yıllık bir süre için atanır ve bağımsızlığı da Antlaşmalarda teminat altına alınmıştır. AB’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın 20. maddesinde Avrupa Ombudsmanı’na başvurmak Birlik vatandaşlarının hakları arasında sayılmaktadır. Antlaşma’nın 228. maddesi uyarınca Avrupa Parlamentosu tarafından seçilen Avrupa Ombudsmanı’na Birliğin her vatandaşı veya ikametgahı ya da tüzüğüne göre merkezi bir üye devlette bulunan her gerçek ve tüzel kişi başvurabilir. Anılan kişiler, Birlik organları, kurumları veya diğer birimlerinin faaliyetlerinde kötü yönetime ilişkin şikayetleri Avrupa Ombudsmanı’na iletirler ve Ombudsman bunları araştırarak rapor hazırlar. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın yargısal yetkilerini kullandığı sıradaki faaliyetleri ise bu kapsamda değildir. Ayrıca, Ombudsman’a iletilen bir konunun daha sonra yargıya intikal etmesi halinde de Ombudsman işlemi dava sonuna kadar erteleyerek, yargı kararına göre konu hakkında ne yapılacağını kararlaştıracaktır.
Ombudsman resen soruşturma başlatabileceği gibi, doğrudan veya bir Avrupa Parlamentosu üyesi aracılığıyla kendisine iletilecek şikayetleri de inceleyebilecektir. Ombudsman, şikayetin doğruluğuna ilişkin bulgulara ulaştığında, 3 aylık bir süre içinde cevap verilmesi için ilgili kuruma başvuracak ve kurumun cevabını, kendi görüşünü de ekleyerek, Avrupa Parlamentosu’na ve ilgili kuruma sunacaktır. Ayrıca, her yıl soruşturmalarının sonuçlarını içeren bir genel rapor da Ombudsman tarafından Avrupa Parlamentosu’na sunulmaktadır.
•Kimler şikayet edebilir? AB Üyesi Devletlerin vatandaşları veya Üye bir Devlette ikamet eden şahıslar, Ombudsman’a şikayette bulunabilirler. Kayıtlı merkezi Birlik içinde olan ticari işletmeler, ortaklıklar veya diğer kuruluşlar da Denetim Görevlisine şikayette bulunabilirler.
• Ne hakkında şikayet edilebilir? Örneğin, idarî düzensizlikler, haksızlık, ayrımcılık, yetkinin kötüye kullanılması, bilgi eksikliği veya bilginin reddi, gereksiz gecikme, vb. Üye devletlerin ulusal, bölgesel veya yerel yönetimleriyle ilgili şikayetler Avrupa Denetim Görevlisi’nce ele alınmaz.

Avrupa Birliği’nde Karar Alma Süreçleri
Avrupa Birliği içerisinde yasama faaliyeti AB’nin üç kurumu Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi’nin işbirliğiyle gerçekleştirilir. AB’deki temel karar alma faaliyeti, “olağan yasama usulü” olarak da bilinen “ortak karar alma” (codecision) mekanizmasıdır. Olağan yasama usulünün en önemli özelliği, bu mekanizmada, bugüne kadar yapılan AB Antlaşmalarında yetkisi sürekli artırılan, üyeleri halk tarafından seçilen AP’ye, Konsey ile ortaklaşa karar verme ve veto yetkisi tanınmış olmasıdır. 2009 Aralık ayında yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması ile ortak karar alma usulü ile yasama yapılabilecek alanlar genişletilmiştir.
AB bünyesinde yasama teklifi Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanır. Komisyon tarafından hazırlanan taslaklarda getirilmek istenen yeni düzenlemelerin ekonomik, sosyal ve çevresel alanda ne gibi etkileri olabileceği değerlendirilir. Komisyon ayrıca yasa tekliflerini hazırlarken yerel otoriteler, sivil toplum kuruluşları, sanayi temsilcileri gibi ilgili taraflarla da istişare içinde bulunur. Organizasyonlar ve AB vatandaşları da bu danışma sürecine katılabilirler. “Avrupa Vatandaş Girişimi” (European citizens’ initiative) adı verilen düzenleme Lizbon Antlaşması ile müktesebat içerisindeki yerini almıştır. 15 Şubat 2011 tarihli Tüzük ile genel çerçevesi belirlenen bu girişim 1 Nisan 2012 itibariyle geçerli olabilecektir. AB’nin demokratikleşmesi adına önemli bir adım olarak görülen vatandaş girişimi AB’ye üye ülkeler içerisinde, AB’ye üye devletlerin en az dörtte birinden olmak kaydıyla, 1 milyon Avrupa vatandaşının imzasının Avrupa Komisyonu’nu yasal düzenlemelere ilişkin harekete geçirebilmesini öngörmektedir
Yasama, Avrupa Komisyonu ile AB Konseyi’nin mutabakatı ile sağlanır. AP yasama teklifinde değişiklikler isteyebilir.
Ulusal parlamentolar da, AB seviyesinde değil de ulusal seviyede bir düzenleme getirmenin daha yararlı olduğu düşüncesini taşırlarsa yasama sürecinde bu çekincelerini belirtebilirler.
Lizbon Antlaşması, ulusal parlamentoların Birliğin iyi işleyişine katkıda bulunacağını ifade etmekte ve bu aktörlerin AB karar alma süreçlerine yakınlaştırılması için yeni hükümler getirdi. Bu bağlamda öncelikle, ulusal parlamentoların AB kurumlarının işlemleri hakkında bilgilendirilmesi düzenleniyor. Nice Antlaşması uyarınca Komisyon tarafından gayrı resmi bir şekilde yapılmakta olan bilgilendirme sürecinin yeni Antlaşma hükümleri doğrultusunda şu şekilde işlemesi öngörülüyor:
• Komisyon danışma belgeleri (yeşil ve beyaz kitaplar, tebliğler) yayımlanmalarını takiben doğrudan Komisyon tarafından ulusal parlamentolara iletilir. Komisyon ayrıca, yıllık yasama programının yanı sıra diğer yasama planlaması ve politika araçlarını da Avrupa Parlamentosu ve Konsey ile aynı zamanda ulusal parlamentolara sunar.
• Avrupa Parlamentosu ve Konsey’e gönderilen taslak yasama belgeleri ulusal parlamentolara iletilir.
• Komisyon’dan kaynaklanan taslak yasama kararları, Avrupa Parlamentosu ve Konsey ile aynı zamanda ulusal parlamentolara doğrudan Komisyon tarafından iletilir.
• Avrupa Parlamentosu’ndan kaynaklanan taslak yasama kararları ulusal parlamentolara doğrudan Avrupa Parlamentosu tarafından iletilir.
• Bir grup üye devlet, Adalet Divanı, Avrupa Merkez Bankası veya Avrupa Yatırım Bankası’ndan kaynaklanan taslak yasama kararları ulusal Parlamentolara doğrudan Konsey tarafından iletilir.
• Sayıştay, yıllık raporunu Avrupa Parlamentosu ve Konsey ile aynı zamanda, bilgi amacıyla, ulusal parlamentolara iletir.
• Konsey gündemleri ve Konsey’in taslak yasama karar hakkında görüştüğü toplantı notları dahil olmak üzere tüm toplantı çıktıları, üye devlet hükümetleri ile aynı zamanda ulusal parlamentolara doğrudan iletilir.
Olağan yasama usulü dışındaki yasama faaliyeti özel yasama usulleri olarak bilinir ve temel olarak iki başlık altında toplanabilir: Danışma usulü ve onay usulü. Danışma usulüne ilişkin söylenmesi gereken en önemli nokta AP’nin görüş bildirme hakkıdır. Bununla birlikte, bu görüşün bir bağlayıcılığı yoktur; bir başka deyişle AB Konseyi AP’nin görüşünü aldıktan sonra, bu görüşe paralel olmayan bir şekilde de yasama sürecini sonuçlandırabilir. Onay usulünde AP’nin Avrupa Komisyonu’nun önerisine ya da AB’nin taraf olacağı bir anlaşmaya onay vermesi halinde bu AB Konseyi tarafından kabul edilebilir veya ilgili anlaşma Konsey tarafından imzalanabilir. Birliğin taraf olacağı pek çok uluslararası anlaşma ve katılım antlaşmaları muvafakat usulüne tabidir. Bu iki yöntem istisnai prosedürlerdir.
AB yasaları 4 şekilde oluşturulmaktadır:
• Ortak karar prosedürü
• Danışma prosedürü
• İşbirliği prosedürü
• Onay prosedürü
Söz konusu prosedürler arasındaki temel fark, Avrupa Parlamentosu’nun prosedüre ne derecede dahil olduğudur. Bu çerçevede AP, ortak karar prosedüründe Bakanlar Konseyi ile yetkiyi gerçek anlamda paylaşırken, danışma prosedüründe sadece fikrini belirtir. Avrupa Komisyonu, yeni bir kanun tasarısı sunmadan önce hangi prosedürün izleneceğine karar verir. Komisyon bu kararı alırken, ilke olarak, tasarının AT Antlaşması’nın hangi maddesine dayandığına bakar.
Ortak Karar Prosedürü
Avrupa Parlamentosu ve Bakanlar Konseyi’nin yasama görevini eşit düzeyde paylaştığı, AB’nin temel karar alma prosedürüdür. Bu çerçevede:
• Komisyon mevzuat taslağını AP ve Konsey’e iletir; gerektiği durumlarda Bölgeler Komitesi ve Ekonomik ve Sosyal Komite’nin görüşünü alır.
• 1. Okuma: AP, ilgili komitesinin taslağa ilişkin raporuna dayanarak tutum belirler. AP, çoğu durumda taslağa ilişkin değişiklik önerisinde bulunur. Bu durumda, Komisyon taslak öneriyi değiştirir.
• Bakanlar Konseyi, AP’nin değişiklik önerisini
kabul eder ve taslak yasalaşır.
veya üzerinde değişiklik yapar ve kabul ettiği ortak pozisyon belgesini AP’ye iletir. Bu durumda:
• 2. okuma: AP, ilgili komitesinin tavsiyesine dayanarak Konsey ortak pozisyon belgesine ilişkin görüş bildirir:
kabul ederse: taslak mevzuat, ortak pozisyon belgesine uygun şekilde kabul edilir.
reddederse: taslak mevzuat kabul edilmez.
Değişiklik önerisinde bulunursa: Değişiklik önerileri, Komisyon ve Konsey’e iletilir. Komisyon, önerilen değişikliklere ilişkin görüş bildirir. Konsey, Komisyon tarafından kabul edilen AP değişikliklerini nitelikli oy çokluğu ile kabul eder (Komisyon’un onaylamadığı değişikliklerin oybirliği ile kabul edilmesi gerekmektedir).
• Uzlaşma komitesi: AP ve Konsey’in söz konusu taslak üzerinde anlaşmaya varamaması durumunda AP ve Konsey’den eşit sayıda temsilcinin katıldığı “uzlaşma komitesi”nde ele alınır. Komisyon temsilcileri de komite toplantılarına katılarak tartışmalara katkıda bulunur:
Uzlaşma komitesi’nde de anlaşmaya varılamaz ise taslak mevzuat yasalaşmaz.
Komite’de anlaşmaya varılırsa üzerinde anlaşma sağlanan metin 3. kez değerlendirilmek üzere AP’ye ve Konsey’e gönderilir ve her iki kurumun da onayı alındıktan sonra kabul edilir (3. okuma)

Ortak karar prosedürü, işçilerin serbest dolaşımı, iç pazar, tüketicinin korunması, eğitim, kültür, sağlık, Trans-Avrupa Ağları dahil 43 alanda uygulanmaktadır.
Danışma Prosedürü
Komisyon, önerisini Bakanlar Konseyi’ne ve Avrupa Parlamentosu’na iletir. Konsey, AP’ye ve diğer organlara- Ekonomik ve Sosyal Komite ve Bölgeler Komitesi- danışır. Danışma, bazı durumlarda zorunludur ve öneri, AP görüş bildirmeden yasalaşamaz. Diğer durumlarda ise danışma isteğe bağlıdır: Komisyon sadece Konsey’e AP’ye danışması yönünde öneride bulunur.
AP, Komisyon önerisini:
kabul edebilir;

reddedebilir veya
öneride değişiklik yapılmasını talep edebilir.
Ancak ne Komisyon ne de Konsey, AP’nin değişiklik taleplerini kabul etmek zorunda değildir ve AP görüşü taslağın kabul edilmesini engelleyemez. AP’nin değişiklik talep etmesi halinde, Komisyon tüm değişiklik taleplerini değerlendirir ve (eğer değişiklikleri kabul ederse) değiştirilmiş öneriyi Konsey’e iletir. Değiştirilmiş öneri Konsey tarafından değerlendirilir ve kabul edilir; değiştirilir veya reddedilir (oybirliği ile). Danışma prosedürü, tarım; vergilendirme; rekabet; özgürlük güvenlik ve adalet alanının oluşturulmasına ilişkin konular gibi alanlarda uygulanmaktadır.
İşbirliği Prosedürü
İşbirliği prosedürü son sözü Bakanlar Konseyi’ne bırakmakla birlikte, bazı kararların alınmasında, Avrupa Parlamentosu’na daha fazla danışılması amacıyla Tek Avrupa Senedi tarafından oluşturulmuştur. Amsterdam Antlaşması, bu prosedürün kapsamını oldukça daraltmış (ortak karar prosedürünün kapsamını önemli ölçüde genişletmiş); Nice Hükümetlerarası Konferansı’nda söz konusu prosedürün tamamıyla ortadan kaldırılması üye ülkelerin bir çoğu tarafından desteklense de bu yönde bir değişikliğe gidilmemiştir. İşbirliği prosedürü, halihazırda sadece ekonomik ve parasal politika alanında uygulanmaktadır.
Bu prosedür kapsamında:
• Bakanlar Konseyi, AP görüşünü aldıktan sonra Komisyon önerisine ilişkin bir ortak pozisyon belgesini nitelikli oy çokluğuyla kabul eder.
• AP:
Konsey’in ortak pozisyon belgesini kabul ederse: Konsey, ortak pozisyon belgesini nihai olarak onaylar.
Ortak pozisyon belgesini reddederse: Konsey, ortak pozisyon belgesini ancak oy birliği ile kabul edebilir.
Değişiklik önerisinde bulunursa: Komisyon, önerisini AP değişiklik önerileri doğrultusunda tekrar gözden geçirir. Konsey, gözden geçirilmiş öneriyi nitelikli oy çokluğu ile kabul eder; veya oybirliği ile değiştirerek kabul eder.
Onay Prosedürü
Onay prosedüründe Bakanlar Konseyi, karar almadan önce Avrupa Parlamentosu’nun onayını almak zorundadır. Onay prosedürü, bir tek farkla danışma prosedürü ile aynıdır: AP tasarı değiştirmek üzere öneride bulunamaz; sadece (kullanılan oyların mutlak çoğunluk ile) kabul veya reddedebilir. AP’nin reddetmesi durumunda karar alınmaz. Yapısal Fonlar ve Uyum Fonları, Avrupa Merkez Bankaları Sistemi/Avrupa Merkez Bankası’nın Statülerinin değiştirilmesi, başta yeni üye ülkelerin katılımı ve üçüncü ülkelerle yapılan ortaklık anlaşmaları olmak üzere uluslararası anlaşmalar gibi alanlarda AP’in onayı gerekmektedir.
Konsey’in yürürlüğe koyduğu normlar şunlardır:
Tüzük (Yönetmelik): AB kanunları olup her ülkede aynen geçerlidir, ülke kanunlarına uyarlanmaz. Yani her ülkenin doğrudan uymak durumunda olduğu kanunlardır. Vatandaşlara aynen ulusal yasalarda olduğu gibi hak ve yükümlülük getirir.
Yönerge (Direktif): AB tarafından belirlenen hedeflerdir. Verilen hedefe ulaşmak bağlayıcıdır. Ancak her ülke bunun başarılmasında kullanacağı yöntemi seçmekte serbesttir: AB neticeye bakar, hukuka nasıl uyarlandığı üye ülkenin sorumluluğundadır.
Karar: Belli konularda belli bir ülke, işyeri hatta şahısları muhatap alan bağlayıcı kararlardır.
Tavsiye ve Görüşler: Kanuni bağlayıcılığı olmayan kararlardır, sadece ilgili konuda öneri ve görüş belirtir.
Avrupa Birliği Müktesebatı
Avrupa Birliği Müktesebatı üye ülkeleri Avrupa Birliği’ne bağlayan hukuki yapının tümüne verilen bir isim olup, 35 başlık altında toplanmıştır.AB’nin kuruluş temelindeki antlaşmalardan doğan ve AB’nin ortak politikalarının uygulanmasına yönelik AB hukuk kaynakları hep birlikte Avrupa Birliği Müktesebatı’nı oluşturur. AB’ye üyelik için yürütülen müzakereler bu konu başlıkları altında yapılır.Müktesebat, son katılım müzakereleri için 31 başlık altında sınıflandırılmıştır. Ancak Hırvatistan ve Türkiye ile başlayan müzakere sürecinde bu sayı, geniş kapsamlı bazı konuların bölünmesi suretiyle 31’den 35’e çıkarılmıştır.
1) Malların Serbest Dolaşımı
2) İşçilerin Serbest Dolaşımı
3) Yerleşim Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi
4) Sermayenin Serbest Dolaşımı
5) Kamu Alımları
6) Şirketler Hukuku
7) Fikri Mülkiyet Hukuku
8) Rekabet Politikası
9) Mali Hizmetler
10) Bilgi Toplumu ve Medya
11) Tarım ve Kırsal Kalkınma
12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı
13) Balıkçılık
14) Taşımacılık Politikası
15) Enerji
16) Vergilendirme
17) Ekonomik ve Parasal Politika
18) İstatistik
19) Sosyal Politika ve İstihdam
20) İşletme ve Sanayi Politikası
21) Trans-Avrupa Şebekeleri
22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu
23) Yargı ve Temel Haklar
24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik
25) Bilim ve Araştırma
26) Eğitim ve Kültür
27) Çevre
28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması
29) Gümrük Birliği
30) Dış İlişkiler
31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları
32) Mali Kontrol
33) Mali ve Bütçesel Hükümler
34) Kurumlar
35) Diğer Konular

Alıntı.


Saat: 18:18

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.