Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > İslamiyet
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Peygamberimizin son Günleri

İslamiyet kategorisinde açılmış olan Peygamberimizin son Günleri konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 28.01.2013, 13:34   #1 (permalink)
GeCe MaviSi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Post Peygamberimizin son Günleri

Hz. Âişe, Efendimizin Hastalığını Anlatıyor

Hz. Âişe Vâlidemiz, Efendimizin hastalığı esnasındaki bir hatırasını şöyle anlatır:
“Resûlullah (a.s.m.) eve geldiği sırada başımda bir ağrı belirmişti. Ağrının şiddetinden ‘Vay başım, vay başım’ diye söylendim. Resûlullah bunu duyunca, ‘Ne ehemmiyeti var? Neden üzülüyorsun? Eğer benden evvel dünyadan göçüp gidersen seni teçhiz ve tekfin eder namazını da kılarım’ diye konuştu. Ben de, ‘Benim ölümümü mü istiyorsunuz?’ dedim.”
Hz. Âişe, Peygamberimizin latife yaptığını birden anlayamayıp böyle konuşmuştu. Resûl-i Ekrem latifesinin sonunu şu ciddi sözlerle bağladı:
“Ey Âişe Senin başının ağrısı geçer gider. Asıl baş ağrısı benim başımın ağrısıdır. Artık ondan kurtulmak çok zor.”879
Peygamberimiz ve Sıddık-ı Ekber
Her yerde her zaman Allah ve Resûlüne sadakâtın zirvesinde bulunan Sıddık-ı Ekber, Resûl-i Ekremin huzuruna çıkarak kendisine hizmet etmekten şeref duyacağını şöylece dile getirdi:
“Yâ Resûlallah, müsâade buyurursanız, hastalığınızda size hizmet etmek isterim!”
Resûl-i Ekrem, Sıddık-ı Ekberin arzusuna müsâade etmedi, ama cevabı gönlünü fethedici idi.
“Ey Ebû Bekir! Bu niyetinle bile yapacağın hizmetin sevap ve mükâfatına şimdiden nâil oldun. Ancak ben, hastalığım esnasında hizmetlerimi kızımla, zevcelerimden başkasına gördürecek olursam, onları üzmüş olurum!”
En Ağır Hastalık, En Fazla Iztırap
Hastalığın şiddeti, ateşin yüksekliği sebebiyle Peygamber Efendimiz yatağında bile rahat edemiyordu. Bir o tarafa, bir bu tarafa dönüyordu.
Başucunda bulunanlar, bu durum sebebiyle, “Yâ Resûlallah! Eğer bizden birisi bu derece ıztırap çektiğini izhar etseydi, muhakkak bizi tekdir ederdin” dediler.
Resûl-i Ekrem cevabıyla durumunu şöylece izah etti:
“Benim hastalığım bildiğiniz gibi değil, oldukça zordur. Allah Taâlâ, salih ve mü’min kullarını belânın, hastalığın ve musibetin en şiddetlilerine mübtelâ eder. Fakat o belâ, o musîbet ve o hastalık vasıtasıyla o mü’min salih kulunun derecesini yükseltir, günahlarını yok eder.”
Ve Hz. Âişe Vâlidemiz şöyle der:
“Hakikaten Resûlullahın hastalığından daha zor, daha şiddetli bir hastalık görmedik.”
İbni Mes’ud Anlatıyor
Abdullah ibni Mes’ud (r.a.) ise Peygamberimizin hastalığının şiddetini şöyle dile getirir:
“Nebînin (a.s.m.) hastalığında vücudu hummanın hararetinden şiddetli sarsıldığı sırada huzuruna varmıştım.
“Yâ Resûlallah! Humma hararetinden çok ıztırap çekiyorsunuz!
“Yâ Resûlallah! Bu hummanın iki kat ıztırabı var, elbette sizin için iki kat ecri ve mükâfatı vardır, dedim.
“Resûlullah, ‘Evet’ diyerek beni tasdik etti. Sonra da şöyle buyurdu: ‘Hastalığa tutulan hiç bir Müslüman yoktur ki; Allah Taâlâ onun hata ve günahlarını, ağacın yapraklarını döktüğü gibi dökmesin.”880
Ümmü Bişr anlatıyor
Hastalığı sırasında Resûl-i Ekremin ziyaretine giden Bişr bin Bera’nın annesi Ümmü Bişr de gördüklerini şöyle anlatır:
“Resûlullahı ziyarete gitmiştim. Vücudundaki şiddetli harareti görünce sormadan edemedim:
‘Yâ Resûlallah! Ben böyle sıtma hiç görmedim.’
“Resûlullah (a.s.m.) bana cevaben şöyle buyurdu: ‘Bizim hastalığımız herkesten daha şiddetli ve daha ziyâde olur. Fakat bunun mukabilinde kazandığımız sevap ve mükâfat da o nisbette fazla olur!’”881
Resûl-İ Ekrem Yazı Yazdırmak İçin Kâğıt Kalem İstiyor
Rebiülevvel ayının sekizi, Perşembe günü.
Resûl-i Kibriyâ Efendimizin hastalığının en şiddetli anları. Etrafında Hz. Ömer gibi bazı zâtlar bulunuyordu. Bu sırada, “Bana kâğıt kalem getiriniz, size bir yazı yazayım. Tâ ki bundan sonra hiçbir zaman yolunuzu şaşırmayasınız” buyurdu.882
Hz. Ömer, “Resûlullaha (a.s.m.) hastalığı baskın gelmiştir. Yanınızda Kur’an var. Allah’ın Kitabı bize yeter” dedi.
Kâğıt kalem getirip getirmemekte tereddüt ettiler.
Bazıları Hz. Ömer’in sözlerini doğruladı. Kimisi de kâğıt kalemin getirilmesini istiyordu. Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, onların anlaşmazlığa düştüklerini fark edince, “Yanımdan kalkınız, yanımda münakaşa, gürültü etmeyiniz. Beni kendi halime bırakınız”883 buyurdu.
Böylece Resûl-i Kibriyâ Efendimizin yazdırmasını arzu ettiği şey, yazılmamış oluyordu.

alıntı

__________________
heLen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 13:31