|
Kadınca Genel kategorisinde açılmış olan Yarım yamalak hayatlar konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
09.10.2016, 10:14 | #1 (permalink) |
Ne mutlu eğri zamanda, Doğru yerde durabilene. | Yarım yamalak hayatlar Yarım yamalak hayatlar Eskiden ''elinin hamuruyla...'' diye başlayan cümleler vardı. Şimdilerde çok azı evinin ekmeğini yapıyor.Yine de kadına biçilen rol,ekmek teknesinin yanı olmasa da en iyi ihtimalle mutfak ya da banyoda,kısacası eviyle sınırlı.Kadın dediğin,evinde oturup çocuk bakacak,bulaşık,çamaşır yıkayacak,ütü,temizlik,olmadı yeniden yeniden temizlik.Yeter ki kadın kendini oyalasın.Hiç düşünmesin,sorgulamasın.Çocuk dışında bir şeyler üretmeye kalkışmasın,yaratmasın.Kendini ve maazallah elindeki cevheri keşfetmeye kalkışmasın,neme lazım. Bir insan olarak,bir birey olarak ve zekasını da kullanarak,erkek kadar hayatta yer almaya da kalkışmasın.Kalkışmasın ki meydan bir şey olduğunu zanneden erkeklere kalsın. Bu yeni bir şey değil ki.Kadını ''tam porsiyon'' adamdan saymayanların ''yarımsın” demesi de onlardan beklenmeyecek kadar şaşırtıcı bir şey değil.Bütün sistem bunun üzerine kurulmuş gidiyor. Eskiden de böyleydi şimdide böyle.Oku(ya)mayan kız çocuğunun az çok gideceği yer belli.Hala pek çok kız çocuğu için ailesinin gelecek planları onu evlendirmekten öteye geçemiyor.Bohçasını alarak,baba evinden koca evine pek de değişmeyen statüyle geçecek.Çünkü ev işlerini yapacak biri her eve lazım. Kulağına ''kadının evi kocasının dizinin dibi'' diye fısıldanarak eline bohçası tutuşturulan onca kadın baba evini terk ediyor amma velakin hayatında ne değişiyor ki oncağızların.Eskiden baba evinde yıkadığı anasının-babasının çamaşırlarının yerini kocasınınkiler alıyor.Tam anlamıyla aynı tas aynı hamam. Evinin kadını evlendiği adama mecbur yavrular doğuracak ya.Bununla da olsa olsa ''çocuklarımın anası'' ünvanını alacak.Hepsi bu.Erişebileceği en yüksek mertebe.İşte, onu bile yap(a)mıyorsa,yarım yamalak düşünenlerin gözünde yarım,eksik ve ömür boyu kusurlu kalacak. Homurtular başlıyor: “okusa da ne olacak ki?” diyor örümcek tutmuş kafalar.Nasılsa onu okutmayan babanın evlendireceği koca da onu çalıştırmayacak.En iyi ihtimalle evinde dikiş dikip,örgü örüp,nakış işleyerek edineceği kariyer taş çatlasın börekler,salçalar,reçeller ve tarhana yapmaktan öteye geçebilecek mi? Eskiden “elinin hamuruyla…” diye başlayan cümleler vardı,şimdilerde “yarımsın'' deniyor. Sanki kız çocuğunu okutmamak,okusa da işe göndermemek,ona kendi ayakları üstünde durabilme fırsatını dahi tanımamak,yaşayabileceği daha iyi bir hayatın içine edip,hayatının bütün fırsat yollarını tıkayıp sahip olabileceği her şeyiyle hayatını yarım,eksik bırakmak değilse nedir? Bir kadın hayattaki varlığını doğurmak ya da doğurmamakla mı kanıtlayabilmeli? Peki, bu anlayışa göre ''tam'' kadın olmayı başaran kadınlara sorabilseydik, acaba onlar hayatlarını tam da istedikleri gibi mi yaşıyorlar?
__________________ |
09.10.2016, 22:53 | #2 (permalink) |
| Cevap: Yarım yamalak hayatlar Bir kadın kendi başına ayakta durabilmeli |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |