Allah (c.c) Hayatımızın Neresinde?

Belkide kendimize en az sorduğumuz sorulardan biri bu.Yada tabana kuvvet kaçtığımız ve asla yüzleşmek istemediğimiz kaçınılmaz bir gerçeğin cevapsız kalmış sorularından ! Artık sormak zorundayız bu soruyu kendimize.
Allah (c.c) Bizim hayatımızın neresinde ? Önemli kabul ettiğimiz değerlerin ve aldığımız nefeslerin hangi köşesinde ?
Kime göre yaşıyoruz biz ?
Ve Neden yaşıyoruz ?
Allah'ın (c.c) Biz insanlara lutufta bulunup tarifi imkansız nimetler ile hayatlarımıza sunduğu ve tam da içinde yer aldığımız şu Dünya denilen akıl almaz muhteşemlik bu kadar anlamsız olmamalı öyle değilmi ?
3-5 kitap okuyunca kendisini filozof farzeden,bütün sistemlerin meydana geliş sebeplerini didikleyen ve alabildiğine zeki yönelişlerle sonunda soru işareti bulunan tüm cümleleri anlaşılır hale getiren bizler ;
Konu Allah'ın (c.c) Bize karşılıksız olarak bahşettiği dünya ve yoktan varedilen bedenlerimiz olduğunda adeta yokları oynuyoruz ne acı !
Ya da başka bir deyişle işimize geldiği gibi idrak ediyoruz ve elimizin tersiyle itiyoruz hiç utanmadan ve alenen kendimizi kandırarak !
Başımıza bir musibet gelmediği sürece hatırlamıyoruz Yaradanımızı (c.c) Çünkü ihtiyaç duymuyoruz şen şakrak günlerimizde !

Ne kadar nankörüz öyle değilmi ? Ne kadar kendini beğenmiş ve tevazudan yoksunuz böyle.Kendimize bile itiraf edemediğimiz gerçekler var yılların eskitemediği.Ne büyük cesaretle ne kadar talihsiz senaryolar yazıyoruz Rabb'imizi (c.c) başrolden her defasında mahrum bırakarak.
Dilimizde gelenek halini almış anti samimi hissiyatların doğurduğu renksiz,sanal,yalan yakarışlarımız var bizim !
Dilimizde Allah (c.c) Kalbimizde o yakışıklı delikanlı yada güzeller güzeli tatlı sevgililerimiz !
Allah'ın (c.c) Can verdiği bir kalpte ilk sıralarda yer alıyor Can verdikleri ! Ama o Canı karşılık gözetmeksizin veren ve o kalbe sevgiyi ve duyguyu yerleştiren Allah (c.c) listede yok !
Bir gemi düşünelim bizi hiç görmediğimiz ülkelere götüren.Tatil yapıyoruz mesela yanımızda sevgilimiz,eşimiz,annemiz hülasa herhangi bir sevdiğimiz.Bizi o hayal ettiğimiz ülkeye götüren Kaptan aklımızın ucunda bile yok !Ne zaman ki mürettebat bir feryat koparıyor Gemi batıyor diye ;
O zaman unutuluyor sevdiklerimiz ve en büyük aşkımız oluyor Kaptan efendi.
Bütün gözler onun üzerinde,o dehşetli anın meşhur karakteri.Bizde söz de hissedişlerin özde inkarcıları tabiki.Kaptan gemiyi götürür karşılığında bir ücret alır,bir nebze görevidir aslında o gemiye yön vermek ve denizin ortasından bir yerlere ulaştırmak birilerini.
Allah (c.c) hiç bir ücret almıyor oysa !
Ama O kaptandan daha büyük bir ilgiye sahip olamıyor !
Çocuklarımıza Allah'tan (c.c) çok Dostoyevski masallarını anlatıyoruz !
Kırmızı başlıklı kızlar dönüm noktasında yer alıyor çocukluğumuzun ! Bradd pitt'ler,Madonna'lar,Tarkan'lar,George Coloney'ler,Lionel Messi'ler karaborsa oluyor adeta havada kapışılıyor.
Oysa Rab'bimizin (c.c) Bir fun Club'u bile yok !
Sinema salonları önünde o kalabalık izdihamın ortasında bilet sırası bekliyoruz bizleri kahkahaya boğan ve ceplerimizden tereyağından kıl çeker gibi paralarımızı çeken komik adamlar uğruna.
Ama Çanakkale'de ölümün bir nefes miktarı yakınlığında,şavaşın tam ortasında toprağa alnını sürenlerin bile uzağında özgür bir hayatın göbeğinde bomboş Cami'lerimiz !
Şu tepemizdeki gökyüzü tamamen desteksiz farkındamıyız acaba bu gerçeğin.Yani hiç bir dayanağı olmadan ayaksız ve direksiz tepemizde yer alıyor asırlardır.Nasıl duruyor öyle dersiniz ?
Bulutlardan su geliyor,yağmur geliyor ve o yağmur damlaları havada iken en şiddetli rüzgarda bile birbirine karışmadan yeryüzüne boşalıyor çok ilginç değilmi?
Bilim adamları icat üstüne icat geliştiriyor,insan klonlamalara kadar akıl dolu buluşlar sergiliyor ama yüzyıllardır Gökyüzünde hüküm süren Güneşi kimse dilediği saatte batırıp,dilediği vakitte doğduramıyor !
Haydi bir kez daha soralım !
Allah (c.c) Bizim hayatımızın neresinde ?
Sadece dilimizde öyle değilmi? Acı ama gerçek !
Bize para verenleri,iyilik yapanları,yardımda bulunanları,derdimizi dinleyenleri çok seviyoruz biz.
Karşılık vermek istiyoruz başka günlerde ve başka güzelliklerle.
Ve hiç vakit kaybetmeden takıyoruz göğsümüze "Ne kadar Vefalı Bir insanım" rozetini.
Dilediğini öldüren Allah (c.c) Bizi yaşatıyor,koruyup gözetiyor ama işte tam burada ortaya çıkıyor aslında Ne kadar Vefasız olduğumuz !
Ve yalancı rozetlerimiz göğsümüze tutuşturduğumuz !
Aslında biz Bu tür yazılar yazanları ve bu konularıda çok sevmiyoruz öyle değilmi? [Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]
Ya kafayı yemiş diyoruz,yada hani şu klasik 21.ci yüzyıl modernizasyonuna ters düşer bilinciyle umursamazlığı yaftalıyoruz ruhlarımıza pervasızca.
Kimbilir belkide bu yüzden tam 6 asırdır Bir Fatih Sultan Mehmet (K.s) Doğuramıyor Annelerimiz !
Şimdi ben hışımla kalkarak oturduğum yerden,en yakınımdaki aynaya bakarak şu utangaç yüzümdeki bir çift günahkar göz ile soruyorum kendime ;
Allah (c.c) Benim Hayatımın Neresinde ?
Buyrun ! Sizde sormak istermisiniz ?