Hayatini kendisinin sekillendirdigini düsünme yanilgisindaki insanin huzurlu bir yasami olmaz. Ugrasip didinerek sonunda ideali olan bir ise, eve, paraya ve aileye kavusan kisi, ancak bu kez de baska endiseler yasamaya baslar. Ya sahip olduklarini bir gün kaybederse?..Iste bu kuruntular nedeniyle, iman etmeyenlerin ruh hali, cehennemin belalarla dolu karanliklarinda 'ne ölebilen ne de diri kalabilen' insanlarinki gibidir.

Yüce Allah, dünya hayatindaki zorluklari asmanin ve gerçek mutlulugu yasamanin yolunu gösterdigi halde, bile bile yüz çeviren insanlar yalnizca 'kendilerine zulmederler'. Bu kisilerin durumu Kuran'da, "Süphesiz Allah, insanlara hiçbir seyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar." (Yunus Suresi, 44) ifadesiyle bildirilir.

Dünya hayatinda karsilastiklari zorluklar, hastaliklar, iman edenler için kendilerini Allah'a yaklastiran birer vesiledir. Oysa bu zor durumlar bazi insanlarin Allah'a isyan etmelerine yol açar. Sadece hastalik ve zorluk zamaninda degil, her an Allah'a siginan, O'nu çok anan müminler, her seyin Allah'tan geldigini ve çözümün de yine rahmet sahibi Allah'tan gelecegini bilirler. Ve gösterdikleri sabrin onlari kurtulusa götürecegine inanirlar. Zorluk zamanlari, iman etmis bir insanin gösterdigi sabir ve tevekkülle, Allah'a olan sevgisini en güzel ifade edecegi zamanlardir. Bu, iman edenleri etmeyen insanlardan ayiran en büyük sirlardan biridir. Bu sirri kavrayan müminler dünyada inkarcilardan tamamen farkli bir hayat yasarlar.

Insan yasadigi olaylar karsisinda Allah'a tevekkül edip, sabir gösterdiginde kazançlidir ve ayetle de haber verildigi gibi Rabb'i ona kurtulus müjdesi verir. Bu belalar, insanlar için hatalarini fark etmelerini saglayacak büyük birer firsattir. Çünkü insanlar böyle anlarda Allah karsisindaki acizliklerini anlarlar. Bu durumda vicdanina kulak verebilen insan, hatalarini görebildigi için sükreder ve tevbe ederek Allah'a yönelir...

Allah, imandan uzak yasayan insanlarin durumuna Kuran'da söyle bir örnek verir:

"Iste bunlar, hidayete karsilik sapikligi satin almislardir; fakat bu alisverisleri bir yarar saglamamis; hidayeti de bulmamislardir. Bunlarin örnegi, ates yakan adamin örnegine benzer; (ki onun atesi) çevresini aydinlattigi zaman, Allah onlarin aydinligini giderir ve göremez bir sekilde karanliklar içinde birakiverir. Sagirdirlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayi dönmezler. Ya da (bunlar) karanliklar, gök gürültüsü ve simsek(ler)le yüklü, 'gökten siddetli bir yagmur firtinasina tutulmus gibidirler ki, yildirimlarin saldigi dehsetle'; ölüm korkusundan parmaklariyla kulaklarini tikarlar. Oysa Allah kafirleri çepeçevre kusaticidir. Çakan simsek neredeyse gözlerini kapiverecek; önlerini her aydinlattiginda (biraz) yürürler, üzerlerine karanlik basiverince de kalakalirlar. Allah dileseydi, isitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Süphesiz Allah, herseye güç yetirendir. Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakinasiniz." (Bakara Suresi 16....21)

Kuran'daki bu örnek, iman etmeyen kisinin kaybini çok detayli açiklar. Iman etmeden yasayan kisinin yaptigi seçim ona bir fayda saglamamis, hidayeti, mutlulugu ve aradigi hiçbir seyi bulamamistir.

Iman eden insan ise, Rabb'i ile derin baglantidadir; canindan malindan geçer, en zor anda da siddetli Allah askini ve muhabbetini diri tutar. Iste o zaman Allah'in mümin üzerinde korumasi baslar ve yasamindaki her olay güzel sonuçlanir..

__________________
Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız.